logo

Avrupa Turu

Estonya Şehirleri ile İlgili Bilinmesi Gerekenler

Estonya Cumhuriyeti, 2.000’den fazla adaya ve bir ana karaya sahip, başkenti Tallinn olan bir Kuzey Avrupa ülkesidir. İnsanlar Estonya bölgesine son buzul çağının sonlarına doğru milattan önce 8500 yıllarında yerleşmiştir. 1991 yılında ise Sovyet Estonya himayesinden çıkmaya başlamış ve 1992 yılında Lennart Meri ülkenin yaklaşık yüzde 68’lik oy dilimiyle başkan olarak seçilerek günümüzdeki Cumhuriyet sistemine geçilmiştir.

2017 yılında yapılan yönetim reformu ile Estonya’da, 15 kenti ve 64 kırsal belediyeyi kapsayacak şekilde toplamda 79 yerel hükümet kurulmuş idari birimlerden ayrı olarak köy, ilçe ve kasabalardan oluşan yerleşkeler de bulunmaktadır. Estonya’da nüfusu 300 kişiden az olan yerleşim birimleri köy, 300 ila 1000 arasında olan yerleşim birimleri kasaba ve nüfusu 1.000 kişinin üzerinde olan yerleşkeler ise kent sayılmaktadır.

Estonya’nın hem başkenti hem de en kalabalık şehri olan Tallinn’in nüfusu son yapılan sayımlarda 374.024 olarak belirlenmiştir. Konum olarak ülkenin kuzeyinde Harjumaa bölgesinde yer almaktadır. Deniz kenti olduğu için limanları ile hem ticari hem de turistik anlamda ülke ekonomisine katkısı yüksektir. Coğrafi konumundan dolayı çok fazla savaş görmüş olan Tallinn kenti, birçok kültürü barındırmaktadır.

Tallinn’de küçük apartmanlarda kira aylık olarak ortalama 500 Euro civarında başlamaktadır ve evler büyüdükçe bu fiyat 800 euroya kadar yükselmektedir. Çok lüks olmayan bir restoranda bir öğün yemek 9 Euro civarı iken aylık toplu taşıma araçları ile sağlanan ulaşımın fiyatı ortalama 25 eurodur. En büyük gölü Ülemiste olan Tallinn, kentin içme su kaynağını bu göl sayesinde karşılanmaktadır. Şehre ulaşım feribotlarla yapılabildiği gibi karayolları sayesinde de yapılabilmektedir. Kentin içindeki 7 üniversite sayesinde büyük bir öğrenci nüfusuna sahiptir. Tallinn Estonya öğrenciler, turistler ve göçmenler tarafından ziyaret edilip büyük bir ilgi görmekte, yaşamak için seçilen en ideal şehirler arasında yer almaktadır.

Estonya’nın en büyük ikinci şehri olan Tartu kentinde nüfus son yapılan sayımlara göre 101.092 kişidir. Nüfusunun yaklaşık olarak çeyreği öğrencilerden oluşmakta ve 16 tane üniversitesi bulunmaktadır. Şehir ilk olarak 1030 yılında inşa edilen kalenin etrafına kurulmuştur. Tartu şehri, Estonya’nın en büyük iki gölünü bağlayan Emajogi Nehri’nin etrafına inşa edilmiştir. Şehirde bulunan havaalanı sayesinde ulaşımın havayolu, tren veya otobüsle sağlanması mümkündür.

Şehir çok fazla savaş gördüğü için bazı mimarilerini kaybetse dahi tarihi özelliklerini korumaya devam etmiştir. Estonya Tartu şehri Orta Çağ’dan itibaren ticaret olarak ülke için önemli olmaktadır.

Estonya’nın üçüncü büyük şehri olan Narva, Estonya’nın en doğu noktasında inşa edilmiştir. Nüfusu son yapılan sayımlarda 66.980 olan Narva şehrine ilk olarak yerleşim milattan önce 4000-5000 yılları arasında olmuştur. Narva Joaoru bölgesi milattan önce 1000 yılında kurulmuştur ve Estonya’daki bilinen en eski yerleşim alanı kabul edilmektedir.

Narva, halkın yüzde 94’ü Rusça konuşabildiği için dil geliştirmek ve eğitim almak için uygun bir şehirdir. Her yıl festivaller düzenlenmekte ve yazları nehir kıyısına alışveriş yerleri açılmaktadır.

Narva Estonya uygun kiraları ve Rusya’ya yakın olması nedeniyle ideal yaşam kentlerinden biridir. Pahalı olmayan bir restoranda bir öğün yemek 6 euroya yenilebilmektedir. Taksiler ekonomik olarak uygun olduğu için Narva içerisinde toplu taşıma yerine taksiler daha çok tercih edilmektedir. Narva şehir merkezinde tek odalı bir ev kirası ortalama 250 eurodur.

Estonya’daki dördüncü büyük şehir olan Parnu kenti, Estonya’nın güney batısına kurulmuştur ve yaz tatilleri için en popüler şehirlerden biri olmuştur. Nüfusu 44.192 olan Parnu, geniş sahilleri, büyük otelleri ve restoranlarıyla büyük ilgi görmekte ve yazları birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir. Parnu şehrinde ortalama bir restoranda bir öğün yemek 6 Euro civarındadır. Toplu taşıma araçlarında tek kullanımlık bilet 3 euro, şehir merkezinde bulunan 1 odalı bir evin kirası ise ortalama 300 eurodur.

Çalışmak ve seyahat etmek için en uygun şehirlerden biri olan Estonya Parnu turistik bir şehir olduğu için yabancı dil öğrenmek isteyenler tarafından büyük bir ilgi görmektedir.

Estonya’nın Gezilebilecek Tarihi Şehirleri Hangileridir?

Estonya’da gezilebilecek tarihi şehirler aşağıda listelenmiştir.

  • Tallinn: Orta Çağ’dan kalma mimarisiyle en çok ziyaret edilen şehirdir.
  • Tartu: En çok gezilen şehirler arasında 2. sırada yer alan Tartu, Tartu Üniversitesi etkisiyle sanat ve müzik için ideal bir şehirdir.
  • Parnu: Parnu nehrinin etrafına kurulmuş olan şehir, yazları büyük bir ilgi görmekte ve turizm için önemli bir yeri olmaktadır.
  • Sillamae: Huzur dolu bir şehir olan Sillamae doğa güzellikleri ve müzeleri sayesinde büyük bir ilgi görmektedir.
  • Viljandi: 2.600 yıllık zengin bir tarihe sahip olan Viljandi, hem mimari hem de tarihsel yapılarıyla bir çok turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Utku Urfa / Vizem Net

Kuzey Avrupa sınırlarında yer alan Finlandiya, dünyanın en mutlu ülkesi olarak bilinmektedir. Finlandiya’nın başkenti Helsinki, Noel Baba Köyü ile ünlenen Lapland, kültür kenti Rauma ve kuzey ışıklarının büyüleyici güzelliğini sunan Rovaniemi; Finlandiya’nın en güzel şehirleri listesinin ilk sıralarını almaktadır. Kültürel dokusu, huzurlu atmosferi ve eğlenceli etkinlik imkanlarıyla Finlandiya şehirleri, gezginlere unutulmaz bir deneyim yaşama fırsatı sunmaktadır.

Helsinki

Senato Meydanı ve yüzyıllar öncesinden günümüze ulaşan tarihi binalarıyla dikkat çeken Helsinki, Finlandiya’nın büyüleyici başkentidir. Parlamento Binası, Helsinki Katedrali, Alas Deniz Havuzu ve Sibelius Anıtı ile bu şehir; hayranlık yaratan mimarisini başarıyla temsil etmektedir. Bu kültür merkezinde ayrıca yerel pazarlara ve nezih kafelere gidilebilmektedir.

Rauma

Finlandiya’nın en eski üçüncü yerleşim yeri olan Rauma, huzur veren atmosferiyle tanınan bir kültür kentidir. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Eski Rauma’ya ev sahipliği yapan destinasyon, ahşap binaları sayesinde tarihi özelliklerini başarıyla sergilemektedir. Rauma Sanat Müzesi ile şirin kafeler de bölgede uğranması önerilen yerlerdendir.

Rovaniemi

Kuzey Avrupa’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden olan Rovaniemi, Finlandiya’da bulunmaktadır. Muhteşem kuzey ışıkları, eşsiz doğal güzellikleri ve masalları andıran tarihi kasabaları ile turistlerin her dönem ilgi odağı olan şehir, dünyanın en ünlü tatil lokasyonları arasında gösterilmektedir.

