

Emotional Female Vocal Trance Progressive

YAKINDA

Yaşam alanlarınıza doğanın kokularını taşımanın yolu oda kokuları ve kokulu mumlardan geçiyor. Çiçekten baharata istediğiniz kokuyla odanızın havasını pratik bir şekilde yenileyebilirsiniz.

Hafif uçucu kokular ise yaşam alanızda yaratmak istediğiniz etkiyi sönük kılabilir. Bu nedenle koku seçerken size en güzel gelen koku yerine yaşam alanınızı en iyi yansıtan kokuyu seçin.

Mutfağınızda meyve bazlı kokuları, mesela turunçgil kokusunu kullanabilirsiniz. Yatak odasında sentetik, ağır ve uyarıcı kokular tercih etmeyin. Rahat uyamak için temiz, hafif ve sakin kokular kullanın. Çiçek ve turunçgil kokuları yatak odaları için idealdir.
Çocuk odasında sentetik parfümler alerjiyi tetikleyebilir. Papatya, lavanta gibi aromaterapik yağları su dolu bir kaba birkaç damla damlatarak kullanabilirsiniz. Antreler oda parfümleri için ideal ortamlardır, misafirleriniz için hoş bir karşılama sağlayabilirsiniz.
KOKULARIN ETKİLERİ
- Limon: Rahatlatıcı bir etkisi var. Sinirleri gevşetir.
- Mandalina: Sakinleştirici etkisi var.
- Portakal: Gevşemenize yardımcı olur.
- Gül: Aşkın kokusu, hafızayı güçlendirir, yatıştırır.
- Yasemin: Güven duygusu yaratır.
- Bergamut: Ruhsal dengeyi sağlar.
- Elma: Enerjiyi yükseltir.
- Sandal ağacı: Hayalgücünü yükseltir.
- Papatya: Saf duyguları harekete geçirir.
- Orkide: Ruhunuzu canlandırır ve hoş bir ambiyans yaratır.
- Lavanta, ıhlamur, adaçayı: Rahatlatır.

YAPIN:
• Kuru yapraklardan potpuri yapın.
• Kokuları mevsime göre değiştirin. Rahatlıkla bulabileceğiniz yaz ve kış kokularını deneyebilirsiniz. Yazın nergis, gül, mine, limon; kışın ise tarçın, elma, karamel, vanilya ve biberiye gibi kokuları tercih edin.
• Kullanım süresini uzatmak için mumunuzu söndürdükten sonra fitilini düzleştirin ve ucundan bir cm’den uzun olmayacak kadar kesin.

YAPMAYIN:
• Orta ölçüde bir odada standart boy kokulu mum yeterlidir. Fazlasını yakmayın.
• Yemek yediğiniz odada kullanacağınız kokunun seçiminde özenli olun. Çünkü bazı kokular gurme yapılarıyla yemeklere iltifat edebilir; tarçın, karamel gibi…
Evim Dergisi arşivinden…

Otlar, çiçekler ve bitkisel yağlar doğal aromalarıyla ruhumuzu canlandırırken, zihnimize huzur veriyor. Onlarla her yere rahatlatıcı bir tazelik yayılıyor. Şimdi derin bir nefes alın ve kendinizi kokuların eşsiz dünyasına bırakın.

Güzel kokularla dolu bir evde yaşamak harikadır. Bir evin burun dostu olması ve harika kokmasının sırrı ise sentetik kokulardan uzak olmasıdır. Aşırı parfüm kokan bir ev, içerdiği kimyasallar nedeniyle hem sağlığımız, hem de çevremiz için zararlıdır. Tercihinizi çok daha doğal seçeneklerden, otlardan, çiçeklerden ve temiz havadan yana kullanın.
LİMON FERAHLIĞI
Bu lezzetli meyve sadece güzel kokmaz aynı zamanda antibakteriyel özellik taşır. Bir limonu ikiye kesin ve ve kesme tahtasının üzerini ovun (etkiyi artırmak için öncesinde biraz tuz serpiştirebilirsiniz.) Böylece lekelerden ve kokulardan kolayca kurtulacaksınız. Limonun diğer yarısını da buzdolabının kokusunu tazelemek için dolap rafına koyabilir veya yıkamaya hoş bir koku katmak için bulaşık makinesinde tutabilirsiniz.
YARATICI OLUN
Kokulardan potpori yapmak, doğal kokuların keyfine varmanın en hoş yoludur. Çiçeklerin dalları, yapraklarını ve tomurcuklarını toplayın. Bir fırın tepsisine pişirme kağıdı üzerine ince limon dilimleri yerleştirin ve üzerine topladığınız bitkileri serpiştirin. 110 derecede birkaç saat bırakın. Soğuduktan sonra üzerine birkaç damla yağ damlatın ve tüm karışımı bir kaseye yerleştirin.

HAVAYI TAZELEYİN
Doğal ve pratik bir hava tazeleyici için, taze biberiye dallarını ve limon dilimlerini su dolu bir kapta ocağa koyun, kaynamaya yakın bir dereceye kadar bir süre ocakta ısıtın. Oluşan buhar evin içerinde toplanır ve havaya bitkilerin kokusu yayılır. Sonrasında sıvıyı soğumaya bırakın ve süzerek sprey şişesine koyun. Şişeyi buzdolabında tutun ve gerektiğinde etrafa sıkarak havayı tazeleyin.

