Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı dünyâda eşi?En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’yaKaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!Nerde -gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı!”Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünyâ, Yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.Yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da,Ostralya’yla berâber bakıyorsun: Kanada!Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem […]
Kapitalist ekonomik sistem, sermaye birikiminin sürekliliğini sağlamak üzere ortaya çıkan kâr oranlarını arttırma ve ekonomik büyüme zorunluluğu nedeniyle birbiriyle iç içe işleyen döngüsel iktisadi süreç ve etkileşim örüntüleri üretir. Bu süreçte sermaye birikimi bir zorunluluktur. Aksi taktirde yok olmak kaçınılmazdır. Bu durum, ekonomik aktörlerin sürekli olarak yeni pazar arayışı içine girmelerine yol açar. Yeni pazarlar bulma çabası pazarları mekân olarak genişletir. Ancak bu yeterli değildir. Daha önce var olamayan ihtiyaçları üreterek ya da ekonomik faaliyetin bir unsuru haline gelmemiş ihtiyaçları […]
Sekülerizm, 18. yüzyılda ortaya çıkan ve ”Aydınlanma Çağı” olarak tanımlanan kültürel hareket ile birlikte ortaya çıkmıştır. Bireyciliğin öne çıktığı bu dönemde, düşünce özgürlüğünün yanı sıra inanç ve ibadet özgürlüğü de bireysel haklar arasında yer almıştır. Bu kavramın geniş kitlelere ulaşmasında Fransız İhtilalinin ve İmparatorlukların yıkılmasının da payı da büyüktür. Cumhuriyet ve demokrasi ile birlikte bireyler ”tebaa” olmaktan çıkıp ”yurttaş” olarak tanımlanmıştır. Bazı kaynaklara göre ise sekülerizm kavramı, hümanizm akımı ile birlikte doğmuş kavramlardan biridir. İnsanı merkeze alan hümanizmde, bireylerin dil, […]