EYLÜL 2023


Au revoir



Brezilya – 2,595,000 Metrik Ton / Yıl




Vietnam – 1,650,000 Metrik Ton / Yıl

4

3
Endonezya – 660,000 Metrik Ton / Yıl / Kolombiya – 810,000 Metrik Ton / Yıl

6

5
Honduras – 358,000 Metrik Ton / Yıl / Etiyopya – 384,000 Metrik Ton / Yıl

8

7
Uganda – 288,000 Metrik Ton / Yıl / Hindistan – 348,000 Metrik Ton / Yıl




10

9
Guatemala – 204,000 Metrik Ton / Yıl / Meksika – 234,000 Metrik Ton / Yıl
Hem dünyada hem de ülkemizde her köşe başında bir kafe olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda kahve çekirdeğinin dünyanın en çok kullanılan komoditelerinden biri olması bizim için şaşırtıcı değil. Kahve; su ve çaydan sonra dünyanın en çok tüketilen içeceğidir. Tüm dünyada yılda yaklaşık yarım trilyon bardak tüketilen kahve, aynı zamanda petrolden sonra en çok ticareti yapılan ham maddedir.
kahve bitkisi, adı aynı zamanda kahve kemeri olarak anılan 23. kuzey ve 25. güney paralelleri arasında yer alan ülkelerde yetiştirilebiliyor. Ülkemizde de bu iklim kuşağına yakın olan Mersin’de kahve yetiştirme denemesi yapılmıştır ama başarı elde edilememiştir. Kahvenin içerdiği kafein aynı zamanda kola içeceği, kozmetik ve ilaç sanayisinde de kullanılıyor. Kahve iki ana bitkiden üretiliyor: Arabica ve Robusta. Arabica dünya üretiminin yaklaşık %70’ini karşılıyor, Robusta ise yetiştirmesi daha kolay ve ekonomik bir bitkidir. Onur Oral





Avrupalıların kahveyle Türkler sayesinde tanıştığını biliyor muydunuz? Viyana Kuşatması sonrasında Osmanlı askerleri tarafınca bırakılan çuvallarda kahveyi keşfeden Viyanalılar kahveyi keşfeder ve o günden sonra bugün Türkler için çay neyse, Avrupalılar için de kahve o olur. Ceren Pınargöz

Mutluyken
Mutlu olduğunuz zamanlarda, keyfinizi daha da artıracak bir kahve seçimi yapmanız gerekir. Çikolata, serotonin seviyesini artıran bir besindir ve kişiyi mutlu hissettirir. Bu yüzden mutlu olduğunuz zamanlarda çikolatalı kahveleri tercih edebilirsiniz. Mocha veya çikolata şuruplu latte, ruh halinize iyi gelecek kahveler arasındadır.
Üzgün olduğunuzda modunuzu yükseltmek için, çikolatalı kahvelerden birini tercih edebilirsiniz. Damak zevkinize göre frambuaz şuruplu latte, kırmızı meyveli kahve gibi farklı çeşitler de deneyebilirsiniz. Böylece bir fincan kahve ve sohbet eşliğinde, ruh haliniz değişecektir.
Eğer uykulu ve yorgun hissettiğiniz bir ruh halindeyseniz, ristretto, bianco gibi sert kahveleri tercih edebilirsiniz. Böylece hem uykunuz açılacak, hem de vücudunuz enerji dolacaktır.
Stresli ve halsiz olduğunuz günlerde, dibek kahvesi içebilirsiniz. Dibek kahvesinin sinirleri yatıştırma etkisi olduğu düşünülmektedir.