• Hoş olmayan kokular, ister kirli bulaşıklar, ister aşırı dolu bir çöp kutusu olsun, maalesef evinizdeki yaşamın bir gerçeğidir. Yemek kokuları, siz pişirmeyi ve yemeyi bitirdikten sonra bile evin içerisinde kalabilir. Yapabileceğiniz en kötü şey bu kokuları yapay kokularla maskelemeye çalışmaktır. Bunun yerine, rahatsız edici kokuyu olabildiğince hızlı bir şekilde uzaklaştırın. Bu, bulaşıkları yıkamanız ve çöp kutusunu boşaltmanız anlamına gelir. Ardından odayı havalandırmak için pencerelerinizi en az on dakika boyunca açık bırakın.
• Evcil hayvanınız varsa, yatağını birkaç haftada bir yıkayın.
• Kendi evimizin kötü kokusunu hissedemeyebiliriz, bu yüzden koltuk ve minder kılıflarını ve örtüleri düzenli olarak yıkayın. Perdeleri de yılda birkaç kez yıkayabilir ya da kuru temizleyeme gönderebilirsiniz.
• Son olarak, bitkiler harika görünmelerinin yanı sıra havayı temizlemeye de yardımcı olurlar. Taze çiçekler evinize canlandırıcı bir çiçek kokusu katabilir, bu yüzden onları evinize dahil etmeyin unutmayın.
Havlular nasıl temizlenmeli ve kabartılmalı? Evdeki bakteri yuvalarından biri


Sıklıkla kullanılan havlular, her üç ila beş günde bir sıcak su ile yıkanmalı. Bununla birlikte, beyaz havlularınızı yıkarken çamaşır suyu da ekleyebilirsiniz.


Yeni havlularınızı üzerinde olabilecek herhangi bir kimyasal maddeyi çıkarmak için hemen yıkayın.
Aşırı deterjan koymayın. Havluları ılık suda hafif sabunla yıkayın.
Havlularınızın sert veya daha az emici olduğunu hissetmeye başlarsanız her birkaç yıkamada bir makinenize sirke veya boraks ekleyin.
Yumuşatıcı kullanmayın. Yumuşatıcı lifleri kaygan bir kalıntı ile kaplar ve su emilimini engeller. Bunun yerine, hava sirkülasyonunu arttırmak ve lifleri kabartmak için kurutma topu kullanın.
Duştan sonra, kuruması için havluyu bir çubuk veya duş çubuğuna asın. Bu bakteri üremesini önlemeye ve yıkamalar arasındaki süreyi uzatmaya yardımcı olur.
Evinizdeki her kişi için en az iki banyo havlusu bulundurun.

HAVLULAR DİLE GELSE…
Bir banyo havlusunun konuştuğunu düşünün. Söylediklerine kulak verin, nasıl yıkayacağınızın, nasıl saklayacağınızın ipuçlarını bir de onlardan dinleyin. İşte havlu temizliği hakkında detaylar…
Mağazada çok daha yumuşaktım çünkü…
Yeni havluların imalat sürecinde dokuma lifleri üzerine özel bir boya tabakası uygulanır. Bu tabaka havluya ilk dokunduğunuzda elinizde ipeksi bir his uyandırır. Oysa bu ekstra ipeksi doku birkaç etkili yıkama sonucunda kaybolur. Bunun için deterjan ya da makinenizi suçlamayın.
Çamaşır dolabında çok daha rahatım
Banyolar genellikle bol buharlı ve nemli ortamlardır. Havluları bu alanda kuru tutmak zor olabilir. Zamanla küf ve nem kokmasına sebep olmamak için kullanmadığınız çamaşır odasında ya da yatak odasında depolamak daha sağlıklı olur.
Mümkünse sadece deterjan kullanın
Kimi çamaşır yumuşatıcıları ya da kurutma kağıtları farklı kimyasallar içerdiğinden havlu yüzeyinde ekstra bir katman oluşturarak emiciliğini azaltır ve kuruması zorlaşır. Bu saçınıza fazladan nemlendirici sürmeye benzer. Bu yüzden mümkünse sadece deterjan kullanın.
Die schönsten Melodien der Welt – Schön und jederzeit angenehm zu hören

Çalıştığınız masayı temizleyin. Hafif nemlendirilmiş bir mikrofiber bez ile bilgisayarınızın ekranını silin. Mouse’unuzu da temizledikten sonra bilgisayarınızın ekranına eğlenceli veya baharı yansıtan bir duvar kağıdı yükleyin.





Masa ve sehpa üzerindeki dergileri, uzaktan kumandaları, tabletinizi yerlerine kaldırın. Üzerlerine renkli örtüler serin. Vazo içerisinde çiçekler ya da renkli cam kaselerde meyveler yerleştirin.

Temizlik bez ve süngerlerinizi bakteri ve mikroplardan arındırın. Yaklaşık 4 litre suyun içine 1 fincana yakın çamaşır suyu koyun, temizlik bezi ve süngerlerinizi bu suyun içinde 5 dakika bekletin.

Evinizi köşe bucak temizleyin. Özellikle de duvarların birleştiği köşe noktaları. Buralar toz ve kırıntıların birikmesi için ideal yerlerdir. Normal temizlik sırasında atlayabileceğiniz bu alanları bahar temizliği sırasında en küçük noktasına kadar temizlemeyi unutmayın.

Fırınınızın tabanındaki lekeler çalıştırdığınızda koku ve duman yayabilir. Eğer temizlemek için az zamanınız varsa kötü lekelere odaklanın. Metal bir spatula ile gevşek parçaları sökün. Eğer az leke kalıyorsa silin. Eğer temizlenmediyse lekenin üzerine amonyak püskürtün. Sonra üzerine karbonat dökün ve 5 dakika bekletin. Birkaç damla beyaz sirke ekleyin ve sünger ile ovun. Sonra temiz ve ıslak bir başka sünger ile silin.

Yorgan, yastık ve alezleri yıkamadan yıkama talimatlarını okuyun. Bu ürünleri birlikte yıkayabilirsiniz. Duş perdesi ve banyo paspasını ise çamaşır makinesinde birlikte yıkarken renkliler için kullanabileceğiniz çamaşır suyu kullanabilirsiniz.

