logo

Bazen dünyanın en zor mesleğidir, kendi duygularına tercüman olmak.

İÇİNDEKİLER

PİLOT – HOSTES

SUBAY – ASTSUBAY

Farmakolog

Gazetecilik

Hemşirelik – Nükleer Tıp Hemşiresi

MikrobiyologMikrobiyoloji AnalistiMikrobiyoloji Uzmanı

Satış mühendisliği – Biyomedikal mühendisliği – Tekstil mühendisliği – Gıda Mühendisliği – Harita Mühendisliği (Geomatik Mühendisliği) – Çevre Mühendisliği – Endüstri mühendisliği – İnşaat Mühendisliği – Bilgisayar mühendisliği – Makine mühendisliği – Mekatronik mühendisliği – Yazılım Mühendisliği – Orman MühendisliğiErp Mühendisi Ses MühendisiTPM Mühendisi

Tıp Doktoru – Uzman Doktor Medikal Doktor

EYLÜL 2024

Hostes, uçak yolcularının güvenle ve konfor içerisinde seyahat etmelerinden sorumludur.

Hostes Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Hostes olmak için en az lise mezunu olmak şartı bulunmaktadır. Bir çok havayolu firması, istihdam edecekleri hosteslere mesleki eğitim fırsatı sunmaktadır. Aynı zamanda üniversitelerin iki yıllık Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri önlisans programından mezun olarak da mesleğe adım atmak mümkündür.

Hosteste Olması Gereken Özellikler

Sakin ve güven verici bir şekilde stresli durumlara müdahale etmesi beklenen hostesin diğer özellikleri şunlardır;

  • Kapalı alanda çalışabilmek,
  • Göz kusuru bulunmamak,
  • İş ilanlarında belirtilen boy sınırında olmak,
  • Baskı altında ve acil durumlarda sakin kalma becerisi göstermek,
  • İnsan ilişkilerinde etkili bir dile sahip olmak,
  • Esnek çalışma tarih ve saatlerine uyum sağlayabilmek,
  • Güleryüzlü olmak,
  • Profesyonel bir görünüme sahip olmak,
  • Erkek adaylar için askerlik yükümlülüğü bulunmamak

Hostes Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Hostesin görev tanımı, kısa veya uzun mesafeli uçuş gerçekleştirilmesine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Hostesin genel sorumlulukları şu başlıklar altında toplanabilir;

  • Uçuş öncesi brifinge katılarak uçuş detayları, uçaktaki bebek sayısı, diyabetli, tekerlekli sandalyede yolcular gibi özel gereksinimlere sahip yolcular hakkında bilgi edinmek,
  • Sefer sırasında yolcuların ihtiyaç duyabileceği yastık, battaniye, içecek gibi bazı malzemelerin kontrolünü sağlamak,
  • Uçağa binerken yolcuların biletlerini kontrol etmek,
  • Yolcuların koltuklarını bulmalarına yardım etmek,
  • Yolculara, emniyet kemeri ve koltuğun uygun pozisyonunu almaları için yardım etmek,
  • Yolculara, uçuş kuralları ve yönetmelikleri hakkında bilgilendirmede bulunmak,
  • Yolcuların rahat seyahat etmesini sağlamak,
  • Uçuş deneyimini yolculara keyifli hale getirmek için yemek servisi yapmak,
  • Acil durumlarda yolcuları güvence altına almak,
  • Yolcuların güvenlik prosedürlerine uyduklarından emin olmak,
  • Uçuş sırasında meydana gelebilen her türlü tıbbi probleme ilişkin olarak havayolu şirketine rapor sunmak,
  • Kıyafet yönetmeliğine uymak

Pilotta Olması Gereken Özellikler

  • Mükemmel mekansal farkındalık ve koordinasyon becerisi göstermek,
  • İyi iletişim kabiliyeti sergilemek,
  • Takım çalışması ve yönetimini gerçekleştirebilmek,
  • Kabin ekibi ve yolculara net komutlar verebilecek liderlik vasfına sahip olmak,
  • Zor durumlarda hızlı düşünebilmek ve karar verebilmek,
  • Stres altında sakin kalabilmek,
  • Disiplin ve özgüven sahibi olmak,

Pilot Ne Demek?

Pilot, yolcu, kargo ya da şahsi uçakları güvenle uçurmakla sorumlu olan kişiye verilen mesleki unvandır. Uçuş genellikle iki pilot tarafından yönetilir. Biri komuta pilotu olan kaptan, diğeri ise ikinci pilottur. Kaptan uçuş sistemlerini çalıştırırken ikinci pilot hava trafik kontrolörüyle iletişimi sağlar. Uzun mesafeli uçuşlar gibi bazı durumlarda, uçakta üç ya da dört pilot bulunabilir.

Pilot Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

  • Rota, hava durumu, yolcular ve uçak hakkındaki tüm bilgilerin mevcudiyetinden emin olmak,
  • Uçuş için irtifayı, izlenecek rotayı ve gerekli yakıt miktarını detaylandıran bir uçuş planı oluşturmak,
  • Yakıt seviyesinin ekonomiyle güvenliği dengelemesini sağlamak,
  • Tüm güvenlik sistemlerinin düzgün çalıştığından emin olmak,
  • Kabin ekibini uçuştan önce bilgilendirmek ve uçuş boyunca düzenli olarak iletişim kurmak,
  • Uçuş öncesi navigasyon ve işletim sistemlerinin kontrollerini gerçekleştirmek,
  • Kalkış öncesi, uçuş ve iniş sırasında hava trafik kontrolörü ile iletişim kurmak,
  • Kalkış ve iniş sırasında gürültü yönetmeliklerine uyulduğundan emin olmak,
  • Uçağın teknik performansı ve konumu, hava koşulları ve hava trafiği hakkında düzenli kontroller yapmak,
  • Uçağın kayıt defterini güncel tutmak,
  • Seyahat sonunda uçuşla ilgili sorunları belirten rapor yazmak

Pilot Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Pilot olmak isteyen kişide aranan eğitim koşulları şunlardır;

  • Pilot olmak için en az lise mezunu olmak gerekmektedir.
  • Lise mezunu kişiler, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından ruhsatlandırılan herhangi bir uçuş okulundan ücretli eğitim alabilmektedir,
  • Üniversitelerin dört yıllık Pilotaj bölümünden lisans derecesi ile mezun olunarak da pilot olunabilmektedir.
  • Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ICAO’nun hazırladığı Havacılık İngilizcesi Yeterlilik Sınavından başarı ile geçmek gerekmektedir.

Subay Nedir?

Subay, asteğmenden mareşallik ya da büyük amiralliğe kadar rütbeli ve profesyonel olan askerlere verilen addır. Subaylar; topçu, istihkam ya da öğretmen gibi çeşitli sınıflara ayrılır. Ordu hiyerarşisinin tepesinden astsubaylığa kadar olan kısmını subaylar oluşturur.

Subay Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Subaylar, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yer alan kuvvet komutanlıklarına bağlı olarak görevlerini yerine getirir. Subayların en önemli görevi ise başında bulundukları birlikleri, ordu hiyerarşisine göre sevk ve idare ettirmektir.

  • Er, erbaş ve astsubayları yönledirmek,
  • Muharebe görevlerine katılmak ve yönetmek,
  • Birliğine bağlı olan araçları yönlendirmek,
  • Düşmanın kara, deniz ya da hava taşıtlarıyla mücadele etmek,
  • Birlik içerisinde iletişimi sağlamak ve astlarını bilgilendirmek ya da üstlerine bilgi vermek,
  • Nöbet hizmetlerini düzenleyip yerleşke ya da icra edilen görev boyunca bulunulan yerin güvenliğini sağlamak,
  • Araç, gereç ya da silahların her zaman kullanıma hazır olmasını sağlamak.

Subay Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Subay olmak için birden fazla yol bulunuyor. İlk ve en çok tercih edilen yöntem, Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkezi ve Milli Savunma Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen sınavdan başarılı olunması ve harp okuluna girilmesi gerekir. Bir diğer yöntem ise lisans mezunları için açılan kontenjanlara başvurmaktır.

Astsubay Nedir?

Astsubay subaydan kıdemsiz, er ve erbaşlardan kıdemli olan askerdir. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde hizmet veren astsubaylar, emir-komuta zincirindeki konumlarının yanı sıra muhabere ve askeri eğitim gibi alanlarda da görev alırlar.

Astsubay Olmak İçin Gerekenler

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve sağlık şartlarını karşılayan kişiler astsubay olabilir. Astsubay olmak isteyen kişiler, ÖSYM tarafından düzenlenen sınavda başarılı olması ve Milli Savunma Bakanlığına bağlı olan Astsubay Meslek Yüksek Okullarını bitirmeleri gerekir. Milli Savunma Bakanlığı tarafından Astsubay Meslek Yüksek Okullarına girmeden önce bazı test ve muayeneler gerçekleştirilip mülakat sonrasında okula kabul edilir. Bunun dışında farklı okullardan mezun olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaçlarına uygun olan kişilerde çeşitli test, mülakat, muayene ve eğitimlerden sonra astsubay olabilir. Uzman çavuşlar ise gerekli şartları karşılamaları halinde astsubay olabilir.

Astsubay Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Astsubayların görev ve sorumlulukları, mensubu bulunduğu kuvvet komutanlığına ya da sınıfına göre değişiklikler gösterir. Astsubayların görev ve sorumlulukları şöyle sıralanır;

  • Kendisine uygulanan öğretim ve eğitimde başarı sağlamak,
  • Görevlerini en iyi biçimde yerine getirmek,
  • Mesleki bilgi, genel kültür, tecrübe ve ihtisasını geliştirmek için gayret göstermek,
  • Muhabere görevlerini yerine getirmek,
  • Düşman hava araçları ile mücadele etmek,
  • Birlikler arası iletişimde görev almak,
  • Yerleşkelerin nöbet, giriş ya da çıkışlarını düzenlemek,
  • Yerleşkelerin güvenliğini sağlamak,
  • Araçların bakım ve onarım süreçlerinde yer almak.

Müfettiş Nedir?

Müfettiş kimdir sorusuna genel olarak kamu veya özel kuruluşlarda çalışanları denetleyen meslek grubu çalışanıdır cevabı verilebilir. Müfettiş, bağlı olunan kurumun işleyişini inceler ve denetler. Gerekli görürse çalışanlarla veya müdürlerle ilgili soruşturma başlatabilir. Yaptığı bütün incelemeleri bir rapor haline getirir. Bu raporu kurumun en üst amirine sunmakla görevlidir. Farklı kurumlarda çalışma olanağına sahiptir. Özel bankalar, bütün kamu kuruluşları ve özel büyük şirketler çalışma alanlarının başında gelir. Müfettiş nedir sorusuna, tüm bu kurumlardaki işleyişi denetlemede ve yön vermede görevli olan kişidir cevabı verilebilir. Belli aşamalardan geçilerek başvuru yapılır. Başmüfettişliğe kadar yükselebilir. Daha rahat denetim yapmayı sağladığı için sıkça seyahat etmek gerekebilir. Bu seyahatler bazen iki ay gibi kısa sürelerde olabildiği gibi bazen de 10-12 ay kadar sürebilir. Müfettiş, kurumlarla ilgili yasa ve kanun gibi konulara hâkimdir. Teftiş adımlarını düzenli ve eksiksiz bir şekilde yerine getirir. Sorunlara karşı sakin kalmalı ve çözüm üretmelidir. Mevcut kaynakların iyi bir şekilde yönetilmesini sağlar. 

Müfettiş Ne İş Yapar, Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Müfettiş kime denir sorusuna kısaca, bağlı bulunan kurumlardaki bütün işleyişi denetleyen kişidir cevabı verilebilir. Müfettiş sorumlulukları çok çeşitlidir. Kurumlarda çalışan bütün personellerin görev ve sorumluluklarını denetleme yetkisine sahiptir. Yürütülen tüm işleri ve işleyişi de kontrol eder. Personel davranışlarının yönetmelik, yasa veya genelge gibi tüzüklere uygun olup olmadığını belirler. Taşra veya merkez teşkilatında gerekli görürse personeller hakkında soruşturma açabilir. İşlerin daha hızlı ilerlemesi için personele önerilerde bulunur. Kurumlarda olan her türlü yolsuzluk ve usulsüzlük konularında soruşturma açmak için raporu yetkili makamın onayına sunar. Açılan bu soruşturmaları birebir takip eder ve yürütür. Bu soruşturmalarda yer alan bütün kişiler veya kurumlar ile iletişim halindedir. Soruşturmada yer alan bütün dosyaları ve belgeleri inceler. Belgelerin doğruluğunu kontrol eder. Yaptığı soruşturmalarla ilgili bilirkişilerden veya yetkililerden bilgi ve görüş alır. Kurum tarafından yönlendirilen yerlere haberli veya habersiz teftiş yapar. Bu teftişlerden önce gerekli belge hazırlıklarını yapar. Teftiş sonrası ise kurumlara sunulacak raporları hazırlar. Raporlara kendi fikir, görüş ve önerilerini de ekler. Raporları ilgili kurumun üst yetkililerine sunar. Eğer teftiş edilen yer bir üretim kurumuysa malzemeleri ve ekipmanları kontrol eder. Kalite standartlarına uygun üretildiğinden emin olur. Eğer ürün standartlarını karşılamayan ürünlerin üretimi yapılıyorsa bu ürünlerin piyasadan kalkmasını sağlar. Müfettiş, ürün kalitesini geliştirmek için öneride bulunur. Kurum, personel veya teftiş konusunda değerlendirme yaparken müfettiş, kendi fikir, eleştiri ve olumsuz duygularını rapora yansıtmamalıdır. Yasa ihlali varsa gerekli işlemleri başlatır. Personel sözleşmelerinin gerektiği gibi yapılıp yapılmadığını denetler. Bütün bunlar, müfettiş ne yapar sorusunun cevabıdır. 

Müfettiş Olmak için Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Müfettiş nasıl olunur sorusunun cevabını bilmek mesleğe başlamak yolunda atılan en önemli adımdır. Mesleğe girebilmek için öncelikle müfettiş yardımcısı olmak gerekir. Müfettiş yardımcısı olabilmek için belli şartlar aranır. Bu şartlar tamamlandıktan sonra mesleğe başlanır. Belli bir süre sonra da müfettiş olunabilir. Müfettişlikten sonra da zamanla başmüfettişlik gibi kadrolara terfi edilebilir. Müfettiş olmak için hangi okullar bitirilmeli sorusuna net bir cevap verilemez. Her kurum branşının farklı olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Çalışılmak istenen kuruma göre bölümler değişiklik gösterir. Genelde; Hukuk , Kamu Yönetimi, Bankacılık gibi dört yıllık üniversite lisans mezuniyeti gerekir. Bazı kurumlar tarafından Tıp veya Mühendislik gibi fakültelerden mezuniyet şartı da aranabilir. Bazı kurumlar tarafından yüksekokul mezuniyeti de kabul edilir. 

Müfettiş Olmak için Gereken Şartlar Nelerdir?

Kamu alanında ve özel kurumlarda müfettiş olmak için şartlar nelerdir bilinmesi gerekir. Kamuda çalışmak için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde yer alan bütün koşulların sağlanması gerekir. Erkek adayların askerlikle herhangi bir ilişiği olmamalıdır. En az lisans mezunu olunmalıdır. Adli sicil kaydında memuriyet için engel oluşturacak bir durum olmamalıdır. Alınacak sağlık raporunda, Türkiye’nin her yerinde sorunsuz bir şekilde çalışabilir onayı olmalıdır. Hem yazılı hem de sözlü sınava girebilmek için KPSS puanı gerekir. İlgili puan alanından istenilen en yüksek puanı almış olunmalıdır. Yabancı dil yeterliliğini kanıtlayacak bir sınav sonuç belgesi gerekir. Bu sınavların başında YDS ve YÖKDİL gelir. Bu sınavlardan istenilen puanı elde etmek gerekir. Yazılı sınavın yapıldığı yıl dikkate alınarak 35 yaşı bitirmemiş olunması istenir. Yapılacak olan güvenlik ve arşiv araştırmasında engel bir durumla karşılaşılmamalıdır. Özel sektörde ise KPSS ve yabancı dil sınav zorunluluğu yoktur. Bunların dışında müfettiş olabilmek için bazı beceri ve yetenek şartları da yer alır. Bunlar şu şekilde belirtilebilir:

  • Sosyal bilimlere ilgili olmak,
  • Analitik düşünce yapısına sahip olmak, 
  • Güvenilir olmak,
  • Objektif bir bakış açısına sahip olmak,
  • Temsil etme yeteneği güçlü olmak,
  • Özellikle soruşturma aşamalarında gizlilik şartlarına bağlı kalmak,
  • İyi bir araştırmacı olmak,
  • Hem sözel hem de sayısal alanlarda becerikli olmak,
  • Birçok kişi ile muhatap olacağı için kişilerle iyi ve sağlıklı bir iletişim kurmak,
  • Güvenlik ve kalite standartlarını iyi bilmek,
  • Gayri resmi değil resmi bir dille konuşmak,
  • İyi bir Türkçe dil bilgisine sahip olmak,
  • İngilizceyi iyi derecede bilmek.

Müfettiş İşe Alım Şartları Nelerdir?

Müfettiş nerede çalışır sorusuna, hem kamuda hem de özel kuruluşlarda cevabı verilebilir. Bakanlıklar, KİT’ler, Mahalli idareler, bankalar ve sigorta şirketleri çalışma alanlarına örnek verilebilir. Müfettiş, özel sektörde özellikle özel bankalarda ve büyük şirketlerde çalışır. Kamu kuruluşunda çalışanlar Teftiş Kurulu’na bağlıdır. Kamuda çalışabilmek için istenen şartların yanı sıra yapılacak sınavlarda da başarılı olmak gerekir. Sınavlara yapılan başvurular KPSS puanlarına göre sıralanır. Sınav yazılı ve sözlü olmak üzere iki aşamadan oluşur. Yazılı sınavda genelde; genel kültür, genel yetenek, maliye, ekonomi, hukuk, mevzuat ve yabancı dil gibi konular yer alır. İlk önce yapılan yazılı sınavda başarı sağlanırsa sözlü sınava hak kazanılır. Sözlü sınavı da başarıyla geçen kişiler müfettiş yardımcısı olur. Yardımcılık döneminde adaylık süreci yer alır. Bu süre bankalarda iki yıl ve Teftiş Kurullarında bir yıldır. Amirlerden de olumlu sicil onayı alındıktan sonra süre sonunda bir sınava girilir. Bu sınavda başarılı olduktan sonra rapor yazma ve teftiş yapma yetkisi kazanırlar. Böylece göreve müfettiş yardımcısı olarak başlanır. Üç yıl tamamlandıktan sonra yeterlilik sınavına ve sonrasında bir sözlü sınava girilir. Başarılı adaylar müfettiş olarak çalışmaya başlar. Özel sektörde de benzer aşamalar geçerlidir. Aday süresi bittikten sonra çeşitli sınavlara girilir. Müfettiş iş başvurusu yapmadan önce birkaç noktaya dikkat etmek gerekir. Müfettiş olmak için gerekli evrakların tam olması önemlidir. Sınavların sonuçları belgelenmelidir. İstenilen diğer şartlar da incelenmelidir

Hakim Nedir?

Hakim, mahkemelerde çalışan ve hukuk kuralları çerçevesinde kalarak herhangi bir konuda karar alınmasını sağlayan kişidir. Hakimler, şahısların devlet ya da yine şahıslarla yaşadığı anlaşmazlıkları çözüme kavuşturur.

Hakim Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Hakim, hukuki sorunları çözüme ulaştırmakla görevlidir. Bu vesileyle bireylerin hak ve özgürlüklerini elinden alabilir. Hakimler, anayasa, yasalar ve teamülleri dikkate alıp gücünü vicdanından alarak hukuki süreçleri yönetir. Hakimlerin diğer görev ve sorumlulukları şöyle sıralanır;

  • Dava dosyalarını incelemek,
  • Dava konusu tarafların ve gerekli olduğu takdirde bilirkişilerin bilgisine başvurmak,
  • Yeni düzenlemeleri takip etmek,
  • Tarafsız olarak karar almak,
  • Taraflar, tarafların temsilcileri, savcılık makamı ve bilirkişi tarafından sunulan bilgi ya da belgeleri dava dosyasına eklemek,
  • Dava hakkında Türk milleti adına hüküm vermek.

Hakim Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Hakimlik temel olarak ikiye ayrılır. Hakimler, adli yargı ya da idari yargı alanında çalışır. Adli yargı alanında hakim olacak kişilerin, öncelikle üniversitelerin 4 yıllık eğitim veren Hukuk fakültelerini bitirmeleri gerekir. Hukuk fakültesi mezun olan kişiler, Adalet Bakanlığı ve ÖSYM’nin ortaklaşa hazırladığı sınavdan, atanmak için yeterli olan puanı almalıdır. İdari yargı alanında hakim olmak için ise öncelikle 4 yıllık eğitim veren Hukuk fakültesi ya da hukuk alanında yeterli eğitimi veren Siyasal Bilgiler, İktisadi ve İdari Bilimler, İktisat ya da Maliye fakültelerini bitirmeleri gerekir. İlgili fakültelerden mezun olan kişiler, Adalet Bakanlığı ve ÖSYM’nin ortaklaşa hazırladığı sınavdan, atanmak için yeterli olan puanı almalıdır. Hem idari hem de adli yargı alanında da başarılı olan hakimler, stajyer olarak çalıştıktan sonra asli görev ile atanır.

Savcı Nedir?

Savcı, suç haberini alması ya da suçun oluştuğu anı bizzat görmesi durumunda devlet adına hareket edip araştırma ve soruşturmayı yapan kişidir. Savcılar, araştırma ve soruşturmaları sonucunda iddianame hazırlar.

