
İÇİNDEKİLER
Göz Tansiyonu
Göz Kanlanması
Retina Sağlığının Önemi
Çocuklarda Göz Sağlığı
Sağlıklı gözler için 10 öneri


Glokom (Göz Tansiyonu)
Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen bu hastalık, göz sinirinde tahribata yol açarak kalıcı görme kaybına neden olur. Sinsi bir hastalıktır ve yavaş ilerler. Göziçi basıncı yükseldiğinde gözün ağ tabakasından beyine sinyaller taşıyan göz siniri hücreleri hasarlanır. Glokom nedeniyle oluşan bu tahribat önlenebilir görme kayıplarının en önemli nedenlerinden biridir. Tedavisiz kalan gözlerde vakit geçtikçe beyine sinyal taşıyan hücre ölümü artar, hücreler görme işlevini gerçekleştiremez ve beynimize bilgi taşıyamaz.
Görülmeyen alanlar erken dönemde çevresel görmeyi etkilediği için şikayet yaratmaz. Hastalar görme merkezde etkilenene kadar görme kaybını fark etmez ve bu nedenle göz doktoruna ancak geç dönemde başvururlar.
Göz Tansiyonu Nasıl Oluşur?
Göziçi basıncı, aköz hümör adı verilen göziçi sıvısı tarafından oluşturulur ve normal göz sağlığı için gereklidir. Aköz hümör gözün damar tabakası içinde üretilir. Göz içindeki sıvı yapımı ile sıvının dışa akımı arasındaki denge bozulduğunda basınç artışı başlar ve bu artış görme siniri üzerinde harabiyet yaratır.
Göz Tansiyonunun Normal Değerleri Nelerdir?
Normal göziçi basıncı kişiye özel bir değerdir. Göz siniri üzerinde harabiyet yaratmayan ve görme alanında kayıp yaratmayan basınç ‘normal’ olarak kabul edilir. Genellikle 9 mmHg alt sınır ve 22 mmHg üst sınır olarak değerlendirilir. Glokom oluşumunda tek risk faktörü göziçi basınç yüksekliği değildir.
Glokom Tanı Yöntemleri
Glokoma bağlı görme kaybı riskinin önüne geçmek için 40 yaşından itibaren her birey düzenli göz muayenesi olmalıdır. 40 yaş ve üzeri, göz muayenesi sırasında göz tansiyonu yüksek saptanan, ailesinde glokom hikayesi olan, ince korneaya sahip, diyabet, migren, hipertansiyon ve damar problemi olan olguların glokom geliştirme ihtimali daha fazladır.
Glokom tanısı konulmasında gözün mikroskobik incelenmesi, göz tansiyonu ve kornea kalınlığı ölçümü, göz dibi muayenesi, göz tomografisi ve görme alanı en önemli yöntemlerdir.
Optik Sinir Başı Muayenesi: En önemli muayene yöntemlerindendir. Göz sinirinde meydana gelebilecek hasarı gösterir. Glokom hastalarında zaman içinde oluşabilecek değişiklikler bu muayene ile takip edilir.
Retina Sinir Lifi Tabakası Muayenesi: Göz sinirinde oluşan hasardan önce retina sinir lifi tabakası etkilenmektedir. Son teknolojik cihazlar ile analiz yapılmalıdır.
Görme Alanı Tetkiki: Bir göze ait görme alanı, göz karşıya sabit baktığında çevresinde görebildiği alan demektir. Hasta uyumu gerektiren yararlı bir tetkiktir.
Kornea Kalınlık Ölçümü: Kornea kalınlık ölçümü göz tansiyonu tanısında mutlaka yapılması gereken bir tetkiktir. Normal gözlerde yaklaşık 520-550 mikron arasındadır. Kornea kalınlığı normalden kalın ise göziçi basıncı aletler tarafından yüksek ölçülecektir ve normalden ince ise düşük ölçülecektir. Bu nedenle yanlış tanı konabilir.
Glokomum Var, LASİK Yaptırabilir Miyim?
LASİK sonucu glokom olursunuz denemez. Ancak dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. LASİK ile gözünüzün kornea (gözün önündeki saydam tabaka) tabakası inceltilmektedir ve kırıcılığı değiştirilmektedir. Bu nedenle ameliyat sonrası göz içi basıncınız hatalı ölçülebilir. Ayrıca LASİK ‘ten sonra bir süre kullanmanız gereken kortizonlu damlalar göz basıncınızı yükseltebilir.
