

İÇİNDEKİLER
Gazetecilik
Tıp Doktoru – Acil Tıp Uzmanı
Satış mühendisliği – Biyomedikal mühendisliği – Tekstil mühendisliği – Gıda Mühendisliği – Harita Mühendisliği (Geomatik Mühendisliği) – Çevre Mühendisliği – Endüstri mühendisliği – İnşaat Mühendisliği – Bilgisayar mühendisliği – Makine mühendisliği – Mekatronik mühendisliği – Yazılım Mühendisliği
Mikrobiyolog – Orman Mühendisliği
Adli tıp teknikeri – Farmakolog
2024

Gazetecilik; yaşanan bir olayı ya da merak edilen bir konuyu araştırıp, objektif bir şekilde kitlelere ulaştıran mesleğe verilen addır. Basın sektöründe çalışırlar.

Gazetecilik, sözel kategoride yer alan 4 yıllık lisans bölümüdür. Gazetecilik okumak isteyenler 64 farklı tercih seçeneğine sahip. Bu bölümü başarı ile tamamlayan kişilere “gazeteci” ünvanı verilir. Gazetecilik bölümünün amacı; basın sektörüne yetişmiş eleman kazandırmaktır. Gazetecilik bölümünde öğrenci olduğunuz süre zarfında uygulamalı ve kuramsal birçok dersiniz olacaktır, bunlardan bazıları;
- Sosyoloji,
- Siyaset,
- Felsefe,
- Basın tarihi,
gibi yakın disiplinlerden yararlanılır iken ayrıca;Kitle iletişim kuramları,Gazetecilik mesleğinin temel ilkeleri,Haber istihbaratı ve raporlama,Etik değerler temel dersler olarak yer almaktadır.
Kuramsal derslerin yanı sıra, uygulamaya yönelik;Haber yazım,Sayfa düzeni,Araştırmacı gazetecilik
gibi dersler de bulunmaktadır.
Gazetecilik Bölümü Mezunu Ne İş Yapar?
Gazeteciler gazeteler, televizyon ve radyo da dahil olmak üzere her türlü medya için haberleri araştırır ve raporlar. Haber öyküleri için araştırma yapma ve önemli kaynaklarla röportaj yapma becerisine sahip olmalıdırlar. İş, bilgilendirici hikayeler oluşturmak ve son teslim tarihlerini karşılamak için editörler ve fotoğrafçılar da dahil olmak üzere bir yayın ekibi ile yakın çalışmayı içerir.
Gazetecilik Bölümü Mezunu İş Olanakları Nelerdir?
Gazeteciler genellikle televizyon veya radyo istasyonu, gazete veya web sitesi gibi belirli bir medya kuruluşu için çalışırlar. Bununla birlikte, haber odaları, radyo ve televizyon istasyonları, web siteleri ve mobil cihazlar da dahil olmak üzere birden fazla platformda içerik yayınlamayı tercih edenleri de vardır.

Muhabir
Muhabirler ve muhabirler yerel, ulusal ve uluslararası olay ve haberler hakkında halkı bilgilendirir. Genellikle gazeteler, dergiler, web siteleri, televizyon, radyo ve internet haber sitelerinde çalışırlar.
Haber Analisti
Yayın haberleri analistleri, tartışılan haberlerin analizini sağlamak için genellikle sözleşmeye dayalı olarak işe alınır. Araştırmacı gazetecilik, bazı yayın haber analistleri hava raporları sunsa da, yayın meteorologları bir tür atmosfer bilimcisidir. Gazetecilik mesleğinde bir başka konu ise, seçtiğiniz kategoride mesleğinizi uygulayabilirsiniz. Yani; spor, siyaset, magazin ve bunlar gibi birçok konuda çalışabilirsiniz.


Tıp Doktoru, diğer adı ile Hekim, tıbbi durumları, bozuklukları ve hastalıkları uzmanlık gerektiren tıbbi beceri ve bilgiyi uygulayarak teşhis ve tedavi eder.

Tıp Doktoru / Hekim Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?
Tıp doktorunun sorumlulukları, uzmanlık alanına bağlı olarak büyük ölçüde değişmekle birlikte genel mesleki yükümlülükleri şu başlıklar altında toplanabilir;
- Hastane ve kliniklerde hastaları muayene etmek,
- Hastaların tıbbi koşulları hakkında bilgi edinmek için tahlil talep etmek,
- Hastaların sağlık durumlarını araştırmak, teşhis etmek ve tedavi etmek,
- Hasta ilaçlarını reçetelendirmek ve tedavi süresini belirlemek,
- Hastalara önerilen bir tedavi veya ameliyatla ilgili avantajları, dezavantajları, riskleri ve alternatifleri anlatmak,
- Tedaviden sonra, hastanın sağlık durumunun gerektirdiği tıbbi takibi sağlamak veya başka bir profesyonelin takip ettiğinden emin olmak,
- Gerektiği takdirde kalp masajı (CPR) veya diğer acil önlemleri uygulamak,
- Hastaları hijyen, diyet ve hastalık önleme konusunda bilgilendirmek,
- Kanunların izin verdiği durumlar haricinde hasta-doktor gizliliğini bozmamak,
- Kaliteli tedavi sağlamak için hastanedeki diğer tıbbi ve tıbbi olmayan personel ile irtibat kurmak.
Tıp Doktoru / Hekim Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?
Tıp doktoru olmak için üniversitelerin altı yıllık eğitim veren Tıp Fakültelerinden lisans derecesi ile mezun olmak gerekmektedir. Dermatoloji, nöroloji, gastroenteroloji vb. alanlarda uzmanlığa hak kazanmak için Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavına (TUS) girme şartı bulunmaktadır.
Tıp Doktorunda / Hekiminde Olması Gereken Özellikler
- Sorgulayıcı bir zihne sahip olmak,
- Rasyonel bir yaklaşım sergilemek,
- Duygusal yönden dirençli olmak,
- Stres yönetebilme becerisi sergilemek,
- Yüksek konsantrasyon sahibi olmak,
- Farklı hasta profillerine karşı sabırlı ve empatik bir tutum sergilemek,
- Hasta öykülerini dinleyip gerekli tedaviyi açıklayabilecek iyi bir iletişim kabiliyetine sahip olmak,
- Yoğun iş temposuna uyum sağlayabilecek fiziki ve zihinsel yeterlilik göstermek,
- Ekip yönetimini sağlayabilmek.


Acil Tıp Uzmanı Ne Demek?
Acil Tıp Uzmanı; acil servisin tüm eğitim ve araştırma faaliyetlerini yürüten, acil servisteki hasta bakım hizmetlerini yerine getiren ve bu hizmetlerin yerine getirilmesini sağlayan kişilere verilen mesleki unvandır. Ani meydana gelen sağlık sorunlarını değerlendirir, genel durumu kontrol eder ve ilk tıbbi müdahaleyi yapar.
Acil Tıp Uzmanı Ne İş Yapar? Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?
Yoğun bir çalışma temposuna sahip olan Acil Tıp Uzmanının görev ve sorumlulukları şunlardır:
- Acil serviste hasta bakım işlerini yerine getirmek,
- Acil serviste tetkik sistemi, hasta bakım, tedavi etme ve hasta bakımının sonlandırılması için gereken işleyişi düzenlemek,
- Acil servisin verimli ve düzenli çalışmasını sağlamak ve bu durumu denetlemek,
- Acil servis içerisine görev yapan pratisyen hekimlerin çalışmasını denetlemek,
- Hizmet içi denetim yapmak,
- İlgili hekimlerle konsültasyonda bulunmak,
- Toksikoloji ve kritik bakım gibi alanlarda danışmanlık yapmak,
- Pratisyen hekim tarafından bakılan hastaları konsülte etmek,
- Hasta bakımında; tetkik, tedavi ve bakımın sonlandırılması hakkında nihai karar vermek,
- Acil serviste bulunan adli ve idari kayıtların düzenini sağlamak,
- Acil servis çalışanlarının görevlerini yerine getirmesini sağlamak,
- Bağlı olduğu acil servis sorumlusuna çalışmalar hakkında rapor vermek,
- Kendisine verilen diğer görevleri yerine getirmek.
Acil Tıp Uzmanı Olmak İçin Hangi Eğitimi Almak Gerekir?
Acil Tıp Uzmanı olmak için alınması gereken eğitimler şunlardır:
- Üniversitelerin altı yıllık eğitim veren Tıp Fakültelerinden birinde eğitim almak,
- Tıpta Uzmanlık Sınavı’na (TUS) giriş yapmak ve ilgili bölümle ilgili puanı kazanabilmek,
- 5 yıllık staj dönemini başarıyla bitirmek.