Neden kahve içtikten sonra uykumuz kaçar?
Uyku geciktirme, daha çok ayakta kalabilmek için tüketilen kahve uykuyu kaçırır. Bu doğru bir bilgi fakat kahve uykumuzu kaçırırken, bizde nasıl bir etki bırakır?, uykumuzu kaçırmayı başarır ama nasıl? Bize bu soruların karşılığını bazı bilim adamları araştırmış ve Science Translation Medicine dergisinde yayınlandı. Araştırma neticesinde ise eğer uyuma saatinizden önceki 3 saat içinde eğer 1 fincan koyu kahve içerseniz uyku saati 1 saate yakın uzuyor. Bu da yatağa girdiğinizde uykunuzun bozulduğu anlamına gelir.
Eğer uyku bozukluğunuz var ise İngiliz Surrey Üniversitesi’nden Profesör Derk-Jan Dijk, öğleden sonra ve akşam kesinlikle kahve içmenizi önermiyor. Vücut saatine göre yaşamamızı ve akşam maruz kalınan yapay ışıktan etkilenmemek için, ayakta kalmaya çalışmamamızı öneriyor. Bazı Uykusu gelen insanların, neden erken uyuduklarına kızıp bilerek, uyku saatlerini ileri çekmek için yaptıkları, kahve ile ayakta kalma düşüncelerinden yıllar sonra uykusuzluk hastalığının ön ayaklarını meydana getirdiklerinden habersizdirler.

İster profesyonel bir sporcu, isterse spor salonu müdavimi olun, araştırmalar, bir antrenmandan önce bir fincan kahve içmenin egzersiz rutininizi daha verimli hale getirebileceğini gösteriyor. Kafein doruk noktasına bir saat içinde ulaştığı için, kas dayanıklılığı, kas gücü ve hareket dayanıklılığı için en az bir saat önce kahve içmeye çalışın.
Bir araştırmaya göre, bir fincan kahve içmek veya kafein alternatifi almak, şınav veya hamle gibi direnç egzersizlerini artırabileceğini gösteriyor. Aynı araştırma, egzersiz öncesi alınan kafeinin, kişinin üst vücut kas gücünü artırabileceğini de gösteriyor.
Kahveyi egzersizle birleştirmek, aşırıya kaçmadığınız sürece başarı için bir reçete gibi görünüyor. Sağlıklı yetişkinler için tavsiye, günde 400 miligramdan fazla kafein tüketmemek (yaklaşık 4 ila 5 standart fincan kahve). Her şey gibi kahve içmenin de fazlası, performansınıza yardımcı olmaktan çok zarar verebilir.





İYİ GECELER
KAHVE İÇME ZAMANI

Eğer amacınız zihinsel uyanıklık ise kahve içmek için en ideal zaman sabah ortası veya öğleden sonra. CNBC’ye konuşan Diyetisyen Laura Cipullo’ya göre, ilk uyandığınızda kahve içmek, ayılmak için çok doğru bir zaman değil. Cupillo, “Vücut uyandıktan yaklaşık üç ile dört saat sonra daha az kortizon ürettiğinde kahve için” diyor.
Beklemenin nedeni, uyandıktan sonra vücudun kortizon seviyesinin düşmesi için kendinize zaman tanımanız. “Stres hormonu” olarak bilinen kortizol, uyanık hissetmemizde önemli bir role sahip. İlk uyandığımızda vücut zaten kortizol ile dolu ve bizi uyku durumundan hızlı bir şekilde alarm durumuna geçiriyor. Stresli hissetmesek bile kortizol seviyemiz, uyandıktan sonra 30 ile 45 dakika yüksek kalır. Bu sırada bir de kafein alırsak kortizol seviyesi daha da yükselir. Bu nedenle uyanır uyanmaz içeceğimiz bir fincan kahve, uyarılma süresini uzatır, bu da bizi strese sokabilir. Peki kortizol seviyemiz yüksek kalırsa ne olur? Sinirlilik, kilo alımı ve kaç güçsüzlüğü gibi bazı sevimsiz yan etkilerle karşılaşabiliriz.
UYKU İÇİN KAHVE İÇME ZAMANI