Glokomlu Hastalarda Katarakt Ameliyatı Farklı Mı Olur?
Hayır. Ancak bazı glokom tiplerinde teknik olarak daha zor olabilir. Katarakt ameliyatı komplikasyonsuz yapılırsa, glokom üzerine olumsuz bir yük getirmez. Erken dönemde ameliyatın planlanması hem ameliyata bağlı komplikasyonları azaltır, hem de glokom muayenesi sırasında yapılan testlerde, kataraktın yaptığı yalancı kötüleşmeleri ortadan kaldırır. Bazı hastalarda katarakt ameliyatı göz basıncı düşürülmesinde olumlu bir etki yaratabilir.
POF. DR. ŞEYHMUS ARI

Glokom Kimlerde Görülür?
Halk arasında “karasu” adıyla bilinen glokom, diğer adıyla göz tansiyonu, genellikle belirti vermeden gizlice ilerleyen yaygın bir göz hastalığıdır. Tedavi edilmez ise, kalıcı görme kaybına neden olabilir. Glokomda, göz içerisindeki sıvı basıncı, görme yeteneği için gerekli olan göz sinirine zarar verecek düzeyde yüksektir.
Göz tansiyonu (glokom), her yaşta görülebilir. Ancak, 40 yaşın üzerindeki hastalarda daha sıklıkla görüldüğünden bu hastaların yılda bir defa göz tansiyonu kontrolünden geçmesi gerekir. Ailesinde göz tansiyonu olanlar ise daha sık kontrolden geçmelidir. Hastaların büyük bir bölümünde herhangi bir belirti görülmez. Erken dönemde bazı hastalarda sabahları belirginleşen baş ağrıları, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görülmesi, televizyon izlerken göz etrafında ağrı, vb. belirtiler ortaya çıkabilir.
Göz tansiyonu (glokom), birçok hasta tarafından, ancak, ileri dönemde ve belirgin görme kaybı ortaya çıktığında fark edilir. Aile bireylerinde bulunan glokom hastalığı, ilerleyen yaşlarda görülen şeker hastalığı, miyopi, uzun süreli kortizon tedavisi, göz yaralanmaları ve migren glokom riskini artırır. Diğer bir glokom tipi ise, ileri yaşlarda ani bir şekilde krizle ortaya çıkan dar açılı glokomdur. Şiddetli göz ağrısı, görme azalması, gözde kızarıklık ve bulantı-kusma ile ortaya çıkar. Acil tedavi gerektirir. Bebeklikte ve çocukluk çağında izlenen türlerinde gözde sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve gözde büyüme izlenir.

Göz Kanlanması Neden Olur?
Göz kanlanması, gözün beyaz kısmındaki (sklera) damarların genişleyerek kırmızı bir görünüm alması durumudur. Bu durum genellikle gözde iritasyon, kuruluk, enfeksiyon veya çeşitli çevresel etkenlerden kaynaklanabilir. Bazı durumlarda geçici olsa da, tekrarlayan veya şiddetli göz kanlanmaları ciddi göz hastalıklarının habercisi olabilir.
Göz Kanlanması Nedir?
Göz kanlanması, göz yüzeyindeki kılcal damarların genişlemesi veya iltihaplanması sonucu ortaya çıkan kırmızımsı bir görünümdür. Gözde yanma, batma, kaşıntı gibi belirtilerle birlikte olabilir. Göz kanlanması genellikle geçici olsa da, bazen göz sağlığını tehdit edebilecek durumların belirtisi olabilir.
Göz Kanlanması Nedenleri
Göz kanlanmasının birçok farklı nedeni olabilir. İşte göz kanlanmasının en yaygın nedenleri:
1. Kuru Göz Sendromu
Gözyaşı üretiminin yetersiz olması veya kalitesinin düşük olması durumunda göz yüzeyi kurur. Bu da gözde iritasyona ve kanlanmaya neden olabilir.
2. Alerjiler
Polen, toz, hayvan tüyü gibi alerjenlere maruz kalmak gözde kızarıklık, kaşıntı ve sulanma gibi reaksiyonlara yol açabilir.