Satış mühendisliği, özel sektörde her firmanın vazgeçilmez bir parçası olmaya artarak devam edecektir. Bu bağlamda gereken özelliklerin kendinizde yer aldığını düşünüyorsanız bir satış mühendisi olarak kariyerinizi şekillendirebilirsiniz.

Satış mühendisi sabit maaş olarak düşük maaş alırlar ve yaptığı satışlardan elde ettiği primlerle yüksek kazanç elde ederler. Fakat satış yapamaz ise maaşı çok düşük bir düzeyde kalır. Satış mühendisleri teknik konularda bir noktadan sonra sürekli aynı şeyleri tekrarlayacağı için temel mühendislik konularında geri kalabilir.
Satış mühendisliğinin size sağlayacağı avantajları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Sürekli bireysel veya kurumsal müşterilerle görüşeceğiniz için çalıştığınız sektörde tanınarak çevre edinebilirsiniz.
- Çalışma rutininiz içerisinde birçok insanla iletişim kuracağınız ve beraber çalışacağınız için insan ilişkileriniz gelişecektir.
- Yurt içi veya yurt dışı sürekli seyahat ederek daha önce görmediğiniz şehirleri veya ülkeleri görebilir aktif ve eğlenceli bir iş hayatınız olabilir.
- Kazancınız yaptığınız satışlara göre artacağından, satış mühendisliği pozisyonu dışında sabit maaş ile çalışan mühendislerden çok daha fazla kazanç sağlayabilirsiniz.

Satış mühendisini normal satış elemanlarından ayıran en büyük faktör yüksek teknolojiye sahip ürünler, sistemler veya hizmetleri mühendislik yönlerini öne çıkararak satmaktır. Satış mühendislerinin teknik mühendislik bilgilerine ihtiyaçları olmadığı düşünülür. Ancak, satış mühendisleri müşteriye anlatacağı hizmeti kendisi idrak edememişse müşteriyi ikna etmesi de oldukça zordur. Bu sebeple satış mühendisleri ürün veya sistem dizaynı ve üretimi konusunda da çalıştığı alana bağlı olarak bilgi sahibi olmalıdır.
- Satış mühendisliği pozisyonunda çalışmak isteyen kişilerin öncelikle iletişim ve ikna becerileri yüksek olmalıdır.
- Bir satış mühendisi uzun süren yurt içi ve yurt dışı seyahatlerine karşı dirayetli olmalı ve müşterilerle olan ilişkilerinde de sabırlı olmalıdır.
- Satış mühendisinin giyimi, diksiyonu ve konuşması düzgün olmalıdır.
- Satış mühendisi olmak isteyen kişiler yeri geldiğinde yabancı müşterilere de hitap edeceğinden İngilizce’ye iyi düzeyde hakim olmalıdır.
- Sabırlı, disiplinli ve planlı olmalıdır.

Satış mühendisi, mühendislik ürün veya sistemleri müşterilere pazarlayan kişidir. Satış mühendisleri, yeni mezun mühendislik öğrencileri tarafından çok fazla tercih edilmeyen ve istenmeyen bir bölüm olsa da satış mühendisliği pozisyonu bir mühendise çevre edinme, iletişim becerileri kazanma, insanları tanıma ve maddi kazanımlar gibi birçok avantaj sağlar. Bir satış mühendisi genel olarak şunları yapar:
- Ürünü veya hizmeti müşterilere tanıtan teknik sunumları veya dosyaları hazırlar.
- Ekipman ihtiyaçlarını ve sistem gereksinimlerini belirlemek için müşteri ve diğer mühendislerle (AR-GE Mühendisi, Üretim ve Kalite Kontrol Mühendisi vs.) görüşür.
- Müşterilerin gereksinimlerini anlamak ve satış sonrası destek sağlamak için satış ekibi ile işbirliği yaparlar.
- Ürünleri, müşteri ihtiyacına uygun olarak planlayıp değiştirir.
- Müşterilere, gelişmiş malzeme veya makinelerin üretimini ve kazancını ne düzeyde arttıracağını göstererek bu ürünlerin satışını sağlarlar.
- Yeni üretilen ve geliştirilen ürün, sistem veya hizmetler için pazar araştırması yaparlar.
- Yapılan satışlar ve müşteri bilgilerini içeren listeler oluşturarak, rehber hazırlarlar.
- Müşterilerde bulunan ürün veya hizmeti iyi bir şekilde analiz ederek, kendi hizmetini ön plana çıkarır.

Mühendislikte bir ürünün veya sistemin tasarlanıp kaliteli bir şekilde üretilmesinin yanında etkili bir şekilde pazarlanması da oldukça önemlidir. Bu bağlamda da özel sektörde öne çıkan bir mühendislik pozisyonu olan satış mühendisliği firmalar için büyük önem arz ediyor.. Satış mühendisliği, bir mühendislik ürününün veya sisteminin potansiyel müşterilere ulaşmasını sağlayarak satışının gerçekleştirilmesidir. Satış mühendisliğinde temel amaç, satılacak ürün veya sistemin tüm teknik özelliklerini, kullanım amaçlarını, olumlu veya olumsuz yönlerini, fiyat ve performans çerçevesinde müşteriye aktararak, müşterinin ürünü veya sistemi satın almasını sağlamaktadır.

Biyomedikal mühendisliği tanı, teşhis ve tedavi amaçlı cihazlar ve çözümler geliştiren multidisipliner bir mühendislik dalıdır. Sağlık sektöründe yer alan diğer mühendislik dallarına nazaran Biyomedikal Mühendisleri biyolojik bilgilerini teknik mühendislik bilgileri ile harmanlayarak birçok alanda çözüm üretebilmektedir. Başta insan vücudu olmak üzere biyolojik sistemlerin yapılarını, çalışma biçimlerini ve etkileşimlerini anlamak ve işlevsel bozukluklarını belirleyip gidermek için gerekli araç, cihaz ve sistemlerin geliştirilmektedirler. Biyomedikal mühendislerinin çalışma alanlarına örnek verilmesi gerekirse; ortopedik implantlar, tıbbi görüntüleme sistemleri, doku mühendisliği, klinik mühendisliği, nanoteknoloji, biyomedikal sinyal işleme bu alanlardan birkaçıdır.
Biyomedikal mühendisliğinin ülkemizde henüz değeri anlaşılmasa da Dünya’da en gözde mesleklerin başında gelmektedir. Yaşadığımız Covid-19 Pandemisinin de hepimize tecrübe ettirdiği gibi sağlık sektörü bir ülkenin kalkınması ve bağımsızlığında en önde gelen sektörler arasındadır. Ayrıca bu sektörün bağımsızlığı için milyon dolarlar ile yurtdışından ithal edilen ürünler yerine yerli cihaz ve ürünlerin kullanılması gerekmektedir. Bir insanın nefes almasına yardımcı olan ventilatör cihazını üretebilecek Biyomedikal Mühendisleri, bir ülkenin de kalkınarak nefes almasına yardımcı olabilecek nitelikli elemanlar arasındadır.