UYKU İÇİN KAHVE İÇME ZAMANI
Araştırmalara göre, kahve içmek için gereken en geç saat, yatmadan 6 saat öncesidir. Bu nedenle 23:00’te uyumayı planlıyorsanız, son fincanınızı en geç 17:00’de içmelisiniz. Bu saatten sonra içeceğiniz her kahve, size koyunları saymayı garantileyebilir. Bunun bilimsel açıklaması da şöyle:
Vücudunuzun, ne zaman kalkacağını ve ne zaman uyku vakti geldiğini belirleyen 24 saatlik dahili bir saati var. Adenozin adı verilen bir beyin molekülü, beyne ne zaman yatmaya hazır olduğunu söyler. Adenozin seviyesi sabahları en düşük seviyededir ve gün boyunca artar. Akşam yaklaşırken, uyarılma ve uyanıklıkla ilgili alanlarda adenozin seviyeleri tüm zamanların en yüksek seviyesindedir. Kafein, beyindeki adenozin reseptörlerinin doğal olarak uykulu olmaya teşvik eden inhibitor sinyaller göndermesini engeller.
Şunu da eklemekte fayda var: Vücudun bir fincan kahvedeki kafeinin yarısını metabolize etmesi yaklaşık 5 saat sürer. Yani sisteminizden tamamen çıkarmanız 10 saat sürüyor.
Öncelikle vurgulayalım.

Kahve sağlımız için
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır derken çok doğru söylemiyor muyuz? Kahvenin sağlık için faydalı olduğunu öncelikle vurgulayalım. Bir fincan kahvede, B vitaminleri, folat, potasyum, magnezyum, fosfor, polifenoller, klorojenik asit ve en önemlisi kafein bulunur. Örneğin kahvede oldukça fazla bulunan polifenollerin kanserden, Alzheimer’e kadar pek çok hastalığa potansiyel faydaları olabileceği kanıtlanmıştır.
Kahve sağlımız için oldukça yararlı ancak kahvenin içinde bulunan kafeinin vücudumuz için belli dozlarda alındığında faydaları olduğu kadar zararları da var. Eğer günde 300 mg’ın altında kafein tüketiyorsanız bu doz vücudunuz için çeşitli faydalar sağlayacaktır, kalp damar hastalıklarını önleyici, baş ağrılarını giderici ve mideyi rahatlatıcı özellik gösterecektir.
Fakat gün boyunca içtiğiniz kahve sayısı arttıkça alacağınız fayda artmaz, aksine içildikçe vücudunuza zarar vermeye başlar. Kahve içtiğinizde başınız ağrımaya başlıyorsa kafein bağımlılığı yaşıyor olabilirsiniz. Aynı şekilde bağımlılığınız gelişmişse kahve içmemeniz veya miktarını azaltmanız da başınızın ağrımasına sebep olabilir. Kafein, beyin damarlarını daraltır. Vücudunuz kafeine her gün maruz kalıyorsa ve aniden almayı keserseniz, kan damarlarınız hızlı bir şekilde genişler ve beyne giden kan akımı artar. Bu yoğun kan akışı baş ve boyun ağrılarına neden olabilir.
Kafein Bağımlısı

Kafein Bağımlısı mısınız?
Burada temel konu siz kafein bağımlısı mısınız? Bunu anlamak hiç zor değil. Genel olarak, kafeinde günlük önerilen miktar 300 mg’ın aşılmamasıdır. Günlük olarak vücudumuza aldığımız az miktarda kahve sağlığımız için faydalıdır, ancak 300mg’lık doz aşımında kahvede bulunan kafein sinir sistemini uyarıcı ve bağımlılık yapan bir etki gösterebilir.
Kafein belli dozun üzerinde tüketildiğinde bildiğimizin aksine kişide uyarıcı etki yaratmaz. Beyin uyarılarında yavaşlama ve sersemliğe neden olur. Ve daha fazla kafein isteği doğurur. Kafein, 300 mg altında alındığında dikkati artırır, yorgunluğu azaltır. Ancak uzun süre 300 mg’dan fazla kullanıldığında bağımlılık riski taşır, özellikle bağımlılık için sınır doz 600-700 mg’dır.
- 1 fincan Türk Kahvesi 150 mg kafein
- 1 bardak hepsi bir arada hazır kahve 75 mg kafein
- 1 orta koyu bardak çay 50 mg kafein içeriyor
Kafein bağımlılığını düşündüren yakınmalar:
- Baş ağrısı
- Yorgunluk
- Halsizlik
- Uykusuzluk ya da uykulu olma hali
- Sersemlik hissi ve sık esneme
- Konsantrasyon eksikliği, motivasyon ve dikkat eksikliği