Finlandiya’nın önemli şehirleri arasındaki Lapland, muhteşem kar manzaraları sunmakta ve Noel Baba Köyü’ne ev sahipliği yapmaktadır. Helsinki ise Finlandiya’nın en büyük şehirleri arasında yer almakta; tarihi yapıları, eşsiz güzellikteki sahilleri, müzeleri ve anıtları ile dikkat çekmektedir. Tarihi dokusuyla büyüleyen Rauma da otantik sokakları, ahşap yapıları ve müzeleriyle Finlandiya’nın öne çıkan turistik destinasyonlarındandır. Ayrıca Rovaniemi, kuzey ışıklarının eşsiz güzelliğini gözler önüne sermekte, doğal güzellikleri ve şirin kasabalarıyla keyifli bir tatil imkanı sunmaktadır.

İskandinav ülkelerinden olan Finlandiya, birbirinden güzel turistik yerleriyle her yıl ziyaretçi akınına uğramaktadır. Kuzey ışıklarının altında ışıldayan ülke, görülecek yerler açısından misafirlerine sayısız imkan sunmaktadır. Deniz Müzesi, Helsinki Katedrali, Sibelius Anıtı ve her Noel’de ren geyiğine bağlanmış bir kızağa binerek çocuklara hediyeler dağıttığına inanılan Noel Baba’nın yaşadığı köy; Finlandiya’da gidilmesi gereken yerler olarak sıralanabilmektedir. Ayrıca, Orta Çağ’dan öncesine uzanan bir geçmişe sahip olan Suomenlinna da Finlandiya gezilecek yerler listesinde üst sıralarda konumlanmaktadır.

Suomenlinna Adası

Suomenlinna, Finlandiya’nın en çok turist çeken tarihi yapılarından biridir. 18. yüzyıldan kalma bir kale olan ve 6 ada üzerine inşa edilen yapı, uzun yıllar farklı devletlere ev sahipliği yapmıştır. Toplamda 210 hektarlık bir alanı kaplayan Suomenlinna, turistik açıdan taşıdığı önemle UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.

Helsinki Katedrali

Helsinki Katedrali, yakın tarihin en önemli dini yapılardan biri olarak dikkat çekmektedir. Bizzat dönemin çarının isteği ile yaptırılan kilise, bağımsızlığın kazanılmasının ardından Helsinki Katedrali adını almıştır. Önceki dönemlerde ise Nicholas Kilisesi ve Büyük Kilise adlarını almıştır. Şehrin tam merkezine konumlanan bu yapı, her sene yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.

Ateneum Müzesi

Ateneum, Finlandiya’nın Helsinki bölgesinde yer alan bir sanat müzesidir. İçerisindeki eserler, 18. ila 20. yüzyıla aittir. Aynı zamanda ülkenin sanat hareketlerinin temsilcisi olarak bilinmektedir. Dünyaca ünlü tablolara ev sahipliği yapan Ateneum, 20.000 civarında esere sahiptir. Geçici sergileri ve atölyeleri ile sanata büyük katkıları olan bir müzedir.

Kiasma Çağdaş Sanat Müzesi

Farklı tasarımı ve ev sahipliği yaptığı sanat eserleri ile kısa sürede uluslararası bir sanat merkezi haline gelen Kiasma Çağdaş Sanat Müzesi, sanatseverlere farklı bir deneyim sunmaktadır. Birçok modern sanat eserine ev sahipliği yapan müze, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerini Helsinki’de modern sanatla buluşturmaktadır.

Seurasaari Adası

Seurasaari; şehir hayatından uzakta, ziyaretçilerin tercihlerine göre dilerlerse eğlenecekleri, isterlerse sakin ve huzurlu bir yürüyüş yapacakları, müzede vakit geçirebilecekleri ya da inzivaya çekilecekleri çeşitli etkinlik imkanları sunmaktadır. Yılın belli zamanlarında festival ve etkinliklere de ev sahipliği yapan Seurasaari; bir müzeye, bir plaja, restoranlara, kafelere, büfelere ve bir Kalevalakehto Enstalasyonuna sahiptir.

Kotisaari Adası

Kotisaari Adası, Finlandiya’nın Rovaniem şehrine yakın bir konumda bulunan, odunculuk tarihi ve kültürü açısından önemli bir yerdir. Özellikle sunduğu eşsiz manzara, sakin ve huzurlu ortamı ile ziyaretçiler tarafından tercih edilmektedir.

Eski Rauma

Eski Rauma bölgesi, UNESCO dünya kültür mirası içerisinde yer alan önemli kültür merkezlerinden biridir. Yerleşim alanı olarak yüzyıllardır barınılan bölgede, ahşap evler büyüleyici güzelliktedir. Haftanın her günü ve saatinde ziyarete açık olan şehrin iki ana caddesi oldukça popülerdir.

Baltik Denizi’nin kıyısında bulunan Finlandiya, keşfedilmemiş yerleriyle turistlerde merak uyandırmaktadır. Ülkenin dört bir yanını dolaşarak gezi yazısı kaynağı arayan turistler, Finlandiya’ya gidecek olan misafirlere öncülük etmektedir. “Finlandiya’da nerelere gidilir” sorusunu soran ziyaretçilere ise dünyanın en büyük gölü Saimaa’nın muhteşem doğal güzelliklerini mutlaka görmeleri tavsiye edilmektedir. Dört bir yanı doğal güzelliklerle çevrili Finlandiya “kaç günde gezilir” sorusu da minimum 3-4 gün olarak yanıtlanabilmektedir.

YTUR

Kuzey Avrupa ülkeleri arasında yer alan bir İskandinav ülkesi olan İsveç, yüksek yaşam kalitesi ve kişi başına düşen gelire ek olarak sağlam bir sosyal refah sistemine sahiptir. Tarihi 15. yüzyıla kadar uzanan Uppsala Üniversitesi, Lund Üniversitesi, Stockholm Üniversitesi gibi kaliteli ve modern bir eğitim sistemi sunan İsveç, aynı zamanda güvenli ve misafirperver ortamı ve canlı kültürel sahnesi ile Avrupa’da uluslararası öğrenciler için en iyi eğitim destinasyonlarından biridir. Ülkeyi çok yakından tanımayanlar, İsveç’in hangi konularda meşhur olduğunu merak ediyor olabilir. Kahve kültüründen yemeklerine, pop müzikten tasarıma kadar İsveç hakkında bilgi bulabileceğiniz, ilginç bilgiler 

Dünyanın en büyük üçüncü müzik ihracatçısı

İsveç denilince daha önce hiç duymadığınız ilginç bilgiler duymaya alışık olun. Bugün İsveç, Amerika ve İngiltere’den sonra dünyanın en büyük üçüncü müzik ihracatçısı olarak bilinir ve zengin ve gelişmiş bir müzik ortamına sahiptir. İsveççe yazılan ve üretilen şarkılar, yıllardır listelerde hakimiyet kurarken ülke, ünlü müzisyenleri ve müzik grupları ile adından söz ettirir. Bunlardan en bilinenleri 1974 Eurovision Şarkı Yarışması’nı kazanan Abba müzik grubu ile Roxette, Ace of Base, Cardigans, Lykke Li, Avicii gibi isimlerdir. 

İsveçliler geri dönüştürmeyi seviyor

İsveç ülkesinin, Norveç ve İngiltere’den atık ithal ettiğini biliyor muydunuz? İsveç’in atık geri dönüşümünün dünyadaki en yüksek standartlardan birine sahip olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte atığın sadece %1’i çöp sahasına düşüyor, %50’si geri dönüştürülüyor veya kompost ediliyor ve %49’u enerji için yakılıyor. Bu harika bir haber gibi gelebilir, ancak büyük bir soruna da neden olmuş görünüyor. Zira yakma fırınlarını çalışır durumda tutmak için yeterli atık kalmadı ve İsveç, Norveç ve İngiltere’den atık ithal ediyor. 

Avrupa’da kişi başına en yüksek patente sahip ülke

İsveç hakkında bilmeniz gereken ilginç bilgiler arasında bir diğeri de ülkenin Avrupa’da kişi başına en yüksek patent sayısına sahip olmasını sayabiliriz. Kullandığımız günlük eşyaların, kaçının İsveç tarafından icat edildiğini bilmek şaşırtıcı olabilir. Elbette, dinamit ve kalp pili gibi büyük olanlar var, ancak İsveçlilerin gerçekten parladığı yer, her gün kullandığımız daha iyi şeyleri icat etmek ya da değiştirmekte oldu. Bunlar arasında bluetooth teknolojisi, bilgisayar faresi, böbrek diyaliz cihazları, GPS, üç noktalı emniyet kemeri, fermuar, TetraPak, Minecraft, Skype, Candy Crush, Spotify, düz ekran monitör, santigrat sıcaklık ölçer gibi çok sayıda icat gelirken inovasyon ve tasarım ülkesi İsveç; Volvo, Ericcson, IKEA, H&M, Electrolux gibi çok uluslu şirketleri ile bilinir. 