Nükleer santrallerinin tasarlanmasına ve geliştirilmesine yardımcı olan nükleer enerji mühendisi, kurulan santralin sorunsuz işlemesinden görevli yetkin kişiler arasında yer alır. Mühendis aynı zamanda nükleer enerji ve radyasyondan fayda elde etmek için kullanılan süreçleri, araçları ve sistemleri araştırır. Nükleer santrallerde hizmet veren nükleer enerji mühendisi, nükleer reaktör fiziği ve teknolojisi, nükleer enerji güvenliği, sürdürülebilir enerji dönüşüm teknolojileri, radyasyondan korunma gibi konularda destek sunar. Mühendis, nükleer santrallerde üretilmekte olan enerjinin ekonomik ve güvenli bir biçimde kullanılabilir hale gelmesini de sağlar. Nükleer enerji mühendisi, ciddi görevleri üstlenir. Mühendisin görev tanımı arasında şu detaylar bulunur:
- Nükleer santral işletmelerinin kurulacağı alanın zemin etüdünü yapmak,
- Nükleer santralin çevre, güvenlik, fizik ve iklim bakımından değerlendirmesini yaparak santralin kurulması için uygunluk görüşü belirtmek,
- Nükleer santral içerisinde kullanılan cihazların kullanımında herhangi bir sorun yaşanmaması için gerekli önlemleri almak,
- Nükleer enerjinin üretimini ve geliştirilmesini ve enerjinin barışçı amaçlarla kullanılmasını sağlamak için çeşitli araştırmalar yapmak.
- Sağlık açısından riskli unsurları ortadan kaldırmak.

Öğrencileri nükleer enerji mühendisliği ve nükleer bilimler alanlarında yeterli bilgi ve hesaplama deneyimine sahip; bilgi ve deneyimini, modern teknikleri ve mühendislik araçlarını kullanarak, nükleer enerji ile ilgili problemlerin çözümü amacıyla değerlendirmeyi bilen; nükleer prosesleri, enerji üretimi, tıp, endüstri ve çevre ile ilgili uygulamalarda toplum yararına etkin olarak kullanabilen; mesleki ve etik sorumluluklarının bilincinde; yaşam boyu öğrenmenin önemini kavramış; bilim ve teknolojideki gelişmeleri izleyip kendini sürekli yenileyen bireyler olarak mezun etmek. Bölümün misyonu; bilim ve teknolojinin tüm dallarına katkı yapabilecek bilgi, geniş görüş, beceri ve evrensel değerlere sahip bireyler yetiştirmek ve ülkemizde ve dünyada nükleer teknolojinin barışçı amaçlarla, güvenli ve çevreci bir şekilde gelişimine katkıda bulunmaktır. Bölümde yürütülen eğitim/öğretim ve araştırma faaliyetlerinin kayda değer bir kısmı ‘hızlı hesaplama olanağı’ gerektirdiğinden, bahsi geçen hesaplama sistemi büyük önem arz etmektedir ve neredeyse sürekli kullanımdadır.

Tekstil mühendisliği konvansiyonel üretim bazında iplik ve kumaş yapıları, ham madde ve lif yapıları başta olmak üzere üretim süreçlerini ve teknolojilerini kapsayan çok disiplinli bir mühendislik dalı olarak her alanda karşımıza çıkıyor. Tekstil malzemelerinin geliştirilerek giysi teknolojisinin genel işleyişini yöneten mühendisler, öncelikli olarak ürünlerin kaliteli olmasından sorumludurlar. Tekstil endüstrisinde ortaya çıkan olası problemlere çözüm üretmek ve endüstriyel çalışmalarda kalite kontrol sağlarken verimi de artırmak adına çalışmalar gerçekleştirirler. Bir tekstil mühendisi, iplik, kumaş ve hazır giyim ürünlerinin beklenen özelliklerine uygun ham maddeyi seçmek, bu ham maddenin işlenmesinde kullanılan makinelerin uygun çalışma şartlarını belirlemek ve kontrol etmek, üretim verimliliği ve ürün kalitesini etkileyen koşulları analiz etmek, problemleri çözmek, şartları iyileştirmek ve gereksinimi duyulan yeni tekstil ürününün teknik tasarımını yapmakla uğraşır.
Tekstil günümüzde sadece giyim alanında değil hızla değişen ticaret normlarına uygun bir şekilde teknolojiyle bütünleşik olarak trendlere adapte olabilme kabiliyetine sahip modern sanayi kolu haline gelmiştir. Tekstil mühendisliği medikal alandan uzay havacılığa, inşaattan kompozit malzemelere, elektronikten akıllı tekstillere, yapay zekadan nano teknolojiye kadar pek çok alanda üretim ve tedarik süreçlerinde çalışma imkanı sunmaktadır.

Bilindiği üzere tekstil sektörü ülkemizdeki en gelişmiş ve en fazla iş gücü istihdam eden sektörlerden birisini oluşturmaktadır. Mezun olan tekstil mühendisleri, ülkemizin tekstil ve konfeksiyon üretimi yapan işletmelerde görev alabilmektedirler. Tekstil ve konfeksiyon sanayisinin lif, iplik, dokuma, örme, dokusuz yüzey, terbiye, boya-baskı, konfeksiyon, tekstil aksesuarları gibi üretim teknikleri açısından farklılıklar gösteren birçok alt sektörleri bulunmaktadır. Mezun olan öğrenciler bu kadar geniş sanayi kolu ve iş olanakları olan tekstil alanında faaliyet gösteren özel kuruluşların üretim, planlama, pazarlama, kalite kontrol bölümlerinde kolaylıkla işe alınmaktadırlar. Tekstil mühendisleri özel kuruluşlar yanında kamu kuruluşlarında da uzman mühendis olarak işe alınabilmektedir. Tekstil ticareti yapan kişi ve kuruluşlar ile, kamu kurumları ile yerel yönetimlerle, ham madde makine ve yedek parça üreten sanayi ile yakın ilişki halindedirler.
Tekstil ham maddelerini değişik tekniklerle işleme ve bu alanda yeni teknikler geliştirme konusunda eğitim ve araştırma yapan mühendislik dalıdır. Tekstil mühendisleri genelde iplik, örme, dokuma ve konfeksiyon fabrikalarında, fiziksel kontrol laboratuvarlarında, yapay lif üreten fabrikalarda, boyarmadde ve tekstil yardımcı maddeleri üreten fabrikalarda çalışırlar. Tekstil mühendislerinin temel görevleri, tekstil işletmelerindeki üretim planlaması, organizasyonu, yönetimi; tekstil ürünlerinin tasarımı; tekstil üretim tesislerinin projelendirilmesi; tekstil ürünlerinin kullanım performanslarının ölçümü; tekstil işletmelerinde eğitim faaliyetleridir. Tekstil ticareti yapan kişi ve kuruluşlar ile, kamu kurumları ile yerel yönetimlerle, ham madde, makine ve yedek parça üreten sanayi ile yakın ilişki halindedirler.
Tekstil mühendisleri; doğal, suni ve sentetik liflerin tanımlanması ve ayırt edilmesi, tekstil ürünlerinden beklenen konfor ve performans özelliklerine uygun ham maddelerin seçilmesi, malzeme makine etkileşimini dikkate alarak uygun çalışma şartlarının belirlenmesi ve kontrol edilmesi, üretim verimliliği ve ürün kalitesini etkileyen koşulların yönetilmesi ve problemlerin çözülmesi, proses ve teknoloji tasarımı ya da iyileştirme, güvenlik ve sağlık, enerji tasarrufu, atık ve kirlilik kontrolü, bilimsel ve mühendislik temelli metotların, lif, iplik, kumaş, hazır giyim, teknik ve fonksiyonel tekstil ürünlerinin çok yönlü, tasarımı, üretimi ve kontrolüne uygulanması günlük giysiden ileri teknoloji ürünlere, geniş bir yelpazede yer alan tekstil ürünlerinin geliştirilmesi ve üretilmesi, yeni ürün ve proseslerin mühendislik tasarımı alanlarında çalışır.