Taze limon ile mikrodalganız tertemiz koksun. Mikrodalgaya girebilecek bir kabın içine yarım kesilmiş limonu koyun ve üzerini geçecek kadar su ekleyin. İki dakika pişirin, kötü kokuların yok olduğunu göreceksiniz.

Banyonuzdaki lif ve diş fırçalarını ayda bir kontrol edin ve 3 ayda bir değiştirin. Tuvalet fırçanızın kılları yıpranmış ise hemen yenisi ile değiştirin. Ecza dolabınızı en son ne zaman kontrol ettiniz. Üç ayda bir tarihi geçen ilaçları atmayı ihmal etmeyin.

Plastik çöp kutusunu hızlıca çamaşır suyu ile yıkayın ve baş aşağı kurumaya bırakın. Kokuları gidermek için dibine karbonat serpin.



Lavabo alanını ayarlarken, lavabonun bir tarafında 45 cm, diğer tarafında ise en az 60 cm olacak şekilde boşluk bırakın. Yemek hazırlamak için, en az 90 cm’lik bir tezgaha ihtiyaç duyduğunuzu unutmayın. Alanınız genişse, bu ölçüleri artırabilirsiniz.
Beyaz eşyaları, mutfak dolapları ve mutfak kapısına göre yerleştirin. Kapının tam açılabilecek şekilde durmasına özen gösterin.
Buzdolabını petek, pencere, ocak ve fırın gibi ısı yayan eşyaların yanına yerleştirmeyin. Duvarla dolap arasında en az 50 cm boşluk bırakın.
Mutfakta rahatça hareket edebileceğiniz bir alan bırakın. Özellikle orta kısımları gereksiz yere doldurmayın.
Eğer mutfağınız büyükse ve mutfak masası koymayı düşünüyorsanız, pencere kenarı veya uygun olan bir köşeyi tercih edebilirsiniz.
Mutfakta devamlı olarak 2-3 kişi çalışıyorsa, onlar için de bir çalışma alanı düşünebilirsiniz.
Alandan tasarruf etmek için, duvarlara raf montelemeyi ve bu raflar fincanları saklamayı düşünebilirsiniz.
Pencerenin kenarına koyacağınız birkaç farklı çiçek yardımıyla, mutfağınız daha ferah bir görünüme kavuşur.
Ev ya da iş yeri temizliğinde kullanılan çeşitli temizlik ürünleri ve kimyasallar var. Hem bu ürünleri sağlığa zarar vermeyecek şekilde kullanmak hem de tasarruf etmek için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar da mevcut.


Kimyasalları birbiriyle karıştırmayın. Özellikle asidik ürünleri (kireç sökücü, pas sökücü, banyo temizleyiciler, klozet temizleyiciler) ve alkali ürünleri (çamaşır suyu, yağ sökücüler, fırın ve ızgara temizleyiciler, mutfak temizleyiciler) karıştırmamaya özen gösterin. Ayrıca ayrı yerlerde muhafaza edin.
Evimize aldığımız bütün temizlik ürünlerinin etiketlerini, kullanım ve dikkat edilmesi gereken hususlar bölümünü okuyun.
Temizlik yaparken mutlaka eldiven kullanın.
Çamaşırlarda eksik deterjan kullanımı grileşmeye ve sertleşmeye neden olur ve temizlik performansı olumsuz etkilenir. Bu nedenle eksik deterjan kullanmamaya dikkat edin.
Çamaşır yıkarken daha iyi temizleneceğini düşünerek fazla deterjan da kullanmayın. Fazla deterjan kullandığınızda ise durulama yetersiz kalabilir, çamaşırlarımızdaki deterjan çıkmamış olabilir.
Çamaşır makinenize eksik yükleme yapmayın. Çamaşır makinenizi tam kapasite dolu olarak çalıştırmadığınızda hem su, elektrik ve deterjan sarfiyatı olur hem de temizlik performansı olumsuz etkilenir.
Renkli çamaşırları 60 derecenin üzerindeki ısılarda yıkamayın.
Renkli ve beyaz çamaşırları aynı anda yıkamamaya özen gösterin.
Restoran çamaşırlarını makineye yüklerken kapasitenin 3’te 2’si kadar yüklemeniz temizlik performansı açısından önerilir.

Çamaşır suyu, klorlu ağartıcı kullanmak gerektiğinde makine deterjanı aldıktan 5 dakika sonra ilave edin.
Çamaşırlarda çamaşır suyu kullanacaksanız bir kilo çamaşıra 3-4 ml kullanmak uygun olacaktır. Örneğin makinanız 10 kg’lık ise 40 ml kullanabilirsiniz. Standart bir su bardağı 200 ml’dir. Bu ölçüyle ayarlama yapabilirsiniz.
Yüksek ısılarda çamaşır suyu kullanmak yıpranmaya ve solmaya sebep olabilir.
Yünlü çamaşırlarda sıkma işlemi yapmamanız önerilir.
Ütü gerektiren çamaşırlarda, banyo ve yatak çamaşırlarında yumuşatıcı kullanabilirsiniz.
Banyo, klozet ve pisuvar temizliğinde tuz ruhu olarak bilinen ürünü kullanmayın.
Klozet temizleyiciyi yüzeye sıktıktan sonra 2-3 dakika beklemeniz temizliğin performansını artıracaktır.
Cam, armatür ve duşa kabin temizliğinde ürünü yüzeye sıkmak yerine beze veya süngere bir miktar dökerek temizlik yaparsanız üründen tasarruf edebilirsiniz.
Banyo temizliği yarken havalandırmayı açmaya özen gösterin.
Banyo ve genel alanlarda bir litre suya 8-10 ml çamaşır suyu ilave etmek yeterli olacaktır.
Mermer zeminlerde ise asidik ürün kullanmayın.