Savcı Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Savcı; ihbar, şikayet ya da farklı bir kanal aracılığı ile kanuna aykırı bir durum tespit ettiği zaman, konuyu hukuk çerçevesinde inceleyip, araştırma ve soruşturma yapan kişidir. Savcılar, kanunlarda kamu davası açılmasının gerekli olduğu durumlarda, şikayet olmasa dahi araştırma ve soruşturma yapabilir. Savcıların başlıca görev ve sorumlulukları şöyle sıralanır;

  • Dava konusu taraflar ile ilgili kanıtların toplanmasını sağlamak,
  • Kasten adam öldürmek ya da taksirle adam öldürmek gibi olaylarda ölen kişilerin adli muayenesini takip etmek,
  • İddianame hazırlamak,
  • Mağdurların ya da kamunun haklarını savunmak.

Savcı Olmak İçin Gerekenler

Türkiye’nin mevcut yasal rejiminde birkaç farklı savcı çeşidi bulunur. Bunlardan ilki ve en bilineni cumhuriyet savcılarıdır. Bir kişinin cumhuriyet savcısı olabilmesi için üniversitelerin 4 yıllık Hukuk Fakültesini tamamlaması gerekir. Adalet Bakanlığı ve ÖSYM’nin ortaklaşa düzenlediği sınavda başarılı olan hukuk mezunları, stajyer savcı olarak çalıştıktan sonra asli görevli olarak atanır. İl ya da ilçe cumhuriyet savcıları, mesleki ilerleyişlerine ve yeteneklerine göre yargıtay gibi kurumlarda da çalışabilir. Diğer bir savcı çeşidi ise danıştay savcılığıdır. Danıştay savcısı olmak isteyen kişiler ise öncelikle Hukuk Fakültesi ya da İktisadi ve İdari Bilimler, İktisat ve Maliye gibi fakültelerin 4 yıllık öğretim programlarını tamamlamalıdır. İlgili bölümlerden mezun olan kişiler, Adalet Bakanlığı ve ÖSYM tarafından hazırlanan sınavdan başarılı olduktan sonra da stajyer idari hakim olarak çalışır ve gerekli şartları yerine getirdiği zaman idari hakim olarak çalışır. İdari yargı alanında yeterli tecrübeye ve mesleki gelişime sahip olduktan sonra ise danıştay savcısı olarak atanır.

Avukat Ne Demek?

Avukat, yargı önünde; gerçek ya da tüzel kişilerin haklarını savunan, hukuk ve yasa işlerinde yol gösterici nitelik taşıyan kişiye verilen mesleki unvandır. Avukat kelimesi Latince kökenli olup, tanık olarak mahkemeye çağrılan kimse, savunucu anlamlarına gelmektedir. Avukatlık mesleği, hukuk öğrenimi görmüş, avukatlık stajını tamamlamış ve yasaların gerektirdiği koşulları taşıyan kimseler tarafından icra edilir.

Avukat Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

1136 numaralı kanunda, ‘kamu hizmeti ve serbest meslek’ olarak tanımlanan avukatlık mesleği, temel olarak, hukuki mesele ve anlaşmazlıkların yasalara uygun bir şekilde çözümlenmesini sağlayan şahısları temsil eder. Mesleki yükümlülükleri ise şu başlıklar altında toplanabilir;

  • Davaların takibine ilişkin işlemleri yürütmek ve sonuçlandırmak,
  • İlgili hukuki konularda istenildiği takdirde hukuki görüş beyan etmek,
  • Kurumun menfaatlerini koruyucu, anlaşmazlıkları önleyici hukuki tedbirleri almak, anlaşma ve sözleşmelerin bu esaslara uygun olarak yapılmasını sağlamak,
  • Sözleşme ve şartname taslaklarını, kurum ile üçüncü kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin işleri inceleyip hukuki mütalaa bildirilmek,
  • Hukuki süreçlere (karar tashihi, itiraz, temyiz, vb.) ilişkin iş ve işlemleri yürütmek

Avukat Olma Şartları Nelerdir?

Türkiye’de avukatlık yapmak isteyen kişilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerekmektedir. Bu kişilerden hukuk fakültesi mezunu olmaları beklenir. Aynı zamanda da avukatlık stajını tamamlamış olmak ve staj bitim belgesini almış olma şartı aranır.

Mesleğe kabulü engelleyen durumlar ise şunlardır; kasten işlenen bir suçtan dolayı iki yıldan fazla süreyle hapis cezası almak ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmak.

Avukatlık stajı nasıl yapılır?

Bir yıllık bir süreyi kapsayan avukatlık stajının ilk altı ayı mahkemelerde ve kalan altı ayı da bir avukat yanında yapılır. Son altı aylık staj dönemi, baro levhasına kayıtlı ve meslekte en az beş yıl kıdemi bulunan bir avukat yanında gerçekleştirilir.

Avukatta Olması Gereken Özellikler

  • Sistematik düşünme şekline sahip olma
  • Analiz gücü yüksek olma
  • Problemlerin çözümünde başrol oynama
  • Etkili konuşma kabiliyetine sahip olma

Şirket Avukatı Nedir?

Bir şirketin hukuk danışmanlığını yapan kişiye şirket avukatı denir. Şirket avukatlarına hukuk müşaviri adı da verilir. Şirket avukatları, çalıştıkları yerdeki her türlü yasal süreçlerle ya da bu konulardaki gerekliliklerle ilgilenen kişilerdir. Yapılan her işten haberdar olur ve işlemlerin legal olup olmadığına dikkat ederler. Şirketin tüm hukuksal işleri ile şirket avukatları ilgilenir. Bu bağlamda şirket avukatı olmak, avukata çok fazla sorumluluk getirir. Şirket avukatı ne iş yapar sorusuna doğru yanıt bulabilmek için görevlerine ve sorumluluklarına bakmak gerekir.

Şirket Avukatı Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Şirket avukatı ne iş yapar sorusunu kısaca yanıtlamak gerekirse, şirket avukatları firmanın tüm hukuki işleri ile ilgilenir, denilebilir. Şirket avukatı görev tanımı şirketteki tüm hukuksal işlere bakmak olsa da başka birçok görevi bulunmaktadır. Bu görevler şu şekilde sıralanmaktadır:

  • Şirket avukatları çalıştıkları firmaların kurulduğu günden itibaren olan tüm hukuksal işlerinde onlara yol gösterir.
  • Şirketin hazırlamış olduğu tüm sözleşmeler ve prosedürler şirket avukatlarının son onayından geçer ve gelen tüm sözleşmelere de şirket avukatları bakar.
  • Şirketin tüm tahsilat işlemlerini ve icra işlemlerini yürütür.
  • Şirket avukatı şirketi ilgilendiren tüm davalarda işveren haklarını korumakla görevlidir.
  • Şirketin sermayesini artırma ve azaltma işlemlerini hukuksal çerçevede yürütür.
  • Şirket avukatları çalıştıkları şirketler ile ilgili vergi işlemlerini takip ederek yapılması gereken hukuksal işleri yerine getirir.

Şirket Avukatı Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Birçok kişi şirket avukatı nasıl olunur merak etmektedir. Öncelikle şirket avukatı olmak için kişilerin liseyi bitirmeleri ve Hukuk Fakültesini kazanmaları gerekir. Hukuk Bölümü kazanarak 4 yıl bu bölümü okuyup mezun olan kişilerin avukatlık stajı yapmaları gerekir. 1 sene süren avukatlık stajlarını kişiler deneyimli avukatların yanında yapmaktadır. Bu süreçte staj yapan kişilerin başka herhangi bir yerde çalışma yasaktır. Avukatlık stajını yapan ve tecrübe sahibi olan kişiler staj bittikten sonra Türkiye Barolar Birliği’ne stajının bittiğini bildirir ve ruhsat almak için başvuruda bulunur. Tüm işlemlerin uygun olması halinde eğer Türkiye Barolar Birliği tarafından onay verilirse kişilere avukatlık belgeleri verilir. Şirket avukatı olmak isteyen kişilerin, avukat olmaları gerekmektedir. Avukat olan kişiler, şirket avukatlığı yapabilir.

Şirket Avukatı Olmak İçin Gereken Şartlar Nelerdir?

Her avukatın, şirket avukatı olma şartları taşıdığı takdirde, şirket avukatı olarak çalışma şansına sahip olduğu bilinmektedir. Avukat olmak için bazı şartları yerine getiriyor olmak gerekmektedir. Bu şartlar şu şekildedir:

  • Avukat olmak ve şirket avukatlığı yapmak isteyen kişilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaları gerekmektedir.
  • Şirket avukatı olmak isteyen kişiler Hukuk Fakültesi mezunu olmalıdır.
  • Avukatların kayıt olacakları büro ile aynı ikametgahta bulunmaları gerekmektedir.

Avukat olabilmek için tüm bu şartları sağlamak gerekir. Aynı zamanda avukat olacak kişilerde belirli özellikler de bulunmalıdır. Avukat olmak isteyen kişiler yenilikçi olmalıdır ve olaylara geniş çerçeveden bakabilmelidir. Analitik düşünebilen ve olayların içinde kimsenin göremediği detayları görebilen kişiler, avukatlık mesleğinde başarılı olabilir. Avukat olmak isteyen kişilerin iletişim kabiliyeti yüksek olmalıdır. Avukatlık doğrudan iletişim gerektiren mesleklerden biri olduğundan iyi iletişim kurabiliyor olmak en önemli detaylardan biridir. Çok fazla bilgi ve kanun bilmek gerektiğinden avukat olmak isteyen kişilerin hızlı okuyabilen ve okuduğunu çabuk anlayabilen kişiler olmaları gerekir. Araştırmayı seven ve öğrenmeye açık olan kişiler avukatlık mesleğini iyi şekilde icra eder. Diğer yandan şirket avukatı maaş bilgileri de oldukça merak edilmektedir. Avukat olan kişiler, şirket avukatı ne kadar kazanır sorusunun yanıtını merak eder ve bu konuda çeşitli araştırmalar yapar. Ancak şirket avukatı için maaş bilgileri değişkenlik göstermektedir. Şirket politikasına ve avukatın tecrübe seviyesine göre maaş miktarı belirlenir.

Şirket Avukatı İşe Alım Şartları Nelerdir?

Şirket avukatı olmak için öncelikle avukat olmak gerekmektedir. Avukat olduktan sonra avukatlık belgesi olan herkes şirket avukatı olabilir. Şirket avukatı olmak için şirket hukuku hakkında bilgi sahibi olmak şarttır. Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra aynı zamanda bu konuda eğitim almak, kursa gitmek ya da ekstra deneyime sahip olmak, şirket avukatı olmak için gereklidir. Şirket avukatı işe alım şartları, firmaya bağlı olarak esneklik gösterebilir. Bu kapsamda adaylar, iş ilanlarında belirtilen kriterleri incelemelidir. Şirket avukatı olmak isteyen kişiler Kariyer.net üzerinden ilanları inceleyebilir ve kendisine uygun seçeneklere iş başvurusu yapabilir. Kariyer.net üzerinden mesleklerin gerektirdiklerine ve koşullarına da bakmak gerekir. İş arama esnasında istediğiniz kriterleri filtreleyerek bu şekilde iş araması da yapabilirsiniz. Herkes yaşadığı ve çalışmak istediği şehirde şirket avukatı iş araması yapabilir.

Avukat Asistanı Nedir?

Avukat asistanı genel asistanlık ve sekreterlik görevlerinin yanı sıra avukatlık mesleği özelinde gerekli olan sekreterlik hizmetlerini yapan kişidir. Avukat asistanı nedir sorusuna, bir avukatlık bürosunda veya bir şirketin hukuk departmanında avukatlara; gerekli yazışmaları yapmak, telefonlara cevap vermek, dosyalarla ve icra takipleriyle ilgili bilgileri gerektiğinde iletebilmek, davalar ve icra takipleri konusunda düzenli raporlama yapmak, resmi yazışmaları yapmak ve yönetmek konularında yardımcı olan kişidir şeklinde cevap verilebilir. Avukatlık bürolarında ve hukuk departmanlarında, belirtilen bu işleri yaparak departmana ya da büronun iç yönetimine katkı sağlamak üzere gerekli eğitimleri almış deneyimli kişiler, avukat asistanı kimdir sorusunun karşılığıdır. Avukat asistanı kime denir sorusu; hukuk bürolarında ya da şirketlerin hukuk departmanlarında avukatlara yardım edenlere denir, şeklinde cevaplanabilir.

Avukat Asistanı Ne İş Yapar, Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Avukat asistanı ne iş yapar sorusuna, genel asistanlığın ve hukuk sekreterliğinin gerektirdiği işleri bir arada yapar şeklinde cevap verilebilir. Gelen misafirlerin karşılanması, ağırlanması, gerekli ön görüşmelerin yapılması, telefonlara cevap verilmesi, randevu düzenlemelerinin yapılması gibi işler genel sekretarya hizmetlerindendir. Öte yandan, avukat asistanının işinin daha önemli olan kısmı, büronun ya da departmanın hukuk ile ilgili işlerine yardım etmektir. Bunun için yapılacaklar; avukatların duruşma tarihlerini takip ederek randevularını düzenlemek, tebligatları almak ve ilgili avukatlara bildirmek, hukuki belgeleri hazırlamak, resmi yazışmaları yapmak ve nadiren de olsa evrak teslim etmek üzere adliyeye ya da başka resmi makamlara gitmek olabilir. Avukat asistanı bazı durumlarda avukatların harcamalarını da ön muhasebeye bildirecek şekilde raporlar. Bazı bürolarda ise bu iş başka bir eleman tarafından yapılır. Bu durum, daha çok büronun büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Bu mesleği icra eden kişiler, hukuk bürosunda ya da hukuk departmanında yapılan işlemlerin idari kontrolünü sağlamada yönetici avukatın yardımcısı olarak görev yaparlar. Bu yüzden de özellikle takip ve raporlama yeteneklerinin çok gelişmiş olması, hukuk yazışmaları ve programları ile ilgili gelişmeleri dikkatle takip etmesi gerekir. Bu işle uğraşanlar nadiren ofis dışında çalışabilir. Düzenlediği resmi belgeleri ilgili resmi makama ya da adliyeye teslim etmesi kendisinden beklenebilir.

Avukat Asistanı Olmak için Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Avukat asistanı pozisyonunda görev yapmak için yüksek öğrenim görmek önemli bir şarttır. Avukat asistanı olmak için hangi okulları okumak gerek sorusunun cevabı; Büro Yönetimi ve Sekreterlik bölümü, Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı bölümünü ya da Adalet Meslek Yüksekokulu tamamlanmalıdır şeklinde olur. Bazı hukuk büroları Büro Yönetimi ve Sekreterlik Bölümü ya da Yönetici Sekreterlik Bölümü mezunlarını, hukuki bilgiler konusunda eğitim verme amacıyla avukat asistanı olarak işe alabilirler. Adalet Meslek Yüksekokulu mezunları ise hukuk alanında daha fazla bilgi sahibi olduğu için tercih edilirler. Adalet Meslek Yüksek Okulları iki yıllık yüksek öğrenim kurumlarıdır. Büro Yönetimi ve Sekreterlik mezunlarının daha önce hukuk bürolarında çalışıp hukuk bilgisi kazanmış olanları tercih edilir. Diğer yandan meslek liselerinin adalet bölümünde eğitim almış kişiler bu pozisyonda çalışma imkanı bulabilir.

Avukat Asistanı Olmak için Gereken Şartlar Nelerdir?

Bu mesleği yapmak için öncelikle gerekli eğitimi almış olmak gerekir. Bunun dışında bu mesleği yapmak isteyen kişi, raporlamalar için mutlaka Office programlarını ve bunun yanı sıra UYAP ve icra programları gibi temel hukuk programlarını kullanmayı bilmelidir. Avukat asistanlarının özellikle iş takibi ve raporlama yeteneği konusunda kendilerini geliştirmiş olmaları gerekir. Tebligatların tarihleri, duruşma tarihleri gibi özellikle resmi tarihler dikkatle takip edilmelidir. Hukuk bürolarının kapasitesi ve takip ettiği işlere göre avukat asistanının orta düzeyde yabancı dil bilmesi de beklenebilir. Tüm bu özelliklere sahip olanlar arasından seçilen adayların, bu mesleği yapması için gerekli bazı evraklar vardır. Avukat asistanı olmak için gerekli evraklar; diploma fotokopisi, adli sicil kaydı, nüfus cüzdanı fotokopisi, sağlık raporu, kan grubu kartı, adli sicil kaydı, ikametgah belgesi, nüfus kayıt örneği, aile durumunu gösterir belge ve vesikalık fotoğraf olarak belirtilebilir.

Avukat Asistanı İşe Alım Şartları Nelerdir?

Avukat asistanı olmak isteyenler avukat asistanı iş ilanı seçeneklerini takip edebilirler. Hukuk bürolarıyla yapacakları mülakatlar sonunda pozisyon için uygun görülen aday avukat asistanı maaşı, başvuru yapılan büronun orta ya da büyük, ulusal ya da global ölçekli olmasına göre değişir. Günümüzde çok sayıda hukuk ve arabuluculuk bürosu bu alanda faaliyetlerini sürdürmektedir. Ayrıca her büyük şirketin hukuk departmanı olması, avukat asistanı olarak iş bulma imkanını arttırır. Bu alanda çalışıp hukuk dünyasında yer almak isteyenlerin avukat asistanı iş ilanları seçeneklerini incelemelerinde fayda vardır. Avukat asistanları çeşitli hukuk bürolarında, kurumsal firmaların hukuk departmanlarında, hukuk müşavirliklerinde görev alabilirler. Bu pozisyonda çalışmak için gerekli eğitimi almış olmak ve mevzuata hakim olmak önem taşır. 

Medikal Doktor Ne Demek?

Medikal doktor, sağlık alanında hizmet veren çeşitli kurumlarda hastalıkların, yaralanmaların ve diğer fiziksel ya da zihinsel durumların tespitini, takibini ve tedavisini gerçekleştiren kişi olarak tanımlanır. Medikal doktor ne demek sorusu şu şekilde cevaplanabilir; tıp alanında gerekli eğitim sürecinden geçerek ve uygulama konusunda tecrübe kazanarak medikal doktor unvanını alan kişilerdir. Tıp dışında farklı bilimlerde de doktorluk unvanı verildiği için tıp konusunda eğitim alan profesyoneller için bu unvan sıklıkla kullanılmaktadır. Medikal doktor ne iş yapar sorusuna cevap vermek için öncelikle medikal doktorun görev ve sorumluluklarını incelemek gerekir.

Medikal Doktor Ne İş Yapar, Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Tıp eğitimini tamamlamış kişiler, medikal doktor yetkileri nelerdir sorusuna cevap olarak, hasta takibi yapma ve reçete yazma izni almış olurlar. Anca yeni mezun olmuş bir medikal doktorun diplomasını alabilmesi için öncelikle devlete hizmet yükümlülüğü vardır. Medikal doktor görevleri açısından bakıldığında; temel sorumluluğu teşhis, tedavi ve kontrol süreçlerini yürütmektir. Medikal doktor ne yapar sorusuna şu şekilde yanıt verilebilir:

  • Gerekli tıbbi yöntemleri kullanarak hastalıkların teşhis ve tedavisini gerçekleştir.
  • Takibinden sorumlu olduğu hastaların teşhis ve tedavi planlarını yaparak, uygulamalarını hemşire gibi diğer sağlık personelleriyle birlikte yürütür.
  • Takip ettiği hastanın başka bir sağlık kurumuna sevkine ihtiyaç duyulduğunda ise bu sürecin sorunsuz bir şekilde ilerlemesine destek olur.
  • Adli vakalarda, tedavi sürecini mevzuatlara uygun bir şekilde tamamlar.
  • Mesleki ve tıp alanındaki güncel gelişmeleri takip ederek kazanımlarını arttırmayı amaçlar.
  • Hastalarının gerekli durumlarda diğer doktorlar tarafından konsültasyonunu talep edebilir. Böyle bir durumda konsültasyonun takibini üstlenir. Kendisinden konsültasyon talep edilmesi durumunda da sorumlulukları yerine getirir.
  • Hastalarının sorularını net ve anlaşılır bir şekilde cevaplandırır.

Medikal Doktor Olmak için Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Üniversitenin Tıp Fakültesinde 6 yıllık teorik ve pratik eğitimlerini tamamlayan kişiler medikal doktor olabilirler. Tıp Fakültesi için İstanbul Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi gibi üniversiteler öğrenciler tarafından tercih edilebilir. Tıp Fakültesinde mevcut olan 6 yıllık eğitim sürecinin 4 yılı lisans, son 2 yılı ise yüksek lisans programına denk görülmektedir. Bu sebeple son 2 yılda öğrenciler stajyer olarak farklı alanlarda pratik becerilerini geliştirmek üzere yoğun bir eğitime tabi tutulurlar. Staj programı, öğrencilerin akademik eğitimin yanı sıra hastanelerde, kliniklerde, tıp merkezlerinde ve bakımevlerinde deneyim kazanmalarını amaçlar. Gerekli eğitimleri tamamlayan bireyler, tıp doktoru ya da yurt dışında ki karşılığı olan medikal doktor (Medical Doctor, M.D) unvanını alırlar. Medikal doktor olarak temel mesleki eğitimini tamamlamış kişiler, Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavına (TUS) sınavına girerek pratisyen hekimlik, cerrahi tıp, dermatoloji, kardiyoloji, onkoloji, psikiyatri gibi alanlarda uzmanlaşabilirler. Bu eğitim süreci, tıpta uzmanlık ya da doktora eğitimi olarak tanımlanmaktadır.

Medikal Doktor Olmak için Gereken Şartlar Nelerdir?

Medikal doktor nasıl olunur sorusuna verilen yanıtlarda öncelikle 6 yıllık mesleki eğitimin tamamlanması gerektiği belirtilir. Ancak 6 yıllık eğitimin öncesinde nasıl medikal doktor olunur sorusunun cevabı, lise döneminde seçilen bölümle de ilişkilidir. Lise eğitim sürecinin ilk zamanlarında medikal doktor olmaya karar veren öğrenciler sayısal ağırlıklı bir eğitimi tercih ederek hedefleri için ilk adımı atabilirler. Gösterecekleri iyi bir çalışma disiplini ile Yükseköğretim Kurumunun (YÖK) her yıl yapmış olduğu üniversite sınavlarına girerek üniversitelerin Tıp Fakültelerine girmeye hak kazanabilirler. Tıp Fakültelerine girmeye hak kazanan öğrenciler, başarı ile mezun olduklarında medikal doktor unvanını alırlar. Sınav hazırlıklarının yanı sıra bu mesleği seçmek isteyen kişilerin sahip olması gereken bazı beceriler mevcuttur. En önemli beceriler; stres altında dahi çalışmayı sürdürebilmek, sorgulayıcı bir düşünce yapısına sahip olmak ve hastalara karşı anlayışlı ve sabırlı bir tutum sergileyebilmektir. Yoğun iş temposuna dayanıklı fiziksel ve zihinsel bir yapıya ve iyi iletişim becerilerine sahip olmak da mesleki avantaj kazandıran beceriler arasındadır. Son olarak öğrenmeye açık olmak ve mesleği severek yapmak oldukça önemlidir.