Tekstil mühendisliği bölümü (Alm. Textilingenieurwesen, Fr. génie textile, İng. textile engineering), temel bilimlerden yararlanarak çalışma, deney yapma ve uygulama yolları ile kazanılmış bilgileri kullanarak tekstil liflerini çeşitli fiziksel, kimyasal ve mekanik yollarla farklı teknolojiler kullanarak ürün haline getiren ve insanoğlu yararına sunmak üzere ekonomik yöntemler ve yeni teknikler geliştiren disiplinler arası mühendislik dalıdır. Tekstil mühendisliği, tekstilde kullanılan elyaf, iplik, dokuma, örme, dokusuz yüzeyler, hazır giyim üretimi ve tekstil terbiye gibi konular üzerine çalışmalar gerçekleştiren akademik bir alandır. Bu bölümde, çeşitli konuları ve problem çözme yetenekleri hakkında bilgi ve gelecekteki deneyimleri ile uzmanlaşmış bilgi edinmeleri amaçlanmaktadır.
Tekstil mühendisleri, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin tüm üretim aşamalarında çalışabilirler. Tekstil mühendisleri iplikten kumaşa, boya ve apreden hazır giyime kadar imalatın tüm süreci içerisinde yer alabilmekte; aynı zamanda işletmelerin üretim planlama, satış ve pazarlama bölümlerinde faaliyet gösterebilmektedir. Tekstil mühendisliği inter disipliner bir bölüm olup; işletme, dış ticaret, kimya mühendisliği – endüstri mühendisliği ve makine mühendisliği bölümleriyle entegre çalışmaktadır. Tekstil mühendisleri bilgi birikimleri ve tecrübeleri doğrultusunda çalıştıkları işletmelerde üretim şefi, üretim müdürü veya genel müdürlük seviyelerine kadar yükselebilmektedirler.

Gıda Mühendisliği eğitiminin altyapısında detaylı olarak verilen bilimsel ve teknik yaklaşım teknikleri, sektöre profesyonel bir bakış açısı getirmiş ve güvenli ve verimli gıda üretimini bir üst boyuta taşımıştır. Günümüzde Gıda Mühendisleri sektörde aranan meslek gruplarından biri haline gelmiştir.

Gıda Mühendisinin görevleri…
- Gıdaların işlenmesi, paketlenmesi ve korunması için yeni teknikler geliştirmek
- Hijyen ve gıda güvenliği standartlarını sağlamak
- Gıda numunelerini test etmek, incelemek ve rapor hazırlamak
- Yiyecekler içerisinde katkı maddelerinin kullanımını denetlemek
- Mevcut gıda üretim tarifleri değiştirmek ve yenilemek
- Yeni ürün fikirleri geliştirmek,
- Üretim için yeni ekipman ve sistemler tasarlamak ve planlamak
- Üretimi ve performansı değerlendirmek
- Mevcut ekipmanı ve sistemleri takip etmek
- Projelerin özelliklerini ve kapsamını belirlemek
- Gıda üretim şirketleri için pazarlama ve teknik destek sunmak
Yurt içinde ve yurt dışında gıda ürünlerini üreten, işleyen ve dağıtan şirket ve işletmelerde üretimde, AR-GE, kalite kontrol ve kalite güvence, satış bölümlerinde ve tedarik zincirinde, yönetici, mühendis veya laboratuvar görevlisi olarak çalışabilecekleri gibi kamu personeli olarak bakanlıklarda ve İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerinde de görev alabiliriler. Ayrıca kalite belgeleri veren kurumlarda denetçi olarak da çalışabilirler.


Beynelmilel alanda Arazi Yönetimi olarak bilinmektedir.Harita Mühendisliği Bilim Dalı altında Coğrafi Bilgi Sistemleri olarak kurulmuştur. Kamu ölçmeleri ana bilim dalı, ülke toprak politikası bazında mülkiyet hakları, çevresel değerler ve toprak kullanım bilgilerine göre arazi yönetimi, kentsel ve kırsal toprak düzenlemesi, gayrimenkul değerlemesi ve finansmanı, kamulaştırılmasıdır. Özet olarak iyelik haklarının tanzim edilmesi ve biçimlendirilmesi gibi konularla uğraşan bilim dalıdır.

Kartografya ana bilim dalı, coğrafi ve mekansal verilerin modellenmesi, işlenmesi, çözümlemesi, sunumu, görselleştirilmesi, harita dizaynı ve idare edilmesi, meydana getirilmesi ve teksir edilmesi üzerine araştırma ve eğitim öğretim çalışmalarıyla ilgilenir.

İnsanlar arasında etkileşim arttıkça ve dünya medenileştikçe ,aidiyet mefhumunun önemi kavranmış ve insanlar sahip oldukları toprakları ölçme ihtiyacı hissetmişlerdir. Ölçme tekniği, günümüzde bütün meslek disiplinlerinin gereksinimi olan bir branşı haline gelmiştir. Gelişen ve yenilenen son teknoloji uydu bazlı konum belirleme sistemleri (GPS; Küresel Konumlama Sistemi) ve uygulamaları, mühendislik konstrüksiyonlarının deformasyon ve deplasman ölçmeleri, yer kabuğu hareketlerinin takip edilmesi,yatay ve düşey jeodezik kontrol ağları tesisi, kara yolu, demir yolu, köprü, baraj, tünel projeleri ve uygulamaları gibi pek çok şey ölçme tekniğinin çalışma sahası içerisinde yer alır.

Fotogrametri ile ilgili çalışmalar Leonardo Da Vincinin 1492 yılında optik izdüşüm ilkeleri alanında yaptığı çalışmalar ile başlar.Farklı bilim dallarındaki bilim adamlarının fotogrametri ile ilgili çalışmaları ünlü matematikçi Henry Lambert’in 1759 yılında yazdığı kitabında fotogrametri sözcüğünü ilk kez kullanması ile somut bir anlam kazanmıştır.Harita üretimi için alınan ilk hava fotoğrafı 1838 yılında Pariste fotoğrafçı olan Touenachon tarafından ve bir balon üzerinde çekilmiştir.İlk stereoskopik alım ise Berlin’de bir zeplinden gerçekleştirilmiştir.


Özellikle toplum içinde “kentsel dönüşüm” adı verilen, niteliğini kaybetmiş, afete duyarlı ve köhneleşmiş yapı alanlarının, çağdaş, kent anlayışına uygun, afete karşı dayanıklı ve altyapı hizmetlerinin eksiksiz sağlandığı yapı alanlarına dönüşümü için gereken finansman kaynaklarının bulunması ile ilgili çalışmalar, mesleğimizin ilgilenmek zorunda olduğu alanlardan biridir. Kıt bir kaynak olan araziden elde edilecek değer artışının tespiti ve bunların vergilendirilmesi süreçleri de, mesleğimizin önemli bir uğraşı alanıdır. Diğer bir taraftan, kırsal alanların gelişmesi ve verimliliğinin artması için gerçekleştirilen arazi düzenlemeleri ve bunun için gereken teknik uygulamalar ile, sadece kentlerde değil, aynı zamanda kırsal alanlarda da arazi yönetimi anlayışını benimsemekteyiz. Geomatik Mühendisliği, aynı zamanda Türkiye’nin kentsel ve kırsal kalkınması için yeni standartlar, araçlar ve performans göstergeleri geliştirmektedir. Finansman ve yerel yönetimler konularında piyasadaki profesyoneller ile organik bağları bulunan bölümümüz, aynı zamanda bu konularda uzmanlaşmak isteyen mezunlarımıza da, İstanbul Okan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü bünyesinde açılmış olan Kentsel Dönüşüm Yüksek Lisans Programı ve Arazi Yönetimi ve Kullanımı Doktora Programında eğitim imkânı da sunmaktadır.

Geomatik Mühendisliği (Harita Mühendisliği), yeryüzü ve içinde bulunduğumuz çevre hakkında gereksinim duyulan ölçümlerin yapılması, verilerin derlenmesi (toplanması), analizi ve yönetimini içeren bilim ve meslek dalıdır. İçerdiği profesyonel eylemler arasında; Arazi yönetimi, Kentsel dönüşüm, Kırsal ve kentsel alanların düzenlenmesi ve yönetimi, imar planlarının uygulanması, taşınmaz değerleme
• Mühendislik ve madencilik Ölçmeleri, tüm ulaşım altyapısı, tüneller, otoyollar, köprüler için gereken ölçme faaliyetleri.
• Dünya yüzeyi üzerindeki nesnelerin, harita ve model formlarında 3 boyutlu bilgi haline getirilmesi için ölçülmesi.
• Fotogrametri ve uzaktan algılama teknolojileri
• Üretilen verilerin coğrafi bilgi sistemleri ile bütünleşik olarak görüntülenmesi, saklanması ve analiz edilmesi bulunmaktadır.