3. Enfeksiyonlar (Konjonktivit)
Göz enfeksiyonları, bakteriyel, viral veya mantar kaynaklı olabilir. Özellikle konjonktivit, gözün beyaz kısmında ve göz kapağının iç kısmında iltihaplanmaya neden olarak kanlanmaya yol açar.
4. Kontakt Lens Kullanımı
Kontakt lenslerin uzun süreli veya hijyenik olmayan kullanımı gözde iritasyona, enfeksiyona ve kanlanmaya yol açabilir. Lenslerin düzenli temizlenmesi ve kullanma süresine dikkat edilmesi önemlidir.
5. Göz Yaralanmaları
Göze gelen darbeler, çarpmalar veya yabancı cisimlerin batması sonucu gözde kanlanma görülebilir. Bu gibi durumlar, ciddi komplikasyonlara yol açabileceğinden dikkatli olunmalıdır.
6. Çevresel Faktörler
Sigara dumanı, klorlu havuz suyu, yoğun bilgisayar kullanımı, kuru hava gibi çevresel faktörler gözde kanlanmaya neden olabilir. Göz yüzeyindeki koruyucu tabakaya zarar veren bu faktörler, gözde kuruluk ve iritasyona yol açar.
7. Stres ve Yorgunluk
Uzun süre bilgisayar ekranına bakmak, yetersiz uyku gibi durumlar gözde yorgunluğa ve kanlanmaya yol açabilir.
8. Glokom ve Üveit gibi Göz Hastalıkları
Göz içi basıncının artışı (glokom) veya gözün orta tabakasının iltihaplanması (üveit), göz kanlanmasına yol açabilir. Bu durumlar, göz sağlığı açısından acil müdahale gerektirebilir.
Göz Kanlanması Belirtileri
Göz kanlanması bazı belirtilerle birlikte ortaya çıkabilir. Aşağıda göz kanlanması ile birlikte görülebilecek en yaygın belirtiler listelenmiştir:
- Kaşıntı: Alerjik reaksiyonlarda sıklıkla kaşıntı görülür.
- Gözde Ağrı veya Batma: Göz yüzeyindeki kuruluk veya yabancı cisim varlığı nedeniyle ağrı hissedilebilir.
- Göz Sulanması: Özellikle alerjik reaksiyonlarda veya göz iritasyonlarında sulanma görülebilir.
- Işığa Duyarlılık: Gözde kanlanma ile birlikte ışığa hassasiyet oluşabilir.
- Bulanık Görme: İleri seviyede kanlanma ve iltihaplanma gözde bulanık görmeye yol açabilir.
Bu belirtiler kanlanmanın altında yatan nedene göre değişebilir. Özellikle ağrı ve bulanık görme eşlik ediyorsa vakit kaybetmeden bir göz doktoruna başvurulmalıdır.
Göz Kanlanması Nasıl Tedavi Edilir?
Göz kanlanması tedavisi, kanlanmanın nedenine göre değişiklik gösterir. Tedavi sürecinde en yaygın yöntemler şunlardır:
1. Suni Gözyaşı Damlaları
Kuru göz sendromu gibi durumlarda göz yüzeyini nemlendirmek için suni gözyaşı damlaları kullanılır. Bu damlalar, gözdeki kuruluğu gidererek kanlanmayı azaltır.
2. Soğuk Kompres Uygulaması
Soğuk kompres, gözdeki damarları daraltarak kanlanmayı hafifletir. Özellikle alerji veya iritasyona bağlı kanlanmalarda etkili bir yöntemdir.
3. Alerji Damlaları
Alerjik reaksiyonlardan kaynaklanan göz kanlanmasında antihistaminik damlalar kullanılabilir. Bu damlalar, kaşıntı ve kızarıklığı azaltır.
4. Antibiyotik veya Antiviral Damlalar
Bakteriyel veya viral enfeksiyonlardan kaynaklanan göz kanlanmalarında doktor tarafından reçete edilen antibiyotik veya antiviral göz damlaları kullanılır.
5. Kontakt Lens Kullanımının Durdurulması
Gözde iritasyon veya enfeksiyon varsa kontakt lens kullanımı geçici olarak durdurulmalı ve gözün iyileşmesine izin verilmelidir.
6. Göz Hastalıklarına Yönelik Tedaviler
Glokom veya üveit gibi göz hastalıkları nedeniyle oluşan kanlanmalar için uzman göz doktorları tarafından özel tedaviler uygulanır. Bu gibi durumlarda, göz sağlığını korumak için düzenli muayeneler gereklidir.
