Kalem Süresi Mekkede inmiş olup 52 âyettir. Adını 1. ayette geçen el-Kalem’den almıştır. Bu sûre Hz. Peygamber aleyhinde müşriklerin ileri sürdükleri bazı iddiaları çürütüp onun nübüvvetini ispatlar. Bunun başlıca delilinin, onun mükemmel ahlâkı olduğunu vurgular. Gerçekten hayat boyunca güzel ahlâkın bütün dallarında mükemmel olmak, pek büyük bir mûcizedir. Ayrıca inkâr ve nankörlüğün sonucu, bahçe sahiplerinin kıssası ile bildirildikten sonra, Allah Teâlanın âhirette müminler ile kâfirlere hazırladığı âkıbet anlatılır. Bu mübârek sûre, Mekke-i Mükerreme’de ilk nâzil olan “Alak” sûresinin ilk âyetinden […]
Adını ikinci âyetinde geçen alak kelimesinden alan sûrenin âyet sayısı, bazı farklı görüşler olmakla birlikte, on dokuzdur. Fâsılaları ب، ة، ق، م، ى harfleridir. Genellikle “kan pıhtısı” diye açıklanan alakın, döllenmiş hücrenin ana rahminde tutunan, yani embriyon safhasından önceki halini (nidation) ifade ettiğini söylemek mümkündür. “Oku” anlamına gelen ilk kelimesi ikra’dan dolayı İkra’ adını da alan bu sûrenin ilk beş âyeti Hz. Muhammed’e gelen ilâhî vahyin başlangıcını teşkil etmektedir. Alak sûresinin Mekkî sûrelerden olduğu kesindir; ancak onun Kur’an’ın ilk nâzil olan sûresi olduğu konusunda ihtilâf vardır. […]
Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir. (BAKARA suresi 2. ayet)
“Eûzü” veya “istiâze” diye bilinen bu cümle, bu şekliyle bir âyet olmadığı için mushafa yazılmamıştır. “Kur’an okuyacağın vakit o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın” (Nahl 16/98) şeklinde buyurulduğu için Kur’an okumaya başlayanlar, besmeleden önce “eûzü…” ifadesini okumak suretiyle bu emri yerine getirmektedirler. Asıl adı İblîs olan şeytan, Allah’ın “Âdem’e secde et!” emrine uymadığı, kendisinin daha üstün olduğunu ileri sürerek emre karşı geldiği için meleklerin vatanından (melekût âlemi) kovulup sürgün edilmiş; o da imtihan dünyasında Allah’ın kullarını, O’nun yolundan ve rızâsından ayırmak […]