Nasıl Kurtulursunuz?
Kafeinin Baş ağrısına Etkileri
Başınız ağrımaya başlamadan önce kan damarlarınız genellikle genişler, kafein ise işte tam bu noktada devreye girer ve damarları daraltıcı etki gösterir. Böylelikle yoğun kan akışını yavaşlatarak baş ağrısını önlemiş olur. Hatta eğer inceleyecek olursanız baş ağrısı için kullanılan birçok ilacın kafein içerdiğini görürsünüz. Tabi kafein kullanımını baş ağrısını geçirmek için bir tedavi yöntemi şeklinde değerlendirirken dikkatli olmalısınız, günlük 300 mg’lık dozu aştığınızda kafein bağımlılığı riski ile karşılaşabilirsiniz ve bu durum tersine baş ağrınızı tetikleyebilir.
Kafein Bağımlılığından Nasıl Kurtulursunuz?
Kafein bağımlılığının bir sonucu olan baş ağrılarına enerjide azalma ve odaklanma sorununu da eklediğinizde, günü bir kahve içmeden bitirmek imkansızlaşabilir, bu da aslında kısır döngüye neden olur. Bu yüzden eğer kahveyi azaltmak istiyorsanız, bunu birdenbire şok etkisi yaratmadan, sabah/öğle kahvesini yasaklamadan daha az miktarda kafein alarak yapmalısınız. Kafein çok fazla idrara çıkmanıza neden olur. Eğer kaybedilen sıvıyı bol bol su içerek yerine koymazsanız, yine baş ağrısıyla karşılaşabilirsiniz.
Çok fazla kahve içmiyorsanız, sadece baş ağrınız olduğunda içeceğiniz bir bardak kahve tüm ağrınızı dindirebilir.
Eğer çok fazla kafein alıyorsanız, kahve içmediğinizde genişleyen kan damarları dolayısıyla baş ağrısı atakları yaşayabilirsiniz. Ancak, günlük aldığınız kafein miktarını azaltıp haftada yalnızca birkaç kere kahve içerseniz, bu durum size pozitif olarak geri döner ve baş ağrınız başladığında kafein tüketerek, kan damarlarının daralmasını sağlayıp ağrınızı hafifletebilirsiniz. Eğer Türk kahvesi içiciyseniz, günde en fazla 2 fincan tüketmelisiniz.
Hepsi bir arada hazır kahve için bu miktar maksimum 4 bardaktır. Çay seviyorsanız da günlük en fazla 6 bardak içmelisiniz. Ancak sık baş ağrısı ve migren atakları yaşıyorsanız, bu durum tükettiğiniz kafeinli içeceklerden kaynaklanıyor olabilir. Bu içeceklerin tüketimini aza indirerek, baş ağrılarınız olduğunda ağrı kesici olarak kullanmayı deneyebilirsiniz.
Kafein bağımlılık yapabilir.

Sindirim sorunlarına neden olur mu?
Araştırmalar, kahvenin acılığının mide asidi üretimini uyarabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, kahve midenizi tahriş eder, huzursuz bağırsak sendromu gibi bağırsak rahatsızlıklarının yakınmalarını kötüleştirir ve mide ekşimesi, ülser, mide bulantısı, reflü ve hazımsızlığa neden olur.Diğer bir tartışma konusu aç karnına kahve içmenin stres hormonu kortizol düzeylerini artırabileceğidir. Kortizol, adrenal bezleriniz tarafından üretilir ve metabolizmayı, kan basıncını ve kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur. Bununla birlikte, kronik olarak aşırı seviyeler, kemik erimesi, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarını tetikleyebilir. İlginç bir şekilde, kahve kortizol üretimini uyarır.
Tabii bir de aşırı kullanımın yaptığı zararlar var. Örneğin, kafein bağımlılık yapabilir. Bunun nedeni, düzenli kahve alımının beyin kimyanızı değiştirebilmesi ve aynı etkileri üretmek için giderek daha fazla miktarda kafeine ihtiyaç duymasıdır. Aşırı miktarda içmek endişe, huzursuzluk, kalp çarpıntısı ve kötüleşen panik ataklara neden olabilir. Hatta bazı kişilerde baş ağrısı, migren ve yüksek tansiyon ile sonuçlanabilir. Bu nedenle, kafein alımınızı günde yaklaşık 300 mg ile sınırlamanız gerekiyor – 1 fincan türk kahvesi 125-150 mg, 1 bardak çay 40-50 mg, 1 bardak filtre kahve 100 mg kafeine eşdeğer. Etkileri yetişkinlerde 7 saate kadar sürebildiği için kahve, özellikle günün geç saatlerinde içerseniz uykunuzu da bozabilir.
Fazla doz kahve