Cila uygulamalarında zemin çok iyi temizlenmeli ve zeminde partikül kalmamalı.
Halı, koltuk ve döşemelerde leke sökücü kullanmadan önce görünmeyen bir bölgede deneme yapmanızı öneriyoruz. Renk açılması riskini bu şekilde önlemiş olursunuz.
Temizlik yaparken çıkışa en uzak noktadan başlayın ve yukarıdan aşağıya işlem yapın.
Sulu vakum makinalarını her temizlikten sonra bakteri üremesine karşı çok iyi temizleyin.
Oda parfümleri cihazlara ve mobilyalara gelmeyecek şekilde püskürtün.
Mutfaklarda kullanılan sprey ürünleri uzaktan uygulama yapmayın, partiküller fazla alana dağılabilir.
Bulaşık deterjanları kullanım oranı bir litre suya 3-4 ml’dir. Bu nedenle fazla kullanmanıza gerek yok. Köpük temizliğe etki eden bir faktör değil.
Bulaşık makinasına kirliler yerleştirilirken tabaklar büyükten küçüğe ve alınları yuları bakacak şekilde, kaseler ve bardaklar ağızları aşağı gelecek şekilde, çatal-kaşıklar ise kendi bölgelerine karışık olarak dizilmeli.
Sebze meyve dezenfektanları bir litre suya 5 ml kullanılmalı. Sebze ve meyveler 10 dakika bekletildikten sonra durulanmalı.
Ellerinizi yıkarken önce ıslatmanız uygun olacaktır.




Temizliğe başlamadan önce kombinizi kapatın. Radyatörlerinizin temizliği için uzun fırçalar kullanın. Çünkü aralara girmesi için ince ve uzun bir fırçaya ihtiyacınız olacak. Ayrıca elektrik süpürgesinin ince uçlu aparatlarını kullanabilirsiniz. Genellikle radyatörlerin üst ve yan kapakları çıkabilir. Bu da hem onları temizleyebilmenizi hem de iç kısımlara daha kolay ulaşmanızı sağlar. Ayrıca radyatörlerinizin doğru çalışıp çalışmadığını da kontrol edebilirsiniz. Eğer ısı farklılıkları varsa radyatörlerini içindeki havayı boşaltabilirsiniz.

Klasik bir şömineniz varsa en iyisi profesyonellerden yardım alarak baca temizliğinizi yaptırmanız.
Eğer gazlı bir şömineniz varsa, elektrik süpürgesinin hortumuna takılan mini aparatlar yardımıyla temizleyin. İçinde taşlar varsa onları da süpürmemek için elektrik süpürgesinin uç kısmına ten rengi bir çorabı geçirebilirsiniz. Son olarak öndeki cam panelleri sprey cam temizleyici ile silebilirsiniz.



Her yüzeyin temizlik malzemesi farklıdır. Mermer tezgahınızda veya ahşap yüzeylerinizde aynı temizlik ürünlerini kullanmayın.

Elektrik süpürgesi ile temizlik yaparken toz torbasını boşaltmamak, temizlediğiniz alanlara yeniden toz yayılmasına neden olur. Bu nedenle temizlik sırasında sıklıkla süpürgenizin torbasını boşaltmalısınız.




Mutfak aletleri üreten General Electric Appliances, bulaşık makinesine yerleştirilen bulaşıkların tek bir bölgeye ağırlık verilmeden, eşit bir şekilde dağıtılması gerektiğini ifade etti. Örneğin kaşık ve çatalların konduğu bölüm boş kısım kalmayacak şekilde doldurulmalı.
Ayrıca ellerinizin yerleştirdiğiniz keskin uçlu bıçak çatal gibi aletlerden zarar görmemesi için tüm malzemeleri tutma kısımları yukarıda kalacak şekilde ters yerleştirmelisiniz.

Good Housekeeping Institute Ev Aletleri ve Temizlik Laboratuvarı direktörü Carolyn Forte, kahve makinelerinin doğru kullanımı ile ilgili “Kahve makinelerinin her kullanımdan sonra aslında sökülmesi ve sabunla temizlenmesi gerektiğini” ifade ediyor.
Kahve makinesi nasıl temizlenir? sorusunun yanıtı ise oldukça basit. Sirke ve su karışımı kullanarak makinenizdeki birikmiş mineral kalıntılarını temizleyebilirsiniz.

Güneşli bir günde pencerelerinize baktığınızda gördüğünüz kirli görüntü temizliğe girişmenize neden olabilir. Ancak aslında pencerelerinizi güneşli bir günde temizlemekten kaçınmalısınız.
Good Housekeeping Institute’a göre, güneşin ısısı camı kısa sürede ısıtır ve bu da deterjanın çok hızlı kurumasına neden olur. Siz durulamaya geçmeden önce çizgiler oluşur.
Peki ne yapmalı? Cam temizliğine başlamadan önce camı parmak uçlarınızla kontrol edebilirsiniz. Cam ilk dokunuşta serinse, daha iyi ve lekesiz bir parlaklık elde edersiniz.

Her kullanımdan sonra tuvalet fırçaları dezenfekte edilmeli. Tuvaletin içini temizledikten sonra ıslak ve kirli fırçayı bir kabın içine geri koymak pek hijyenik değil. Çünkü tuvalet fırçasının kabında bulunan nemli ortam, bakteriler için mükemmel bir üreme alanıdır.
Peki klozet fırçasını temizlemek için ne yapmalısınız? Temizlik hizmetleri uzmanı Esther Gantus, bakterilerin büyümesini engellemek için tuvalet fırçasının en az birkaç saat düzenli olarak dezenfektan içine batırılması gerektiğini ifade ediyor.