Enerji mühendisi olmuş kişilerin belli başlı bazı sorumlulukları vardır. Temel sorumluluğu enerji üretimi ve yönetimidir. Enerji sistemleri mühendisliğinden mezun kişinin işleri şunlardır:
- Alternatif veya yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik eder.
- Bina otomasyon sistemleri için enerji yönetimi prosedürlerini hazırlar.
- Yüksek enerji tüketen kaynakları belirlemek ve bu alanda uygulanmak üzere enerji verimliliğini arttıracak süreçler geliştirir.
- İklim kontrol sistemleri, gün ışığı tasarımı gibi enerji verimli sistemlerin kurulumu için mühendislere danışmanlık yapar.
- Enerji verimli tasarımın uygulanması için teknik raporlar hazırlar.
- Enerji yönetimi gibi konularda personel veya müşterilere eğitim verir.
- Enerji modelleme, ölçüm, doğrulama veya devreye alma işlemlerini gerçekleştirir.




İstatistiksel analiz, endüstri mühendisliğinin zeminidir. Faydalandığı tüm veri setleri, istatistiğe dayalıdır. Operation Research, belirli bir amaç için en uygun çözümü, matematiksel ve bilimsel yöntemlerle tespit etme şeklidir. Endüstri mühendisleri, bu şekilde çalışmaktadır. Üretim ve metot mühendisliği, endüstri mühendisliğinin en çok çalıştığı alandır. Mühendislik dalının en önemli aşamaları arasında ise üretim planlama aşaması yer almaktadır. İnsan, iş gücü, makine, teçhizat, malzeme, satış, satış sonrası hizmetler, finans gibi kaynakların planlanma, kontrol ve denetim aşamaları da bu mühendislik dalının görevleri arasında yer almaktadır ve kurumsal kaynak planlaması bu şekilde gerçekleşmektedir.
Endüstri mühendisliği birçok bilim dalını ve branşı barındırmaktadır. Bunların arasında,
- İstatistik bilimi
- Operation Research
- Üretim Planlama
- Üretim ve Metot Mühendisliği
- Yazılım Programlama
- Kalite Yönetimi
- Bilgi ve enformasyon teknolojileri

İnsanlığın varoluşu ile başlayan bu mühendislik dalının amacı, kıt kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Endüstri Mühendisi, en yüksek kaliteyi ve verimliliği elde etmek için tedarik zincirinden montaj operasyonuna kadar üretim sürecinin tüm aşamalarının optimize edilmesini sağlamaktadır. Endüstri mühendisinin, analitik düşünme yönü kuvvetli ve ekip yönetimini gerçekleştirecek niteliklere sahip olması gerekmektedir. Bu meslek kolunda bilgisayar kullanım bilgisi, kaynak – zaman ve emek kullanımını minimum seviyede tutma becerisi, son teslim tarihine uygun çalışma prensibi, zaman yönetimi becerisi ve problem çözme yetisi oldukça önemlidir.

Endüstri Mühendisliği, insan, bilişim, makine, donanım ve enerjiden oluşan sistemlerin iyileştirilmesi, kurulumu ve tasarımı ile ilgilenen meslek dalıdır. Bu meslek dalı, sistemlerden elde edilen sonuçların öngörülmesi, belirlenmesi ve değerlendirilmesi için mühendislik alanına ait ilke ve analiz – tasarım yöntemlerinin yanı sıra fizik, sosyal bilimler ve matematik alanlarından faydalanmaktadır.

İkincisi ise mesleğin amacı veya görevidir. Mimarlar, kullanılacak estetik renk ve malzemeyi, müşterinin kişisel veya ticari ihtiyaçları ile ilgili alan tahsisatını ve genel işlevselliğini inşa etmekle doğrudan ilgilidir. Diğer taraftan mühendisler, deprem hesaplarına, bina kullanımı ve vatandaş için bina güvenliği nedeniyle yoğun yüklere dayanma kabiliyetinden sorumludur. Aralarındaki bir başka fark da branşlar ya da uzmanlık alanıdır. Mimarlar öncelikle çeşitli mühendislikler, çevre düzenlemesi, şehir planlaması, müşteri temsili ve inşaat yönetimi gibi tüm inşaat alanlarını kapsamaktadır.
Her ne kadar mimarlar, genellikle projedeki gözetim işlevlerinden dolayı “maestro” terimiyle ilişkili olsa da, çoğu teknik yönü ve bina sağlamlığı Mühendislerinin omuzlarına dayanıyor. Mimari çalışma, bina tasarımı, malzeme özellikleri, müşteri koordinasyonu ve bir bütün olarak bina işlevselliğinden oluşur. Mühendis ise statik hesapları, mekanik sistemi, elektrik sistemlerini, su temini ve kanalizasyon sistemleri, yangın söndürme sistemleri, akustik ve ışıklandırma konuları ve diğer teknik konular gibi çeşitli alanlardaki işleri kapsamaktadır.

Günümüzde, bu mesleklerin her ikisi de proje uygulamalarında ve inşaat yapımında çok çeşitli projeler gerçekleştirmektedir. Mimarlar; binanın içten ve dıştan nasıl görüneceğinden esas olarak sorumludurlar. mühendisler ise binanın iskelet görünüşü ve dayanıklılığı konusunda sorumludurlar.

Gökdelenlerin çoğu, bugün mühendis ve mimarların parlak zihinlerinden yükselmeye başlıyor. Ancak mimarlar ve mühendisler, çizim tasarımından başlayıp, tamamlanma aşamasına kadar bir tasarım avan / konseptinin getirilmesinden sorumludurlar. Mimarlar ve mühendisler inşaat sektöründe her iki uzmanlık alanı farklı da olsa, verimli modern binalar üretmek için birlikte ortak çalışma yürütürler. Her iki meslek, herhangi bir inşaat işinde gerekli olan kritik işlevlere sahiptir ve belirli bir görevi yerine getirmek için bir diğerine güvenirler.

Bilişim teknolojisi, mobil uygulama geliştirmede parlak projeler ve iş analizi kabiliyeti gerekiyor. Global alanda mühendislik çalışmaları yapmak için yöneticilik özelliğinin gelişmiş olması, ekip çalışması ve ekipman hakimiyetinin senkronize sürdürülmesi önemlidir. Bilgisayar mühendisi ne iş yapar konusunda ise en temel gereklilik, yazılım geliştirme ve yazılımın niteliğidir. Harf ve kodlamalarda bir inşa sistemi oluşturmak, dijital dünyanın faydasını en profesyonel biçimde kullanmak, bilgisayar mühendisliğinin en önemli çalışmaları arasındadır.
Akademik kariyer, bilgisayar mühendisliğinde inşaatın temeli ve girişimcilik ruhu, eğitimin meyvelerini toplamanın yegane yöntemleridir. Satış ve pazarlamada etkin olmak, geliştirilen yazılımların pazarlamasından tasarlamasına dek her aşamasında profesyonel çalışmalar gerçekleştirmek, bilişim dünyasında önemli bir pozisyon elde etmenin yöntemidir.

Var olan teknolojik sistemlerinin ve test araçlarının kontrolünü sağlayan bilgisayar mühendisleri, donanım testlerini geliştirirler. Anakartlarda doğrulama testleri yapan mühendisler hem yeni ekipmanların hem de geliştirilmiş yahut yapılandırılmış ekipmanların testlerini sağlarlar. Bilgisayar mühendisleri ayrıca;
- Mobil yazılımlar, uygulama ve geliştirmede çalışmalar yaparlar
- Bulut depolama sistemlerini güvenliğini sağlamak üzere firma hesaplarının kontrolünü sağlarlar
- Donanımsal, yazılımsal tedariğin ve ekipman teminin sağlanmasında rol alırlar
- Ağ ve internet sistemlerinde herhangi bir uygulama için teknik destek sağlarlar

Bilgisayar programlama ve yazılım geliştirme, bilgisayar mühendisliği çalışma alanları dahilindedir. Bilgisayar mühendisliği temel olarak algoritma geliştirme olarak tanımlanabilir. Bilişim sistemlerinde yönetim ve analiz yapmak, yazılımları ve uygulamaları geliştirmek, bu sistemlerle alakalı tüm donanımların, ekipmanların kontrolünün sağlanması, bilgisayar mühendislerinin yaptığı işler ve işlemlerdir.