Göz Kanlanması Nasıl Önlenir?
Göz kanlanmasını önlemek için bazı alışkanlıklara dikkat edilmelidir:
- Düzenli Göz Kırpma: Özellikle ekran karşısında çalışanlar, göz kuruluğunu azaltmak için sık sık göz kırpmaya özen göstermelidir.
- Kontakt Lens Kullanımına Dikkat Edin: Lenslerinizi düzenli olarak temizleyin ve kullanım sürelerine dikkat edin.
- Duman ve Tozdan Kaçının: Sigara dumanı, toz ve diğer hava kirliliği kaynakları gözde iritasyona neden olabilir.
- Bilgisayar Ekranı Karşısında Molalar Verin: Uzun süreli bilgisayar kullanımı göz kuruluğuna ve kanlanmaya yol açabilir. 20 dakikada bir kısa molalar verin.
- Uyku Düzenine Dikkat Edin: Göz sağlığınızı korumak için yeterli uyku uyuyarak gözlerinizi dinlendirin.
Göz Kanlanması Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
1. Göz kanlanması neden olur?
Göz kanlanması, genellikle göz kuruluğu, alerji, enfeksiyon veya çevresel faktörler gibi nedenlerden kaynaklanır.
2. Göz kanlanması ne kadar sürede geçer?
Göz kanlanmasının geçme süresi, altta yatan nedene göre değişir. Basit iritasyonlarda birkaç saat içinde geçebilirken, enfeksiyon durumlarında tedavi süresi 1-2 hafta sürebilir.
3. Göz kanlanması hangi durumlarda tehlikelidir?
Ağrı, bulanık görme veya ışığa hassasiyet eşlik eden göz kanlanmaları ciddi göz hastalıklarının habercisi olabilir ve vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır.
4. Göz kanlanmasına hangi damla iyi gelir?
Suni gözyaşı, antihistaminik veya antibiyotik göz damlaları göz kanlanmasında kullanılan en yaygın damlalardır. Ancak damla kullanımına başlamadan önce doktor tavsiyesi alınmalıdır.
Göz kanlanması genellikle basit sebeplerle ortaya çıksa da, bazen ciddi göz hastalıklarının belirtisi olabilir. Göz sağlığınızı korumak için gözde tekrarlayan veya şiddetli kanlanma durumlarında bir göz doktoruna danışmanız önemlidir.
Rumeli Hospital

Retina Sağlığının Önemi
Göz sağlığı, genel sağlığımızın ayrılmaz bir parçasıdır ve retina sağlığının rolü bu konuda hayati önem taşır. Tekirdağ Olgun Göz Hastanesi olarak, retina sağlığının neden bu kadar önemli olduğunu ve retina sağlığını korumanın yollarını anlatmak istiyoruz. Retina, gözün en önemli bölümlerinden biridir ve görme işlevimizde kritik bir rol oynar.
Retina Nedir?
Retina, gözün arka iç kısmında bulunan ışığa duyarlı tabakadır. Işığı algılayarak sinirsel sinyallere dönüştürür ve bu sinyaller beyne gönderilir. Retina, görme yeteneğimizin temelini oluşturur, bu yüzden retina sağlığı son derece önemlidir.
Retina Sağlığının Korunması
Retina sağlığını korumak için düzenli göz muayeneleri şarttır. Retina sağlığı, genel göz sağlığının bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Özellikle diyabet gibi kronik hastalıkları olan kişilerde retina sağlığı, daha sık kontrol edilmelidir.
Retina Hastalıkları
Retina ile ilgili çeşitli hastalıklar görülebilir. Bunlar arasında retinopati, retina dekolmanı ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi durumlar bulunur. Bu hastalıklar, retina sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir ve görme kayıplarına yol açabilir.
Retina Sağlığının Önemi
Retina sağlığı, net ve keskin görüş için elzemdir. Retina, gözün en ince detayları bile algılamasını sağlayan kritik bir yapıdır. Bu yüzden, retina sağlığına özen göstermek, genel yaşam kalitesini doğrudan etkiler.
Retina Muayenesi
Retina muayenesi, göz sağlığı kontrollerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu muayene sırasında, retina sağlığı detaylı bir şekilde incelenir ve herhangi bir problem erken evrede tespit edilebilir.