Kesme tahtanızın bulaşık makinesinin güçlü suyu ile yıkanmasına izin vermek, içindeki ahşap liflerinin eğilmesine ve bölünmesine neden olabilir. Zamanla bu durum, gıda partiküllerinin ve bakterilerinin sonraki temizliklerde gizlenmesine ve kaçmasına izin veren küçük çatlaklar oluşturur.

Teflon tencere bulaşık makinesinde yıkanmamalıdır. Bulaşık makinesinin yüksek sıcaklık seviyesi tencerenin yapışmaz yüzeyine zarar verir. Bu nedenle her zaman elde yıkanmalıdır.

BAHAR TEMİZLİĞİ NASIL YAPILIR?

- Mutfak tavanını silin.
- Fırını temizleyin.
- Buzdolabının içini silin.
- Mutfak dolaplarının içini boşaltın ve temizleyin.
- Raflara asılı mutfak gereçlerini silin.
- Kiler dolabındaki yiyeceklerin son kullanma tarihlerini kontrol edin ve ayıklayın.
- Derin dondurucunun içini temizleyin.

- Deri mobilyalarınızı temizleyin.
- Kitaplığınızdaki kitapların şekillerinin bozulmaması ve kırışmaması için yerlerini değiştirin.
- Ağır perdeleri, halıları ve örtüleri kaldırın.

- Tarihi geçmiş kozmetik, duş malzemesi ve ilaçlarınızı atın.
- Klozet, duşakabin gibi alanları temizleyin.

- Şiltenizi döndürün.
- Şiltenizin ve yatak çerçevenizin tozunu alın.
- Yastıkları yıkayın.
- Battaniyeleri ve yorganları kuru temizlemeye verin.
- Dolapların içini temizleyin ve baharlık kıyafetlerinizi çıkarın.

Zemin temizliğinde malzeme önemli. Zemini kaplayan malzemenin cinsine göre malzeme ve araçları seçmek gerekir.

Yapılan en büyük hatalardan biri banyo ve mutfaklardaki mermerlerin temizliğinde kireç çözücü kullanmak. Kireç taşından oluşan mermerde, kireç çözücü kullanmak mermeri çok kısa sürede aşındırarak derin hasarlara neden olur ve kullanılmaz hale getirebilir.
Mermer gözenekli bir yapıya sahiptir ve sıvıları çok hızlı bir şekilde emebilir. Kahve, portakal suyu, şarap gibi sıvılar dökülür dökülmez ılık bir bez yardımıyla vakit geçirmeden temizleyin.
Mermer temizliğinde sirkeden mümkün olduğunca uzak durun. Birçok yüzey için doğal bir temizlik maddesi olan sirke oluşturduğu korozyon nedeniyle mermerler için uygun değildir.

Laminat parke üzerinde kesinlikle metal içerikli bez, sert yüzeyli sünger kullanılmamalı. Toz toplayıcı ve mikrofiber bezler tercih edilmeli. Silerken Arap sabunu ve sirke kullanabilirsiniz.
Bir kovaya Arap sabunu (ve arzu ederseniz dezenfekte etmek için bir miktar sirke) koyun. Su ile iyice karıştırın ve parkeleri bu karışımla silin. Sonra mutlaka kurulayın.
Ayrıca, aşındırıcı kimyasallar yerine ahşap temizleyici veya sıvı bulaşık deterjanı ile de temizleyebilirsiniz.
AHŞAP PARKE NASIL TEMİZLENİR?

Çok sık su ile temizliği yapılırsa zamanla kabarmalar oluşur. Ahşabın zarar görmemesi için ağzına yumuşak aparat takılmış olan elektrikli süpürgesi ile tozunu almalısınız.
Daha sonra ahşap temizleyici eklenmiş ılık su ve mikrofiber bez ile çok ıslak olmayacak şekilde silebilirsiniz.
SERAMİK KARO NASIL TEMİZLENİR?

Az bir miktar yüzey temizleyicisini ılık su ile karıştırın ve seramik karoları bu karışım ile silin. Kimyasal yüzey temizleyici yerine Arap sabunu da kullanabilirsiniz.
Kesinlikle tuz ruhu, kireç çözücü türü kimyasallar kullanmayın, derzlere ve seramiklerin yüzeyine zarar verir.
BAHAR TEMİZLİĞİ – DUVAR NASIL SİLİNİR?

Duvarları kolay silmek için, duvar temizliğine başlamadan 1-2 saat önce odanın ortasına büyük bir kova ya da leğen içinde kaynar su bırakıp pencereleri ve kapıyı kapalı tutun. Bu şekilde duvardaki kirler yumuşayacak ve temizlemek daha kolay olacaktır.
Kirler yumuşadıktan sonra bulaşık deterjanı ile su karışımıyla duvarları silin. Duvar kağıtlarının çok koyu lekeler barındırmaması için sık aralıklarla temizlenmesi gerekir.
Ayda bir kez elektrik süpürgesinin fırçalı ucuyla duvar kağıtlarına yapışan tozları alırsanız leke oluşumunu engelleyebilirsiniz.
Yaklaşık 3 ayda bir ağartıcı içermeyen bulaşık deterjanını bol su ile karıştırıp yumuşak bir bezle duvar kağıtlarını temizleyin.
MUTFAK DUVARINDA YAĞ KİRİ NASIL TEMİZLENİR?