Bilgisayar donanım ve ekipmanlarıyla doğrudan alakalı olan bilgisayar mühendisleri, araştırma- tasarlama ve geliştirme görevlerini sürdürür. Bilgisayar mühendisleri; çip ve analog sensörlerden modemlere, yazıcı sistemlerden devre kartlarına dek, bilgisayar sistemiyle alakalı tüm donanımların geliştirilmesini sağlayan mühendislerdir.



Makine mühendisliği bir disiplin olarak 18. yüzyılda Avrupa’da Endüstriyel Devrimi süresinde ortaya çıktı. Ancak gelişimi tüm dünya için biraz daha geriye gidersek bir kaç bin yılı bulmuştur. 19. yüzyılda fizik biliminin gelişmesi makine mühendisliğinin gelişimine olanak sağladı. Bu disiplin ilerlemelere sürekli uyum sağlayarak gelişti. Günümüzde makine mühendisleri ayrıca kariyerlerini, kompozit, mekatronik ve nano teknoloji alanlarında da sürdürmektedirler. Bu disiplin ayrıca uzay, imalat, malzeme, otomotiv, enerji, mekatronik, biyomedikal ve çevre mühendisliği gibi disiplinleri de kapsar.
Makine mühendisliği, mekanik, dinamik, termodinamik, malzeme bilimi, yapı analizi ve elektrik gibi temel disiplinleri özümsemeyi gerektirir. Bu temel disiplinlerin yanında makine mühendisi, bilgisayar destekli tasarım (CAD), bilgisayar destekli üretim (CAM) programlarını kullanarak endüstriyel ekipmanların, makinelerin, ısıtma ve soğutma sistemleri, ulaşım sistemleri, hava araçları, robotik sistemler, medikal cihazlar ve silahlar gibi sistemlerin dizaynını ve analizini yaparlar. Makine mühendisliği, mühendisliğin makine üretimi, dizaynı ve işletimini içeren bir dalı olarak düşünülebilir.



Medeniyet kurmakla mükellef bir mühendislik olarak da açıklanabilecek olan inşaat mühendisliği, eski olmasından da kaynaklı olarak, en çok bilinen ve tanına mühendislik disiplinlerinden biridir. Yollar, hastaneler, barajlar, hava alanları, demir yolları, köprüler, apartmanlar, alış veriş merkezleri ve aklınıza gelebilecek her türlü yapının altında inşaat mühendislerinin imzası bulunur. Tüm bu yapıların, tasarım, analiz, malzeme yönetimi ve kullanımı, inşa süreci ve gelişimi, koordinasyon ve planlama çalışmaları, yasal uyumluluk ve standardizasyon, genel koordinatörlük işlemlerini yöneten kişidir.
İnşaat mühendisliği bölümünde verilen teorik eğitim, çok geniş bir yelpazede ders programına sahiptir. Bu durum inşaat mühendisi adayının çok genel bir bilgi birikimi oluşturmasını sağladığı gibi, bölüm mezunlarının yöneticilik ve idarecilik gibi pozisyonlarda iş yaşamı seçimi yapmasına neden olabiliyor. Diğer bir deyişle inşaat mühendisliği bölümü mezunları, bu mühendislik alanının dışında da birçok alanda çalışma yapabilme avantajına sahiptir. Bölüm mezunlarının büyük bir kısmının işletme alanında yüksek lisans yapması, bu durumu kanıtlar nitelikte bir bilgidir.

Malzeme ve tekniği en verimli bir şekilde bir araya getiren inşaat mühendisleri, barajlar, kara yolları, boru hatları, köprü ve barajlar gibi büyük mühendislik örnekleri, binalar yapılar, gibi tüm inşa edilen yapılarda planlama ve yönetim başta olmak üzere, analiz, tasarım ve saha mühendisliği görevlerini gerçekleştirirler.
En eski ve temel mühendisliklerden biri olan inşaat mühendisliği, insanoğlunun yerleşik yaşama geçişi dönemine kadar uzanan bir geçmişe sahip olduğu kabul edilmektedir. Bununla birlikte, yerleşik yaşama geçmeden önce de sürdürülen göçebe yaşamda, su birikintilerinden veya dar yollardan geçmek için de bu mühendislik dalının kullanıldığı aşikardır. İnşaat mühendisliği, her türlü yapının inşası sırasında, projeyi yürüten, gelişmesini sağlayan, idare ve koordinasyonunu sağlayan, inşaat standartlarına uyumunu kontrol eden ve tüm projenin genel kontrolünü sağlayan bir mühendislik bölümü olarak tanımlanabilir.

Mekatronik mühendisinin çalışabileceği başlıca alanlar şunlardır.
Havacılık ve Uzay Sanayi
Robotik ve Otomasyon Sanayi
Elektrik Makineleri Endüstrisi
CNC, Torna ve 3D Yazıcı
Otomotiv Sanayi
Pnomatik ve Hidrolik Sistem Sanayisi
Makine bakımı ve arıza tespiti
Bilgisayar destekli ürün tasarımı

Bir otomotiv fabrikasının üretim hattındaki robot kolların çalışmasından sorumlu işe yeni başlayabir mekatronik mühendisi düşünün. Bu mühendis öncelikle robotların yazılımlarını kontrol eder. Robotların hareket eksenlerinden dolayı oluşan hatalar veya yavaşlıklar var ise bunu düzenlemek için robotları yeniden programlayabilir ve hala hatalar devam ediyor ise robotları bu sefer de mekanik ve elektronik olarak kontrol eder ve sorunlu bölgeleri teknisyenler yardımıyla düzeltir.

Mekatronik mühendisi, mekatroniğin kapsamı içerisinde olan elektronik ve mekanik sistemlerin, tasarım, bakım, optimizasyon, kalite kontrol ve üretim safhalarında yer alabilen makine ve elektronik üzerinde uzmanlaşmış kişidir. Mekatronik mühendisini, elektronik ve makine mühendisinden ayıran en önemli nokta, mekatronik mühendisinin bu iki alanda da bilgi sahibi olmasıdır. Örneğin bir elektronik mühendisi, bir makinenin mekaniğine çok hakim değilken, makine mühendisi de makinen elektronik kısmına çok hakim değildir. Mekatronik mühendisi ise makineleri hem mekanik hem de elektronik olarak inceleyebilecek bilgi birikimine sahiptir. Hatta yazılım ve programlama konusunda da yöneldikleri alana bağlı olarak uzmanlaşmışlardır.
Fabrikalardaki otomatik robotik üretim bantlarından insansız hava araçlarına, 3D yazıcılardan otomotiv sanayisine kadar çok geniş bir alan mekatronik mühendisliği kapsamındadır. Bu da mekatronik mühendisliği bölümünden mezun olan kişilerin iş imkanlarını arttırabileceği gibi öğrencilerin hangi alanda uzmanlaşacağı konusunda da kararsızlığa düşmelerine sebep olabilir.
Mekatronik mühendisliği, robotik, havacılık, elektronik, haberleşme, kontrol, endüstriyel ürün yönetimi, elektriksel ve mekanik sistemler ile ilgilenen çok disiplinli bir mühendislik dalıdır. Kısaca makine, elektrik ve bilgisayar mühendisliğinin birleşimi şeklinde de düşünebilirsiniz. Bir diğer tanımlamayla da yazılım, mekanik sistem ve motor içeren her sistem mekatronik mühendisliğinin ilgi alanına girer.