Retina ve Kronik Hastalıklar
Kronik hastalıklar, özellikle şeker hastalığı (diyabet), retina sağlığını olumsuz etkileyebilir. Diyabetik retinopati, diyabetli bireylerde görülen bir retina hastalığıdır ve düzenli kontrol gerektirir.
Retina Sağlığı için Yaşam Tarzı Değişiklikleri
Sağlıklı bir yaşam tarzı, retina sağlığını korumada önemli bir faktördür. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve sigara kullanımından kaçınmak, retina sağlığını olumlu yönde etkiler.
OLGUN GÖZ TIP MERKEZİ

Çocuk göz hastalıkları
Çocuk göz hastalıkları, erken tanı ile kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Öte yandan, çocuklarda çok sayıda göz hastalığı erken evrede dikkat çekmediği için, gözden kaçırılabilmektedir. Göz hastalıklarının büyük bölümü, erken evrelerdeyken iyi bir çocuk göz doktoru tarafından belirlenebilmektedir. Bebeklerde herhangi bir hastalık belirtisi olmasa bile, düzenli aralıklarla bebek göz doktoru kontrolünden geçirilmeleri, pediatrik göz sağlığı açısından faydalı olacaktır. Özellikle aile içerisinde göz bozuklukları olanlarda, rutin kontrollerin kesinlikle aksatılmaması tavsiye edilir.
Çocuklarda Göz Sağlığı İçin Ne Yapmak Gerekir?
Çocuklar hem evde hem de okul hayatında çok sayıda teknolojik cihazla meşgul olarak, görme bozuklukları ile karşı karşıya kalabiliyorlar. Çocukluk döneminde tedavi edilmeyen göz hastalıkları, yetişkinlik döneminde çok daha ciddi göz hastalıklarına neden olabiliyor. Bu bağlamda çocukların havuç, yumurta, koyu yeşil yaprakları olan sebzeler, yağlı balıklar ve badem gibi gıdalarla beslenmeleri büyük önem taşıyor.
Öte yandan aileler her ne kadar evin içerisinde televizyon, bilgisayar ve tablet gibi teknolojik cihazları sınırlandırsalar da, çağın gereği olan bu cihazlar artık eğitim hayatının da büyük bölümünü oluşturmaktadır. Bu yüzden günümüz şartlarında çocukları teknolojik aletlerden uzak tutmak mümkün değildir. Öyleyse çocuk göz sağlığı için ebeveynler, çocuğun dengeli ve sağlıklı beslendiğinden emin olmalıdır. Bu bağlamda bir pediatrik göz doktoru ve uzman diyetisyen görüşünden faydalanmak çok önemlidir.
Pediatrik Göz Sağlığı İçin Çocuklara Hangi Besinler Yedirilmeli?
Avicenna Hastanesi uzman hekimleri, betakaroten, E vitamini ve C vitamini gibi gıdaların, yaşlanmaya bağlı olarak gelişen görme kusurlarının önüne geçtiğini belirtmektedir. Aynı zamanda zeaksantin, lutein, selenyum ve çinko içeren gıdalar, çocuk göz sağlığı koruması için oldukça faydalıdır. Bebeklerde ve çocuklarda sağlıklı gözler için mutlaka tüketilmesi gereken beş besin bulunmaktadır.
Yeşil Yapraklı Sebzeler
Antioksidan özellikleri bulunan koyu yeşil yapraklı sebzeler, içerisinde lutein ve zeaksantin bulundurur. Bu maddeler, katarakt ve maküler dejenerasyon gelişimini engeller.
Badem
İçerisinde bulunan E vitamini, maküler dejenerasyon hastalığı ilerleyişini yavaşlatır. Her gün bir avuç badem yemek, günlük yaşamdaki E vitamini ihtiyacını karşılamaya yeterli olacaktır.
Yumurta
Yumurta, lutein ve zeaksantin açısından zengin bir gıdadır. Öte yandan retinayı korumasıyla bilinen çinko mineralini de içerisinde bulundurmaktadır. Bu yüzden maküler dejenerasyon gelişimini engelleyicidir.