Medikal Doktor İşe Alım Şartları Nelerdir?

Medikal doktor olmak isteyen kişilerin 6 yıllık eğitim süreçlerini başarıyla tamamlamaları gerekir. Tıp fakültesinden mezun olan medikal doktorlar, ilk olarak zorunlu olan 2 yıllık hizmetlerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Zorunlu hizmetini tamamlayarak diploma alanlar, çeşitli kurumlarda görevlerini sürdürebilirler. Örneğin; kamu kuruluşlarında, özel sağlık kuruluşlarında çalışmayı tercih edebilirler. Ek olarak işe alım sürecinde, medikal doktorların sahip oldukları mesleki becerilerin yanı sıra kişisel becerileri de oldukça önemlidir. Meslekle ilgili en çok merak edilen konu ise medikal doktor maaşları olarak öne çıkmaktadır. Maaşların belirlenmesinde birçok kriter etkilidir. Kamu sağlık kuruluşlarında, doktor tarafından günlük olarak bakılan hasta sayısı, şehirdeki sağlık imkânlarıyla doğru orantılı olarak değişebilir. Doktor maaşları, ilgili kanuna göre belirlenir ancak mesai saatleri ve nöbetler, maaşlarda birtakım değişiklikler gözlenmesine sebep olabilir. Özel sağlık kuruluşlarında maaşları belirleyen faktörler arasında hastanenin kurumsal kimliği ve gerçekleştirilen ameliyat sayısı da bulunur.

Uzman Doktor Ne Demek?

Uzman Doktor; ihtisas alanına bağlı olarak, bireylerin hastalıklarını tespit ve tedavi etme sorumluluğuna sahiptir.

Uzman Doktor Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Uzmanlık alanına göre görev tanımı farklılık gösteren uzman doktorun genel sorumlulukları şunlardır;

  • Uzmanlık alanındaki poliklinik hizmetlerini yürütmek,
  • Hastaların şikayetleri ile tıbbi geçmişi hakkında bilgi edinmek,
  • Konulacak tanıya yönelik olarak kan, idrar ve görüntüleme gibi ilgili testleri istemek,
  • Hasta ve hasta yakınlarına, hastalığın tanısı ve tedavi yöntemlerini açıklamak,
  • Hastaların uzmanlık alanı içinde muayene ve tedavisini sağlamak,
  • Tedavi iyileşme süreçlerini takip etmek ve gerektiğinde tedavi yönteminde değişiklikler uygulamak,
  • Gerekli durumlarda hastaları farklı bir uzmana yönlendirmek,
  • Cerrahi müdahale gerektiren durumlarda, ilgili cerrahi branşlar ile koordineli olarak çalışmak,
  • Cerrahi işlem öncesi ve sonrası hastaların takibini yapmak,
  • Olası komplikasyonlarda hastaya uygun müdahaleleri yapmak,
  • Birey ve toplumu sağlık sorunları, hastalıklar ve yaralanmalardan koruyucu tedbirleri almak,
  • Adli vakalarda, ilgili mevzuatlarda tanımlanan işlemleri yerine getirmek,
  • Birlikte görev aldığı ilgili personelin eğitim ve denetimini sağlamak,
  • Görevlerini kalite yönetim sistem politikası, hedef ve prosedürlerine uygun olarak yürütmek

Nasıl Uzman Doktor Olunur?

Uzman Doktor olmak için, üniversitelerin altı yıllık eğitim veren Tıp Fakültelerinden mezun olmak gerekir. Lisans eğitiminin ardından Tıpta Uzmanlık Sınavına girmek ve ilgili uzmanlık alanında eğitim almak şarttır.

Uzman Doktorda Olması Gereken Özellikler

  • Meslek etiğine uygun davranışlar sergilemek,
  • Analitik düşünme yeteneğine sahip olmak,
  • Problem çözmede bilimsel kural ve yöntemleri kullanma becerisi sergilemek,
  • Gelişmiş gözlem becerisine sahip olmak ve detaylara dikkat etmek,
  • Etkili iletişim becerisi sergilemek.

Hemşire Ne Demek?

Hemşire, kronik ya da akut fiziksel ve zihinsel hastalıktan muzdarip hastalar için sağlık kuruluşlarında veya evde tıbbi bakım sağlar. Hastane, özel klinik, okul, sağlık merkezleri, cezaevi gibi kurumlarda görev alır.

Hemşire Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Bakımındaki hastaların tüm tıbbi ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olan hemşirelerin sorumlulukları şu başlıklar altında toplanabilir;

  • Hasta bakım gereksinimlerini değerlendirmek ve planlamak,
  • Hastaları tetkikler için hazırlamak,
  • Operasyon öncesi ve sonrası hastaya bakım sağlamak,
  • İlaç ve serumları uygulamak,
  • Hastaların tıbbi öykülerini rapor etmek ve durumlarındaki değişiklikleri izlemek,
  • Hasta kan örneği alarak kayda geçirmek,
  • Hastanın; kan basıncı, şeker, ateş ölçümlerini yaparak raporlamak,
  • Araba kazası, yanık, kalp krizi ve felç gibi acil tıbbi durumlarda anında bakım sağlamak,
  • Hasta bakımının, fiziksel aktivite ve uygun beslenmeyi içeren her yönüne dikkat etmek,
  • Hastaya, arkadaşlarına ve ailesine psikolojik ve manevi destek vermek,
  • Yönetmeliklere uyarak güvenli ve temiz çalışma ortamını korumak,
  • Meslek profesyonelleriyle birlikte çalışmak

Hemşire Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Hemşire olmak için üniversitelerin Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri bölümünden lisans derecesi ile mezun olmak yeterlidir. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Sağlık Meslek Lisesi mezunları ise ‘yardımcı hemşire’ unvanına sahip olur. Kamu kuruluşlarında çalışmak isteyen hemşire adaylarının Kamu Personel Sınavı’nı başarıyla geçmesi gerekmektedir.

Hemşirede Olması Gereken Özellikler

Hemşire, hasta bakımını üstlenmenin yanı sıra aile üyeleri ile hastane personeli arasındaki iletişimi de sağlar. Bu önemli rollere sahip olan hemşirenin, sağlıklı iletişim kurabilmesi, empati yapabilmesi ve hasta ihtiyaçlarına yönelik dikkatli bir yaklaşım sergilemesi gerekir. Hemşirelerin sahip olması beklenen diğer nitelikleri ise şunlardır;

  • Problem çözme becerisi ve çoklu görev yeteneğine sahip olmak,
  • Hastaların acılarına karşı empati duymak,
  • Etkili bir şekilde iletişim kurabilmek,
  • Kişisel ve profesyonel davranışları yönlendirecek etik değerlere sahip olmak,
  • Detaylara dikkat etmek,

Nükleer Tıp Hemşiresi Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Üniversitelerin hemşirelik bölümünde alınan dersler haricinde, nükleer tıp hemşiresi olmak isteyenler, Türkiye’deki nükleer tıp uygulamaları alanındaki tüm gelişmelerden haberdar olmalı, bu konuya ilgi duymalıdır. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu bu alanda hastanelerle yaptıkları protokoller çerçevesinde; Nükleer Tıp, radyasyon kazaları, tıbbi referans, tedavi konularında personeller için kurslar düzenler. Nükleer Tıp alanıyla ilgili dernekler ve hastane içi eğitim programlarına katılarak nükleer tıp hemşirelerinin kendilerini alanlarıyla ilgili geliştirmeleri gerekir.

Nükleer Tıp Hemşiresi Ne Demek?

Nükleer tıp, canlılara verilen radyoaktif maddelerin yaydıkları ışınların özel yöntemler ile sayımı ve görüntülenmesi sayesinde tanı konulmasını sağlar. Endokrin sistemi, kalp ve damar hastalıkları, iskelet sistemi, dolaşım sistemi, solunum sistemi, sinir sisteminde enfeksiyon tespiti, tümör görüntülenmesi, şüphelenilen hastalıklar için tanı konulmasında nükleer tıptan faydalanılır. Verilecek sağlık hizmetine dair hastayı bilgilendiren, hastaların tüm kayıt, bakım ve tedavi uygulamalarıyla ilgilenip gerekli birimleri haberdar eden, uygulama öncesi ve sonrası sürecin devamlılığını sağlayan sağlık çalışanlarına nükleer tıp hemşiresi denir.

Nükleer Tıp Hemşiresi Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Nükleer tıp hemşireleri, yapılacak işlem konusunda hastayı bilgilendirme ve sürece hazırlama konusunda yetkilidir. Hasta yakınlarına işlem hakkında anlaşılır bilgiler verir ve hasta yakınlarını bilinçlendirir. Nükleer tıp hemşirelerinin diğer görevleri arasında;

  • İlaçlı bir uygulama yapılacaksa, gerekli kan tahlillerini yapmak ve işlem sırasında hastaya gerekli dozda ilaç verilmesine yardımcı olmak,
  • Vital bulguların takibinden sorumlu olmak,
  • Özel işlem gerektiren hastaları eforlu stres testine, yürüyemeyen hastaları farmakolojik stres testine hazırlamak,
  • Hastaların tedavisi için gerekli bakım ve tedavi uygulamalarını uzman hekimlerden görüş alarak yapmak,
  • Kullandığı malzemelerin kalibrasyonundan sorumlu olmak ve servis sorumlularına gerekli bilgilendirmeleri yapmak, yer alır.

Nükleer Tıp Hemşiresi Olmak İçin Gerekenler

Hemşirelik eğitimine başvuru için ilk aşama orta öğretim sürecinde başlar. Sağlık meslek lisesi hemşirelik bölümü mezunları hemşire yardımcısı unvanı alır. Sağlık meslek yüksekokulunun hemşirelik bölümünden mezun olduktan sonra hemşire unvanı almaya hak kazanır. Nükleer tıp hemşiresi olmak isteyen kişiler hastane içi düzenlenen eğitim programlarına katılabilir. Nükleer Tıp Derneği de her yıl “Nükleer Tıp Okulu” adı altında eğitim faaliyetlerinde bulunur.

Adli Tıp Uzmanında Olması Gereken Özellikler

  • Güçlü yazılı ve sözlü iletişim becerisi sergilemek,
  • Analitik düşünme yeteneğine sahip olmak,
  • Gelişmiş gözlem becerisine sahip olmak ve detaylara dikkat etmek,
  • Sabır ve yüksek konsantrasyon sahibi olmak,
  • Gerçekleştirdiği tıbbi analizlerin yasal sorumlulukları hakkında bilgi sahibi olmak,
  • Problem çözmede; mantıksal, tarafsız bir yaklaşım göstermek,
  • Stresli ve duygusal durumlarla baş edebilme yeteneği sergilemek,
  • Takım çalışmasına yatkın olmak,
  • Disiplinli olmak

Adli Tıp Uzmanı Ne Demek?

Adli Tıp Uzmanı, yargı organlarına tıbbi alanda bilirkişi hizmeti verir. Suç mahallinden toplanılan bulgu ve kanıtları, tıbbi bilgi ve yöntemleri kullanarak analiz eder. Yapılan analizleri, yargı organlarında kullanılmak üzere sunar.

Adli Tıp Uzmanı Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Birey ve toplumun hukuki sorunlarının çözümlenmesinde, bilimsel teknikler kullanarak tıbbi kanıtlar sunan Adli Tıp Uzmanının genel sorumlulukları şunlardır;

  • Olay yeri incelemesi yapmak,
  • Olay mahallinden veya kişilerden; kan, kıl, idrar ve doku örnekleri toplayıp test etmek,
  • Otopsi uygulamak,
  • DNA analizi, babalık tespiti gibi kimlik tespiti incelemeleri yapmak,
  • Yazılı belgeleri incelemek ve gerçekliklerini doğrulamak,
  • Kriminalistik ve balistik incelemeler yapmak,
  • Tüm laboratuvar protokolleri ve yönetmeliklerinin takip edilmesini sağlamak,
  • Kanıt analizine dayanarak yazılı raporlar hazırlamak,
  • Adli analiz sonuçlarının güvenilirliğini arttırmak için; ilgili verilerin, veri tabanlarına girişini yapmak,
  • Laboratuvar malzemelerinin bakım ve gözetimini yapmak,
  • Hakim, savcı, avukat, adli psikolog ve suç soruşturmasında yer alan diğer kolluk kuvvetlerine uzman tavsiyesi sunmak,
  • Adli ekip üyeleri ve ilgili diğer kurumlar ile işbirliği yapmak

Adli Tıp Uzmanı Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Adli Tıp Uzmanı olmak için; üniversitelerin altı yıllık tıp eğitimini tamamlamak gerekmektedir. Lisans eğitiminin ardından, Tıpta Uzmanlık Sınavına girmek ve dört yıllık Adli Tıp Uzmanlık eğitimi almak gerekmektedir.

TPM Mühendisi Ne Demek?

TPM Mühendisi nedir sorusunun yanıtı için öncelikle TPM tanımı yapılmalıdır. TPM yani toplam üretken bakım, sanayide bir sistemde oluşabilecek arızaları ve sorunları gidermek amacıyla yapılan bir yalın üretim tekniğidir. Bu teknik ile kalitenin ve üretkenliğin artırılması hedeflenmektedir. Yalın üretim tekniklerinin temelinde olan sıfır stok ve sıfır hata mantığı TPM tekniğinde de yer almaktadır. Ürünlerin kalite standartlarının dışına çıkmasını önlemek için kullanılmakta olan makine ve teçhizatların bakımı ve kontrolü devamlı olarak yapılmalıdır. Böylelikle oluşabilecek sorunların önüne geçilmesi daha kolay hâle gelir. TPM oldukça dikkat edilmesi gereken bir konu olmakla beraber belirlenen hedefler doğrultusunda bir TPM mühendisi de daha etkin ve verimli bir sistem oluşturabilmek için çalışmalar yapar. TPM mühendisi görev tanımı; TPM kapsamında yapılması gereken adımları izlemek, işletme faaliyetlerindeki aksamaları önlemek için çalışmalar yapmak ve koordinasyonu sağlamaktır.

TPM Mühendisi Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

TPM mühendisi ne iş yapar sorusunun cevabını verebilmek TPM kavramının detaylarına inilmelidir. Toplam üretken bakım, bir sürece değer katabilmek adına üretimin ve sistemin sürekli iyileştirilmesini sağlamayı, oluşan sorunları çözümlemeyi ayrıca sorunların oluşmadan önce öngörülmesini sağlamayı hedefleyen çalışmalar bütünüdür. TPM, oluşan arızaların ve rötarların üretim sistemini kötü olarak etkilememesi için ve üretimin kontrol dışına çıkmaması için süreçlere odaklanmaktır. Kayıpların minimize edilmesi, karlılığın, kalitenin ve verimliliğin artırılması için bu yöntem uygulanır. Organizasyonun düzenli bir şekilde yapılması için kullanılan bütünleşik bir programdır. Bu programda amaçların belirlenmesi, durumun saptanması, beklenen ve gerçekleşen durumun saptanması, sonuçların ölçülmesi ve değerlendirilmesi gibi adımlar yer almaktadır. TPM mühendisi görevleri ise şu şekilde açıklanabilir:

  • Organizasyonda TPM mühendisi tüm sürecin planlanması ve yönetilmesini sağlar.
  • Bunun yanında bu programda yer alan verimlilik ölçümü, değerlendirmesinin yapılması, amaçların belirlenmesi , durumların karşılaştırılması gibi konuların sıkı takibini yaparak bunların iyileştirilmesini, geliştirilmesini, sonuçlandırılmasını ve raporlanmasını sağlar.
  • Bu pozisyonda çalışacak olan kişinin işletmede önemli bir rolü bulunur çünkü toplam üretken bakım ile sıfır arıza, sıfır kusurlu ürün, sıfır kayıp ve sıfır iş kazası hedeflenir. Kişi, bu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi adına gerekli adımları atmalıdır.
  • Diğer firmalarla rekabette bulunma, esnek üretimin yapılabilmesi, daha iyi bir çalışma ortamının oluşturulabilmesi, düzenin ve tertibin sağlanması gibi birçok süreci yönetir.

TPM Mühendisi Olmak için Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

TPM mühendisi nasıl olunur sorusunun cevabı için Mühendislik Fakülteleri işaret edilebilir. Öncelikle tercih edilen mühendislik bölümleri arasında Endüstri Mühendisliği ve Makina Mühendisliği yer almaktadır. Lisans diploması yanında yabancı dil bilgisi yeterliliği bu alan için önem arz eder. Bunun dışında kişinin kendisini yalın üretim ve TPM konularında geliştirmiş olması gerekmektedir. Ayrıca eğitimler vasıtasıyla sertifikalar ve belgeler alarak kişinin bu konuda kendisini geliştirmesi işe başvuran adaylar arasında öne çıkmasını sağlayabilir.

TPM Mühendisi Olmak için Gereken Şartlar Nelerdir?

TPM mühendisi bir işletmedeki makine, ekipman ve teçhizatların bakımının yapılmasını kontrol eden ve düzenleyen kişidir. TPM mühendisi olmayı hedefleyen bir kişinin aşağıdaki yeterliliklere sahip olması gerekmektedir:

  • Mühendislik ve teknik bilginin yanı sıra TPM Mühendisi olmak isteyen bir kişi takım çalışmalarına yatkın olmalı,
  • Sorunları önceden fark edebilmeli, 
  • Analitik beceriye sahip olmalı,
  • Etkin iletişim becerilerini kullanarak kişileri koordine edebilmeli,
  • Çalışma konusunda istekli olmalıdır,
  • Sonuç odaklı ve yeniliklere açık olmalıdır,
  • Üretimin düzgün bir şekilde işlemesi ve aksamaların engellenmesi için zaman yönetimi konusunda oldukça bilinçli hareket edebilmeli ve planlamayı doğru yapabilmelidir,
  • Ekiplerin yönetiminin sağlanmasında ve ihtiyaçlarının belirlenmesinde etkin olmalıdır.

TPM Mühendisi İşe Alım Şartları Nelerdir?

Endüstride bir TPM Mühendisi olarak çalışabilmek için işe alım şartlarının başında iyi bir planlamacı ve yönetici olmak yer alır. İlanlarda öne çıkan işe alım şartları şunlardır;

  • İlgili Mühendislik Fakültelerinden mezun olmak.
  • Yalın üretim, 5S, 6 Sigma, TQM (Toplam Kalite Yönetimi), Değer Akışı, OEE ( Ekipman Verimliliği), kestirimci bakım, koruyucu bakım, arıza giderici bakım, JIT (Tam Zamanında Üretim) gibi konularda yeterli birikime sahip olmak.
  • TPM, operasyonel verim ve sürekli iyileştirme araçları konusunda bilgi sahibi olmak ve bu alanlarda çalışmış olmak.
  • İleri seviyede MS Office bilgisine sahip olmak.
  • Proje üretimi, uygulanması, koordinasyonu ve raporlamasını yapabilmek.
  • İş geliştirme tecrübesine sahip olmak.
  • İleri seviyede İngilizce bilgisine sahip olmak.
  • Erkek adaylar için askerlikle ilişiği bulunmamak.

Ayrıca çalışanların koordine edilmesinin sağlanmasında, liderlik edilmesinde, organizasyonların başarılı bir şekilde yönlendirilmesinde aktif rol alabilmek şartı işverenler tarafından öne çıkarılır. Adaylar personelle ve diğer çalışanlarla iyi ilişkiler kurabilmeli gerektiği zaman geri dönüşler sağlayarak sürekli iyileştirme hedefiyle hareket etmelilerdir. Ana odağı üretimin verimliliğini artırmak olduğu için bu bağlamda diğer çalışan ve departmanlar ile iletişim hâlinde olması kritik bir öneme sahiptir.

Ses Mühendisi Ne Demek?

Ses mühendisi; müzik parçaları, ses ve ses efektlerini karıştırmak, kaydetmek ve senkronize etmek için çeşitli ekipman ve makinelerden yararlanır. Müzik ve film prodüksiyonu, video oyun endüstrisi ve tiyatro gibi birçok sektörde yer alabilir.

Ses Mühendisi Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

  • Prodüksiyonda veya kayıt esnasında kullanılacak sesi belirlemek ve elde etmek için yapımcı ve sanatçılar ile görüşmek,
  • Kaydı yapılmış sesleri, müziği ve bantlanmış ses efektlerini karıştırmak ve düzenlemek,
  • Stüdyo ortamındaki ses, müzik ve efektlerin kaydını gerçekleştirmek,
  • Kontrol konsolları kullanarak kayıt seansları sırasında ses seviyesi ve kalitesini ayarlamak,
  • Enstrümanlar, vokaller ve diğer sesleri ayırmak ve prodüksiyonun yapım aşamasında sesleri birleştirmek,
  • Kayıt seansları ve canlı performanslarda kullanılacak mikrofon ve hoparlör gibi çeşitli ekipmanın kurulumunu yapmak,
  • Düzgün bir şekilde çalışmalarını sağlamak için kurulum sırasında sistemin tüm parçalarını test etmek,
  • Sesin temiz kaydını almak ve kötü kayıtları düzeltmek,
  • Kayıt işlemi bittikten sonra ekipmanı toplamak,
  • Ekipmanda oluşabilecek teknik problemleri çözmek,
  • Kullanılan ekipman ve yapılan kayıtların muhafazasını sağlamak.

Nasıl Ses Mühendisi Olunur?