Herhangi bir konuda yazılımsal eksikliği fark edip, buna yönelik çalışmaya başlayan yazılım mühendisi, ilk aşamada ihtiyaca en uygun yanıtı oluşturacak programlama dilini belirler. Ardından yazılımın tasarlanması ve geliştirilmesi süreçlerini kontrol ve koordine eder. Uygulama aşamasında yazılımın pratikteki başarı oranını belirler, eksiklikleri ve sorunları çözmek için yeni geliştirmeler yapar. Son olarak yazılımın kullanımı sırasında ihtiyaç duyulan desteği ve bakımı sürekli olarak vermeye devam eder. Buna göre planlama, çözümleme, tasarım, gerçekleştirim, bakım aşamalarından oluşan bir sürecin başından sonuna oluşturucusu görevini üstlenir. Buna paralel olarak yazılım hangi amaç ve sektör için üretildiyse, bu sürecin tamamına hakim bir yetkili haline gelir. Alansal ve sektörel yazılımlar konusunda deneyim elde eden yazılım mühendisleri, aynı alanda hangi yazılımlara ihtiyaç duyulduğu konusunda avantaj elde eder.


Yaşamlarımızın her alanında vazgeçilmez olarak kullanılan bilgisayarların, daha işlevsel kullanılması için geliştirilen tüm yazılımlarda yazılım mühendislerinin imzaları bulunur. Diğer bir deyişle günümüz yaşam standartlarının oluşmasında ve bunun sürekli olarak artmasında yazılım mühendislerinin payı çok yüksektir.



Bazı mikrobiyologlar, mikropların okyanustan, tuz göllerine ve Kutup Bölgelerine kadar farklı habitatlardaki diğer canlılarla birlikte nasıl yaşadığını inceliyorlar. Bazıları kirliliği tespit etmek için erken uyarı sensörleri geliştirerek, endüstriyel atıkları işlemek için mikroplar kullanıyor. Diğerleri, mikropların atmosferik koşulları ve iklimi nasıl etkilediğine bakarak dünya çapında iklim değişikliği araştırmasına katkıda bulunuyor.

Mikroplar, kirlenmiş toprakları ve petrol döküntülerini, biyolojik iyileştirme adı verilen ekolojik olarak önemli bir süreçte temizlemek için kullanılabilir.
Mikrobiyologlar, hastalıkları tedavi etmemize yardımcı olmak için gereklidir. Birçoğu hastanelerde ve laboratuarlarda biyomedikal bilim adamları olarak; enfeksiyonları teşhis etmek, tedavileri izlemek veya hastalık salgınlarını izlemek için vücut dokusu, kan ve sıvı örneklerini test etmek amacıyla çalışırlar.


Mikrobiyoloji uzmanları, genellikle laboratuvar ortamında çalışır ve gelen örnekleri inceler. Bu nedenle ilk olarak mikrobiyoloji uzmanlarının, iş sağlığı ve güvenliğine dikkat ederek çalışması beklenir. Bunun dışında mikrobiyoloji uzmanlarının görev ve sorumlulukları şöyle sıralanır;
- Laboratuvara ulaşan doku ya da benzer materyali incelemek ve tanı konulmasına yardımcı olmak,
- Laboratuvara gönderilen doku ve vücut sıvısı gibi materyalleri, farklı yöntemlerle inceledikten sonra yönlendirmeyi yapan çalışma arkadaşına verileri aktarmak,
- Mikrobiyoloji uzmanları, kamu kurum ve kuruluşları ile özel şirketlerde çalışabilir.

Mikrobiyoloji araştırmaları, yaşanabilir bir dünyadaki sağlıklı habitatlar için gıda, su ve enerji güvenliğini sağlamak gibi mevcut küresel istek ve zorlukların birçoğunu karşılamak suretiyle varlığını devam ettirir. Mikrobiyoloji araştırması aynı zamanda ‘Dünya’da yaşam ne kadar çeşitlidir?’ ve ‘Yaşam, evrenin bir başka yerinde de var mı? gibi sorulara da cevap aramaktadır.
Mikrobiyoloji, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olan tüm canlı organizmaların incelenmesidir. Bu, topluca ‘mikroplar’ olarak bilinen bakteri, arkea, virüsler, mantarlar, prionlar, protozoa ve algleri içerir. Mikrobiyoloji uzmanı ise, bu mikropların ortaya çıkışından yok oluşuna kadar geçen süreci inceleyen bilim insanıdır.


Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın ki kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu anlasın.
Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde gelecek kuşaklar serinler.

Ayrıca Orman Mühendislerinin diğer sorumlulukları ise şöyle;
- Yangın gibi doğal afetler ile karşılaşıldığı zaman müdahale ve mücadele etmek,
- Orman alanı üzerinde inşa edilecek olan köprü ve menfez gibi alanlar için bilgi toplamak,
- Ormanlar içerisinde yapılacak olan ana ve tali yolların güzergâhları konusunda çalışmalar yapar.


Orman endüstri mühendisleri kamu ve genel anlamda özel sektöre ait orman ürünlerini işleyen kağıt fabrikalarında, lif levha, parke, kapı ve pencere, selüloz ve türevleri ile diğer ürünlerin üretimini yapan özel işletmelerin bünyelerinde çalışabilirler.

Ormandan ana ürün olarak elde edilen tomruk, reçine, sığla yağı, defne, palamut vb. ürünleri işleyerek kullanılabilir mobilya, doğrama, kereste, parke, kağıt vb. ürünlere dönüştüren ve bu alanda atölyelerin oluşturulması, işletilmesi, imalatı, kalite kontrolü ve pazarlanması gibi konularda görev alan teknik personeldir.


Bitki koruma bölümü mezunları, tarım ürünlerinin biyolojik ve ekolojik özelliklerinin belirlenmesi için çalışmalar düzenler.
Bitki koruma bölümü mezunları, dayanıklılık ıslahına yönelik çalışmalar yaparlar.
Bitki koruma bölümü mezunları, bitki koruma ürünlerinin çevreye olan etkilerini analiz eder ve değerlendirirler.
Bitki koruma bölümü mezunları, alanındaki ürünlerin tanımlanmasında ve uygulanmasında gerekli olan malzemeleri yönetirler.
Bitki koruma bölümü mezunları, disiplin içi ve disiplinler arası takım çalışması yaparlar. Ayrıca gerektiğinde bağımsız çalışma ve inisiyatif kullanırlar.
Bitki koruma bölümü mezunları, ekonomik değeri yüksek olan bitkileri korumak için çeşitli tedbirler uygularlar.
Organik tarım faaliyetleri içerisinde koruma ve uygulamaları gerçekleştirirler.
Son olarak, gerek görüldüğü takdirde tarımsal verimliliği arttırmak için bitkisel veya kimyasal ilaçların kullanımını yaparlar.
Bitki koruma bölümü, bitkisel üretim aşamasında ekonomik kayıplara neden olan hastalık, yabancı otlar ve zararlı maddelerin tanımlanması için eğitim veren bir bölümdür. Aynı zamanda bitkisel ürünlerin biyolojik ve ekolojik özelliklerinin belirlenmesi için çalışmalarını yürüten bir bölümdür. Bu özelliklerin bitkilerle ve birbirleriyle olan ilişkilerinin öğrenilmesini sağlayan bir bölümdür. Bitki koruma bölümü, bitkileri korumak için oluşturulan kültürel, biyolojik, kimyasal ve biyoteknik mücadele yöntemleri hakkında eğitim ve öğretim vermektedir. Bitki koruma bölümü, bitki sağlığı sorunlarına yönelik projeler hazırlamak ve çözmek anlayışı ile hareket eden bir bölümdür. Bitki sağlığı konusunu ilgilendiren her konuda araştırma sonuçlarına dayalı bilimsel makale, bildiri, kitap vb. yayınlar yapan bir bölümdür. Özel ve kamu sektörünün teknik eleman ihtiyacını karşılayan bir bölümdür.
Bitki koruma bölümü, bitkisel üretim sırasında karşılaşılan ve üründe verimi düşüren bakteri böcek, yabancı otlar vb. ile teknik olarak doğaya ve çevreye zarar vermeden çalışacak elemanlar yetiştiren bir bölümdür. Bitki koruma bölümü, üründe verimi düşüren yabancılarla mücadele ederken çağdaş yöntemlerle çözecek kişilerin yetişmesini sağlayan bir bölümdür. Bitki koruma bölümü, bitkiye ve çevreye zarar vermeden en uygun mücadele yöntemlerini araştıran ve bunların üreticiler tarafından uygulanmasını sağlayan bir bölümdür.