CAM SİLMENİN PÜF NOKTALARI

Gazeteye cam temizleyici sıkıp da camlarınızı silebilirsiniz.
Temizlik için kullanacağınız suya biraz yumuşatıcı katarsanız, camlar hem kolay temizlenir, hem de kolay toz tutmaz.
Camı normal bezle silin, ardından mikrofiber bez ile kurulayın.
Kovaya deterjanlı su koyun, çekbasın süngerli kısmını suya batırın, camı silin ve diğer tarafıyla fazla suyu alın, kurulama da gerekmez.
Camlarınızı temizlerken hoş kokmalarını da sağlamak için bir parça suyun içine 10 damla lavanta ya da limon otu yağı karıştırın ve camları bu karışımla silin. Bu karışımın bir başka avantajı da sinekleri camlarınızdan uzaklaştırmak olacaktır.
MERMER LAVABOLAR NASIL TEMİZLENİR?

• Eğer mermer lavaboya içeriğinde boya olan lekeler bulaştıysa, amonyaklı çamaşır suyu kullanabilirsiniz. Çamaşır suyunu lavaboya döktükten sonra, yumuşak bir süngerle iyice ovalayın. Bu işlemin ardından lavabonuzu tamamen durulayın.
• Eğer lavabonuzda yağ lekesi varsa, kimyasal içerikli ürünlerden kullanabilirsiniz. Yağ çözücü spreyler, lekeleri kolayca çıkaracaktır. Spreyi sıktıktan sonra biraz bekleyin ve daha sonra bol suyla durulayın.
• Farklı türde kalıcı ve zor lekeler için ayrı bir karışım hazırlayabilirsiniz. Amonyaklı çamaşır suyu ile yüzde 20 oranında oksijenli suyu karıştırarak lekeli bölgelere uygulayın. Yine biraz bekledikten sonra bol su ile durulayın.
• Mermer lavabodaki hafif sararmalar içinse arap sabunu ve suyu karıştırarak, tüm yüzeyi yumuşak bir süngerle ovun ve durulayın.

• Eğer pas lekesi oluşmuşsa, oksalit asit kullanarak lekeden kurtulabilirsiniz. Bir kabın içine sıcak su doldurunuz ve içerisine 1 tatlı kaşığı oksalit asit ekleyin. Suyun içinde eriyen oksalit asit, etkili bir temizleyici olacaktır. Bir bez ile lekeleri ovalayabilirsiniz. Bu işlemleri yaparken eldiven kullanmayı ihmal etmeyin.
PASLANMAZ ÇELİK Mİ?

Bulaşık teli gibi malzemelerin çelik eviyenizin üzerinde uzun süre kalmasına izin vermeyin. Çünkü uzun süre temas ettiklerinde çelik malzemenin paslanmasına sebep oluyor. Çamaşır suyu gibi ağartıcı veya klor içeren temizlik malzemeleri de çelik üzerinde leke yapabilir.
HER GÜN YAPMANIZ GEREKEN 5 TEMİZLİK VE DÜZEN ADIMI

Yatağınızı yapın: Yapılmış bir yatak, odanızın düzenli görünmesini sağlar. Çevresindeki kıyafetleri de toplarsanız odanız neredeyse düzenlenmiş demektir.
Yığılmayı önleyin: Bir odayı terk etmeden, etrafınıza göz atın ve yerinde olmayan eşyaları ait oldukları yere koyun. Evdekilere de bunu yapmasını söyleyin.
Temiz pişirin: Yemek yaparken kirlenen tabak ve tencereleri lavabonun içine koymak yerine sudan geçirip bulaşık makinesine yerleştirin.
Dökülen şeyleri hemen silin: Tezgah ya da ocağın üzerine dökülen domates sosunu, banyoda dökülen makyaj malzemelerini kurumadan silin, böylelikle daha kolay temizlenir.
Mutfak zeminini hemen süpürün: Her akşam yemekten sonra mutfak zeminini süpürün. Bu sayede haftalık temizlik yaparken mutfak zeminini temizlemeniz çok daha kolay olur.
İşte size bahar aylarında uygulamanız gereken 10 sağlık önerisi :





Makyaj malzemelerinize bahar temizliği yapın Pek çok ürünün olduğu gibi makyaj malzemelerinin de bir kullanma süresi vardır. Ne zaman satın aldığınızı bile hatırlamadığınız maskara, kapatıcılar ve diğer malzemelerinizi çantanızdan atın. Böylece göz enfeksiyonu riskini ya da bakterilerin neden olduğu başka rahatsızlıkları minimize edersiniz.

Sabahları erken uyanın Çalışmalar, erken kalkan insanların gece boyu ayakta kalıp sabaha karşı yatanlara göre daha sağlıklı olduklarını ortaya koyuyor. Sabah gün ışığından daha fazla yararlanmak, size ihtiyacınız olan D vitamininden yeteri kadar alabilme fırsatı verir. Aynı zamanda depresyon belirtilerinin ortaya çıkmasını da engellersiniz.

Kirlenmek sağlıklıdır Çocuklarınıza kirlenmeleri için şans verin. Kirlenmek, yaygın bakterilere maruz kalmayı sağlar ve bu yaygın bakteriler de çocuğunuzun sağlığı için iyidir. Çünkü eğer bu bakteriler vücudumuzda sürekli olarak ikamet ederlerse, ihtiyacımız olan vitamin ve proteinlerin yapımına katkıda bulunur ve bağışıklık sistemimiz ile mide-bağırsak sistemimizi çalışır hale getirir.
Küresel düşünün, yerel yiyin Süpermarketlerdense yerel manavlardan mevsime uygun Forvetbet taze sebze, meyve alma şansınız daha yüksektir. Özellikle pazara çıkma alışkanlığı edinin. Emin olun, marketlerdekinden çok daha iyilerini bulacaksınız.
Öğle yemeğinde dışarı çıkın Öğle yemeklerinizi masanıza sipariş vererek değil, dışarı çıkarak yemeye çalışın. İş yerinizin bir yemekhanesi varsa da yemekten sonra içeride kapalı kalmaktansa yine en azından yarım saat dışarı çıkın. Dışarı çıktığınızda da gideceğiniz yere arabayla değil, yürüyerek ulaşmayı tercih edin. Böylece hem baharın kokusunu ve havasını içinize çekebilecek hem de masanızdan kısa bir süre için de olsa uzaklaşabileceksiniz. Ayrıca bu kısa yürüyüş bile doktorların önerdiği makul bir egzersiz biçimi.
Sıcak-soğuk duş alın Bahar yorgunluğunu üzerinizden atmak için yataktan kalktığınızda açık pencere karşısında birkaç nefes egzersizi yapın. Sıcak-soğuk su değiştirerek yapacağınız kısa bir duşla dolaşımınızı hızlandırıp bedeninizi canlandırın.