Ses mühendisi olmak için üniversitelerin dört yıllık eğitim veren mühendislik bölümlerinden mezun olmak gerekmektedir. Çeşitli akademi ve üniversitelerin Ses mühendisliği sertifika ve yüksek lisans programları mevcuttur.

Ses Mühendisinde Olması Gereken Özellikler

Teknik bilgi ve iyi bir kulağa sahip olmanın yanı sıra, ses mühendisinin diğer nitelikleri şunlardır;

  • Sanatsal ve yaratıcı bir vizyona sahip olmak,
  • Problemler karşısında çözüm üretme yeteneği göstermek,
  • Gelişime ve öğrenmeye açık olmak,
  • Etkin planlama ve organizasyon becerisi göstermek,
  • Etkin iletişim becerisi sergilemek,
  • Ekip çalışması ve işbirliğine yatkınlık göstermek.

Erp Mühendisi Ne Demek?

Erp programında iş süreçlerini analiz eden, dokümantasyonu inceleyen, kaynakların etkin kullanımıyla ilgili gerekli tespitleri yapıp, raporlama yapan Erp mühendisliği için genel olarak endüstri mühendisleri tercih edilmektedir. Erp mühendisi; sistemlerde kullanılan dile hakim, karşılaşılan sorunlara hızlı çözümler üretebilen, sistemi daimi kullanılabilir tutmak adına gerekli faaliyetleri yürüten, gerekli yama ve güncellemeleri yaparak ilgili eklentileri sisteme uygulayan kişidir.

Erp Mühendisi Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

İş sürecinin devamlılığını sağlamak adına kurumsal kaynak planlama sistemini güncel tutmak Erp mühendisinin başlıca görevidir. Firmanın israf ve verimsizliklerini tespit ederek, gidermek adına hızlı çözümler üretmek, kaynakların etkin kullanımı için verimli iş bir iş planı tasarlamak görevleri arasındadır. Müşterilerinin istekleri doğrultusunda programa yön verir ve gerekli eklentileri sağlar.

  • Erp sistemini kullanan firmalara süreçle ilgili destek vermek,
  • Karşılaşılan sorunlara Ar-Ge mantığıyla çözüm üretmek,
  • Erp programında yer alan tüm modüllerin tasarımında aktif rol almak,
  • Kullanıcıların eğitim faaliyetlerini yürütmek,
  • Periyodik olarak süreçle ilgili yönetime rapor sunmak.

Erp Mühendisi Olma Şartları Nelerdir?

Üniversitelerin mühendislik fakültelerinde bulunan endüstri, yazılım, bilgisayar mühendisliği gibi 4 yıllık eğitim veren bölümlerinden mezun olmak gerekir. Yazılım konusunda donanımlı olmak ve yazılım diline hakim olmak üstlenilen sorumlulukta süreci kolaylaştırabilir. Üniversite eğitimi sırasında Erp sistemi ile ilgili kendini geliştirmek isteyenler Erp çözümleri sunan firmalarda staj yapabilir ve tecrübe kazanabilir.

Erp Mühendisi Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Erp mühendisi, SAP sürecine hakim olmalıdır. Süreç analizi, optimizasyon, algoritma gibi alanlarda eğitimler faydalı olur. Temel finans bilgisine sahip olunması Erp programında yer alan finansal modüllerin tasarımını kolaylaştırır.

Mikrobiyoloji Analisti Ne Demek?

Bakteri, organizma ya da mantar gibi mikroskobik canlıların büyüme sürecini, yapısını ve gelişimini inceleyen kişiye mikrobiyoloji analisti denir. Mikrobiyoloji analisti, organizmalar ve hastalık arasındaki ilişkiyi veya antibiyotiklerin mikroorganizmalar üzerindeki etkilerini analiz eder. Mikrobiyoloji analisti, göz ile görülemeyecek organizmaların ortaya çıkış anından yok oluş dönemine kadar geçen süredeki değişimini gözlemler. Ayrıca biyolojik teknoloji uzmanlarının ve teknisyenlerin çalışmalarını da denetler.

Mikrobiyoloji Analisti Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Mikrobiyoloji analistinin sterilizasyon, gıda ve ilaç tedarik etme veya mikrobiyal kontaminasyon tespiti için yeni ürünler geliştirmek gibi önemli görevleri bulunur. Analistin diğer görevleri arasında şunlar yer alır:

  • Nem, havalandırma, sıcaklık ve beslenmeyi kontrol ederek ortamlarda gelişen bakteri ya da diğer mikroorganizma kültürlerini korumak,
  • İnsan, bitki ve hayvan sağlığı ile ilişkilerini anlamak için bakteri ve diğer mikroorganizmaların büyüme, gelişme ve yapısal özelliklerini incelemek,
  • İnsan, hayvan ve bitki dokularının, hücrelerinin, patojenlerinin ve toksinlerinin yapı ve fonksiyonlarını analiz etmek,
  • Araştırma sonuçlarına göre teknik rapor ve öneriler sunmak,
  • Mikroorganizmaların canlı dokularında ve ölü organik maddeler üzerinde diğer mikroorganizmaların etkisini gözlemlemek ve sonuçları raporlamak.

Mikrobiyoloji Analisti Olmak İçin Gerekenler

Mikrobiyoloji uzmanı olmak isteyen kişilerin tıp, veterinerlik, kimya, biyokimya ve eczacılık bölümlerinden mezun olmaları gerekir. Belirtilen bölümlerden birinden mezun olduktan sonra tıpta uzmanlık sınavında başarılı olmaları ve mikrobiyoloji alanında özel ihtisas yapmaları şarttır.

Mikrobiyoloji Analisti Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Mikrobiyoloji analisti olmak isteyenler farklı bölümlerden mezun olabildikleri için lisans eğitimlerinde de farklı dersler görebilirler. Fakat mikrobiyoloji alanını seçtikten sonra genel anlamda; mikrobiyolojinin temel esasları, insan biyolojisi, fizyopatoloji, anatomi, biyokimya, sistemler, patoloji, klinik bilimleri, farmakoloji ve klinik eğitimi gibi derslerle karşılaşılır.

Mikrobiyoloji Uzmanı Ne Demek?

Mikrobiyoloji uzmanı, bakteri gibi gözle görülemeyecek boyutlarda olan organizmaların ortaya çıkışından yok oluşuna kadar geçen sürecini inceler. Mikrobiyoloji uzmanları, kamu kurum ve kuruluşları ile özel şirketlerde çalışabilir.

Mikrobiyoloji Uzmanı Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Mikrobiyoloji uzmanları, genellikle laboratuvar ortamında çalışır ve gelen örnekleri inceler. Bu nedenle ilk olarak mikrobiyoloji uzmanlarının, iş sağlığı ve güvenliğine dikkat ederek çalışması beklenir. Bunun dışında mikrobiyoloji uzmanlarının görev ve sorumlulukları şöyle sıralanır;

  • Laboratuvara ulaşan doku ya da benzer materyali incelemek ve tanı konulmasına yardımcı olmak,
  • Laboratuvara gönderilen doku ve vücut sıvısı gibi materyalleri, farklı metotlarla inceledikten sonra yönlendirmeyi yapan çalışma arkadaşına verileri aktarmak,
  • Farklı uzmanlık branşlarından çalışma arkadaşlarına gelen soru ve önerileri dikkate almak.

Mikrobiyoloji Uzmanı Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Mikrobiyoloji uzmanı olmak isteyen kişilerin öncelikle üniversitelerin, Tıp, Biyokimya, Kimya, Eczacılık ve Veterinerlik gibi bölümlerini bitirmesi gerekir. Mezun olduktan sonra da TUS’tan (Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı) yeterli puanı alıp mikrobiyoloji alanında ihtisas eğitimi almalıdır. Tüm bu eğitim sürecinden sonra mikrobiyoloji uzmanı unvanına ulaşan kişiler, tıp, gıda ya da ilaç gibi farklı sektörlerde de çalışabilir.

Mikrobiyoloji Uzmanında Olması Gereken Özellikler

Mikrobiyoloji uzmanları genellikle laboratuvar ortamında çalışır ve bu nedenle de rutin işler ile uğraşır. Rutin işlerden sıkılmamak ve disiplinli olmak, mikrobiyoloji uzmanlarında aranan niteliklerin başında geliyor. Mikrobiyoloji uzmanlarında aranan diğer nitelikler ise şöyle sıralanır;

  • Yüksek dikkat ve konsantrasyon becerisine sahip olmak,
  • Askerlik hizmetini tamamlamış ya da muaf olmak,
  • Ekip çalışmasına uygun olmak,
  • Mesleki yenilikleri takip etmek ve kolayca adapte olmak,
  • Yüksek iletişim becerisine sahip olmak.

Laborant Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Laborant olmak için Sağlık Meslek Yüksekokullarına bağlı olarak eğitim veren iki yıllık Tıbbi Laboratuvar Teknikeri önlisans programından mezun olma şartı bulunmaktadır.

Laborant Ne Demek?

Laborant, uzmanlar tarafından talep edilen numune örneklerini alır, laboratuvar ekipmanları yardımıyla test yapar ve sonuçları ilgili birimlere rapor eder.

Laborantın Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Laborantın temel görevi, prosedürlere, sağlık ve güvenlik talimatlarına uyarak, laboratuvarın etkili bir şekilde çalışmasını sağlamaktır. Pek çok sektörde görev alabilen laborantın görev tanımı çeşitlilik göstermektedir. Meslek profesyonellerinin genel sorumlulukları şu başlıklar altında toplanabilir;

  • Doktorların hastalıkları teşhis ve tedavi etmesine yardımcı olacak testler yapmak,
  • Kan, toksik, doku vb. madde örneklerini almak, etiketlemek ve analiz etmek,
  • Test sonuçlarını rapor halinde sunmak,
  • Rutin görevleri doğru bir şekilde yürütmek ve analizleri yapmak için kabul gören metodolojileri takip etmek,
  • pH metre gibi standart laboratuvar ekipmanlarının çalıştırmak ve bakımını yapmak,
  • Güvenlik kontrollerini sağlamak.

Laborantta Olması Gereken Özellikler

Güvenilir ve kesin veriler üretmek amacıyla testler yapan laborantın öncelikli olarak detay odaklı ve titiz çalışmalar gerçekleştirebilmesi beklenir. Laborantın diğer nitelikleri şunlardır;

  • Test tüpleri ve hassas laboratuvar ekipmanlarıyla çalışabilmek için gerekli el becerisine sahip olmak,
  • Teknik ekipmanı doğrulukla kullanma kabiliyetini sergilemek,
  • Kapalı ortamda çalışabilmek,
  • Uzun süre ayakta çalışabilecek fiziki yeterliliği göstermek,
  • Test yapmak için kullanılan laboratuvar ekipmanı ve bilgisayar programları bilgisine sahip olmak,
  • Ekip çalışmasına yatkınlık göstermek,
  • Meslektaşlarla etkin bir şekilde çalışabilmek ve karmaşık teknikleri ilgili taraflara açıklayabilmek için mükemmel sözlü iletişim becerisine sahip olmak,
  • Teknik rapor yazabilmek,
  • Erkek adaylar için askeri yükümlülüğü bulunmamak.

Laboratuvar Analisti Ne Demek?

Laboratuvar analisti laboratuvar içerisinde analizleri gerçekleştirerek sonuçları laboratuvar şefine bildiren kişiye verilen unvandır. Bu kişiler kimya, mikrobiyoloji, gıda ve klinik laboratuvarlarında çalışabilirler. Laboratuvara gelen numunenin düzgün bir şekilde analiz edilmesinden, analiz sonuçlarının laboratuvar şefine bildirilmesinden, laboratuvarın genel olarak düzen ve tertibinden sorumludur. Laboratuvarlarda akreditasyon gereği en az bir laboratuvar analisti, laboratuvar sorumlusu olarak çalışmalıdır. Bu kişiler genellikle çalışmakta oldukları laboratuvarda uzmanlaşarak deneyim kazanırlar.

Laboratuvar Analisti Olmak için Gereken Şartlar Nelerdir?

Laboratuvar analisti nasıl olunur diye merak edenlerin bu mesleği icra etmek için gerekli şartlara göz atması gerekir. Bu mesleği yerine getirmek için çalışanların öncelikle şirketlerin veya kurumların kendilerinden talep ettikleri mesleki diplomaları sunmaları gereklidir. Diplomanın ardından şirketler, laboratuvarda çalışacak olan kişilerden belli analizlerde yeterlilik veya belli enstrümantal cihazları kullanım becerisi talep edebilir. Aynı zamanda laboratuvar analisti olarak çalışmayı düşünenlerin laboratuvarların bağlı olduğu ISO IEC 17025 laboratuvar Akreditasyonu gibi standartlara ve İyi Laboratuvar Uygulamaları gibi yönetmeliklere hâkim olması beklenebilir.

Laboratuvar Analisti Ne İş Yapar, Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Laboratuvar analisti ne iş yapar sorusuna yanıt vermeden önce mesleğin görevlerinden ve sorumluluklarından bahsetmek gerekir. Bu kişiler sorumlu oldukları laboratuvara gelen numunelerin analizlerinden sorumludur. Bu analizler yapılırken laboratuvarın bağlı bulunduğu kanunlara ve akreditasyona göre hareket edilmelidir. Bu sınırlamalar dahilinde hazırlanmış olan laboratuvar analiz metotlarına göre analiz yapılır. Sonuçlar analiz defterlerine yazılarak laboratuvar yöneticisine bildirilir. Laboratuvar analistinin görev ve sorumlulukları şunlardır;

  • Laboratuvarın bağlı bulunduğu şirket politikası ve hedefleri doğrultusunda çalışmalarını yürütmelidir.
  • Firmanın ticari itibarını düşünerek numunelerin sonuçlarının korunmasını sağlar.
  • Laboratuvarın bağlı olduğu ve akreditasyon aldığı standartlar doğrultusunda çalışmalarını yürütür.
  • Laboratuvarın sektörüne göre (klinik, gıda, kimya gibi) bağlı bulunduğu mevzuatlara ve yasalara uygun olarak hareket eder.
  • Analiz güvenilirliğini gözeterek çalışmalarını sürdürür.
  • Laboratuvara gelen numunelerin uygun şartlarda tayinlerinin yapılmasından sorumludur.
  • Yapılan analizlerin raporlanması için sonuçların bildirilmesini sağlamalıdır.
  • Sorumlu olduğu alanın düzenli ve tertipli olmasını sağlamalıdır. 
  • İş güvenliği ve laboratuvar güvenliği konusunda bilgi sahibi olmalı, bu çerçevede çalışmalarını yürütmelidir.
  • Laboratuvarda kullanılan kimyasal ve sarf malzemelerin giriş ve çıkış kayıtlarını tutmalı, eksikler olduğunda şefine bildirerek talepte bulunmalıdır.
  • Laboratuvarında bulunan ve kullanılan cihazların bakım ve onarım işlemlerini düzenli olarak yaptırmalıdır.
  • Laboratuvarında bulunan cihaz ve cam malzemelerin kalibrasyon işlemlerinin takibini yaparak eksik gördüğü taktirde bunların yenilenmesini sağlar. 

Laboratuvar analisti görev tanımı içerisinde bu maddeler sayılabilir. Bu mesleği icra eden kişilerin, çalıştıkları sektöre göre farklı yetkinliklere sahip olmaları gerekir. Laboratuvarlar; gıda, kimya ve klinik laboratuvar gibi farklı sınıflara ayrılır. Genel olarak laboratuvar analisti sorumlu olduğu birime ulaşan numunelerin talep edilen analizlerini eksiksiz bir şekilde tamamlamakla yükümlüdür.

Laboratuvar Analisti Olmak için Hangi Eğitimi Almak Gerekir? 

Laboratuvar analisti eğitimi alarak bu pozisyonda çalışabilmek için üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olmak gerekir. Laboratuvarlarda çalışmak için alınması gereken eğitim daha çok üniversitelerin Kimya bölümlerinde alınır. Kimya ve Kimya Mühendisliği Bölümü mezunu kişiler; klinik, tekstil, plastik, gıda ve benzeri çok farklı laboratuvarda çalışabilmektedir. Bunun yanında Gıda Mühendisi ve Tekstil Mühendisi gibi mesleklerden mezun olan kişiler, meslekleri ile ilgili laboratuvarlarda çalışabilirler. Eczacılık mezunu kişiler ilaç sanayisine ait olan laboratuvarda görev alabilirler. Aynı zamanda Laborant ve Veteriner Sağlık gibi bölümlerden mezun olan kişiler de laboratuvarlarda görev alabilirler.

Laboratuvar Analisti İşe Alım Şartları Nelerdir?

Laboratuvar analisti nedir diye merak edenler bu kişilerin gerçekleştirmesi gereken görevleri ve sorumlulukları inceleyerek fikir edinebilir. Bu meslekte çalışacak kişiler yoğun bir iş temposuna ayak uydurabilmelidir. Aynı zamanda multidisipliner bir yapıda olmalı; matematik, fizik, kimya veya biyoloji gibi bilimin farklı dallarına hâkim olmalılardır. Laboratuvarda çalışmak büyük bir disiplin gerektirir. Firmalar, laboratuvar analisti olarak çalışacak kişilerden şu şartları talep edebilir:

  • Üniversitelerin sektöre uygun ilgili bölümlerinden mezun olmak.
  • Tercihen analiz sektöründe deneyimli olmak.
  • İyi derecede İngilizce bilmek.
  • İlgili standart ve yönetmeliklere hâkim olmak.
  • Disiplinli ve dakik bir şekilde çalışmak.
  • Analitik düşünceye sahip olmak.
  • Hedef ve sonuç odaklı olarak çalışabilmek.
  • Ekip çalışmasına yatkın olmak.
  • Esnek çalışma saatlerine ve yoğun iş temposuna ayak uydurabilmek.
  • Kullanılacak enstrüman veya cihaz varsa bu cihazların yazılımlarına hâkim olmak.
  • MS Office programlarını etkin bir şekilde kullanabilmek.

Laboratuvar analistlerinden beklenenler sektöre bağlı olarak değişse de genel olarak firmaların talepleri bu şekildedir. Laboratuvar analisti maaşları adayların aldıkları eğitime, sahip oldukları tecrübeye ve laboratuvarın faaliyet gösterdiği sektöre göre değişiklik gösterebilir.

Laboratuvar Asistanı Ne Demek?

Laboratuvar asistanı olarak çalışan kişiler, sorumlusu oldukları laboratuvara gelen örneklerin, yönetmeliklere uygun olarak analizinin gerçekleştirilmesinden sorumludur. Bu kişiler çalıştıkları laboratuvarda birçok ekipmanı da kullanabilme yeteneğine sahip olmalıdır. Bir laboratuvarda temel olarak bulunan büret, analitik terazi veya dispenser gibi cihazlara hâkim olunmasının yanı sıra analizin gerekliliklerine göre ilgili cihazları da kullanabilme becerisine sahip olunmalıdır. Laboratuvar asistanları analizlerin yanı sıra çalıştıkları laboratuvarın genel düzeninden ve temizliğinden, cihazların doğru çalışıp çalışmadığından ve laboratuvarlar ile ilgili birçok konudan sorumludurlar. Laboratuvar asistanı nedir sorusu, pozisyonun görevleri ve sorumlulukları sıralanarak cevaplanabilir.

Laboratuvar Asistanı Ne İş Yapar, Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Laboratuvar asistanı görev tanımı, kişilerin çalıştıkları sektöre ve laboratuvarın büyüklüğüne göre farklılık gösterebilir. Bu kişiler disiplinli bir şekilde çalışarak laboratuvar içerisine gelen numunelerin analizlerinin, istenilen süre içerisinde tamamlanmasından sorumlulardır. Ayrıca analizlerin sonuçlarından emin olarak bu verilerin sonuç ve raporlama birimine ulaşmasını sağlarlar. Bunların yanı sıra laboratuvar asistanı olarak çalışan kişilerin görevleri ve sorumlulukları şunlardır;

  • Laboratuvara ulaşan numunelerin takibini yapmak.
  • İstenilen numunelerin, ilgili metot ve yönetmeliklere göre analizlerini gerçekleştirmek.
  • Analizi yapılan numunelerin sonuçlarının kayıt altına alınmasını sağlamak, bu kayıtların dönemsel olarak dosyalanarak arşivlenmesini sağlamak.
  • Sonuçların raporlama birimine zamanında ulaşmasını sağlamak.
  • Sonuçlarda oluşan olumsuz durumlarda raporlama birimini ve birim sorumlusunu haberdar etmek.
  • ISO 17025 deney ve kalibrasyon laboratuvarları yönetmelikleri ile uluslararası standartlara uygun olarak çalışmak.
  • Laboratuvarda kullanılan metotların dokümanlarına riayet etmek.
  • Laboratuvarda kullanılan malzemelerin stok takibini yapmak, bitmesine yakın satın alma birimi ile iletişime geçmek.
  • Disiplinli çalışarak numunelerin zamanında analiz edilmesini sağlamak.
  • Laboratuvarda uygulanan kalite yönetmeliklerine uymak, gerekli belgeleri doldurmak.
  • Eğitimlere katılarak kendini geliştirmek.
  • Laboratuvarda kullanılan yöntemler hakkında yenilikleri takip etmek, analiz ve güvenilirlik anlamında iyileştirmelerde bulunmak.
  • Laboratuvarda oluşan olumsuzluklarda, cihaz arıza ve benzeri durumlarda laboratuvar birim sorumlusu ile görüşmek.
  • Laboratuvarda bulunan cihazların kalibrasyonlarını takip etmek.
  • Çalıştığı birimin düzenli ve temiz kalmasını sağlamak.

Laboratuvar asistanı olarak çalışan kişiler, laboratuvar içerisinde yer alan alet ve ekipmanın kullanımına hâkim olmalıdır. Laboratuvar asistanının yoğun bir tempoda çalışması gerekebilir. Bu görevi gerçekleştiren kişiler laboratuvarda bulunan kalite uygulamalarına, uluslararası standartlara ve metotların gerekliliklerine uymalıdır. Aynı zamanda laboratuvar etiğine uyarak işlerini gerçekleştirmelidir. Laboratuvarlarda yapılan analizlerin sonuçları önemli konular için gerekli olabilmektedir. Laboratuvar asistanı ne iş yapar sorusu bu görevler ve sorumluluklar çerçevesinde cevaplanabilir.