Tam da burada devreye bitki koruma girmiştir. Bitki koruma, meyve, süs fidanı ve asma gibi her türlü bitkinin fidanının üretiminde kamu ve özel sektörde ihtiyaç duyulan nitelikli ara elemanların yetişmesini sağlamaktadır. Bitki koruma, ara eleman ihtiyacını karşılamanın yanında kişilerin işini bizzat kurup işletebilecek kişileri de yetiştirmektedir. Bitki koruma alanı, ülkemizin iklim koşullarının zararlı ve hastalık gelişimine uygun olması nedeniyle de üretimde oldukça önemli görülmektedir. Son yıllarda tarımsal üretimde bu alanın mezunlarına duyulan ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu alan, tarımsal üretimdeki hastalık, zararlı ve yabancı otların tanımlanmasını sağlamaktadır. Tarım ürünlerindeki biyolojik ve ekolojik özelliklerin belirlenmesinde de önemli bir yer tutmaktadır. Bu alan tarımsal ürünler üzerinde araştırma ve incelemelerini sürdüren ve donanımlı kişilerin yetişmesini sağlayan bir alandır.

Adli tıp teknikerleri bilirkişi olarak çalışırken ve cesedi muayene ederken genellikle açık havada, otopsi yapılırken morgda rapor hazırlarken veya yazışma yaparken ise ofislerde çalışmalarını yürütmektedir. Otopsilerde çalışma ortamı aşırı kokulu olabilmektedir. Çalışmaları sırasında bu kişiler amirleri, savcılar ve ölü yakınları ile iletişim halinde olmak durumundadırlar.

Otopsi salonu, laboratuvar ve grafi odasını düzenler ve malzemelerini korur, havalandırma ve diğer cihazların çalışmasında arıza olup olmadığını kontrol eder, Otopsi tarihini, saatini kaydeder, otopsi esnasında cesedin açılması ve kapatılmasına, organların çıkartılmasına, kan, doku ve vücut sıvısı örneklerinin alınmasına, cesedin kaldırılıp çevrilmesine yardım eder, Otopside kullanılan malzemeleri temizler ve sterilize eder, Otopsi sonrası saklanması gereken cesetleri saklamak için gereken işleri yapar ve düzenli olarak günlük kayıt tutar, Teslim edilmesi gereken cesetleri teslim eder ve teslim sırasında gerekli belgeleri düzenler, Morgun ve otopsi odasının temizliğini yapar ve sterilizasyonunu sağlar, Çalıştıkları birime gelen evrakların kayıt işlemlerini düzenler, Bilirkişi olarak görev yapar.

Adli mercilerce gönderilen olgulardan, biyolojik materyal (kan, kıl, tükürük) alır, Olay yeri incelemelerine katılır, Cesedi adli tıp morguna kabul eder, kabul sırasında belgelerin uygunluğunu kontrol eder, Gelen cesedin kimlik özelliklerini kontrol ederek boy, ağırlık, saç ve göz rengi, eski yara izleri vb. özelliklerini ve ölümün öyküsünü kayıtlara geçirir ve cesedi etiketler, Cesedin fotoğraflarını ve direkt grafilerini çeker; skopi incelemesine yardımcı olur, cesedi taşır, Belirlenen prosedürlere göre kanıt, elbiseler ve otopsi öncesi alınması gereken örnekleri laboratuvar için toplar, laboratuvar araştırması için hazırlar, etiketler ve saklar, Ceset muayene işleminde adli tıp doktoruna yardımcı olur, otopsi sırasında alınacak örnekler için gerekli malzemeleri hazırlar,

Savcılık, mahkeme ve karakollar tarafından gönderilen adli olguların raporlarının hazırlanması sürecinde, tedavi evraklarını düzenleyip rapor taslağı haline getirerek ilgili birim amirlerine sunar, Savcılık, mahkeme ve karakollar tarafından muayene edilmek üzere gönderilen hastaları muayeneye hazırlar ve muayene sürecine katılır, Adli raporların imza ve gönderilme süreçlerini takip eder,

Adli vakalarda, otopsi uygulayan doktorun denetimi altında otopsi yapılması, postmortem (ölüm sonrası) örneklerin alınması, örneklerin gönderilmesi işlemlerini yapan, adli patoloji laboratuarlarında çalışan, adli raporları yazan teknik ara elemandır.

Kimya bölümü mezunları kimya endüstrisinin en çok tercih ettiği mezunlar arasında yer almaktadır. Kimyagerler özel sektör, kamu ve hizmet sektörü ile endüstri dallarının işletme ve laboratuvarlarında çalışmaktadırlar. Çeşitli maddelerin yapılarını araştıran ve insanların yararına istenilen özellikte saf ya da karışım halinde maddeler üreten kimyagerler; ilaç, deterjan, yapay lifler (polyester, naylon, çeşitli plastik eşyalar vb.), içecek, gübre, boyar madde gibi güncel hayatta yaygın olarak kullanılan tüketim malzemelerinin ilk sentezini gerçekleştirmektedirler. Araştırma geliştirme, kalite kontrol, kalite güvence, üretim, teknik yönetim, sorumlu müdürlük başlıca çalışma sahalarıdır. Kimya alanında bilimsel araştırmalara ilgi duyanlar üniversitelerde ya da araştırma laboratuvarlarında çalışma olanağı bulabilirler. Kimya bölümünden mezun olan kimyagerler, aşağıda başlıklar halinde verilen özel veya devlet kuruluşlarında çalışabilirler;


Farmakolog olmak isteyenlerin güçlü bir belleğe sahip, fen bilimlerine ilgili, bir konuyu derinliğine araştırmaya ilgili ve istekli, objektif ve sabırlı kişiler olması gerekir. Yaratıcılık, meslekte başarıyı artıran bir etmendir. Farmakologlar genellikle üniversitelerde, hastanelerde ve ilaç endüstrisinde görev yaparlar. Çalışma ortamı temiz, fakat ilaç ve kimyasal madde kokuludur. Kişi meslektaşlarıyla iletişim hâlindedir.
Mesleğin eğitimi, tıp, veterinerlik ve eczacılık fakültelerinin lisans eğitimi sonrası (yüksek lisans veya doktora eğitiminde) Farmakoloji Ana Bilim Dallarında verilmektedir. İleri bir uzmanlık eğitimi olduğu için işsiz kalma riski yoktur. Farmakologlar, mesleğin eğitimi bittikten sonra tıp fakültelerinde araştırma görevlisi olarak kalabilirler. Halk Sağlığı Kurumunda (gıda, su denetimi bölümünde) çalışabilirler. İlaç şirketlerinde tıbbi müdür, ürün sorumlusu olarak veya araştırma-geliştirme laboratuvarında çalışabilirler.

– İlaçların, metabolizma, hücre büyümesi, üreme, dolaşım, solunum ve sindirim sistemleri üzerindeki etkinliğini laboratuvarlarda klinik deneylerle araştırır,
– Eczacı ve tıp doktorları ile işbirliği yaparak insanlar ve hayvanlar üzerinde ilaçların denenmesini sağlar,
– İlaçların geliştirilmesinde, ilaç potansiyeli ve üretim metotlarının standardizasyonunda endüstriyel eczacılarla ortaklaşa çalışma yapar,
– Yiyecek koruyucuları, renklendirme maddeleri, toksik gaz ve deterjanların ve vücuda alınan diğer maddelerin insan dokuları ve organlarına ne gibi etkileri olduğunu laboratuvarlarda araştırır,
– Kanda ilaç düzeyini belirler.

İlaçların ve diğer maddelerin insan ve hayvanların organları, hücre ve dokuları üzerindeki etkilerini araştıran, yeni tıbbi ilaçlar geliştiren kişidir.