Bahara uygun beslenin Karbonhidratlı ve yağlı yiyecekler (hamur işleri, fazla miktarda pilav, makarna ve ekmek, kızartma) uyku ve yorgunluk yaratacağından ölçülü tüketin. Bunların yerine kepekli ve tam tahıllı yiyecekler, sütlü tatlılar, ızgara yiyecekleri tercih edin. Bolca sebze meyve yiyin. Uzmanlar, özellikle kadınların demir eksikliği nedeniyle et ve yeşil sebze yemeleri gerektiğinin altını çiziyor.
Bahar Aylarına Dikkat!



Bahar hastalıklarından uzak kalmanın ve bu güzel ayların tadını çıkarmanın yolu nedir diye kendimize sorduğumuzda cevabı aşağıda bulabiliriz:
- Az ve sık yemeli, düzenli beslenmeliyiz.
- Bol sebze ve meyve tüketmeli, günde en az 8 bardak su içmeliyiz.
- Sigara ve alkol kullanmamalıyız.
- Günlük yarım saat egzersiz yapmalıyız.
- Stresten uzak durmalı, uykusuz kalmamalıyız.
- Aşırı çalışmamalıyız.
- Polenlerin yoğun olduğu yerlerden uzak durmalıyız.
Baharla birlikte başlayan halsizlik, yorgunluk, kaslarda ağrı, uykuya dalamama ve sabahları zor uyanma gibi bahar yorgunluğu dediğimiz bu şikayetler yaşam kalitesinin bozulmasına yol açıyor ve uzun sürüyorsa altta kansızlık, tiroid hastalığı gibi başka hastalıkların araştırılması için doktara başvurmalıyız.
Uzm. Dr. Abdullah Serdar Fenercioğlu
Bahar Geldi Sağlık Getirdi



Soğuk, yağışlı, gün ışığı ile erken saatte vedalaştığımız kış aylarını geride bıraktık. Böylece uzak kaldığımız ve çok özlediğimiz birçok aktivitemize tekrar kavuşma zamanı geldi. Bahçeler, yürüyüşler, piknikler, doğa ve güneş bizi bekliyor. Artık dört duvar arasından çıkıyoruz. Hepimizin bildiği gibi güneş ve gün ışığı birçok derde deva. Hem psikolojik hem de fizyolojik açıdan sağlığımıza faydaları saymakla bitmez. Daha fazla gün ışığı gören ülkelerde yaşayan insanların daha az gün ışığı gören kuzey ülkelerinde yaşayanlara göre daha mutlu ve az stresli oldukları, daha az depresyona girdikleri gözlemlenmiş. Hemen burada yeri gelmişken, düşük stres düşük bel ağrısı ve boyun ağrısı demek olduğunu söyleyelim.
Fizyolojik faydalarına gelirsek; güneş demek D vitamini demek. Bu da sağlıklı kemikler, sağlıklı omurga demek. Sonuçta yine daha az bel ve boyun ağrısı demek. D vitamininin yanı sıra güneşin kaslarımız üzerindeki ısıtıcı, gevşetici ve rahatlatıcı “Doğal Fizik Tedavi” etkisini de küçümsememeliyiz. Elbette kas, kemik, dolayısı ile omurga sağlığımız için güneşten faydalanırken güneşin zararlı ışınlarına karşı kendimizi gerek kıyafetlerimiz gerekse güneş koruyucu kremlerle korumayı ihmal etmemeliyiz.
O zaman tekrarlıyoruz; “Bahar geldi, haydi dışarıya!”
Herkese bol güneşli ve sağlıklı günler dileriz.
DR. İLKER YASSA
Spor öncesi BESLENMEDE nelere dikkat etmeli?


Karbonhidrat
Kaslar, karbonhidrattan gelen glikozu yakıt olarak kullanır. Besinlerle aldığımız glikozun fazlası ise karaciğer ve kaslarda glikojen olarak depolanır. Ancak, vücuttaki glikojen depoları sınırlıdır. Çalışmalar; yüksek karbonhidratlı diyetlerin glikojen depolarını artırabileceğini savunmaktadır.
Profesyonel sporcularda, karbonhidrat yüklemesi glikojen depolarını tamamen doldurmak ve kapasitesini kısmen artırmak için uygulanan yaygın bir yöntemdir. Karbonhidrat yüklemesi yapılan sporcular; yarıştan 1-7 gün önce yüksek karbonhidratlı diyetle beslenmeye başlamaktadır.
Kısa süreli ve yüksek yoğunluklu (örneğin; 100 metre sprint koşusu) sporlarda, glikojen kasların temel enerji kaynağıdır. Uzun süreli ve dayanıklılık sporlarında (örneğin; maraton koşusu) ise karbonhidratın kullanımı; egzersiz yoğunluğu, türü ve bireyin beslenme modeline bağlıdır.