Laboratuvar Asistanı Olmak için Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Laboratuvar asistanı nasıl olunur sorusu, alınması gereken eğitimlere işaret edilerek cevaplanabilir. Bu mesleği icra etmek isteyenler üniversitelerin Laborant ve Veteriner Sağlık , Gıda Teknolojisi gibi programlarında eğitim görebilirler. Bu programların yanı sıra dört yıllık Eczacılık, Biyoloji, Kimya ve Fizik gibi alanlarından mezun olan kişiler de tecrübe kazanmak adına bu mesleği icra edebilirler. Aynı zamanda liselerin ilgili bölümlerinden mezun olmak ve laboratuvar asistanı olarak çalışmak mümkündür. Laboratuvar asistanı olarak çalışacak kişiler bu alanda kendini geliştirmek adına sektör gelişmelerini takip edebilir ya da lisans ve yüksek lisans çalışmalarını bu alanda ilerletebilir.

Laboratuvar Asistanı Olmak için Gereken Şartlar Nelerdir?

Laboratuvar asistanı ne demek şeklindeki bir soruyu cevaplamak için bu alanda çalışacak kişilerin hangi niteliklere sahip olması gerektiğinin bilinmesi gerekir. Laboratuvar asistanı olmak için öncelikle ilgili bir bölümden mezun olmak gerekir. Daha sonra ise çalışılacak olan sektördeki analiz metotlarına, laboratuvar uygulamalarına ve laboratuvar etiği gibi konulara hâkim olunmalıdır. Aynı zamanda laboratuvarda çalışmayı düşünen herkes 17025 Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarları Yönetmeliğine hâkim olmalı, bu yönetmelik ve iyi laboratuvar uygulamaları yönetmeliklerine uygun olarak çalışmalarını yürütmelidir.

Laboratuvar Asistanı İşe Alım Şartları Nelerdir?

Laboratuvar asistanı olarak çalışmayı düşünen kişilerden şirketler belli şartları yerine getirmelerini talep edebilir. Bu şartlar laboratuvarların hizmet verdiği sektörlere göre değişiklik gösterebilse de temel olarak benzer maddeleri içerir. Laboratuvarlar bağımsız olarak analiz hizmeti verebildiği gibi ürün geliştirme alanında da çalışabilirler. Bu bağlamda bir laboratuvar asistanının sağlaması gereken şartlar genel olarak şu şekildedir:

  • Meslek liselerinin veya üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olmak.
  • Laboratuvar sektöründe deneyimi bulunmak.
  • Çözüm ve sonuç odaklı hareket etmek.
  • Takım çalışmasına yatkın olmak.
  • Analitik düşünebilme yeteneğine sahip olmak.
  • Ürün geliştirme ve analiz yöntemleri konusunda yaratıcı ve yenilikçi olmak.
  • İletişim becerileri yüksek, öz güveni yüksek olmak.
  • İş takibi yapabilmek ve disiplinli çalışma anlayışına sahip olmak.
  • MS Office uygulamalarına hâkim olmak.
  • Yazılı ve sözlü iletişim becerileri gelişmiş olmak.
  • ISO 17025 ve benzeri uluslararası standartlar konusuna hâkim olmak.
  • İyi Laboratuvar Uygulamaları yönetmeliğini bilmek.
  • İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatına hâkim olmak.

Kameraman Ne Demek?

Kameraman, film, televizyon ve video yayın kayıtlarını gerçekleştirmek için kamera ekipmanlarını kullanır. Yönetmen ve yapımcının isteği doğrultusunda; stüdyo, plato ve dış mekanlarda kamera yardımı ile kişilerin veya mekanların görüntüsünü kayda alır. Stüdyo veya dış yayın programı, televizyon dizisi, reklam, belgesel veya haberler gibi çeşitli programları kayıt altına alabilir.

Kameraman Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

  • Çekim öncesi yönetmen ve yapımcı ile iletişim kurarak senaryo ve yapılacak çekimle ilgili bilgi almak,
  • Çekimlerin tüm yönlerini belirlemek için kayıt alanında yönetmenle çalışma yapmak,
  • Kullanılacak ekipmanın kurulumu ve konumlandırmasını yapmak,
  • Kameraları hazırlayıp, kamera açı ve hareketlerini test etmek,
  • Sahnelerin planlanması, hazırlanması ve prova edilmesi süreçlerinde yer almak,
  • Çekim yapılacak ortamdaki ışığa uygun filtreyi belirlemek,
  • Yapılacak çekime uygun kamera lenslerini belirlemek,
  • Ses ve zaman (time code) ayarlaması yapmak,
  • Görüntü kaydı yapmak,
  • Haber çekimleri için yer tespiti yapmak, görüntü almak ve görüntülerin haber merkezine ulaşmasını sağlamak,
  • Çekim bittikten sonra monitörler yardımıyla kayıtları kontrol etmek,
  • Gerektiğinde yönetmeni bilgilendirerek kaydın yenilenmesini sağlamak,
  • Malzeme, ekipman veya ürün stoklarının muhafazasını sağlamak,
  • Oluşabilecek teknik sorunları gidermek.

Nasıl Kameraman Olunur?

Kameraman olmak için, üniversitelerin iki yıllık eğitim veren Fotoğrafçılık ve Kameramanlık Bölümlerinden mezun olmak gerekmektedir. Çeşitli eğitim merkezleri, akademi ve haber ajanslarının kameramanlık eğitim programları mevcuttur.

Kameramanda Olması Gereken Özellikler

  • Estetik ve yaratıcı bakış açısına sahip olmak,
  • İş birliği ve takım çalışması becerisi sergilemek,
  • Yoğun stres altında çalışabilme yeteneği göstermek,
  • Güçlü zaman yönetimi becerisi sergilemek,
  • Esnek çalışma saatlerine uyum göstermek,
  • Etkin iletişim becerisi sergilemek,
  • Karmaşık problemleri tanımlama ve çözme yeteneği göstermek.

Kariyer.net

Gazetecilik; yaşanan bir olayı ya da merak edilen bir konuyu araştırıp, objektif bir şekilde kitlelere ulaştıran mesleğe verilen addır. Basın sektöründe çalışırlar.

Gazetecilik, sözel kategoride yer alan 4 yıllık lisans bölümüdür. Gazetecilik okumak isteyenler 64 farklı tercih seçeneğine sahip. Bu bölümü başarı ile tamamlayan kişilere “gazeteci” ünvanı verilir. Gazetecilik bölümünün amacı; basın sektörüne yetişmiş eleman kazandırmaktır. Gazetecilik bölümünde öğrenci olduğunuz süre zarfında uygulamalı ve kuramsal birçok dersiniz olacaktır, bunlardan bazıları;

  • Sosyoloji,
  • Siyaset,
  • Felsefe,
  • Basın tarihi,

gibi yakın disiplinlerden yararlanılır iken ayrıca;Kitle iletişim kuramları,Gazetecilik mesleğinin temel ilkeleri,Haber istihbaratı ve raporlama,Etik değerler temel dersler olarak yer almaktadır.

Kuramsal derslerin yanı sıra, uygulamaya yönelik;Haber yazım,Sayfa düzeni,Araştırmacı gazetecilik

gibi dersler de bulunmaktadır.

Gazetecilik Bölümü Mezunu Ne İş Yapar?

Gazeteciler gazeteler, televizyon ve radyo da dahil olmak üzere her türlü medya için haberleri araştırır ve raporlar. Haber öyküleri için araştırma yapma ve önemli kaynaklarla röportaj yapma becerisine sahip olmalıdırlar. İş, bilgilendirici hikayeler oluşturmak ve son teslim tarihlerini karşılamak için editörler ve fotoğrafçılar da dahil olmak üzere bir yayın ekibi ile yakın çalışmayı içerir.

Gazetecilik Bölümü Mezunu İş Olanakları Nelerdir?

Gazeteciler genellikle televizyon veya radyo istasyonu, gazete veya web sitesi gibi belirli bir medya kuruluşu için çalışırlar. Bununla birlikte, haber odaları, radyo ve televizyon istasyonları, web siteleri ve mobil cihazlar da dahil olmak üzere birden fazla platformda içerik yayınlamayı tercih edenleri de vardır.

Muhabir

Muhabirler ve muhabirler yerel, ulusal ve uluslararası olay ve haberler hakkında halkı bilgilendirir. Genellikle gazeteler, dergiler, web siteleri, televizyon, radyo ve internet haber sitelerinde çalışırlar.

Haber Analisti

Yayın haberleri analistleri, tartışılan haberlerin analizini sağlamak için genellikle sözleşmeye dayalı olarak işe alınır. Araştırmacı gazetecilik, bazı yayın haber analistleri hava raporları sunsa da, yayın meteorologları bir tür atmosfer bilimcisidir. Gazetecilik mesleğinde bir başka konu ise, seçtiğiniz kategoride mesleğinizi uygulayabilirsiniz. Yani; spor, siyaset, magazin ve bunlar gibi birçok konuda çalışabilirsiniz.

Tıp Doktoru, diğer adı ile Hekim, tıbbi durumları, bozuklukları ve hastalıkları uzmanlık gerektiren tıbbi beceri ve bilgiyi uygulayarak teşhis ve tedavi eder.

Tıp Doktoru / Hekim Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Tıp doktorunun sorumlulukları, uzmanlık alanına bağlı olarak büyük ölçüde değişmekle birlikte genel mesleki yükümlülükleri şu başlıklar altında toplanabilir;

  • Hastane ve kliniklerde hastaları muayene etmek,
  • Hastaların tıbbi koşulları hakkında bilgi edinmek için tahlil talep etmek,
  • Hastaların sağlık durumlarını araştırmak, teşhis etmek ve tedavi etmek,
  • Hasta ilaçlarını reçetelendirmek ve tedavi süresini belirlemek,
  • Hastalara önerilen bir tedavi veya ameliyatla ilgili avantajları, dezavantajları, riskleri ve alternatifleri anlatmak,
  • Tedaviden sonra, hastanın sağlık durumunun gerektirdiği tıbbi takibi sağlamak veya başka bir profesyonelin takip ettiğinden emin olmak,
  • Gerektiği takdirde kalp masajı (CPR) veya diğer acil önlemleri uygulamak,
  • Hastaları hijyen, diyet ve hastalık önleme konusunda bilgilendirmek,
  • Kanunların izin verdiği durumlar haricinde hasta-doktor gizliliğini bozmamak,
  • Kaliteli tedavi sağlamak için hastanedeki diğer tıbbi ve tıbbi olmayan personel ile irtibat kurmak.

Tıp Doktoru / Hekim Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Tıp doktoru olmak için üniversitelerin altı yıllık eğitim veren Tıp Fakültelerinden lisans derecesi ile mezun olmak gerekmektedir. Dermatoloji, nöroloji, gastroenteroloji vb. alanlarda uzmanlığa hak kazanmak için Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavına (TUS) girme şartı bulunmaktadır.

Tıp Doktorunda / Hekiminde Olması Gereken Özellikler

  • Sorgulayıcı bir zihne sahip olmak,
  • Rasyonel bir yaklaşım sergilemek,
  • Duygusal yönden dirençli olmak,
  • Stres yönetebilme becerisi sergilemek,
  • Yüksek konsantrasyon sahibi olmak,
  • Farklı hasta profillerine karşı sabırlı ve empatik bir tutum sergilemek,
  • Hasta öykülerini dinleyip gerekli tedaviyi açıklayabilecek iyi bir iletişim kabiliyetine sahip olmak,
  • Yoğun iş temposuna uyum sağlayabilecek fiziki ve zihinsel yeterlilik göstermek,
  • Ekip yönetimini sağlayabilmek.

Acil Tıp Uzmanı Ne Demek?

Acil Tıp Uzmanı; acil servisin tüm eğitim ve araştırma faaliyetlerini yürüten, acil servisteki hasta bakım hizmetlerini yerine getiren ve bu hizmetlerin yerine getirilmesini sağlayan kişilere verilen mesleki unvandır. Ani meydana gelen sağlık sorunlarını değerlendirir, genel durumu kontrol eder ve ilk tıbbi müdahaleyi yapar.

Acil Tıp Uzmanı Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Yoğun bir çalışma temposuna sahip olan Acil Tıp Uzmanının görev ve sorumlulukları şunlardır:

  • Acil serviste hasta bakım işlerini yerine getirmek,
  • Acil serviste tetkik sistemi, hasta bakım, tedavi etme ve hasta bakımının sonlandırılması için gereken işleyişi düzenlemek,
  • Acil servisin verimli ve düzenli çalışmasını sağlamak ve bu durumu denetlemek,
  • Acil servis içerisine görev yapan pratisyen hekimlerin çalışmasını denetlemek,
  • Hizmet içi denetim yapmak,
  • İlgili hekimlerle konsültasyonda bulunmak,
  • Toksikoloji ve kritik bakım gibi alanlarda danışmanlık yapmak,
  • Pratisyen hekim tarafından bakılan hastaları konsülte etmek,
  • Hasta bakımında; tetkik, tedavi ve bakımın sonlandırılması hakkında nihai karar vermek,
  • Acil serviste bulunan adli ve idari kayıtların düzenini sağlamak,
  • Acil servis çalışanlarının görevlerini yerine getirmesini sağlamak,
  • Bağlı olduğu acil servis sorumlusuna çalışmalar hakkında rapor vermek,
  • Kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmek.

Acil Tıp Uzmanı Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?

Acil Tıp Uzmanı olmak için alınması gereken eğitimler şunlardır:

  • Üniversitelerin altı yıllık eğitim veren Tıp Fakültelerinden birinde eğitim almak,
  • Tıpta Uzmanlık Sınavı’na (TUS) giriş yapmak ve ilgili bölümle ilgili puanı kazanabilmek,
  • 5 yıllık staj dönemini başarıyla bitirmek.

Satış mühendisliği, özel sektörde her firmanın vazgeçilmez bir parçası olmaya artarak devam edecektir. Bu bağlamda gereken özelliklerin kendinizde yer aldığını düşünüyorsanız bir satış mühendisi olarak kariyerinizi şekillendirebilirsiniz.

Sürekli seyahat halinde edeceğinizden dolayı sabit ve düzenli bir hayat kuramayabilirsiniz.
Satış mühendisi sabit maaş olarak düşük maaş alırlar ve yaptığı satışlardan elde ettiği primlerle yüksek kazanç elde ederler. Fakat satış yapamaz ise maaşı çok düşük bir düzeyde kalır. Satış mühendisleri teknik konularda bir noktadan sonra sürekli aynı şeyleri tekrarlayacağı için temel mühendislik konularında geri kalabilir.

Satış mühendisliğinin size sağlayacağı avantajları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Sürekli bireysel veya kurumsal müşterilerle görüşeceğiniz için çalıştığınız sektörde tanınarak çevre edinebilirsiniz.
  • Çalışma rutininiz içerisinde birçok insanla iletişim kuracağınız ve beraber çalışacağınız için insan ilişkileriniz gelişecektir.
  • Yurt içi veya yurt dışı sürekli seyahat ederek daha önce görmediğiniz şehirleri veya ülkeleri görebilir aktif ve eğlenceli bir iş hayatınız olabilir.
  • Kazancınız yaptığınız satışlara göre artacağından, satış mühendisliği pozisyonu dışında sabit maaş ile çalışan mühendislerden çok daha fazla kazanç sağlayabilirsiniz.

Satış mühendisini normal satış elemanlarından ayıran en büyük faktör yüksek teknolojiye sahip ürünler, sistemler veya hizmetleri mühendislik yönlerini öne çıkararak satmaktır. Satış mühendislerinin teknik mühendislik bilgilerine ihtiyaçları olmadığı düşünülür. Ancak, satış mühendisleri müşteriye anlatacağı hizmeti kendisi idrak edememişse müşteriyi ikna etmesi de oldukça zordur. Bu sebeple satış mühendisleri ürün veya sistem dizaynı ve üretimi konusunda da çalıştığı alana bağlı olarak bilgi sahibi olmalıdır.

  • Satış mühendisliği pozisyonunda çalışmak isteyen kişilerin öncelikle iletişim ve ikna becerileri yüksek olmalıdır.
  • Bir satış mühendisi uzun süren yurt içi ve yurt dışı seyahatlerine karşı dirayetli olmalı ve müşterilerle olan ilişkilerinde de sabırlı olmalıdır.
  • Satış mühendisinin giyimi, diksiyonu ve konuşması düzgün olmalıdır.
  • Satış mühendisi olmak isteyen kişiler yeri geldiğinde yabancı müşterilere de hitap edeceğinden İngilizce’ye iyi düzeyde hakim olmalıdır.
  • Sabırlı, disiplinli ve planlı olmalıdır.

Satış mühendisi, mühendislik ürün veya sistemleri müşterilere pazarlayan kişidir. Satış mühendisleri, yeni mezun mühendislik öğrencileri tarafından çok fazla tercih edilmeyen ve istenmeyen bir bölüm olsa da satış mühendisliği pozisyonu bir mühendise çevre edinme, iletişim becerileri kazanma, insanları tanıma ve maddi kazanımlar gibi birçok avantaj sağlar. Bir satış mühendisi genel olarak şunları yapar:

  • Ürünü veya hizmeti müşterilere tanıtan teknik sunumları veya dosyaları hazırlar.
  • Ekipman ihtiyaçlarını ve sistem gereksinimlerini belirlemek için müşteri ve diğer mühendislerle (AR-GE Mühendisi, Üretim ve Kalite Kontrol Mühendisi vs.) görüşür.
  • Müşterilerin gereksinimlerini anlamak ve satış sonrası destek sağlamak için satış ekibi ile işbirliği yaparlar.
  • Ürünleri, müşteri ihtiyacına uygun olarak planlayıp değiştirir.
  • Müşterilere, gelişmiş malzeme veya makinelerin üretimini ve kazancını ne düzeyde arttıracağını göstererek bu ürünlerin satışını sağlarlar.
  • Yeni üretilen ve geliştirilen ürün, sistem veya hizmetler için pazar araştırması yaparlar.
  • Yapılan satışlar ve müşteri bilgilerini içeren listeler oluşturarak, rehber hazırlarlar.
  • Müşterilerde bulunan ürün veya hizmeti iyi bir şekilde analiz ederek, kendi hizmetini ön plana çıkarır.

Mühendislikte bir ürünün veya sistemin tasarlanıp kaliteli bir şekilde üretilmesinin yanında etkili bir şekilde pazarlanması da oldukça önemlidir. Bu bağlamda da özel sektörde öne çıkan bir mühendislik pozisyonu olan satış mühendisliği firmalar için büyük önem arz ediyor.. Satış mühendisliği, bir mühendislik ürününün veya sisteminin potansiyel müşterilere ulaşmasını sağlayarak satışının gerçekleştirilmesidir. Satış mühendisliğinde temel amaç, satılacak ürün veya sistemin tüm teknik özelliklerini, kullanım amaçlarını, olumlu veya olumsuz yönlerini, fiyat ve performans çerçevesinde müşteriye aktararak, müşterinin ürünü veya sistemi satın almasını sağlamaktadır.

Satış mühendisliği, üniversitelerde yer alan bir bir mühendislik bölümü değildir. Bu dal özel sektörde alanıyla ilgili mühendislerin satış ve pazarlama alanında çalıştığı bir iş pozisyonudur.

Biyomedikal mühendisliği tanı, teşhis ve tedavi amaçlı cihazlar ve çözümler geliştiren multidisipliner bir mühendislik dalıdır. Sağlık sektöründe yer alan diğer mühendislik dallarına nazaran Biyomedikal Mühendisleri biyolojik bilgilerini teknik mühendislik bilgileri ile harmanlayarak birçok alanda çözüm üretebilmektedir. Başta insan vücudu olmak üzere biyolojik sistemlerin yapılarını, çalışma biçimlerini ve etkileşimlerini anlamak ve işlevsel bozukluklarını belirleyip gidermek için gerekli araç, cihaz ve sistemlerin geliştirilmektedirler. Biyomedikal mühendislerinin çalışma alanlarına örnek verilmesi gerekirse; ortopedik implantlar, tıbbi görüntüleme sistemleri, doku mühendisliği, klinik mühendisliği, nanoteknoloji, biyomedikal sinyal işleme bu alanlardan birkaçıdır.

Biyomedikal mühendisliğinin ülkemizde henüz değeri anlaşılmasa da Dünya’da en gözde mesleklerin başında gelmektedir. Yaşadığımız Covid-19 Pandemisinin de hepimize tecrübe ettirdiği gibi sağlık sektörü bir ülkenin kalkınması ve bağımsızlığında en önde gelen sektörler arasındadır. Ayrıca bu sektörün bağımsızlığı için milyon dolarlar ile yurtdışından ithal edilen ürünler yerine yerli cihaz ve ürünlerin kullanılması gerekmektedir. Bir insanın nefes almasına yardımcı olan ventilatör cihazını üretebilecek Biyomedikal Mühendisleri, bir ülkenin de kalkınarak nefes almasına yardımcı olabilecek nitelikli elemanlar arasındadır.

Nükleer santrallerinin tasarlanmasına ve geliştirilmesine yardımcı olan nükleer enerji mühendisi, kurulan santralin sorunsuz işlemesinden görevli yetkin kişiler arasında yer alır. Mühendis aynı zamanda nükleer enerji ve radyasyondan fayda elde etmek için kullanılan süreçleri, araçları ve sistemleri araştırır. Nükleer santrallerde hizmet veren nükleer enerji mühendisi, nükleer reaktör fiziği ve teknolojisi, nükleer enerji güvenliği, sürdürülebilir enerji dönüşüm teknolojileri, radyasyondan korunma gibi konularda destek sunar. Mühendis, nükleer santrallerde üretilmekte olan enerjinin ekonomik ve güvenli bir biçimde kullanılabilir hale gelmesini de sağlar. Nükleer enerji mühendisi, ciddi görevleri üstlenir. Mühendisin görev tanımı arasında şu detaylar bulunur:

  • Nükleer santral işletmelerinin kurulacağı alanın zemin etüdünü yapmak,
  • Nükleer santralin çevre, güvenlik, fizik ve iklim bakımından değerlendirmesini yaparak santralin kurulması için uygunluk görüşü belirtmek,
  • Nükleer santral içerisinde kullanılan cihazların kullanımında herhangi bir sorun yaşanmaması için gerekli önlemleri almak,
  • Nükleer enerjinin üretimini ve geliştirilmesini ve enerjinin barışçı amaçlarla kullanılmasını sağlamak için çeşitli araştırmalar yapmak.
  • Sağlık açısından riskli unsurları ortadan kaldırmak.