Vazgeçilmez kahve kültürü ‘’Fika’’ ile tanışın

İsveç hakkında en ilginç bilgiler arasında meşhur kahve kültürlerinden bahsetmemek olmaz. İsveç ülkesinin dünyanın en çok kahve tüketen ikinci ülkesi olduğunu biliyor muydunuz? İsveçliler, günde ortalama 3,2 fincan kahve tüketiyorlar. İsveç’te sosyalleşmenin en yaygın yolu ise fika adını verdikleri kahve ve kek eşliğinde buluşulan bir kahve molası kültürüdür. Fika kelimesi, eski İsveççe kahve kelimesi olan “kaffi” kelimesinin yeniden düzenlenmesinden geliyor.

İsveç, kuzey ışıklarını görmek için dünyanın en iyi ülkelerinden

İsveç şehirleri de diğer Kuzey Avrupa ülkeleri gibi Aurora Borealis adı verilen kuzey ışıklarını görmek için en iyi yerlerden biridir. İsveç, Kiruna ile dünyanın en iyi gözlem yerlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Dünyanın dört bir yanından insanlar,  gökyüzündeki ışıkların büyülü görüntüsünü izlemek için her yıl İsveç ülkesindeki Abisko Milli Parkına gelir. Aurora Borealis olarak bilinen bu doğa olayı, Mart ve Eylül aylarında yaşanan ekinoks dönemlerinde yani 23 Eylül ya da 21 Mart’a yakın zamanlarda daha net gözlemlendiğini de söyleyelim. 

İsveç sadece kuzey ışıkları ile değil, Midnight Sun adı verilen bir başka doğa olayı ile de bilinir. Gece yarısı güneşi olarak da bilinen bu eşsiz dönemde, yaz mevsiminde 24 saat gün ışığı kalır ve güneş tamamen batmaz. Özellikle İsveç başkenti Stockholm ve Göteborg gibi İsveç şehirleri, beyaz geceleri yaşamak için en muhteşem yerlerdir. 

Buz oteli geleneği İsveç ile başladı

İsveç hakkında ilginç bilgiler bulabileceğiniz listemizin en havalı ilginç bilgiler listesinden biri de Ice Hotel olabilir. İsveç’in Arktik Laponya bölgesinde bulunan Jukkasjärvi köyünde yer alan otel, tüm dünyadaki buz otellerinin ana vatanı olmasıyla ünlüdür. İlk olarak 1989 yılında kurulduğundan bu yana buz otelin görünümü ve tasarımı sürekli değişiyor. 

Temiz İsveç şehirleri ve havası ile tanışın

İsveç, Çevre Koruma Yasasını geçiren dünyadaki ilk ülkelerden biridir. Ülke, kirliliği ciddiye aldığı gibi İsveç şehirleri temiz hava soluyabileceğiniz alanlara sahiptir. Bu da İsveç’te yaşamak isterseniz, enerji seviyenizi zenginleştirecek kadar temiz hava alacağınız anlamına gelir. İsveç başkenti Stockholm, 2010 yılında Avrupa’nın Yeşil Başkenti ilan edilen ilk şehir oldu ve bu unvanını hala koruyor. Şehir, ayrıca biyo çeşitliliği artırıp toplu taşıma ve atık bertarafında bir değişiklik getirerek 2050 yılına kadar fosil yakıtsız hale gelmeyi hedefliyor. 

Stockholm, dünyanın en havalı toplu taşıma sistemine sahip

İsveç ile ilgili ilginç bilgiler listemizin dokuzuncu sırasında İsveç metrosu var. Dünyadaki tüm ülkeler arasında İsveç başkenti Stockholm, en havalı toplu taşıma sistemlerinden birine sahiptir. Stockholm metro istasyonuna girdiğinizde sizi, 110 kilometre uzunluğunda dünyanın en uzun sanat sergisi bekliyor olacaktır. Şehirdeki 100 istasyonun yaklaşık 90’ı, farklı temalar ve çeşitli biçimlerde 150’den fazla sanatçı tarafından dekore edildi. Buna mozaikler, resimler, heykeller ve daha fazlası dahildir. 

Dünyanın en çok adasına sahip ülke

İsveç hakkında unutmayacağınız bir ilginç bilgi daha sizi bekliyor. Zira ülke, tam olarak 267,570 adaya sahiptir. Birçoğumuzun aklına, dünyanın en çok adaya sahip ülkesi denildiğinde Filipinler, Endonezya, Tayvan gibi Asya ülkeleri gelir. Ancak İsveç, yaklaşık 24,000’i yemyeşil ormanlar ve bitki örtüsü ile kaplı yaşayabileceğiniz binlerce adaya ev sahipliği yapar. Aynı zamanda İsveç’in üçte ikisi ormanlarla kaplıdır ve her yıl 340 milyon ağaç dikilmektedir. İsveç hakkında kısa bilgi de geçelim: ülkede 100,000 göl vardır ve İsveç ormanlarında yaklaşık 400,000 geyik yaşar. 

Hotcourses Turkey / Leyla Ozluoğlu

Birçok cazibe merkezine ev sahipliği yapan Norveç, her turistin keşfetmek istediği benzersiz ülkelerden biridir. Norveç’in hem tarihi hem de doğası ile ilgili bilgiler geçmişten günümüze dek insanların dikkatini çekmeyi başarmıştır. İlk yerleşimcilerine MÖ 9000’li yıllara beşiklik eden ülke, günümüzde turizm faaliyetlerinin kalbinin attığı noktalardan biri olmayı sürdürmektedir. Özellikle kuzey ışıklarının izlenebildiği Tromso, ülkenin en büyüleyici lokasyonlarının başında gelmektedir. Floyen Dağı’na tırmanılması, leziz yöresel tariflerin tadılması ve ülkenin kuzey kesimlerinde yaşayan kutup hayvanlarının yakından gözlemlenmesi ile Norveç gezilerinin bir serüvene dönüştürülmesi muhtemeldir.

Doğal güzelliklerine ek olarak Orta Çağ döneminden günümüze kadar varlığını sürdüren yapıları ile de Norveç hakkında her şey turistlerin ilgisini çekecek niteliklere sahiptir. Ayrıca yaz gün dönümlerinde güneşin hiç batmaması, bazı şehirlerinin hiç güneş almaması ve hayranlık yaratan fiyortları ile ülkenin ziyaretçileri büyülemesi kaçınılmazdır. Norveç’in sahip olduğu huzurlu atmosferi temsil eden birtakım ilginç bilgiler de vardır. Dünyanın en mutlu insanlarının yaşadığı ülke olarak tanınması, Norveç’in doğal güzelliklerine eklenen eşsiz detaylarındandır. Oslo Katedrali’nin fotoğraflanması veya 100 yıldır güneş almadığı bilinen Rjukan şehrine uğranması, turistlerin gezi aktivitelerinden eksik etmediği planlardandır.

Norveç’in Tarihi

Günümüzde dünyanın en popüler ülkelerinden biri olmaya devam eden Norveç’in ilk yerleşimcilerinin MÖ 9000’li yıllarda bölgeyi keşfettiği bilinmektedir. İlk buzul çağının sona ermesinin ardından insanlar Norveç’e yerleşerek balıkçılık gibi çeşitli faaliyetlerle hayatlarını sürdürmüştür.

Norveç’in uzak geçmişine bakıldığında Viking Dönemi’nin izlerinin bulunduğu söylenebilmektedir. Bu dönem MS 800’lü yıllardan başlayarak, 1050 yılına kadar devam etmiştir. İlk yerleşimcileri ile Vikinglerin geleneklerinden etkilenen Norveç, özellikle savaş dönemine ilişkin efsaneleri içeren sanat tarihi ile ünlüdür. Günümüzde Viking tarihinin yorumlanmasını sağlayan Lofotr Viking Müzesi, ülkenin sanat tarihinin ilk yapıtlarını gözler önüne sermektedir.