Spordan önce karbonhidrat kadar, protein tüketimi de üst düzeyde verim alabilmek için önem taşımaktadır. Egzersizden önce tüketilen doğru protein kaynağı;
Spor performansını artırır,
Kasta hacim artışını destekler,
Kas iyileşmesini hızlandırır,
Dayanıklılığı artırır.
Amino Acids dergisinde yayımlanan bir çalışmada, 10 hafta boyunca dayanıklılık egzersizi yapan 19 kişinin verileri paylaşıldı. Çalışmada, katılımcılar rastgele 2 gruba ayrıldı. Bir grup, spordan 1 saat önce 20 g protein tüketirken; diğer grup tüketmedi.
Çalışma sonucunda;
Egzersiz öncesinde 20 g protein tüketen grubun kas kütlesi ve kas gücünde artış olduğu gözlendi.

Glikoz, kısa ve yüksek yoğunluklu sporlarda önemli bir kaynaktır. Bununla birlikte yağ ise, uzun ve hafif-orta şiddet sporlar için daha önemlidir. Ancak yağlı besinler vücutta zor sindirilirler. Bu nedenle, yağ tüketimi egzersizden 2 saat önce tamamlanmalıdır.

Spor öncesinde su tüketimi, en az besinler kadar önemlidir. Spor esnasında sıvı ve mineral kaybı gelişmektedir. Bununla birlikte, spor öncesinde az sıvı tüketimi performansta önemli düşmelere yol açarken, iyi su alımının ise performansı arttırdığı gözlenmiştir. 50 bin üyeli egzersiz bilimi platformu olan Amerikan Spor Hekimliği Koleji;
Spordan 4 saat önce; 2.5-3 su bardağı,
Spora 10-15 dakika kala; 1-1.5 su bardağı su içmeyi önermektedir.

Spor öncesinde, performansı ve kas kütlesini artırmak için takviye kullanımı da yaygın bir yöntemdir. Piyasada birçok farklı takviye bulunmaktadır. En yaygın kullanılan takviyeler arasında; kreatinin, kafein, dallı zincirli amino asitler (BCAA), beta-alanine, protein tozları ya da çok bileşenli takviyeler vardır. Bu takviyelerin bilinçsizce kullanılması faydadan çok zarar verebilmektedir. İhtiyaç duyulduğu takdirde, sporcu diyetisyeni gözetiminde alınmalıdır. Aynı zamanda, bu ürünler alerjen maddeler içerebilmekte ya da vejetaryen / vegan olan bireyler için uygun olmayabilmektedir. Herhangi bir rahatsızlığı olan bireyler ise, bu ürünleri kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışmalıdır.

Spordan 2-3 saat öncesinde; karbonhidrat, protein ve sağlıklı yağları içeren dengeli bir ana öğün tüketmek en doğru tercih olacaktır. Ancak, 2-3 saat önce ana öğün tüketmenin mümkün olmadığı durumlarda, egzersizden 45-60 dakika önce kolay sindirilebilen hafif bir ara öğün tüketmek faydalı olacaktır.
Spor öncesi ara öğünün; lif ve yağ içeriği düşük olmalı ve yeterli miktarda protein içermelidir. Lif içeriği yüksek ve yağlı bir ara öğün tüketmek bağırsak hareketlerini artırıp, performansı düşürebilir.
Egzersiz öncesi tüketilebilecek ana ve ara öğün seçeneklerine örnekler verecek olursak;
Egzersizden 2 – 3 saat önce tüketilebilecek öğünler
- Tam tahıllı ekmek, yağsız et ve salata
- Omlet, avokado ezmeli tam tahıllı ekmek ve meyve
- Yağsız et, esmer pirinç ve buharda pişmiş sebze
Egzersizden 2 saat önce tüketilebilecek öğünler
- Süt, muz ve yaban mersini ile hazırlanmış protein smootie
- Tam tahıllı mısır gevreği ve süt
- Yulaf, süt, çiğ badem ve muz ile hazırlanmış yulaf lapası
- Tam tahıllı ekmek üzerine; şekersiz badem/fıstık ezmesi ve meyve
Egzersizden 45 dakika – 1 saat önce tüketilebilecek öğünler
- Yoğurt ve meyve
- Şekersiz protein bar
- Meyve ve çiğ kuruyemiş
Yorum & Özet
Spordan önce hangi besinlerin, ne zaman tüketileceğini bilmek, spordan en üst düzeyde verim almanızı sağlayacaktır. Aktif bir yaşam sürmek ya da kilo vermek için, haftada 3-4 kez, 1-2 saatliğine yapacağınız egzersizler için takviye desteğine ihtiyacınız olmayacağını söyleyebiliriz. Bu nedenle, eğer profesyonel bir sporcu değilseniz, doğru beslenme ve yeterli sıvı tüketimi ile yaptığınız spordan üst düzeyde verim alabilirsiniz. Eğer spor mesleğiyle uğraşıyor veya ağır antrenman yapıyorsanız farklı takviyelere ihtiyaç duyabilirsiniz. Ancak kullanılan takviyelerin zararlı olabileceği unutulmamalıdır. İhtiyaç duyulduğu takdirde spor hekimlerinden veya sporcu sağlığı ile ilgilenen profesyonellerden destek almanızı öneririz.
PROF. DR. MUSTAFA ÖZDOĞAN

Kaynak1. Arlene Semeco.
Pre-Workout Nutrition: What to Eat Before a Workout.
healthline.com – 2018
2. Veronica Zambon
7 of the best muscle-building protein powders
medicalnewstoday.com – 2020
3. Erica R Goldstein ve ark.
International Society of Sports Nutrition Position Stand: Caffeine and Performance.
J Int Soc Sports Nutr – 2010