Öğrencileri nükleer enerji mühendisliği ve nükleer bilimler alanlarında yeterli bilgi ve hesaplama deneyimine sahip; bilgi ve deneyimini, modern teknikleri ve mühendislik araçlarını kullanarak, nükleer enerji ile ilgili problemlerin çözümü amacıyla değerlendirmeyi bilen; nükleer prosesleri, enerji üretimi, tıp, endüstri ve çevre ile ilgili uygulamalarda toplum yararına etkin olarak kullanabilen; mesleki ve etik sorumluluklarının bilincinde; yaşam boyu öğrenmenin önemini kavramış; bilim ve teknolojideki gelişmeleri izleyip kendini sürekli yenileyen bireyler olarak mezun etmek. Bölümün misyonu; bilim ve teknolojinin tüm dallarına katkı yapabilecek bilgi, geniş görüş, beceri ve evrensel değerlere sahip bireyler yetiştirmek ve ülkemizde ve dünyada nükleer teknolojinin barışçı amaçlarla, güvenli ve çevreci bir şekilde gelişimine katkıda bulunmaktır. Bölümde yürütülen eğitim/öğretim ve araştırma faaliyetlerinin kayda değer bir kısmı ‘hızlı hesaplama olanağı’ gerektirdiğinden, bahsi geçen hesaplama sistemi büyük önem arz etmektedir ve neredeyse sürekli kullanımdadır. 

Tekstil mühendisliği konvansiyonel üretim bazında iplik ve kumaş yapıları, ham madde ve lif yapıları başta olmak üzere üretim süreçlerini ve teknolojilerini kapsayan çok disiplinli bir mühendislik dalı olarak her alanda karşımıza çıkıyor. Tekstil malzemelerinin geliştirilerek giysi teknolojisinin genel işleyişini yöneten mühendisler, öncelikli olarak ürünlerin kaliteli olmasından sorumludurlar. Tekstil endüstrisinde ortaya çıkan olası problemlere çözüm üretmek ve endüstriyel çalışmalarda kalite kontrol sağlarken verimi de artırmak adına çalışmalar gerçekleştirirler. Bir tekstil mühendisi, iplik, kumaş ve hazır giyim ürünlerinin beklenen özelliklerine uygun ham maddeyi seçmek, bu ham maddenin işlenmesinde kullanılan makinelerin uygun çalışma şartlarını belirlemek ve kontrol etmek, üretim verimliliği ve ürün kalitesini etkileyen koşulları analiz etmek, problemleri çözmek, şartları iyileştirmek ve gereksinimi duyulan yeni tekstil ürününün teknik tasarımını yapmakla uğraşır. 

Tekstil günümüzde sadece giyim alanında değil hızla değişen ticaret normlarına uygun bir şekilde teknolojiyle bütünleşik olarak trendlere adapte olabilme kabiliyetine sahip modern sanayi kolu haline gelmiştir. Tekstil mühendisliği medikal alandan uzay havacılığa, inşaattan kompozit malzemelere, elektronikten akıllı tekstillere, yapay zekadan nano teknolojiye kadar pek çok alanda üretim ve tedarik süreçlerinde çalışma imkanı sunmaktadır.

Bilindiği üzere tekstil sektörü ülkemizdeki en gelişmiş ve en fazla iş gücü istihdam eden sektörlerden birisini oluşturmaktadır. Mezun olan tekstil mühendisleri, ülkemizin tekstil ve konfeksiyon üretimi yapan işletmelerde görev alabilmektedirler. Tekstil ve konfeksiyon sanayisinin lif, iplik, dokuma, örme, dokusuz yüzey, terbiye, boya-baskı, konfeksiyon, tekstil aksesuarları gibi üretim teknikleri açısından farklılıklar gösteren birçok alt sektörleri bulunmaktadır. Mezun olan öğrenciler bu kadar geniş sanayi kolu ve iş olanakları olan tekstil alanında faaliyet gösteren özel kuruluşların üretim, planlama, pazarlama, kalite kontrol bölümlerinde kolaylıkla işe alınmaktadırlar. Tekstil mühendisleri özel kuruluşlar yanında kamu kuruluşlarında da uzman mühendis olarak işe alınabilmektedir. Tekstil ticareti yapan kişi ve kuruluşlar ile, kamu kurumları ile yerel yönetimlerle, ham madde makine ve yedek parça üreten sanayi ile yakın ilişki halindedirler.

Tekstil ham maddelerini değişik tekniklerle işleme ve bu alanda yeni teknikler geliştirme konusunda eğitim ve araştırma yapan mühendislik dalıdır. Tekstil mühendisleri genelde iplik, örme, dokuma ve konfeksiyon fabrikalarında, fiziksel kontrol laboratuvarlarında, yapay lif üreten fabrikalarda, boyarmadde ve tekstil yardımcı maddeleri üreten fabrikalarda çalışırlar. Tekstil mühendislerinin temel görevleri, tekstil işletmelerindeki üretim planlaması, organizasyonu, yönetimi; tekstil ürünlerinin tasarımı; tekstil üretim tesislerinin projelendirilmesi; tekstil ürünlerinin kullanım performanslarının ölçümü; tekstil işletmelerinde eğitim faaliyetleridir. Tekstil ticareti yapan kişi ve kuruluşlar ile, kamu kurumları ile yerel yönetimlerle, ham madde, makine ve yedek parça üreten sanayi ile yakın ilişki halindedirler.

Tekstil mühendisleri; doğal, suni ve sentetik liflerin tanımlanması ve ayırt edilmesi, tekstil ürünlerinden beklenen konfor ve performans özelliklerine uygun ham maddelerin seçilmesi, malzeme makine etkileşimini dikkate alarak uygun çalışma şartlarının belirlenmesi ve kontrol edilmesi, üretim verimliliği ve ürün kalitesini etkileyen koşulların yönetilmesi ve problemlerin çözülmesi, proses ve teknoloji tasarımı ya da iyileştirme, güvenlik ve sağlık, enerji tasarrufu, atık ve kirlilik kontrolü, bilimsel ve mühendislik temelli metotların, lif, iplik, kumaş, hazır giyim, teknik ve fonksiyonel tekstil ürünlerinin çok yönlü, tasarımı, üretimi ve kontrolüne uygulanması günlük giysiden ileri teknoloji ürünlere, geniş bir yelpazede yer alan tekstil ürünlerinin geliştirilmesi ve üretilmesi, yeni ürün ve proseslerin mühendislik tasarımı alanlarında çalışır. 

Tekstil mühendisliği bölümü (Alm. Textilingenieurwesen, Fr. génie textile, İng. textile engineering), temel bilimlerden yararlanarak çalışma, deney yapma ve uygulama yolları ile kazanılmış bilgileri kullanarak tekstil liflerini çeşitli fiziksel, kimyasal ve mekanik yollarla farklı teknolojiler kullanarak ürün haline getiren ve insanoğlu yararına sunmak üzere ekonomik yöntemler ve yeni teknikler geliştiren disiplinler arası mühendislik dalıdır. Tekstil mühendisliği, tekstilde kullanılan elyaf, iplik, dokuma, örme, dokusuz yüzeyler, hazır giyim üretimi ve tekstil terbiye gibi konular üzerine çalışmalar gerçekleştiren akademik bir alandır. Bu bölümde, çeşitli konuları ve problem çözme yetenekleri hakkında bilgi ve gelecekteki deneyimleri ile uzmanlaşmış bilgi edinmeleri amaçlanmaktadır. 

Tekstil mühendisleri, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin tüm üretim aşamalarında çalışabilirler. Tekstil mühendisleri iplikten kumaşa, boya ve apreden hazır giyime kadar imalatın tüm süreci içerisinde yer alabilmekte; aynı zamanda işletmelerin üretim planlama, satış ve pazarlama bölümlerinde faaliyet gösterebilmektedir. Tekstil mühendisliği inter disipliner bir bölüm olup; işletme, dış ticaret, kimya mühendisliği – endüstri mühendisliği ve makine mühendisliği bölümleriyle entegre çalışmaktadır. Tekstil mühendisleri bilgi birikimleri ve tecrübeleri doğrultusunda çalıştıkları işletmelerde üretim şefi, üretim müdürü veya genel müdürlük seviyelerine kadar yükselebilmektedirler.

Gıda Mühendisliği eğitiminin altyapısında detaylı olarak verilen bilimsel ve teknik yaklaşım teknikleri, sektöre profesyonel bir bakış açısı getirmiş ve güvenli ve verimli gıda üretimini bir üst boyuta taşımıştır. Günümüzde Gıda Mühendisleri sektörde aranan meslek gruplarından biri haline gelmiştir.

Son yıllarda, artan nüfusa bağlı olarak artan gıda tüketimini karşılayabilmek adına yapılan teknik ve bilimsel çalışmalar ivme kazanmıştır. Bu noktada, gıda sektöründe ve ortak çalışmaların yapıldığı yan sektörlerde iş bilir elemanlara ihtiyaç duyulmaktadır.

Gıda Mühendisinin görevleri…

  • Gıdaların işlenmesi, paketlenmesi ve korunması için yeni teknikler geliştirmek
  • Hijyen ve gıda güvenliği standartlarını sağlamak
  • Gıda numunelerini test etmek, incelemek ve rapor hazırlamak
  • Yiyecekler içerisinde katkı maddelerinin kullanımını denetlemek
  • Mevcut gıda üretim tarifleri değiştirmek ve yenilemek
  • Yeni ürün fikirleri geliştirmek,
  • Üretim için yeni ekipman ve sistemler tasarlamak ve planlamak
  • Üretimi ve performansı değerlendirmek
  • Mevcut ekipmanı ve sistemleri takip etmek
  • Projelerin özelliklerini ve kapsamını belirlemek
  • Gıda üretim şirketleri için pazarlama ve teknik destek sunmak

Yurt içinde ve yurt dışında gıda ürünlerini üreten, işleyen ve dağıtan şirket ve işletmelerde üretimde, AR-GE, kalite kontrol ve kalite güvence, satış bölümlerinde ve tedarik zincirinde, yönetici, mühendis veya laboratuvar görevlisi olarak çalışabilecekleri gibi kamu personeli olarak bakanlıklarda ve İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerinde de görev alabiliriler. Ayrıca kalite belgeleri veren kurumlarda denetçi olarak da çalışabilirler.

Gıda Mühendisliği, tarladan çatala her kademede gıda ürünlerinin, tüketiciye kaliteli ve güvenli olarak sunulması için, tüm süreçlerin (tedarik, Ar-Ge, üretim, kalite kontrol, ambalajlama, depolama ve lojistik) eksiksiz ve standartlara uygun olarak tasarlandığı, takip edildiği ve yönetildiği çok disiplinli bir mühendislik dalıdır.

Beynelmilel alanda Arazi Yönetimi olarak bilinmektedir.Harita Mühendisliği Bilim Dalı altında Coğrafi Bilgi Sistemleri olarak kurulmuştur. Kamu ölçmeleri ana bilim dalı, ülke toprak politikası bazında mülkiyet hakları, çevresel değerler ve toprak kullanım bilgilerine göre arazi yönetimi, kentsel ve kırsal toprak düzenlemesi, gayrimenkul değerlemesi ve finansmanı, kamulaştırılmasıdır. Özet olarak iyelik haklarının tanzim edilmesi ve biçimlendirilmesi gibi konularla uğraşan bilim dalıdır.

Kartografya ana bilim dalı, coğrafi ve mekansal verilerin modellenmesi, işlenmesi, çözümlemesi, sunumu, görselleştirilmesi, harita dizaynı ve idare edilmesi, meydana getirilmesi ve teksir edilmesi üzerine araştırma ve eğitim öğretim çalışmalarıyla ilgilenir.

İnsanlar arasında etkileşim arttıkça ve dünya medenileştikçe ,aidiyet mefhumunun önemi kavranmış ve insanlar sahip oldukları toprakları ölçme ihtiyacı hissetmişlerdir. Ölçme tekniği, günümüzde bütün meslek disiplinlerinin gereksinimi olan bir branşı haline gelmiştir. Gelişen ve yenilenen son teknoloji uydu bazlı konum belirleme sistemleri (GPS; Küresel Konumlama Sistemi) ve uygulamaları, mühendislik konstrüksiyonlarının deformasyon ve deplasman ölçmeleri, yer kabuğu hareketlerinin takip edilmesi,yatay ve düşey jeodezik kontrol ağları tesisi, kara yolu, demir yolu, köprü, baraj, tünel projeleri ve uygulamaları gibi pek çok şey ölçme tekniğinin çalışma sahası içerisinde yer alır.

Tüm dünyada fotogrametrinin en büyük gelişim sağladığı zamanlar birinci ve ikinci dünya savaşlarının olduğu zamanlardır.Özellikle ikinci dünya savaşı sırasında foto yorumlama uygulamaları başta olmak üzere hava fotoğraflarından oldukça geniş ölçüde yararlanılmıştır.Fotogrametrik değerlendirme yöntemleri için ilk başta analog ve analitik yöntemler birlikte kullanılırken son zamanlarda teknolojik gelişmeler sayesinde analog fotogrametri yerini sayısal fotogrametriye bırakmıştır.Dünyada tüm bu gelişmeler yaşanırken ülkemizdeki fotogrametri çalışmaları 1929 yılında başlamıştır.Ne yazık ki uygulamadaki bazı engeller nedeniyle ülkemizin 1/25000 ölçekli topoğrafik haritalarının üretimi 1937 yılına başlamış 1968 yılında tamamlanmıştır.Ülkemiz çalışmaların bir bütünlük içerisinde gerçekleşmesi ve bu çalışmalarda bulunan çalışanların arasındaki iletişimi sağlamak amacıyla 1974 yılında bugünkü adı ‘Ulusal Fotogrametri ve Uzaktan Algılanma Birliği” (TUFUAP) olan bir kurum kurmuştur. TUFUAB’ın en önemli amaçlarından biri Uluslararası Fotogrametri ve Uzaktan Algılama Birliği (ISPRS) ile ülke çıkarlarına uygun olmak kaydıyla entegre bir şekilde çalışarak diğer ülkelerdeki fotogrametri ve uzaktan algılama ile ilgili gelişmeleri takip etmektir. TUFUAB’ın bir diğer önemli amacı ise ülke içerisinde fotogrametrik etkinliklerde bulunan kurum veya kişiler arasındaki ortak çalışma düzenini belirleyip fikir alışverişini sağlamaktır.

Fotogrametri ile ilgili çalışmalar Leonardo Da Vincinin 1492 yılında optik izdüşüm ilkeleri alanında yaptığı çalışmalar ile başlar.Farklı bilim dallarındaki bilim adamlarının fotogrametri ile ilgili çalışmaları ünlü matematikçi Henry Lambert’in 1759 yılında yazdığı kitabında fotogrametri sözcüğünü ilk kez kullanması ile somut bir anlam kazanmıştır.Harita üretimi için alınan ilk hava fotoğrafı 1838 yılında Pariste fotoğrafçı olan Touenachon tarafından ve bir balon üzerinde çekilmiştir.İlk stereoskopik alım ise Berlin’de bir zeplinden gerçekleştirilmiştir.

Fotoğraf veya görüntüleri metrik kamera yada özel algılayıcı sistemler sayesinde kayıt edip daha sonra bu fotoğraf veya görüntülerin yardımıyla cisimlerin boyutlarını,şekillerini ve konum bilgisini güvenilir bir şekilde ölçüp yorumlamayı amaçlayan bilim ve teknolojidir.
Jeodezi: Basit tarif olarak yer ölçmesi manasına gelir. Genel bir ifade ile, zamana bağlı olarak yerin şeklini, büyüklüğünü ve yer yuvarlağının gravite (ağırlık) alanını saptamakla ilgilenen bilim dalıdır. Yerin geometrik şeklinin tayin edilmesi ve haritaya aktarılması matematiksel jeodezinin, gravite alanının belirlenmesi fiziksel jeodezinin konusudur. Ölçme tekniği, günümüzde bütün meslek disiplinlerinin gereksinimi olan bir branşı haline gelmiştir. Gelişen ve yenilenen son teknoloji uydu bazlı konum belirleme sistemleri (GPS; Küresel Konumlama Sistemi) ve uygulamaları, mühendislik konstrüksiyonlarının deformasyon ve deplasman ölçmeleri, yer kabuğu hareketlerinin takip edilmesi,yatay ve düşey jeodezik kontrol ağları tesisi, kara yolu, demir yolu, köprü, baraj, tünel projeleri ve uygulamaları gibi pek çok şey ölçme tekniğinin çalışma sahası içerisinde yer alır.

Özellikle toplum içinde “kentsel dönüşüm” adı verilen, niteliğini kaybetmiş, afete duyarlı ve köhneleşmiş yapı alanlarının, çağdaş, kent anlayışına uygun, afete karşı dayanıklı ve altyapı hizmetlerinin eksiksiz sağlandığı yapı alanlarına dönüşümü için gereken finansman kaynaklarının bulunması ile ilgili çalışmalar, mesleğimizin ilgilenmek zorunda olduğu alanlardan biridir. Kıt bir kaynak olan araziden elde edilecek değer artışının tespiti ve bunların vergilendirilmesi süreçleri de, mesleğimizin önemli bir uğraşı alanıdır. Diğer bir taraftan, kırsal alanların gelişmesi ve verimliliğinin artması için gerçekleştirilen arazi düzenlemeleri ve bunun için gereken teknik uygulamalar ile, sadece kentlerde değil, aynı zamanda kırsal alanlarda da arazi yönetimi anlayışını benimsemekteyiz. Geomatik Mühendisliği, aynı zamanda Türkiye’nin kentsel ve kırsal kalkınması için yeni standartlar, araçlar ve performans göstergeleri geliştirmektedir. Finansman ve yerel yönetimler konularında piyasadaki profesyoneller ile organik bağları bulunan bölümümüz, aynı zamanda bu konularda uzmanlaşmak isteyen mezunlarımıza da, İstanbul Okan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde açılmış olan Kentsel Dönüşüm Yüksek Lisans Programı ve Arazi Yönetimi ve Kullanımı Doktora Programında eğitim imkânı da sunmaktadır.

Türkiye’nin demografik ve ekonomik dönüşümü, kentsel büyüme ve ekonomik büyümenin birbirine koşut olarak gerçekleştiği, dünyanın en çarpıcı örneklerinden birisi olmuştur. Türkiye’yi diğer birçok gelişmekte olan ülkelerden ayıran özellik, mekânsal ve ekonomik dönüşümünün hızı, ölçeği ve coğrafi çeşitliliği olmuştur. Türkiye’nin gereksinimleri göz önünde bulundurulduğunda, gerek sürdürülebilir kalkınma gerekse kamu ve özel sektör yatırımlarının verimlilik kazanabilmesi adına, ülkemizdeki arazi yönetimi ve kullanımı, taşınmaz değerleme ve geliştirme, altyapı hizmetleri için gereken teknik çalışmalar ve bunlar için gereken verilerin derlendiği envanter çalışmaları (arazi ölçmeleri, fotogrametri, uzaktan algılama vb.), mesleğimizi doğrudan ilgilendirmektedir. Envanter çalışmaları için ne yazık ki ülkemizin daha iyi tasarlanmış bir sisteme ihtiyacı vardır ve bu konuda meslektaşlarımızın yoğun faaliyetleri bulunmaktadır. Günümüzde, araziyle ilgili mülkiyet haklarının kamu tarafından düzenlenip güvence altına alınmasına yönelik bir arazi yönetimi serbest piyasa ekonomisin ana bileşeni ve gelişmiş bir yaşam standartlarına erişimin öncelikli adımı olarak görülmektedir. Arazi Bilgi Yönetimi ve yönetim düzeneklerinin oluşturulmasının gerekliliği; bilgi toplamak için gerekli teknolojiyi sağlamayı, bilgilerin etkili biçimde kullanılması yollarının aranmasına, bilgi sistemlerinin oluşturulmasına, geliştirilmesine, neden olmuştur.

Geomatik Mühendisliği (Harita Mühendisliği), yeryüzü ve içinde bulunduğumuz çevre hakkında gereksinim duyulan ölçümlerin yapılması, verilerin derlenmesi (toplanması), analizi ve yönetimini içeren bilim ve meslek dalıdır. İçerdiği profesyonel eylemler arasında; Arazi yönetimi, Kentsel dönüşüm, Kırsal ve kentsel alanların düzenlenmesi ve yönetimi, imar planlarının uygulanması, taşınmaz değerleme
• Mühendislik ve madencilik Ölçmeleri, tüm ulaşım altyapısı, tüneller, otoyollar, köprüler için gereken ölçme faaliyetleri.
• Dünya yüzeyi üzerindeki nesnelerin, harita ve model formlarında 3 boyutlu bilgi haline getirilmesi için ölçülmesi.
• Fotogrametri ve uzaktan algılama teknolojileri
• Üretilen verilerin coğrafi bilgi sistemleri ile bütünleşik olarak görüntülenmesi, saklanması ve analiz edilmesi bulunmaktadır.

Enerji sistemleri mühendisliği bölümü oldukça kıymetli bölümlerdendir. Bu bölümden mezun olan enerji mühendisleri hem kamuda hem de özel sektörde kendilerine iş bulabilirler. Ancak gittikçe artan mezun sayısından kaynaklı atamada sıkıntılar yaşanmaktadır. Kendini geliştirmiş olan bir enerji mühendisi her zaman kendisine iş bulabilir. Yurt dışına açılan kişiler ise kendileri için çok daha iyi bir kariyer planlaması yapmış olur. İş imkanları oldukça iyi olan bölümlerden bir tanesidir.