Orta Çağ’a gelindiğinde Norveç’teki eserleri ve yapıları büyük ölçüde etkileyen Hristiyan mimarisi, ülkenin günümüzde dahi varlığını koruyan eşsiz tasarımlarının oluşmasını sağlamıştır. Avrupa’nın diğer bölgelerinde inşa edilen geleneksel taş kiliselerin aksine Norveç’teki yapılan birçoğunun ahşaptan yapıldığı görülmektedir. Ahşap işçiliği son derece karmaşık bir süreç olsa da tarihi yapıların neredeyse her birinin duvarında güvercin, ejderha ve geyik gibi muhteşem hayvan motiflerine rastlanmaktadır. Norveç mimarisini başarıyla temsil eden bu eski yapılardan biri ise Sognefjord bölgesinin yakınlarındaki Urnes Kilisesi’dir. Ayrıca Oslo, Bergen, Alesund ve Tromso gibi şehirler de bu tür mimari harikalarına ev sahipliği yapmaktadır.

Norveç Denildiğinde İlk Akla Gelenler

Eşsiz coğrafyası ile ismini tüm dünyaya duyuran Norveç’in en belirgin özellikleri arasında doğal güzelliklerinin yer aldığına şüphe yoktur. Yemyeşil vadileri ve karla örtülü dağları ile Norveç, eşsiz bir atmosfere sahiptir. Keşfedilen her bölgesiyle birlikte farklı doğal güzellik diyarlarına geçiş yapılan ülke, turistleri kendine hayran bırakmaktadır. Özellikle Norveç’in batı kısmında yer alan fiyortlar, ülke ziyaretçilerinin büyük ilgi odağı olmaktadır. Ayrıca kutup noktasının hemen başlangıcında yer alan Norveç, bu coğrafya üzerinde yaşayan canlıların gözlemlenebilmesiyle gibi benzersiz olanaklar da sunmaktadır. Coğrafi konumundan dolayı ülkenin kuzey kesimlerinde de Ren geyiği, kutup tilkisi, morslar ve balinaların yaşadığı bilinmektedir.

Dünyanın en mutlu ülkesi olarak bilinen Norveç aynı zamanda batmayan güneşi ile de ünlüdür. Norveç’in kuzeyinde yer alan Tromso’da mayıs ve temmuz aylarında güneş her gece sadece 3 ile 5 saat civarında batmaktadır. Ayrıca haziran ayına gelindiğinde de güneşin 24 saat batmadığı bilinmektedir.

Norveç’in kuzey bölgelerine uğrayan ziyaretçilerin ise dillere destan kuzey ışıklarını yakından izlemesi mümkündür. Doğal harikalarıyla meşhur olduğu gibi taptaze deniz ürünleriyle de adını duyuran Norveç’in, somon sushi adlı spesiyal tarifinin de ilk akla gelen detaylardan olduğu söylenebilmektedir.

Norveç’e Gideceklere Tavsiyeler

Norveç, kültürel yansımaları ile doğal güzelliklerinin kusursuz bir ahenge sahip olduğu cazibe merkezlerini bünyesinde barındıran İskandinav ülkelerinden biridir. Ayrıca Norveç’in gelişmiş bir demiryolu ağı ile muhteşem manzaralar sunan güzergahlara da beşiklik ettiği bilinmektedir. Dolayısıyla ülkenin uçsuz bucaksız doğasının gözlemlenmesi için gerçekleştirilmesi önerilen ilk aktivite de bir tren yolculuğuna çıkılması olmaktadır. Norveç’te manzaranın tadının çıkarılması amacıyla tercih edilen ilk yer ise 399 metre yükseklikte olan ve Bergen şehrine uzaktan bakılmasını sağlayan Floyen Dağı’dır. Dağ zirvesinin yakınında da bir manzara alanı bulunmaktadır. Bu sebeple zirveye ulaşılırken yürüyüş yapılması veya dağ bisikletinin kullanılması şahane anılar biriktirilmesini mümkün hale getirmektedir.

Norveç’in tarihi yerlerinin en eski örneklerinden olan Oslo Katedrali de Oslo şehrinin uğrak lokasyonlarından biri olmaktadır. Oslo Katedrali, Barok tarza sahip tasarımıyla turistleri cezbettiği gibi 11. yüzyıldan günümüze kadar varlığını korumuş olmasıyla da dikkat çekmektedir. Norveç’te yapılabilen bir başka aktivite ise feribot turlarına dahil olunmasıdır. Feribot turuna çıkıldığında, Norveç’in gizli cevherleri olarak adlandırılan nadide güzelliklerinin keşfedilmesi mümkündür. Ayrıca feribotların Geirangerfjord bölgesine de gittiği söylenebilmektedir. Bu bölge devasa Norveç fiyort ağının bir parçası olarak bilinirken aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil olmasıyla da eşsiz güzelliğini kanıtlamıştır.

Norveç’e Giderken Alınması Gerekenler

  • Norveç’in birbirinden şahane lokasyonlarını keşfetmek isteyen turistlere, ülkeye giderken her mevsime uygun kıyafetleri hazırlamaları önerilmektedir. Ülkenin kuzey kesimlerinde yer alan noktaları ziyaret edecek olan turistlerin kışlık kıyafetlere ihtiyacı olabilmektedir. Dolayısıyla yün ceket, kar botu, sıcak tutan şapka ve eldiven gibi eşyaların bulundurulmasında fayda vardır. Ülkenin güney kesimlerine gidildiğinde ise daha konforlu kıyafetlerin giyilmesi mümkündür.
  • Ayrıca trekking yapmayı ya da şehri keşfetmeyi hedefleyen turistlerin rahat ayakkabıları yanında götürmesi tavsiye edilmektedir.
  • Dağ tırmanışları gibi heyecan verici aktiviteler için ise dayanıklı ve su geçirmez ayakkabılar olmazsa olmazlardandır.
  • Norveç’in her bir noktası kartpostalları andıran kendine has doğal bir görünüme sahip olduğu için bolca fotoğraf çekilmesi de muhtemeldir. Norveç’e giderken fotoğraf makinesini almayı unutmayan ziyaretçiler, unutulmaz anları ölümsüzleştirebilmektedir. Özellikle Norveç’in kuzey kesimlerinde gözlemlenen kuzey ışıkları ile tarihi binaların, inanılmaz manzaraları fotoğraflama şansı sunduğu söylenebilmektedir.

Norveç Hakkında İlginç Bilgiler

Dünyanın en mutlu ve en az suç oranına sahip olan ülkesi olarak bilinen Norveç’in simgesi haline gelen hususların yanı sıra hakkında bilinmeyenler de oldukça fazladır. Norveç halkının böylesine huzur ve barış içerisinde yaşamasını sağlayan en temel etkenin ise dünyanın en çok kitap okunan ülkesi olmasıyla bağdaştırıldığı görülmektedir. Ayrıca Norveç’te amatör bir yazar ilk kitabını yayınlandığında, 1000 kopyası devlet tarafından satın alınarak yazara maddi destekte bulunulmaktadır. Dolayısıyla devlet ile halk arasındaki bu güçlü bağ, ülkeyi ziyaret eden turistleri de etkilemektedir. Norveç hakkında turistlerin dikkatini çeken bilgilerden biri de 12 yaşından küçük olan çocukların herhangi bir reklamda yer almasının yasak olmasıdır.

Norveç’te konumlanan bazı özel lokasyonlar da hakkındaki ilginç bilgilerle ziyaretçilerin odak noktası olmayı başarmaktadır. Örneğin ülkede yer alan Hell bölgesinin adı, İngilizce anlamı olan “cehennem” sözcüğünün tam aksine Eski İskandinav dilinde “şans” anlamına gelmektedir. Ayrıca Norveç’in en ilginç lokasyonlarından bir diğerinin de Rjukan olduğu söylenebilmektedir. Bu bölgenin yaklaşık 100 yıldır güneş ışığı görmediği bilinmektedir. Bunun sebebi ise şehrin etrafının tamamen dağlarla çevrili olmasıdır. Ancak mühendisler bu sorunu çözmek için cam yardımıyla yeni bir güneş sistemi oluşturmuştur. Norveç, Avrupa’nın ilk sualtı restoranına ev sahipliği yapması ile de meşhurdur. Denizin yaklaşık 5 metre altında yer alan Restaurant Under, bambaşka bir atmosferde tadım yapılmasını sağlamaktadır.

ytur

DANİMARKA HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER

Kopenhag’ta bisiklet sayısı insan sayısından daha fazla…

“Bisikletlerin diyarı” denildiğinde ilk olarak akla Amsterdam geliyor ancak, Danimarka’da da durum pek farklı değil. Hatta öyle ki “bisiklet trafiği” zaman zaman sorun yaratan bir durum haline gelmiş. Bu doğrultuda toplanan verilere göre Kopenhag’ta; 1970 yılında 100.071, 2016 yılında 265.700 bisiklet bulunuyormuş. 2020 yılında yapılan nüfus sayımına göre ise Kopenhag nüfusu 794.000 olarak kayıtlara geçmiş. Dolayısıyla 2020 yılında şehirdeki bisiklet sayısının 794.000’ten fazla olduğunu varsayabiliriz.