Yağlı Balıklar
DHA, retinada bulunan bir yağ asidi türüdür. Tuna, orkinos, somon, hamsi, alabalık gibi yağlı balıklarda bol miktarda bulunur. Bu yağ asidi sayesinde göz sıvısı kalitesi korunur ve kuru göz problemine bağlı olarak gelişebilecek göz hastalıklarının önüne geçilir.
Havuç
Havuç, çocuk göz sağlığı için bilinen en etkili gıdadır. Uzmanların anlatımlarıyla yetişkinler, çizgi filmlerdeki yoğun kullanımıyla da çocuklar tarafından, havucun gözlere iyi geldiği tüm toplum tarafından bilinir. Zaman zaman aksini iddia eden yayınlar yapılsa da, havucun pediatrik göz sağlığı üzerindeki olumlu etkisi göz ardı edilemeyecek seviyededir. İçerisindeki A vitamini ve öncül madde olan betakaroten sayesinde, gözün tümüyle işlevselliğini korumasında büyük rol oynamaktadır. Günümüzde her pediatrik oftalmolog tarafından havuç tüketimi tavsiye edilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Çocuklarda göz muayenesi nasıl olur?
Damla damlatılarak göz bebeğinin büyümesi sağlanır ve bu şekilde göz muayenesi yapılır. Gizli hipermetrop olan çocuklarda damlasız yapılan ölçümler genellikle düşük çıkacağı için bu durum gözden kaçabilir.
Daha iyi görmek için ne yemeliyiz?
Göz sağlığına iyi gelen besinler arasında; havuç, tatlı patates, kabak, lahana, portakal, mango, kırmızı dolmalık biber, kayısı, kavun, balık yağı, brüksel lahanası, kiraz, çilek, kivi, papaya, brokoli, ahududu, turunçgiller, karnabahar, yaban mersini, kırmızı ve yeşil biber yer alıyor.
Avicenna

Sıvı veya kremsi malzemelerde bakteriler kolayca üreyebiliyor. Bu yüzden göz sağlığınız için 3 aydır kullandığınız sıvı makyaj malzemelerinizi kullanmayın. Göz enfeksiyonuna yakalandıysanız tüm malzemeleri atın. Ayrıca kirpik kenarının iç kısmına eyeliner ile göz kalemi sürmeyin. Çünkü kirpik hattının iç kısmında gözyaşı salgı kanalları mevcut. Bunlar da tıkanıklıklara ve enfeksiyona neden olabiliyor. Her gece makyajınızı göze uygun temizleyicilerle temizleyin. Makyaj malzemelerinizi başkalarıyla ortak kullanmamaya da özen gösterin.
Kalp ve kan dolaşımına fayda saylayan besinler göz sağlında da yararlı oluyor. Göz sağlığınız için roka, pazı, ıspanak, portakal, tam çavdar ve tam buğday gibi koyu yeşil yapraklı bitkiler, turunçgiller ve tam tahıllıları düzenli olarak tüketin. Çinkodan zengin fasulye, bezelye, kırmızı et ve kümes hayvanları ışık hasarına karşı gözü koruyor. A vitamini içeren havuç, ıspanak, tatlı patates, marul, pırasa ve maydanoz gibi bitkisel gıdalar ile ton balığı, somon balığı, keçi sütü, inek sütü, yumurta ile ciğer gibi hayvansal gıdalar görme keskinliğini koruyor. Bu besinleri de düzenli olarak yemeniz göz sağlığınız için önemli. Sarı noktada yoğun olarak bulunan fotoreseptörlerin fonksiyonu için de beta karoten, lutein, zeaksantin içeren havuç, şalgam, yumurta sarısı ve brokoli gibi besinler de sofranızda düzenli olarak bulunması gereken besinleri oluşturuyor.
Bilgisayar ekranına bakmak gözünüzü bozmaz ama yorgunluk ve kuruluk yapar. Çünkü ekrana bakarken gözümüzü normalde kırptığımızın (10-12 kez/dakika) yarısı kadar kırparız. Göz sağlığınız için 20 dakikada bir 20 saniye süreyle uzağa bakın. Ayrıca ekranınız 50 cm mesafede ve ekranın üst sınırı da göz hizanızın altında olsun. Yansıyan ışık kaynaklarını engellemeyi de ihmal etmeyin.