Enerji mühendisi olmuş kişilerin belli başlı bazı sorumlulukları vardır. Temel sorumluluğu enerji üretimi ve yönetimidir. Enerji sistemleri mühendisliğinden mezun kişinin işleri şunlardır:

  • Alternatif veya yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik eder.
  • Bina otomasyon sistemleri için enerji yönetimi prosedürlerini hazırlar.
  • Yüksek enerji tüketen kaynakları belirlemek ve bu alanda uygulanmak üzere enerji verimliliğini arttıracak süreçler geliştirir.
  • İklim kontrol sistemleri, gün ışığı tasarımı gibi enerji verimli sistemlerin kurulumu için mühendislere danışmanlık yapar.
  • Enerji verimli tasarımın uygulanması için teknik raporlar hazırlar.
  • Enerji yönetimi gibi konularda personel veya müşterilere eğitim verir.
  • Enerji modelleme, ölçüm, doğrulama veya devreye alma işlemlerini gerçekleştirir.
Enerji sistemleri mühendisliği bölümünden mezun kişilere enerji mühendisi adı verilir. Enerji mühendisleri maliyetleri düşürmek, karbon emisyonlarını azaltmak ve çevresel hasarı en aza indirmek için enerji üretmenin yollarını ararlar.
Çevre Mühendisliği, yaşayan organizmaların sağlığını koruyacak, geliştirecek ve çevrenin kalitesini artıracak çözümler üretmek için çalışmalar gerçekleştiren profesyonel bir mühendislik disiplinidir. Çevre mühendisliği inşaat mühendisliği, kimya mühendisliği ve makine mühendisliğinin bir alt disiplinidir. Kimya, biyoloji, ekoloji, jeoloji, hidrolik, hidroloji, mikrobiyoloji ve matematik gibi geniş bilimsel konulardan beslenerek çalışma alanlarını belirler.

İstatistiksel analiz, endüstri mühendisliğinin zeminidir. Faydalandığı tüm veri setleri, istatistiğe dayalıdır. Operation Research, belirli bir amaç için en uygun çözümü, matematiksel ve bilimsel yöntemlerle tespit etme şeklidir. Endüstri mühendisleri, bu şekilde çalışmaktadır. Üretim ve metot mühendisliği, endüstri mühendisliğinin en çok çalıştığı alandır. Mühendislik dalının en önemli aşamaları arasında ise üretim planlama aşaması yer almaktadır. İnsan, iş gücü, makine, teçhizat, malzeme, satış, satış sonrası hizmetler, finans gibi kaynakların planlanma, kontrol ve denetim aşamaları da bu mühendislik dalının görevleri arasında yer almaktadır ve kurumsal kaynak planlaması bu şekilde gerçekleşmektedir.

Endüstri mühendisliği birçok bilim dalını ve branşı barındırmaktadır. Bunların arasında,

  • İstatistik bilimi
  • Operation Research
  • Üretim Planlama
  • Üretim ve Metot Mühendisliği
  • Yazılım Programlama
  • Kalite Yönetimi
  • Bilgi ve enformasyon teknolojileri

İnsanlığın varoluşu ile başlayan bu mühendislik dalının amacı, kıt kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Endüstri Mühendisi, en yüksek kaliteyi ve verimliliği elde etmek için tedarik zincirinden montaj operasyonuna kadar üretim sürecinin tüm aşamalarının optimize edilmesini sağlamaktadır. Endüstri mühendisinin, analitik düşünme yönü kuvvetli ve ekip yönetimini gerçekleştirecek niteliklere sahip olması gerekmektedir. Bu meslek kolunda bilgisayar kullanım bilgisi, kaynak – zaman ve emek kullanımını minimum seviyede tutma becerisi, son teslim tarihine uygun çalışma prensibi, zaman yönetimi becerisi ve problem çözme yetisi oldukça önemlidir.

Endüstri Mühendisliği, insan, bilişim, makine, donanım ve enerjiden oluşan sistemlerin iyileştirilmesi, kurulumu ve tasarımı ile ilgilenen meslek dalıdır. Bu meslek dalı, sistemlerden elde edilen sonuçların öngörülmesi, belirlenmesi ve değerlendirilmesi için mühendislik alanına ait ilke ve analiz – tasarım yöntemlerinin yanı sıra fizik, sosyal bilimler ve matematik alanlarından faydalanmaktadır.

İkincisi ise mesleğin amacı veya görevidir. Mimarlar, kullanılacak estetik renk ve malzemeyi, müşterinin kişisel veya ticari ihtiyaçları ile ilgili alan tahsisatını ve genel işlevselliğini inşa etmekle doğrudan ilgilidir. Diğer taraftan mühendisler, deprem hesaplarına, bina kullanımı ve vatandaş için bina güvenliği nedeniyle yoğun yüklere dayanma kabiliyetinden sorumludur. Aralarındaki bir başka fark da branşlar ya da uzmanlık alanıdır. Mimarlar öncelikle çeşitli mühendislikler, çevre düzenlemesi, şehir planlaması, müşteri temsili ve inşaat yönetimi gibi tüm inşaat alanlarını kapsamaktadır.

Her ne kadar mimarlar, genellikle projedeki gözetim işlevlerinden dolayı “maestro” terimiyle ilişkili olsa da, çoğu teknik yönü ve bina sağlamlığı Mühendislerinin omuzlarına dayanıyor.  Mimari çalışma, bina tasarımı, malzeme özellikleri, müşteri koordinasyonu ve bir bütün olarak bina işlevselliğinden oluşur. Mühendis ise statik hesapları, mekanik sistemi, elektrik sistemlerini, su temini ve kanalizasyon sistemleri, yangın söndürme sistemleri, akustik ve ışıklandırma konuları ve diğer teknik konular gibi çeşitli alanlardaki işleri kapsamaktadır.

Günümüzde, bu mesleklerin her ikisi de proje uygulamalarında ve inşaat yapımında çok çeşitli projeler gerçekleştirmektedir.  Mimarlar; binanın içten ve dıştan nasıl görüneceğinden esas olarak sorumludurlar.  mühendisler ise binanın iskelet görünüşü ve dayanıklılığı konusunda sorumludurlar.

Gökdelenlerin çoğu, bugün mühendis ve mimarların parlak zihinlerinden yükselmeye başlıyor. Ancak mimarlar ve mühendisler, çizim tasarımından başlayıp, tamamlanma aşamasına kadar bir tasarım avan / konseptinin getirilmesinden sorumludurlar. Mimarlar ve mühendisler inşaat sektöründe her iki uzmanlık alanı farklı da olsa, verimli modern binalar üretmek için birlikte ortak çalışma yürütürler. Her iki meslek, herhangi bir inşaat işinde gerekli olan kritik işlevlere sahiptir ve belirli bir görevi yerine getirmek için bir diğerine güvenirler.

Bilişim teknolojisi, mobil uygulama geliştirmede parlak projeler ve iş analizi kabiliyeti gerekiyor. Global alanda mühendislik çalışmaları yapmak için yöneticilik özelliğinin gelişmiş olması, ekip çalışması ve ekipman hakimiyetinin senkronize sürdürülmesi önemlidir. Bilgisayar mühendisi ne iş yapar konusunda ise en temel gereklilik, yazılım geliştirme ve yazılımın niteliğidir. Harf ve kodlamalarda bir inşa sistemi oluşturmak, dijital dünyanın faydasını en profesyonel biçimde kullanmak, bilgisayar mühendisliğinin en önemli çalışmaları arasındadır.

Akademik kariyer, bilgisayar mühendisliğinde inşaatın temeli ve girişimcilik ruhu, eğitimin meyvelerini toplamanın yegane yöntemleridir. Satış ve pazarlamada etkin olmak, geliştirilen yazılımların pazarlamasından tasarlamasına dek her aşamasında profesyonel çalışmalar gerçekleştirmek, bilişim dünyasında önemli bir pozisyon elde etmenin yöntemidir.

Bilgisayar mühendisleri özellikle yazılım geliştirme gibi konularda yaratıcılıklarının geliştirmiş ve sürekli geliştirmeye açık olmalıdırlar. Koordineli çalışma sistemine sahip, yenilikçi vizyona sahip olmaları, hızla gelişen teknoloji çağında olması gereken özellikler arasındadır.

Var olan teknolojik sistemlerinin ve test araçlarının kontrolünü sağlayan bilgisayar mühendisleri, donanım testlerini geliştirirler. Anakartlarda doğrulama testleri yapan mühendisler hem yeni ekipmanların hem de geliştirilmiş yahut yapılandırılmış ekipmanların testlerini sağlarlar. Bilgisayar mühendisleri ayrıca;

  • Mobil yazılımlar, uygulama ve geliştirmede çalışmalar yaparlar
  • Bulut depolama sistemlerini güvenliğini sağlamak üzere firma hesaplarının kontrolünü sağlarlar
  • Donanımsal, yazılımsal tedariğin ve ekipman teminin sağlanmasında rol alırlar
  • Ağ ve internet sistemlerinde herhangi bir uygulama için teknik destek sağlarlar
Teknik alt yapısının eksiksiz şekilde olması ve teknik yetkinliğin en ideal seviyede olması gereken bilgisayar mühendisleri, analitik düşünce yapısına sahip olmalıdır. Çözüm odaklı ve çözümü çok hızlı şekilde görebilen, uzun süreli konsantrasyona sahip olabilen, detaycı özelliklere sahip olmaları gereklidir.

Bilgisayar programlama ve yazılım geliştirme, bilgisayar mühendisliği çalışma alanları dahilindedir. Bilgisayar mühendisliği temel olarak algoritma geliştirme olarak tanımlanabilir. Bilişim sistemlerinde yönetim ve analiz yapmak, yazılımları ve uygulamaları geliştirmek, bu sistemlerle alakalı tüm donanımların, ekipmanların kontrolünün sağlanması, bilgisayar mühendislerinin yaptığı işler ve işlemlerdir.

Bilgisayar donanım ve ekipmanlarıyla doğrudan alakalı olan bilgisayar mühendisleri, araştırma- tasarlama ve geliştirme görevlerini sürdürür. Bilgisayar mühendisleri; çip ve analog sensörlerden modemlere, yazıcı sistemlerden devre kartlarına dek, bilgisayar sistemiyle alakalı tüm donanımların geliştirilmesini sağlayan mühendislerdir.

Makine mühendisleri, araçlarda kullanılan içten yanmalı motorlar, buzdolapları, klimalar, medikal cihazlar, elektrik motorları, havalandırma sistemleri, buhar ve gaz türbinleri ve enerji üreten veya tüketen tüm makinelerin ve bunların parçalarının dizaynını, analizini ve takibini yapar.
Makine mühendisi, iş üreten veya harcayan mekanik veya termal bir makinenin dizaynını ve analizini temel mühendislik bilimlerini kullanarak, çeşitli bilgisayar programları ile gerçekleştirip, ortaya koyduğu makinenin üretim süreçlerini takip ederek, makinenin üretimden sonraki bakım ve kontrollerini yapan kişidir.

Makine mühendisliği bir disiplin olarak 18. yüzyılda Avrupa’da Endüstriyel Devrimi süresinde ortaya çıktı. Ancak gelişimi tüm dünya için biraz daha geriye gidersek bir kaç bin yılı bulmuştur. 19. yüzyılda fizik biliminin gelişmesi makine mühendisliğinin gelişimine olanak sağladı. Bu disiplin ilerlemelere sürekli uyum sağlayarak gelişti. Günümüzde makine mühendisleri ayrıca kariyerlerini, kompozit, mekatronik ve nano teknoloji alanlarında da sürdürmektedirler. Bu disiplin ayrıca uzay, imalat, malzeme, otomotiv, enerji, mekatronik, biyomedikal ve çevre mühendisliği gibi disiplinleri de kapsar.

Makine mühendisliği, mekanik, dinamik, termodinamik, malzeme bilimi, yapı analizi ve elektrik gibi temel disiplinleri özümsemeyi gerektirir. Bu temel disiplinlerin yanında makine mühendisi, bilgisayar destekli tasarım (CAD), bilgisayar destekli üretim (CAM) programlarını kullanarak endüstriyel ekipmanların, makinelerin, ısıtma ve soğutma sistemleri, ulaşım sistemleri, hava araçları, robotik sistemler, medikal cihazlar ve silahlar gibi sistemlerin dizaynını ve analizini yaparlar. Makine mühendisliği, mühendisliğin makine üretimi, dizaynı ve işletimini içeren bir dalı olarak düşünülebilir.

Makine mühendisliği, mühendislik, fizik, mühendislik matematiği ve malzeme bilimini, mekanik sistemlerin bakımı, analizi, tasarımı ve üretimi için uygulayan bir disiplindir. Makine mühendisliği en eski ve en geniş kapsamlı mühendislik bölümüdür.
İnşaatların tüm yapı sürecinde veya yıkılmasında rol alan inşaat mühendisleri, projede kullanılacak malzeme seçimi, malzeme maliyet hesapları, iş ve iş güvenliği, proje hazırlanması, saha mühendisliği, koordine ve yönetim görevlerini yerine getirir. Mühendisliğin alanı gereği ofis ve büro ortamında çalışılmasının yanında açık arazi ve şantiyelerde saha mühendisliği görevleri yerine getirmesini de gerektirir. Bu nedenle bayanlara uygun bir iş olarak görülmez. Yurt dışında da inşaat mühendisliği alanında, saha mühendisliğini seven az sayıda bayan inşaat mühendisi bulunur. Bununla birlikte proje hazırlama ve maliyet hesapları gerçekleştirerek çalışmayı tercih eden bayan inşaat mühendisleri de vardır.

Medeniyet kurmakla mükellef bir mühendislik olarak da açıklanabilecek olan inşaat mühendisliği, eski olmasından da kaynaklı olarak, en çok bilinen ve tanına mühendislik disiplinlerinden biridir. Yollar, hastaneler, barajlar, hava alanları, demir yolları, köprüler, apartmanlar, alış veriş merkezleri ve aklınıza gelebilecek her türlü yapının altında inşaat mühendislerinin imzası bulunur. Tüm bu yapıların, tasarım, analiz, malzeme yönetimi ve kullanımı, inşa süreci ve gelişimi, koordinasyon ve planlama çalışmaları, yasal uyumluluk ve standardizasyon, genel koordinatörlük işlemlerini yöneten kişidir.

İnşaat mühendisliği bölümünde verilen teorik eğitim, çok geniş bir yelpazede ders programına sahiptir. Bu durum inşaat mühendisi adayının çok genel bir bilgi birikimi oluşturmasını sağladığı gibi, bölüm mezunlarının yöneticilik ve idarecilik gibi pozisyonlarda iş yaşamı seçimi yapmasına neden olabiliyor. Diğer bir deyişle inşaat mühendisliği bölümü mezunları, bu mühendislik alanının dışında da birçok alanda çalışma yapabilme avantajına sahiptir. Bölüm mezunlarının büyük bir kısmının işletme alanında yüksek lisans yapması, bu durumu kanıtlar nitelikte bir bilgidir.

Malzeme ve tekniği en verimli bir şekilde bir araya getiren inşaat mühendisleri, barajlar, kara yolları, boru hatları, köprü ve barajlar gibi büyük mühendislik örnekleri, binalar yapılar, gibi tüm inşa edilen yapılarda planlama ve yönetim başta olmak üzere, analiz, tasarım ve saha mühendisliği görevlerini gerçekleştirirler.

En eski ve temel mühendisliklerden biri olan inşaat mühendisliği, insanoğlunun yerleşik yaşama geçişi dönemine kadar uzanan bir geçmişe sahip olduğu kabul edilmektedir. Bununla birlikte, yerleşik yaşama geçmeden önce de sürdürülen göçebe yaşamda, su birikintilerinden veya dar yollardan geçmek için de bu mühendislik dalının kullanıldığı aşikardır. İnşaat mühendisliği, her türlü yapının inşası sırasında, projeyi yürüten, gelişmesini sağlayan, idare ve koordinasyonunu sağlayan, inşaat standartlarına uyumunu kontrol eden ve tüm projenin genel kontrolünü sağlayan bir mühendislik bölümü olarak tanımlanabilir.

Mekatronik mühendisinin çalışabileceği başlıca alanlar şunlardır.

Havacılık ve Uzay Sanayi
Robotik ve Otomasyon Sanayi
Elektrik Makineleri Endüstrisi
CNC, Torna ve 3D Yazıcı
Otomotiv Sanayi
Pnomatik ve Hidrolik Sistem Sanayisi
Makine bakımı ve arıza tespiti
Bilgisayar destekli ürün tasarımı

Mekatronik mühendisi genel olarak bakıldığında, çeşitli bilgisayar yazılımları vasıtasıyla mekatronik sistemlerinin tasarımını, analizini, bakımını, kontrolünü ve optimizasyonunu gerçekleştirir.

Bir otomotiv fabrikasının üretim hattındaki robot kolların çalışmasından sorumlu işe yeni başlayabir mekatronik mühendisi düşünün. Bu mühendis öncelikle robotların yazılımlarını kontrol eder. Robotların hareket eksenlerinden dolayı oluşan hatalar veya yavaşlıklar var ise bunu düzenlemek için robotları yeniden programlayabilir ve hala hatalar devam ediyor ise robotları bu sefer de mekanik ve elektronik olarak kontrol eder ve sorunlu bölgeleri teknisyenler yardımıyla düzeltir.

Robotik sistemler üzerinde çalışan bir mekatronik mühendisi, robotik kolun eksenel hareket kapasitesini anlayabilecek düzeyde bir mekanik bilgisine ve o robotu da belirlediği eksen doğrultusunda hareket ettirebilecek yazılım ve elektronik bilgisine de sahiptir.

Mekatronik mühendisi, mekatroniğin kapsamı içerisinde olan elektronik ve mekanik sistemlerin, tasarım, bakım, optimizasyon, kalite kontrol ve üretim safhalarında yer alabilen makine ve elektronik üzerinde uzmanlaşmış kişidir. Mekatronik mühendisini, elektronik ve makine mühendisinden ayıran en önemli nokta, mekatronik mühendisinin bu iki alanda da bilgi sahibi olmasıdır. Örneğin bir elektronik mühendisi, bir makinenin mekaniğine çok hakim değilken, makine mühendisi de makinen elektronik kısmına çok hakim değildir. Mekatronik mühendisi ise makineleri hem mekanik hem de elektronik olarak inceleyebilecek bilgi birikimine sahiptir. Hatta yazılım ve programlama konusunda da yöneldikleri alana bağlı olarak uzmanlaşmışlardır.

Fabrikalardaki otomatik robotik üretim bantlarından insansız hava araçlarına, 3D yazıcılardan otomotiv sanayisine kadar çok geniş bir alan mekatronik mühendisliği kapsamındadır. Bu da mekatronik mühendisliği bölümünden mezun olan kişilerin iş imkanlarını arttırabileceği gibi öğrencilerin hangi alanda uzmanlaşacağı konusunda da kararsızlığa düşmelerine sebep olabilir.

Mekatronik mühendisliği, robotik, havacılık, elektronik, haberleşme, kontrol, endüstriyel ürün yönetimi, elektriksel ve mekanik sistemler ile ilgilenen çok disiplinli bir mühendislik dalıdır. Kısaca makine, elektrik ve bilgisayar mühendisliğinin birleşimi şeklinde de düşünebilirsiniz. Bir diğer tanımlamayla da yazılım, mekanik sistem ve motor içeren her sistem mekatronik mühendisliğinin ilgi alanına girer.

Müşteri ilişkilerinin kurulması, ihtiyaca odaklı analizlerin gerçekleştirilmesi, yazılımın tasarımının yapılması, yazılımın geliştirilmesi, uygulama testlerinin gerçekleştirilmesi, bakım ve destek sürecinin işletilmesi yazılım mühendislerinin odaklandığı alanlardır. Çok farklı alan ve sektörlerde çeşitli pozisyonlarda görev alabilen yazılım mühendisleri, iş bulma konusunda en sorunun olduğu mühendislik bölümlerinden biridir. Özel sektörde ve kamu da çok geniş bir ölçekte iş bulabilme avantajları bulunur. Bilgisayarların her geçen an daha yoğun bir şekilde yaşamlarımızda yer almasına paralel olarak, yazılım mühendisliği geleceği en parlak meslek guruplarından biri haline gelmiştir. Türkiye ölçeğinde ve dünya genelinde yazılım mühendisliği çağımızın en önemli meslek gruplarından biri olarak kabul ediliyor.

Herhangi bir konuda yazılımsal eksikliği fark edip, buna yönelik çalışmaya başlayan yazılım mühendisi, ilk aşamada ihtiyaca en uygun yanıtı oluşturacak programlama dilini belirler. Ardından yazılımın tasarlanması ve geliştirilmesi süreçlerini kontrol ve koordine eder. Uygulama aşamasında yazılımın pratikteki başarı oranını belirler, eksiklikleri ve sorunları çözmek için yeni geliştirmeler yapar. Son olarak yazılımın kullanımı sırasında ihtiyaç duyulan desteği ve bakımı sürekli olarak vermeye devam eder. Buna göre planlama, çözümleme, tasarım, gerçekleştirim, bakım aşamalarından oluşan bir sürecin başından sonuna oluşturucusu görevini üstlenir. Buna paralel olarak yazılım hangi amaç ve sektör için üretildiyse, bu sürecin tamamına hakim bir yetkili haline gelir. Alansal ve sektörel yazılımlar konusunda deneyim elde eden yazılım mühendisleri, aynı alanda hangi yazılımlara ihtiyaç duyulduğu konusunda avantaj elde eder.

Yazılımın geliştirilmesinde, çalışmasında ve bakım aşamalarında sistemli, ölçülebilir ve düzenli bir yaklaşımı sergileyen, mühendisliği yazılıma uygulama becerisine sahip kişidir. Bilgisayar mühendisinden farklı olarak, yazılıma odaklı özelleştirilmiş bir uzmandır.
Alansal olarak ihtiyaçların analiz edilmesi süreci, en az bu alana yönelik olarak yazılım tasarımı ve geliştirmesi süreçleri kadar zorludur. Bu konuda alınan teorik eğitimin yanı sıra, çeşitli beceriler gerektirir.