Gelir durumu ya da statüsü fark etmeksizin Danimarka’da herkes bisiklet kullanıyor. Politikacıların %63’ünün işe bisikletle gittiği söyleniyor. Aileler 6 yaşından itibaren çocuklarını okullarına bisikletle gitmeye teşvik ediyor.

Dünyadaki en eski monarşi Danimarka’da!

Danimarka monarşi sisteminin 100 yıldan fazladır varlığını sürdürdüğü biliniyor. Monarşi ilk kez milattan sonra 980 yılında Kral 1. Harald (Mavi Diş) tarafından getirilmiş. Anayasa ve meclis tarafından kısıtlı alana sahip olsa da hala varlığını sürdürüyor.

Danimarka devlet okullarında yüzme zorunlu ders olarak işleniyor.

7000 milden fazla kıyı şeridine sahip bir ülkede yüzme derslerinin zorunlu tutulması kaçınılmaz. Dolayısıyla yüzme bilmeyen birine rastlamak imkansız. Elbette özel durum sebebiyle yüzme bilmeyen veya öğrenemeyen insanlar bu genellemeye dahil edilmiyor.

444 tane adası olan Danimarka’da sadece 76 adada yerleşim var.

Danimarka’dan “adalar ülkesi” olarak bahsetmek yanlış olmaz. Hatta Danimarka’nın kara sınırı olan tek bir ülke var: Almanya… Türkiye gibi 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülke Danimarka… Dolayısıyla balıkçılık ve su sporları ülkede önemli bir yere sahip. Dünyanın en iyi sörf plajlarından birkaçı da Danimarka’da yer alıyor.

Danca’nın 17 farklı diyalektiği bulunuyor ve bazılarını anlamak bir Danimarkalı için bile zor olabilir!

Kuzey Germen Dil Ailesi’nde yer alan ve dünyada yaklaşık 6 milyon insanın konuştuğu Danca’nın 17 farklı diyalektiği bulunuyor. Bunlardan bazılarını anlamak bir Danimarkalı için bile zor olabiliyor. Bu nedenle ülkede gösterime giren filmlere mutlaka Danca altyazı ekleniyor. Başka hiçbir dilde bulunmayan değişik harfleri, fazla sayıda sessiz harfleri ve telaffuzları da düşünülürse Danca, öğrenmesi zor diller listesinde başlarda yer alıyor.

Danimarka bayrağı, dünyanın en eski devlet bayrağı…

Danimarka milattan önce 12. yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahip. Hakkında pek çok halk efsanesi bulunan Danimarka bayrağı, dünyanın en eski bayrağı olarak biliniyor. Kırmızı bir zemin üzerinde yatay beyaz bir haç şeklinde tasarlanmış bu bayrağın tarihi savaşları ve Hristiyanlığı simgelediği biliniyor.

Faroe Adaları’ndaki koyun sayısı, insan sayısının iki katı…

54 bin nüfusa sahip Faroe Adaları’ndaki koyun sayısının yaklaşık 80 bin civarında olduğu biliniyor. Dolayısıyla adaların ismini koyun anlamına gelen Faroe’dan almasına şaşırmamak gerek.

ubBlog

Medeniyetin beşiği, dünyanın en barışçıl ülkelerinden biri, geçmişte ise Avrupa’yı titreten Vikinglerin vatanı olan Danimarka; doğal güzellikleri, nefes keserken mimarisi, Dünyanın en mutlu insanlarına ev sahipliği yapan yaşam felsefesi hygge ile tüm dünyayı etkisi altına almayı başarıyor. İskandinavya’nın başladığı, Avrupa ile İskandinavya’nın bağlantı noktası olan bu ülke; fırça ile çizilmiş güzellikte mimarisi, Kuzey Denizine uzanan coğrafyası, balıkçı kasabaları, Andersen masallarından fırlamış gibi görünen kaleleri ve meşhur Faroe Adaları ile ziyaretçilerine birbirinden güzel gezi rotaları sunuyor. 

Kopenhag 

Bir ülkeyi keşfetmek için gezmeye başlanacak en güzel nokta en büyük şehri veya başkenti. Kopenhag, Danimarka’nın en yüksek nüfuslu şehri ve başkenti, yani Danimarka gezisine başlamak için en doğru nokta. Başkent ve en kalabalık şehir dediysem gözünüzü korkutmasın, 600.000 gibi bir nüfusu var. Şehir merkezinde gezilecek görülecek yerlerin pek çoğu yürüme mesafesinde, yürüme mesafesinde olmayanlara ise şehrin en yaygın ulaşım şekli olan bisiklet kiralayarak gidebilir veya metro ağından faydalanabilirsiniz.

Deniz kenarındaki güzel şehir Kopenhag’da mutlaka görmeniz gereken yerleri sıralayacak olursam;

  • Nyhavn: Şehrin eski liman bölgesi ve turistik kalbinin attığı yer. 
  • Kopenhag Kalesi: Şehir merkezinin hemen yanında bulunan şehir kalesi. 
  • Küçük Deniz Kızı Heykeli: Kalenin kenarında deniz içinde bulunan heykel Kopenhag’ın simgesi haline gelmiş. 
  • Stroget Caddesi: Şehrin trafiğe kapalı, alışveriş caddesi. Danimarka mimarisi ile süslenmiş caddedeki binalar buraya ayrı bir güzellik katıyor. 
  • Yuvarlak Kule: Stroget üzerinde 17.yüzyılda gözlem kulesi olarak inşa edilmiş bu kule Avrupa’daki hala kullanılan en eski gözlem kulesi.
  • Tivoli Bahçesi: Şehir içinde devasa bir eğlence parkı. 
  • Rosenborg Kalesi: Rosenborg Kalesi şehrin göbeğinde küçük bir şatoyu andıran, önünde devasa bir bahçesi olan bir kale.
  • Christiansborg Sarayı: Sarayın bulunduğu ada üzerinde Eski Borsa Binası, Kütüphane, Danimarka Yahudi Müzesi ve Kraliyet binaları yer alıyor
  • Christina Bölgesi: Burası eskiden askeri bölge imiş, askerler bölgeyi terk edince bir grup bu bölgeyi işgal etmiş ve kendi özerkliklerini ilan etmişler. Şimdi pek çok şeyin serbest olduğu bohem bir bölge ve görülmeye değer. 

Aarhaus

Aarhaus, Danimarka’nın kültür başkenti sayılabilir, hatta 2017 yılında Avrupa Kültür Başkentliği yapmıştır. Yüzlerce yıldır ticaret merkezi olarak bilinen şehir sadece ticaretin değil, müziğin de merkezi olmuştur. Her yıl yaz aylarında sekiz gün süren bir uluslararası caz festivaline ev sahipliği yapar. Danimarka’nın ikinci şehri olan Aarhaus, eski bir Viking yerleşimidir. Vikinglerden kalma mimariye sahip ve iyi korunmuş evler şehirde görülmeye değer yerler arasındadır. 

Aalborg 

Aaborg, Danimarka’nın eski şehirlerinden bir tanesi. Aaborg, özellikle kültürel aktiviteler açısından ilgi çeken bir şehir. Tiyatro, opera, senfoni izlemek için en uygun şehir olmasının yanında Danimarka’nın en büyük karnavalı da burada düzenleniyor. Şehirde görülecek yerler arasında yarı ahşap mimari ile inşa edilmiş konakları, 16.yüzyıldan kalma Aalborghus Kalesini, eski bir Viking kilisesinin kalıntıları üzerine inşa edilmiş 14. yüzyıldan kalma Budolfi Kilisesi’ni sayabiliriz. 

Skagen

Skagen, Danimarka’nın en kuzeyindeki şehirdir. Ülkenin ana balıkçı limanıdır ve Danimarka’nın en popüler turist noktalarından biridir. Bulunduğu konum itibarıyle Baltık ve Kuzey denizlerinin buluştuğu noktada yer alan Skagen, ringa balıkçılığı ile ünlüdür.  Ayrıca şehir, Danimarka’nın en eski deniz fenerlerinden birine sahiptir. Danimarka Kraliyet Ailesi, 1900’lerin başında yaz aylarını burada geçirince burası bir cazibe merkezi haline gelmiş ve İskandinavya’nın dört bir yanından yelkenli tekneler burayı ziyaret eder olmuş. 