Kontakt lens kullanıyorsanız temizliğine çok dikkat edin. Aksi halde göz enfeksiyonu riski artıyor. Lens takma ve çıkarma öncesinde ellerinizi sabunlu suyla yıkayın. Lens kabındaki solüsyonu her gün düzenli değiştirin. Kabınızı 2-3 ayda bir yenileyin. Lensinizi önerilen süreden daha uzun süre kullanmayın. Lenslerinizle uyumayın, havuza girmeyin ve duş almayın.
Ultraviyole ışınları cildinize zarar verdiği gibi gözünüze de zarar veriyor. Katarakt, kornea yanıkları, hatta göz kapağı kanserine yol açabiliyor. Bunların yanı sıra sarı nokta hastalığına neden olabiliyor. Dışarı çıktığınızda hava kapalı bile olsa yaz-kış demeden güneş gözlüğü kullanın. Kontakt lens kullanıyorsanız UV-A ve UV-B blokajı olanları tercih edin. Şapka kullanmanız bile koruma sağlayacaktır. Kar, su, kum ve betonun da güneş ışınlarını yansıttığını unutmayın.
Kullanılan bazı ilaçlar gözleri olumsuz yönde etkileyebiliyor. Görme bulanıklığı, göz tansiyonunda yükselme, ışık hassasiyeti veya göz kuruluğu başka nedenlerle kullandığınız ilaçların yan etkisi olabiliyor. Bu yüzden ilaçların prospektüslerini mutlaka okuyun ve yan etki gelişirse hekiminizi bilgilendirin.
Gözlerde kızarıklık ve kaşıntı sorununuz varsa soğuk pansuman uygulayın veya suni gözyaşı damlası damlatın. Batma veya kum var hissi varsa yüzünüzü yıkayın, serum fizyolojik ile ıslatın. Bunlara rağmen şikayetleriniz devam ederse veya gözlerde ağrı, çapaklanma, kapaklarda şişlik ile ışık hassasiyeti olursa, mutlaka göz doktorunuza başvurun. Işık çakması, uçuşan siyah noktalar ile görme bulanıklığı ise daha ciddi problemlere işaret ediyor ve zaman kaybetmeden doktora başvurmanızı gerektiriyor.
Gözlük kullanmasanız bile düzenli göz muayenesi olmayı alışkanlık haline getirin. Çünkü düzenli muayene hem kalıcı görme kaybına yol açabilecek göz hastalıklarının erken tanısına, hem de pek çok sistemik hastalığın tespit edilebilmesine imkan tanıyor. Örneğin bazı kanser türlerinde, Multipl Skleroz’da, Behçet hastalığında ilk belirti gözde gelişebiliyor. Bu nedenle büyüme çağındakilerin yılda bir, hiçbir göz sorunu olmayan 18-40 yaş arasındakilerin en fazla 2 yılda bir, daha ileri yaştakiler veya diyabet ya da tansiyon hikayesi olan veya ailede göz hastalığı bulunan kişilerin ise yılda bir kontrolden geçmeleri gerekiyor. Ayrıca pek çok hastalık ilişkisiz görünse de göz sağlığını etkiliyor. Örneğin yüksek tansiyon ve diyabet hastalığı göz damarlarınızı etkileyerek göz içi kanamasına, görme alanında daralmaya ve hatta görme kaybına neden olabiliyor. Bu yüzden göz doktorunuza kendi sağlık geçmişiniz ve ailedeki göz hastalıkları hakkında bilgi vermeyi de unutmayın.
Göz yaralanmalarının yarıya yakını iş değil, ev kazalarından kaynaklanıyor. Bu nedenle evde tamirat yaparken, temizlik maddelerini kullanırken, özellikle topla oynanan sporlar sırasında mutlaka koruyucu gözlük takın. Aklınızda bulunsun, polikarbonat plastikten yapılan gözlükler diğer materyallere göre 10 kat daha güçlü oluyorlar.
Eğer sigara içiyorsanız, bir an önce bırakın! Çünkü sigara yaşa bağlı sarı nokta dejenerasyonu için en önemli risk faktörü. Aynı zamanda katarakt oluşumunu hızlandırıyor ve gözlerinizi kurutuyor. Damar sertliği yaptığı için göz damarlarında tıkanıklığa yol açıyor, bunun sonucunda da görme kaybı gelişebiliyor. Sigara içmeyi kestiğiniz zaman göz hastalığı riskiniz içmeyenlerdeki orana geriliyor.
ACIBADEM HAYAT
Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu’nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.