Yaşamlarımızın her alanında vazgeçilmez olarak kullanılan bilgisayarların, daha işlevsel kullanılması için geliştirilen tüm yazılımlarda yazılım mühendislerinin imzaları bulunur. Diğer bir deyişle günümüz yaşam standartlarının oluşmasında ve bunun sürekli olarak artmasında yazılım mühendislerinin payı çok yüksektir.

Her alanda kullanılan bilgisayar yazılımlarını tasarımlarını gerçekleştiren, kullanıcı ihtiyaçlarını belirleyerek yazılım tasarımları yapan, geliştiren ve uygulama sürecinde etkin şekilde rol alan yazılım mühendislerinin önceliği kullanıcı odaklı yazılım oluşturmasıdır. Farklı alanlarda ihtiyaçların analizi, bu ihtiyaçlara odaklanmış yazılım tasarlanması, bu ihtiyaca yanıt verecek yazılımın hangi dile sahip olacağının belirlenmesi ve geliştirilmesinin ardından, bu yazılımın pratikteki faaliyetlerinde karşılaşılan sorunların çözümlerine kadar geniş bir alanda faaliyet gösterirler.
Mikroplar birçok gıdanın üretimi için gereklidir. Mikroplardan peynir, ekmek ve yoğurt hatta çikolata ve salam yapmak için faydalanabiliyoruz. Mikroplar ekinlerde ve çiftlik hayvanlarında hastalığa neden olabilirken, ekin verimini artırmak için zararlıları ve yabani otları kontrol etmeye de yardımcı olabilirler. Mikrobiyologlar, mikropların topraktaki hayati rolünü araştırır. Bazıları bitki zararlarına ve hastalıklarına odaklanır, onları kontrol etmek için yollar geliştirir, hatta böcek zararlılarını ve yabani otları kontrol etmek için mikroplar kullanır. 

Bazı mikrobiyologlar, mikropların okyanustan, tuz göllerine ve Kutup Bölgelerine kadar farklı habitatlardaki diğer canlılarla birlikte nasıl yaşadığını inceliyorlar. Bazıları kirliliği tespit etmek için erken uyarı sensörleri geliştirerek, endüstriyel atıkları işlemek için mikroplar kullanıyor. Diğerleri, mikropların atmosferik koşulları ve iklimi nasıl etkilediğine bakarak dünya çapında iklim değişikliği araştırmasına katkıda bulunuyor.   

Mikroplar, kirlenmiş toprakları ve petrol döküntülerini, biyolojik iyileştirme adı verilen ekolojik olarak önemli bir süreçte temizlemek için kullanılabilir.

Mikrobiyologlar, hastalıkları tedavi etmemize yardımcı olmak için gereklidir. Birçoğu hastanelerde ve laboratuarlarda biyomedikal bilim adamları olarak; enfeksiyonları teşhis etmek, tedavileri izlemek veya hastalık salgınlarını izlemek için vücut dokusu, kan ve sıvı örneklerini test etmek amacıyla çalışırlar.   

Mikrobiyologlar mikropların neden olduğu problemleri çözmeden veya yeteneklerinden faydalanmadan önce mikropların nasıl çalıştığını bulmak zorundadırlar. Daha sonra bu bilgiyi hastalığı önlemek veya tedavi etmek, yeni teknolojiler geliştirmek ve genel olarak hayatımızı iyileştirmek için kullanabilirler.
Mikrobiyologlar, birçok önemli küresel soruyu mikropları anlayarak yanıtlamayı amaçlamaktadır. Üniversitelerdeki laboratuarlardan, araştırma enstitülerinden ve sanayi şirketlerinden saha çalışmasında mikropların araştırılmasına kadar birçok yerde çalışırlar.   

Mikrobiyoloji uzmanları, genellikle laboratuvar ortamında çalışır ve gelen örnekleri inceler. Bu nedenle ilk olarak mikrobiyoloji uzmanlarının, iş sağlığı ve güvenliğine dikkat ederek çalışması beklenir. Bunun dışında mikrobiyoloji uzmanlarının görev ve sorumlulukları şöyle sıralanır;

  • Laboratuvara ulaşan doku ya da benzer materyali incelemek ve tanı konulmasına yardımcı olmak,
  • Laboratuvara gönderilen doku ve vücut sıvısı gibi materyalleri, farklı yöntemlerle inceledikten sonra yönlendirmeyi yapan çalışma arkadaşına verileri aktarmak,
  • Mikrobiyoloji uzmanları, kamu kurum ve kuruluşları ile özel şirketlerde çalışabilir.
Mikrobiyoloji uzmanı olmak isteyen kişilerin öncelikle üniversitelerin, tıp, biyoloji, kimya ve veterinerlik gibi bölümlerini bitirmesi gerekir. Mezun olduktan sonra da TUS’tan (Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı) yeterli puanı alıp mikrobiyoloji alanında ihtisas eğitimi almalıdır. Tüm bu eğitim sürecinden sonra mikrobiyoloji uzmanı unvanına ulaşan kişiler, tıp, gıda ya da ilaç gibi farklı sektörlerde de çalışabilir.

Mikrobiyoloji araştırmaları, yaşanabilir bir dünyadaki sağlıklı habitatlar için gıda, su ve enerji güvenliğini sağlamak gibi mevcut küresel istek ve zorlukların birçoğunu karşılamak suretiyle varlığını devam ettirir. Mikrobiyoloji araştırması aynı zamanda ‘Dünya’da yaşam ne kadar çeşitlidir?’ ve ‘Yaşam, evrenin bir başka yerinde de var mı? gibi sorulara da cevap aramaktadır.

Mikrobiyoloji, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olan tüm canlı organizmaların incelenmesidir. Bu, topluca ‘mikroplar’ olarak bilinen bakteri, arkea, virüsler, mantarlar, prionlar, protozoa ve algleri içerir. Mikrobiyoloji uzmanı ise, bu mikropların ortaya çıkışından yok oluşuna kadar geçen süreci inceleyen bilim insanıdır.

Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın ki kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu anlasın.

Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde gelecek kuşaklar serinler.

Ayrıca Orman Mühendislerinin diğer sorumlulukları ise şöyle;

  • Yangın gibi doğal afetler ile karşılaşıldığı zaman müdahale ve mücadele etmek,
  • Orman alanı üzerinde inşa edilecek olan köprü ve menfez gibi alanlar için bilgi toplamak,
  • Ormanlar içerisinde yapılacak olan ana ve tali yolların güzergâhları konusunda çalışmalar yapar.
Orman mühendisi; ormanların korunması, ıslahı, geliştirilmesi ve erozyonla mücadele konusunda çalışır. Çoğu orman mühendisi, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde kadrolu olarak görev yapar. Orman mühendislerinin görev tanımı birçok farklı alanı kapsar. Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ile devlet bünyesinde çalışan orman mühendisleri; orman alanlarını saptar, haritalandırma kısmında çalışır, ağaçlandırma yapılabilecek alanları belirler, aşılama faaliyetlerini yürütür, bozulan ya da deforme olan orman dokusunun ıslahında görev alır, afet ile mücadele planları hazırlar. 
Orman endüstri mühendisliği okuyanlar eğitim hayatları boyunca: ağaç malzemenin yapısı, odunun fiziksel ve mekaniksel özellikleri, ağaç malzemenin doğal koruyucu kimyasallar kullanılarak mantar ve böcek gibi zararlı etmenlere karşı korunması, yakıt ve kök boyası olarak kullanılması, orman ve zirai artıklardan yonga ve lif levha gibi kompozit levhalar, yıllık bitkilerin kağıt üretiminde kullanılması konularında araştırma yapılmaktadır. Bu araştırmalardan bazıları yüksek lisans derslerinde, tez  yazımlarında veya fakülte-sanayi işbirliği içerisinde gerçekleştirilebilir. Orman Endüstri Mühendisleri; Çevre ve Orman Bakanlığı, TÜBİTAK, TSE gibi çeşitli kamu kuruluşlarında çalışabilirler. Ancak bu bölümde kamu istihdamı oranı oldukça düşüktür.

Orman endüstri mühendisleri kamu ve genel anlamda özel sektöre ait orman ürünlerini işleyen kağıt fabrikalarında, lif levha, parke, kapı ve pencere, selüloz ve  türevleri ile diğer ürünlerin üretimini yapan özel işletmelerin bünyelerinde çalışabilirler.

Ormandan ana ürün olarak elde edilen tomruk, reçine, sığla yağı, defne, palamut vb. ürünleri işleyerek kullanılabilir  mobilya, doğrama, kereste, parke, kağıt vb. ürünlere dönüştüren ve bu alanda atölyelerin oluşturulması, işletilmesi, imalatı, kalite kontrolü ve pazarlanması gibi konularda görev alan teknik personeldir.

Bitki koruma bölümü mezunları ön lisans derecesi ve “bitki koruma teknikeri” unvanı alarak mezun olurlar. Mezunların yaptıkları işler; Bitki koruma bölümü mezunları, tarım ürünlerindeki hastalık, zararlı ve yabancı otların tanımlanması işini yaparlar. Ardından bunlara uygun mücadele yönteminin seçilerek uygulanması için çalışırlar.
Bitki koruma bölümü mezunları, tarım ürünlerinin biyolojik ve ekolojik özelliklerinin belirlenmesi için çalışmalar düzenler.
Bitki koruma bölümü mezunları, dayanıklılık ıslahına yönelik çalışmalar yaparlar.
Bitki koruma bölümü mezunları, bitki koruma ürünlerinin çevreye olan etkilerini analiz eder ve değerlendirirler.
Bitki koruma bölümü mezunları, alanındaki ürünlerin tanımlanmasında ve uygulanmasında gerekli olan malzemeleri yönetirler.
Bitki koruma bölümü mezunları, disiplin içi ve disiplinler arası takım çalışması yaparlar. Ayrıca gerektiğinde bağımsız çalışma ve inisiyatif kullanırlar.
Bitki koruma bölümü mezunları, ekonomik değeri yüksek olan bitkileri korumak için çeşitli tedbirler uygularlar.
Organik tarım faaliyetleri içerisinde koruma ve uygulamaları gerçekleştirirler.
Son olarak, gerek görüldüğü takdirde tarımsal verimliliği arttırmak için bitkisel veya kimyasal ilaçların kullanımını yaparlar.

Bitki koruma bölümü, bitkisel üretim aşamasında ekonomik kayıplara neden olan hastalık, yabancı otlar ve zararlı maddelerin tanımlanması için eğitim veren bir bölümdür. Aynı zamanda bitkisel ürünlerin biyolojik ve ekolojik özelliklerinin belirlenmesi için çalışmalarını yürüten bir bölümdür. Bu özelliklerin bitkilerle ve birbirleriyle olan ilişkilerinin öğrenilmesini sağlayan bir bölümdür. Bitki koruma bölümü, bitkileri korumak için oluşturulan kültürel, biyolojik, kimyasal ve biyoteknik mücadele yöntemleri hakkında eğitim ve öğretim vermektedir. Bitki koruma bölümü, bitki sağlığı sorunlarına yönelik projeler hazırlamak ve çözmek anlayışı ile hareket eden bir bölümdür. Bitki sağlığı konusunu ilgilendiren her konuda araştırma sonuçlarına dayalı bilimsel makale, bildiri, kitap vb. yayınlar yapan bir bölümdür. Özel ve kamu sektörünün teknik eleman ihtiyacını karşılayan bir bölümdür.

Bitki koruma bölümü, bitkisel üretim sırasında karşılaşılan ve üründe verimi düşüren bakteri böcek, yabancı otlar vb. ile teknik olarak doğaya ve çevreye zarar vermeden çalışacak elemanlar yetiştiren bir bölümdür. Bitki koruma bölümü, üründe verimi düşüren yabancılarla mücadele ederken çağdaş yöntemlerle çözecek kişilerin yetişmesini sağlayan bir bölümdür. Bitki koruma bölümü, bitkiye ve çevreye zarar vermeden en uygun mücadele yöntemlerini araştıran ve bunların üreticiler tarafından uygulanmasını sağlayan bir bölümdür.

Tam da burada devreye bitki koruma girmiştir. Bitki koruma, meyve, süs fidanı ve asma gibi her türlü bitkinin fidanının üretiminde kamu ve özel sektörde ihtiyaç duyulan nitelikli ara elemanların yetişmesini sağlamaktadır. Bitki koruma, ara eleman ihtiyacını karşılamanın yanında kişilerin işini bizzat kurup işletebilecek kişileri de yetiştirmektedir. Bitki koruma alanı, ülkemizin iklim koşullarının zararlı ve hastalık gelişimine uygun olması nedeniyle de üretimde oldukça önemli görülmektedir. Son yıllarda tarımsal üretimde bu alanın mezunlarına duyulan ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu alan, tarımsal üretimdeki hastalık, zararlı ve yabancı otların tanımlanmasını sağlamaktadır. Tarım ürünlerindeki biyolojik ve ekolojik özelliklerin belirlenmesinde de önemli bir yer tutmaktadır. Bu alan tarımsal ürünler üzerinde araştırma ve incelemelerini sürdüren ve donanımlı kişilerin yetişmesini sağlayan bir alandır.

Ülkemiz sahip olduğu coğrafi konum ve ekolojik koşullar nedeniyle önemli bir bağ ve bahçe ülkesidir. Ülkemiz dünyada önemli meyve ve fidan üretim merkezlerinden biri olarak kabul edilir. Son yıllarda artan dış alım olanakları ile ticari amaçlı modern meyve ve bağ konuları ciddiyet kazanmaktadır. Bu yüzden sağlıklı ve kaliteli meyve ve fidana olan gereksinim artış göstermektedir. Son yıllarda ülkemiz uyguladığı politikalar doğrultusunda sertifikalı fidan üretimini zorunlu hale getirmiştir. Bu da sertifikalı fidan üretimi ve dağıtımında sağlıklı planların yapılmasını zorunlu hale getirmiştir. Sayılan olaylardan dolayı nitelikli teknik ara elemanların yetiştirilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Adli tıp teknikerleri bilirkişi olarak çalışırken ve cesedi muayene ederken genellikle açık havada, otopsi yapılırken morgda rapor hazırlarken veya yazışma yaparken ise ofislerde çalışmalarını yürütmektedir. Otopsilerde çalışma ortamı aşırı kokulu olabilmektedir. Çalışmaları sırasında bu kişiler amirleri, savcılar ve ölü yakınları ile iletişim halinde olmak durumundadırlar.

Otopsi salonu, laboratuvar ve grafi odasını düzenler ve malzemelerini korur, havalandırma ve diğer cihazların çalışmasında arıza olup olmadığını kontrol eder, Otopsi tarihini, saatini kaydeder, otopsi esnasında cesedin açılması ve kapatılmasına, organların çıkartılmasına, kan, doku ve vücut sıvısı örneklerinin alınmasına, cesedin kaldırılıp çevrilmesine yardım eder, Otopside kullanılan malzemeleri temizler ve sterilize eder, Otopsi sonrası saklanması gereken cesetleri saklamak için gereken işleri yapar ve düzenli olarak günlük kayıt tutar, Teslim edilmesi gereken cesetleri teslim eder ve teslim sırasında gerekli belgeleri düzenler, Morgun ve otopsi odasının temizliğini yapar ve sterilizasyonunu sağlar, Çalıştıkları birime gelen evrakların kayıt işlemlerini düzenler, Bilirkişi olarak görev yapar.

Adli mercilerce gönderilen olgulardan, biyolojik materyal (kan, kıl, tükürük) alır, Olay yeri incelemelerine katılır, Cesedi adli tıp morguna kabul eder, kabul sırasında belgelerin uygunluğunu kontrol eder, Gelen cesedin kimlik özelliklerini kontrol ederek boy, ağırlık, saç ve göz rengi, eski yara izleri vb. özelliklerini ve ölümün öyküsünü kayıtlara geçirir ve cesedi etiketler, Cesedin fotoğraflarını ve direkt grafilerini çeker; skopi incelemesine yardımcı olur, cesedi taşır, Belirlenen prosedürlere göre kanıt, elbiseler ve otopsi öncesi alınması gereken örnekleri laboratuvar için toplar, laboratuvar araştırması için hazırlar, etiketler ve saklar, Ceset muayene işleminde adli tıp doktoruna yardımcı olur, otopsi sırasında alınacak örnekler için gerekli malzemeleri hazırlar,

Savcılık, mahkeme ve karakollar tarafından gönderilen adli olguların raporlarının hazırlanması sürecinde, tedavi evraklarını düzenleyip rapor taslağı haline getirerek ilgili birim amirlerine sunar, Savcılık, mahkeme ve karakollar tarafından muayene edilmek üzere gönderilen hastaları muayeneye hazırlar ve muayene sürecine katılır, Adli raporların imza ve gönderilme süreçlerini takip eder,

Adli vakalarda, otopsi uygulayan doktorun denetimi altında otopsi yapılması, postmortem (ölüm sonrası) örneklerin alınması, örneklerin gönderilmesi işlemlerini yapan, adli patoloji laboratuarlarında çalışan, adli raporları yazan teknik ara elemandır.

Adli tıp teknikerleri; adli vaka raporlarının yazılması, otopsi yapılması, postmortem örneklerin alınması, otopsi sonrası cesedin uygun olarak kapatılması, örneklerin gönderilmesini ve/veya adli patoloji laboratuvarında çalışarak adli tıp uzmanlarına yardımcı olunmasını sağlamaktadır. Adli Tıp Kurumlarında ve hastanelerin otopsi yapılan birimlerinde Adli Tıp Uzmanı ile birlikte çalışacak ve yardımcı olacak meslek elemanlarıdır. Kapalı bir ortamda çalışırlar. İyonizan radyasyon, kimyasal madde buharlaşması ve enfeksiyon tehlikesi gibi riskleri bulunmaktadır. Çalışırken Adli Tıp Uzmanlarının görev ve sorumlulukları altındadırlar.

Kimya bölümü mezunları kimya endüstrisinin en çok tercih ettiği mezunlar arasında yer almaktadır. Kimyagerler özel sektör, kamu ve hizmet sektörü ile endüstri dallarının işletme ve laboratuvarlarında çalışmaktadırlar. Çeşitli maddelerin yapılarını araştıran ve insanların yararına istenilen özellikte saf ya da karışım halinde maddeler üreten kimyagerler; ilaç, deterjan, yapay lifler (polyester, naylon, çeşitli plastik eşyalar vb.), içecek, gübre, boyar madde gibi güncel hayatta yaygın olarak kullanılan tüketim malzemelerinin ilk sentezini gerçekleştirmektedirler. Araştırma geliştirme, kalite kontrol, kalite güvence, üretim, teknik yönetim, sorumlu müdürlük başlıca çalışma sahalarıdır. Kimya alanında bilimsel araştırmalara ilgi duyanlar üniversitelerde ya da araştırma laboratuvarlarında çalışma olanağı bulabilirler. Kimya bölümünden mezun olan kimyagerler, aşağıda başlıklar halinde verilen özel veya devlet kuruluşlarında çalışabilirler;

Kimyager, maddeyi atom ve molekül düzeyinde inceleyen, tanımlayan, üretebilen ve değiştirebilen, mesleğiyle ilgili kamu, özel ve hizmet sektörü ile endüstri dallarının işletme ve laboratuvarlarında çalışan, araştıran, işletmeye girecek her türlü hammadde ve işletmede oluşan ürün ve ara ürünlerin kalite kontrolünü yapan, üretimde karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik yöntemler geliştirebilen, işletmenin akışına katkı sağlayan ve üretimin daha ekonomik gerçekleşmesine yönelik çözümler üretmek üzere laboratuvar ya da pilot tesis düzeyinde AR-GE çalışması ve yenilikçilik(inovasyon) yapabilecek nitelikte kimya üzerine 4 yıllık üniversite öğrenimi sonucunda diploma almaya hak kazanan kişidir.

Farmakolog olmak isteyenlerin güçlü bir belleğe sahip, fen bilimlerine ilgili, bir konuyu derinliğine araştırmaya ilgili ve istekli, objektif ve sabırlı kişiler olması gerekir. Yaratıcılık, meslekte başarıyı artıran bir etmendir. Farmakologlar genellikle üniversitelerde, hastanelerde ve ilaç endüstrisinde görev yaparlar. Çalışma ortamı temiz, fakat ilaç ve kimyasal madde kokuludur. Kişi meslektaşlarıyla iletişim hâlindedir.
Mesleğin eğitimi, tıp, veterinerlik ve eczacılık fakültelerinin lisans eğitimi sonrası (yüksek lisans veya doktora eğitiminde) Farmakoloji Ana Bilim Dallarında verilmektedir. İleri bir uzmanlık eğitimi olduğu için işsiz kalma riski yoktur. Farmakologlar, mesleğin eğitimi bittikten sonra tıp fakültelerinde araştırma görevlisi olarak kalabilirler. Halk Sağlığı Kurumunda (gıda, su denetimi bölümünde) çalışabilirler. İlaç şirketlerinde tıbbi müdür, ürün sorumlusu olarak veya araştırma-geliştirme laboratuvarında çalışabilirler.

Hangi hastalıklarda, hangi ilaçların kullanıldığını araştırır,
– İlaçların, metabolizma, hücre büyümesi, üreme, dolaşım, solunum ve sindirim sistemleri üzerindeki etkinliğini laboratuvarlarda klinik deneylerle araştırır,
– Eczacı ve tıp doktorları ile işbirliği yaparak insanlar ve hayvanlar üzerinde ilaçların denenmesini sağlar,
– İlaçların geliştirilmesinde, ilaç potansiyeli ve üretim metotlarının standardizasyonunda endüstriyel eczacılarla ortaklaşa çalışma yapar,
– Yiyecek koruyucuları, renklendirme maddeleri, toksik gaz ve deterjanların ve vücuda alınan diğer maddelerin insan dokuları ve organlarına ne gibi etkileri olduğunu laboratuvarlarda araştırır,
– Kanda ilaç düzeyini belirler.

İlaçların ve diğer maddelerin insan ve hayvanların organları, hücre ve dokuları üzerindeki etkilerini araştıran, yeni tıbbi ilaçlar geliştiren kişidir.

Comments are closed.