Odense

Odense adını, İskandinav Tanrısı Odin’den alır ve Odin’in kutsal alanı anlamına gelir. Danimarka’nın üçüncü büyük şehridir. Ancak Odense’in meşhur olmasını sağlayan ünlü masal yazarı Hans Christian Andersen’in doğduğu ve büyüdüğü şehir olmasıdır. Burada yazarın adını taşıyan bir müze bulunur ve şehirde masal karakterlerine ait heykelleri görebilirsiniz. Odense’e geldiğinizde eski Viking Kalesi, Funen Köy Müzesi, Danimarka’nın en eski sanat müzelerinden biri olan Funen Manastırı ve Saint Canute Katedrali’ni ziyaret edebilirsiniz. 

Roskilde

Kopenhag’a 30 kilometre mesafede yer alan Roskilde, Danimarka’nın eski başkentlerinden biri ve en eski şehirleri arasında yer alıyor. İskandinavya’daki ilk tuğla gotik katedral olan Roskilde Katedrali pek çok kraliyet ailesi mensubunun mezarlarına ev sahipliği yapıyor. Roskilde’yi asıl popüler yapan yer ise, Roskilde’yi deniz işgalcilerinden korumak için savaşırken batan 5 Viking gemisinin kalıntılarının bulunduğu Viking Gemi Müzesi’dir. Ayrıca yaz aylarında düzenlenen rock müzik festivali de Roskilde’yi ziyaret etmek için başka bir sebep. 

Ribe

Ribe’yi anlatmak için kullanılan bir laf var: Yaşlanmıyorsun, daha iyi oluyorsun”. Ribe, Danimarka’nın en eski şehri. 700 yılında bir Viking pazar yeri olarak kurulmuş. 1496’da insa edilmiş olan belediye binası Danimarka’nın en eski belediye binası olma özelliği taşıyor. Ribe Katedrali ise Danimarka’daki ilk Hristiyan kilisesi olarak biliniyor. Vikinglere ilginiz varsa bu şehir mutlaka ilginizi çekecektir. Ribe’a gelirseniz yakınlardaki Wadden Denizi Milli Parkı’nı da rotanıza ekleyebilirsiniz. 

Çok okuyan çok gezen / SEVİL

Almanya, Avrupa’da bir ülkedir ve Avrupa Birliği‘nin (AB) üyesidir. Almanya, Avrupa’nın en büyük ekonomisi ve en yüksek nüfusa sahip ülkesidir. Almanya, tarihi, kültürel ve turizm açısından önemli bir ülkedir ve dünya genelinde birçok turistin ziyaret ettiği bir yerdir. 16 eyalet ve 79 şehirden oluşmaktadır ve Berlin, ülkenin başkentidir. Almanya, çeşitli kültürlerin bir arada yaşadığı bir ülkedir ve Almanca resmi dilidir. Ancak, ülkede birçok yabancı dil de konuşulmaktadır.

Almanya’da şu anda 16 eyalet ve 3 bölgesel yönetim bölgesi bulunmaktadır. Bu eyaletler ve bölgeler, Almanya’nın farklı bölgelerini yönetir ve Almanya’daki toplam şehir sayısını belirler. Almanya’daki şehirlerin sayısı 79 dur. Almanya, Avrupa’nın en büyük ülkelerinden biri olması nedeniyle, şehirlerin sayısı oldukça yüksektir ve bu şehirler farklı büyüklüklerde ve nüfuslarda olabilir. Almanya’daki şehirlerin büyük bir bölümü, ülkenin güneyinde ve doğusunda yer alır ve bu bölgelerde nüfus yoğunluğu daha yüksektir. Almanya’da ayrıca, ülkenin batısında ve kuzeyinde daha az nüfusa sahip ama hala önemli şehirler de bulunmaktadır.

Almanya’nın en kalabalık şehri Berlin‘dir. Berlin, Almanya’nın başkenti ve aynı zamanda en büyük şehridir. Berlin, Avrupa Birliği ülkeleri arasında en kalabalık beşinci şehirdir ve nüfusu yaklaşık 3,7 milyon kişidir. Berlin, Almanya’nın doğusunda ve batısında yer alan önemli bir ticaret ve turizm merkezidir ve ülkenin en önemli kültürel, ekonomik ve sosyal etkinliklerinin birçoğu burada gerçekleştirilir. Berlin, aynı zamanda Almanya’nın en önemli sanat, müzik, tiyatro ve sinema merkezlerinden biri olması nedeniyle, ülkenin en popüler turistik hedeflerinden biri olmuştur.

Almanya’daki en güzel şehirleri seçmek, kişinin güzellik kavramına ve beğenisine göre değişebilir. Ancak Almanya’da birçok önemli ve güzel şehir bulunmaktadır ve bunlar arasından bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Dresden: Sachsen eyaletinin başkenti olan Dresden, Almanya’nın en güzel şehirlerinden biri olarak kabul edilir. Şehir, Elbe Nehri boyunca yer alır ve birçok güzel bina ve parkı ile dikkat çeker. Dresden, ayrıca Almanya’nın en önemli kültürel ve turistik merkezlerinden biri olması nedeniyle, yıl boyunca birçok festivale ev sahipliği yapar.
  • Münih: Bavarya eyaletinin başkenti olan Münih, Almanya’nın en güzel şehirlerinden biri olarak kabul edilir. Şehir, güzel binaları, parkları ve müzeleri ile dikkat çeker ve aynı zamanda birçok önemli sanat ve kültür etkinliklerine ev sahipliği yapar. Münih, ayrıca Almanya’nın en önemli iş ve turizm merkezlerinden biri olması nedeniyle, yıl boyunca birçok turisti ağırlar.
  • Hamburg: Almanya’nın en güzel şehirlerinden biri olarak kabul edilir. Şehir, Elbe Nehri boyunca yer alır ve birçok güzel bina ve parkı ile dikkat çeker. Hamburg, ayrıca Almanya’nın en önemli ticaret ve turizm merkezlerinden biri olması nedeniyle, yıl boyunca birçok turisti ağırlar.
  • Düsseldorf : Almanya’nın batısında yer alan Nordrhein-Westfalen eyaletinin başkentidir ve aynı zamanda Almanya’nın en büyük ticaret ve turizm merkezlerinden biri olması nedeniyle önemli bir şehirdir. Düsseldorf, Rhine Nehri boyunca yer alır ve şehir merkezinde birçok güzel bina ve park bulunur. Düsseldorf, ayrıca Almanya’nın en önemli sanat, moda ve eğlence merkezlerinden biri olması nedeniyle, yıl boyunca birçok turisti ağırlar.
  • Frankurt : Almanya’nın batısında yer alan Hessen eyaletinin başkenti ve aynı zamanda Almanya’nın en büyük finans merkezidir. Frankfurt, Main Nehri boyunca yer alır ve şehir merkezinde birçok güzel bina ve park bulunur. Frankfurt, ayrıca Almanya’nın en önemli havaalanlarından biri olan Frankfurt Uluslararası Havaalanı ile de önemlidir.
  • Hamburg : Almanya’nın batısında yer alan Schleswig-Holstein eyaletinin başkenti ve aynı zamanda Almanya’nın en büyük ticaret ve turizm merkezlerinden biri olması nedeniyle önemli bir şehirdir. Hamburg, Elbe Nehri boyunca yer alır ve şehir merkezinde birçok güzel bina ve park bulunur. Hamburg, ayrıca Almanya’nın en önemli sanat, müzik ve tiyatro merkezlerinden biri olması nedeniyle, yıl boyunca birçok turisti ağırlar.
  • Bremen :  Almanya’nın batısında yer alan Bremen eyaletinin başkentidir ve aynı zamanda Almanya’nın en büyük ticaret ve turizm merkezlerinden biri olması nedeniyle önemli bir şehirdir. Bremen, Weser Nehri boyunca yer alır ve şehir merkezinde birçok güzel bina ve park bulunur. Bremen, ayrıca Almanya’nın en önemli sanat, müzik ve tiyatro merkezlerinden biri olması nedeniyle, yıl boyunca birçok turisti ağırlar.
  • Stuttgart : Almanya’nın güneyinde yer alan Baden-Württemberg eyaletinin başkentidir ve aynı zamanda Almanya’nın en büyük ticaret ve turizm merkezlerinden biri olması nedeniyle önemli bir şehirdir. Stuttgart, Neckar Nehri boyunca yer alır ve şehir merkezinde birçok güzel bina ve park bulunur. Stuttgart, ayrıca Almanya’nın en önemli sanat, müzik ve tiyatro merkezlerinden biri olması nedeniyle, yıl boyunca birçok turisti ağırlar.
  • Bonn : Almanya’nın batısında yer alan Nordrhein-Westfalen eyaletinin bir şehridir ve aynı zamanda Almanya’nın başkenti olan Berlin’den sonra en büyük ikinci federal kentidir. Bonn, Rhine Nehri boyunca yer alır ve şehir merkezinde birçok güzel bina ve park bulunur. Bonn, ayrıca Almanya’nın en önemli sanat, müzik ve tiyatro merkezlerinden biri olması nedeniyle, yıl boyunca birçok turisti ağırlar.
  • Köln : Rhine nehri üzerinde yer almaktadır ve şehir, tarihi yapıları, kültürel etkinlikleri ve hareketli gece hayatıyla ünlüdür. Köln’de yüzlerce yıllık tarihi mekanlar bulunmaktadır, bunlar arasında Köln Katedrali, Römisch-germanisches Museum ve Ludwig Museum gibi önemli yerler vardır. Köln aynı zamanda Almanya’da en popüler karnaval şenliklerinden biri olan Köln Karnavalı’nı da ev sahipliği yapmaktadır. Şehir, ayrıca Almanya’nın en büyük ve en önemli medya merkezlerinden biridir ve birçok ünlü televizyon ve radyo yayını burada yapılmaktadır.
  • Hannover : Şehir, Almanya’nın en büyük şehirlerinden biri olup, Almanya’nın Lower Saxony eyaletinin başkentidir. Hannover, tarihi yapıları, parkları ve bahçeleri ile ünlüdür. Şehir, aynı zamanda ülkenin en büyük ticaret ve fuar merkezlerinden biridir ve dünyaca ünlü Hannover Fuarı burada düzenlenmektedir. Hannover, Almanya’da en çok ziyaret edilen turistik şehirlerden biri olup, Herrenhausen Sarayı ve bahçesi, Maschsee gölü ve Kloster Marienwerder gibi önemli turistik yerleri bulunmaktadır.
  • Leipzig : Almanya’da bulunan bir şehirdir ve Saxony eyaletinde yer almaktadır. Şehir, eyaletin en büyük şehri ve ülkenin dokuzuncu büyük şehridir. Leipzig, Orta Çağlardan beri uzanan uzun bir tarihe sahiptir ve Avrupa’da birçok yüzyıl boyunca ticaret ve kültür merkezi olmuştur. Şehir, Johann Sebastian Bach ve Richard Wagner gibi ünlü bestecilerin yetiştiği müzik sahnesi gibi zengin kültürel mirasa sahip olmasıyla tanınmaktadır. Leipzig ayrıca birkaç üniversiteye ev sahipliği yapmaktadır ve araştırma ve eğitim alanında önemli bir merkezdir.
  • Heidelberg : Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinde yer alan bir şehirdir. Neckar Nehri üzerinde yer alan güzel manzarası, tarihi eski kenti ve ünlü üniversitesiyle popüler bir turistik noktadır. Heidelberg’in eski kenti, Heidelberg Kalesi gibi çok sayıda şirin binaya ve önemli yerlere ev sahipliği yapmaktadır. Kale, şehir manzarasının üzerinde bir tepe üzerinde yer almaktadır ve Renaisans mimarisiyle tanınmaktadır. Eski kent ayrıca 14. yüzyılda inşa edilen Gotik bir katedral olan Church of the Holy Spirit ve Barok iç mimarisiyle ünlü Protestan kilisesi olan Heiliggeistkirche‘yi de içerir.
  • Mainz : Almanya’nın Rhineland-Palatinate eyaletinde bir şehir. Rhein Nehri’nin sol tarafında yer alır ve Frankfurt am Main şehrinden yaklaşık 50 km batıda bulunur. Mainz, Almanya’nın en eski şehirlerinden biri olarak kabul edilir ve 2000 yılına dayanan bir tarihi vardır. Şehrin en önemli turistik noktaları arasında, Romalılar tarafından kurulan ve günümüzde bir müze olarak kullanılan Porta Nigra (Kara Kapı), 14. yüzyılın ortasında inşa edilen Mainz Katedrali ve Gutenberg Müzesi bulunur.
  • Erfurt : Almanya’nın Thüringen eyaletinin başkentidir. Almanya’nın en eski şehirlerinden biri olarak kabul edilir ve tarihi M.Ö. 8-7. yüzyıllara dayanır. Erfurt, tarihi dokusu, güzel binaları ve tarihi yapıları ile tanınan bir turistik şehirdir. Erfurt, Almanya’nın en eski üniversitesi olan ve 1501 yılında kurulan Erfurt Üniversitesi ile de ünlüdür. Erfurt’un en önemli turistik noktaları arasında, 12. yüzyılın ortasında inşa edilen Erfurt Katedrali, Klostermühle Müzesi, Anger Müzesi ve Erfurt Barok Sarayı bulunur
  • Nürnberg : Almanya’nın Bavarya eyaletinin en büyük şehridir ve Almanya’nın doğusunda yer alır. Nürnberg, tarihi dokusu, güzel binaları ve tarihi yapıları ile tanınan bir turistik şehirdir. Nürnberg, Almanya tarihinin önemli bir yerleşim yeri olmuştur ve yüzyıllar boyunca çeşitli imparatorlukların başkenti olarak hizmet vermiştir. Nürnberg’in en önemli turistik noktaları arasında, 14. yüzyılın ortasında inşa edilen Nürnberg Katedrali, Albrecht Dürer‘in evi, Nürnberg Kalesi ve Nürnberg Kültür ve Ticaret Merkezi (NCC) bulunur.
  • Dortmund : Almanya’nın Nordrhein-Westfalen eyaletinin en büyük şehirlerinden biri olup, Ruhr bölgesinin merkezinde yer alır. Dortmund, tarihi dokusu, güzel binaları ve tarihi yapıları ile tanınan bir turistik şehirdir. Dortmund’un en önemli turistik noktaları arasında, 13. yüzyılın ortasında inşa edilen Dortmund Katedrali, 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen Florianturm ve Dortmund U-Tower, Dortmund Tarih Müzesi ve Westfalenpark bulunur.
  • Münster : Almanya’nın Nordrhein-Westfalen eyaletinin bir şehridir ve Ruhr bölgesinin kuzeyinde yer alır. Münster, tarihi dokusu, güzel binaları ve tarihi yapıları ile tanınan bir turistik şehirdir. Münster, Almanya tarihinin önemli bir yerleşim yeri olmuştur ve yüzyıllar boyunca çeşitli imparatorlukların başkenti olarak hizmet vermiştir. Münster’in en önemli turistik noktaları arasında, 13. yüzyılın ortasında inşa edilen Münster Katedrali, Münster Şatosu, Prinzipalmarkt Meydanı ve Münster Tarih Müzesi bulunur.
  • Mannheim : Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletinin bir şehridir ve Rhein-Neckar bölgesinin merkezinde yer alır. Mannheim, tarihi dokusu, güzel binaları ve tarihi yapıları ile tanınan bir turistik şehirdir. Mannheim, Almanya tarihinin önemli bir yerleşim yeri olmuştur ve yüzyıllar boyunca çeşitli imparatorlukların başkenti olarak hizmet vermiştir. Mannheim’in en önemli turistik noktaları arasında, 18. yüzyılın ortasında inşa edilen Mannheim Sarayı, Mannheim Tarih Müzesi ve Friedrichsplatz Meydanı bulunur.

Bu sadece bazı örneklerdir ve Almanya’da birçok başka güzel şehir de bulunmaktadır. Bu şehirler arasında, kişinin beğenisine göre en güzel olarak değerlendirilebilir.

[4K HDR] Germany Highway Driving. Frankfurt to Kassel. Autobahn

DEZEMBER

Auf Wiedersehen

Urs Bühler NirwenLanthir1/6

From Basel to Zurich – Driving in Switzerland 🇨🇭

Driving from Switzerland to Germany (Relax Sound ASMR)

Bernina Express Train Route, Switzerland • An Incredible Train Journey Part -1 • 4K HDR Video

Zürih

Manzarası kartpostalları aratmayan Zürih, İsviçre’nin en büyük şehri ve kültür merkezidir. Zürih’te lüks mağazaların sıralandığı caddeler ve uğrak müzeler ön plana çıkmayı başarmaktadır. Alpler’i gören doğa harikası alanlar da şehrin mutlaka keşfedilmesi önerilen rotalarındandır.

Cenevre

Jura Dağları ve Alpler ile sarmalanan Cenevre, İsviçre’nin en popüler şehirlerinden biridir. Cenevre Su Çeşmesi, katedraller, Sanat ve Tarih Müzesi ile ulusal parklar; şehirde unutulmaz serüvenlere adım atılmasını sağlamaktadır. Modern mekanların tarihi yapılarla bütünleştiği şehirde Fransız kültürünün etkisi de mevcuttur.

Luzern

Manzarası ile görenleri kendine hayran bırakan Luzern, İsviçre’nin en popüler ve dikkat çekici şehirlerinden biridir. Şapel Köprüsü, Aslan Anıtı ve İsviçre Ulaştırma Müzesi gibi değerli yapıları barındıran Luzern’de benzersiz anılar ölümsüzleştirilebilmektedir. Şehrin sımsıcak atmosferi ve şık kafeleri de turistleri etkileyen detaylardandır.

Bern

Orta Çağ mimarisini yaşatan binaları ile ünlü Bern, İsviçre’nin başkenti ve popüler tatil rotasıdır. Şehirde sanat müzeleri ve modern kültür merkezleri gezilebilmektedir. Bern Katedrali’nden sayısız kaliteli restorana varan rotalar ile şehirde unutulmaz anılar biriktirilebilmektedir.

Montrö

Alp Dağları’nın eteklerine kurulu Montrö, popüler bir İsviçre şehridir. Doğal güzellikleri, tarihi ve turistik mekanlarının yanı sıra yıl boyunca gerçekleştirilen ünlü festivalleri ile ünlüdür. Özellikle her yıl temmuz ayında düzenlenen Montrö Caz Festivali sayesinde şehir, dünyanın dört bir yanından turist almaktadır.

İsviçre’nin en güzel şehirleri arasında bulunan Zürih, Alp Dağlarının eşsiz güzellikteki manzarasını izleme, işlek caddelerinde gezerek hediyelik satın alma ve müzelerde keşif yapma olanakları ile gezginlerin uğrak noktası olmayı başarmıştır. Cenevre ise ulusal parkları, aynı isimdeki gölü ve Su Çeşmesi’yle turistlere kapılarını açmaktadır. İsviçre’nin en büyük şehirleri listesinde ilk sıralarda bulunan Bern; Orta Çağ mimarisini yansıtan tarihi yapılarına ek olarak Einstein Evi ve Bear Park ile mutlaka gezilmesi gereken kentler listesine adını yazdırmaktadır. İsviçre kenti Luzern ise Aslan Anıtı ve Şapel Köprüsü ile gezginlerde hayranlık uyandırmaktadır. 

Kalabalık şehir Basel, kayak merkezleri sayesinde İsviçre’nin cazibe noktalarından biri haline gelmiştir. Ayrıca Vevey bölgesinde yer alan Montrö, doğal güzellikleri ve görkemli yapılarının yanı sıra ev sahipliği yaptığı festivalleriyle turistleri kendine çekmektedir. İsviçre kantonları arasındaki Vaud’un başkentliğini yapan Lozan, Alp Dağlarının güzelliğini gözler önüne sermekte, sanat galerileri ve müzeleri ile turistlere keyifli etkinliklere katılma imkanı sunmaktadır.

İsviçre, Avrupa kıtasının batı, orta ve güney bölgelerinin kesiştiği yerde bulunan bir ülkedir. Federal cumhuriyet rejimi ile yönetilen İsviçre’nin resmi adı İsviçre Federasyonu’dur. 26 bağımsız kanton veya diğer adıyla eyalete ayrılmış İsviçre’de toplam 143 şehir bulunmaktadır. Cenevre, Zürih ve Basel, en çok nüfusa sahip İsviçre şehirleridir. İsviçre’de iş imkanları ve yaşayanların refah seviyesi açısından öne çıkan şehir Cenevre’dir. Yabancı ziyaretçiler tarafından en sık tercih edilen İsviçre şehirleri Basel, Bern, Cenevre ve Zürih’tir.

Ülkedeki 26 kantonun 17’si Almanca, 4’ü Fransızca, 1’i İtalyanca konuşurken 2 kantonda iki dil, 1 kantonda ise üç dil konuşuluyor. İsviçre nüfusunun yüzde 63’ünün ana dili Almanca.

BİRİNCİ BÖLÜM

İsviçre, Kare Bayrak sahibi iki ülkeden biri

İsviçre hakkında bilgi denildiğinde ülke bayrağının dikdörtgen değil, kare olduğunu söylemeden geçmek olmaz. Yanlış duymadınız, ilginç bilgiler listenize ekleyebileceğiniz bu bilgiye göre İsviçre bayrağı dünyada sadece iki ülkeye özgü olan kare görünüme sahiptir. Bayrak, merkezinde beyaz bir haç olan kırmızı zemin üzerine yerleşimli bir bayraktır.

İsviçre, Avrupa Birliği üyesi mi?

İsviçre AB üyesi mi diye düşünüyorsanız, sanılanın aksine İsviçre, Avrupa Birliği üyesi değildir. Uluslararası ilişkilerde tarafsızlık politikası uygulayan İsviçre, Avrupa Birliği üyelik kurallarının bir çoğunu benimsemiş olmasına rağmen üyesi olmamıştır. İsviçre para birimi olarak Euro değil, İsviçre Frangı kullanılır. Eğer AB ülkelerinden seyahat ediyorsanız, turistik bölgelerde birçok yerde İsviçre parası yerine Euro ile ödeme yapılabilirsiniz. Aynı zamanda Schengen bölgesi dahilinde olan İsviçre’den AB üyesi ülkelere İsviçre vizesi ile sorunsuz olarak seyahat edebilirsiniz. 

Çikolata Aşkı

İsviçre denilince akla ilk gelen şey dünyaca ünlü yüksek kalite çikolatalarıdır. Ülkede yaklaşık olarak yıllık, 18 İsviçre çikolatası şirketinde, 150 bin tondan fazla çikolata üretilir. Bir başka İsviçre hakkında bilgi ise İsviçre nüfusunun, aynı zamanda dünyada en çok çikolata tüketen toplum olmasıdır. Yılda yaklaşık 10 kg çikolata tüketen İsviçrelilerin formlarını korumaları ve kilo almamaları da dikkat çekicidir. İsviçre’de yaşam gibi bir düşünceniz varsa sadece Bern şehrinde yılda 7 milyon kutu Toblerone üretilmektedir.

21/17 Streets of Switzerland… Autobahn Zürich – Luzern – 4K

Dağların Büyük Bir Kısmı Sığınaklara Sahip 

Alpler’in eteklerinde konumlanmış olan İsviçre hakkında ilginç bilgiler arasımda dağların büyük bir kısmının saldırı durumunda korunma amaçlı sığınaklara sahip olmasıdır. Ülke genelinde doğal çevreye uyumlu ve zekice yapılmış yaklaşık 8000 sığınak bulunan İsviçre, günümüzde ise her apartman ve evin bodrumunda bulunması zorunlu tesislere yerini bırakmıştır. Hava filtreli, çelik blast kapılı, havalandırmalı ve tüm ihtiyaçlara hazırlıklı olan tesisler ülke nüfusundan daha fazladır ve herhangi bir nükleer saldırıya karşı güvenli yerler olarak inşa edilmişlerdir.

İsviçre aynı zamanda düşük suç oranlarına rağmen, silah bulundurma oranı en yüksek ülkeler arasındadır. Askerliğin zorunlu olduğu ülkede, orduda görevini tamamlamış her asker, silahına ömür boyu sahip çıkmak zorundadır. Ülkede yarım milyon silah her an bir savaş çıkma tehlikesine karşın hazır bulunduruluyor. 

Hayvan Hakları

İsviçre, 1992 yılında hayvanları anayasal olarak tanıyan ilk ülke olmuştur. Ülkede hayvan hakları ve hayvanları koruma üzerine ilk yasanın 1842 yılında çıkarılmış olmasıdır ve İsviçreliler bu konuda, ne kadar hassas ve duyarlı olduklarını gösterir. 2005 yılında binek hayvanların taşıyabileceklerinden fazla yük taşımaları yasaklanmıştır. 2016 yılında hayvanlar üzerinde test edilen kozmetik ürünlerin satışı yasaklanırken, bununla ilgili yapılan deneylerde azaltma yoluna gidilmiştir. Aynı zamanda köpeklerin restoranlara girmelerine izin verilen ülkede, evcil hayvan sahiplerine, hayvanlarına daha iyi bakmaları için kurslar verilir. 

Batı Avrupa’da yer alan İsviçre, 41.285 km²’lik küçük bir alan kaplamasına rağmen yaşam standartları oldukça gelişmiş bir ülke olarak kabul edilir.

Refah düzeyi oldukça yüksek olan İsviçre’de; aile yanı, öğrenci yurdu ve stüdyo daire gibi seçeneklerin bulunduğu konaklama masrafı, yeme-içme masrafları, ulaşım masrafları ve de kültürel aktiviteler gibi masraflar göz önünde bulundurulduğunda aylık yaşam masrafı ortalama 30-40 bin TL diyebiliriz.

Comments are closed.