Fazla doz kahve içtiğimi nasıl anlarım?
Kısa bir süre içinde çok fazla kahve içerseniz, aşağıdakileri içeren zihinsel ve fiziksel belirtiler yaşayabilirsiniz:
- Huzursuzluk
- Endişe
- Baş dönmesi
- Mide bulantısı
- Sinirlilik
- Uykusuzluk hastalığı
- Kalp çarpıntısı
- Ellerde titreme
Kahve içtikten sonra bu tür belirtiler yaşarsanız, kafeine duyarlı olabilirsiniz ve kafein alımınızı kesmeyi veya kafeinden tamamen kaçınmayı düşünmelisiniz. Peki ne içeceğiz?
Sabah bir bardak limonlu su ile güne başlayın. Sabah ilk iş su (en az 2 bardak) içmenin faydaları oldukça fazladır. Toksinleri atmanın ve çok ihtiyaç duyulan hidrasyonu sağlamanın yanı sıra, bu miktarda su metabolizmanızı artırabilir. Ama sabah suyunun sade olması gerektiğini kim söyledi? Suyunuzu limon, salatalık ile demleyin. Limon suyu ayrıca bir doz bağışıklık güçlendirici C vitamini sağlar.
Suyunuza bir yemek kaşığı elma sirkesi ekleyin. Elma sirkesi içme fikrinin bile kaşların kalkmasına neden olabileceğini biliyoruz, ama işte bu yüzden yapmalısınız. Elma sirkesinin kan şekerini düşürdüğü ve kilo vermeye yardımcı olduğu kanıtlanmıştır.
Prof dr. Derya Uludüz
Bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım vardı

Dün akşam yolda gördüm, seni yıllardan sonra
Bir yabancı gibiydin, dönüp bakmadın bana
Bir yabancı gibiydin, dönüp bakmadın bana
Bunu senden ummazdım, çok kırıldım ben sana
Bunu senden ummazdım, çok kırıldım ben sana
Bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım vardı
Ömrümü sana verdim, dönüp baksan ne vardı?
Bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım vardı
Ömrümü sana verdim, dönüp baksan ne vardı?
Belki görmem bir daha, seni ömrüm boyunca
Belki görmem bir daha, seni ömrüm boyunca
Üzülüp ağlar mıydın, öldüğümü duyunca?
Üzülüp ağlar mıydın, öldüğümü duyunca?
Eline ne geçerdi beni kabre koyunca?
Eline ne geçerdi beni kabre koyunca?
Bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım vardı
Ömrümü sana verdim, dönüp baksan ne vardı?
Bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım vardı
Ömrümü sana verdim, dönüp baksan ne vardı?
Bir fincan kahve olsam kırk yıl hatırım vardı
Ömrümü sana verdim, dönüp baksan ne vardı?
Ülkü Aker
YANLIŞ ZAMANLARDA

Kahveyi biz ön planda daha uyanık ve enerjik hissetmek için kullanıyoruz, ruh halimizi iyileştirmek, egzersiz performansımızı artırmak için kullanıyoruz. Hatta kafein tüketmek kiloyu bile kontrol etmemizi sağlayarak azaltabiliyor. Her zaman kafein tüketiminin sınırlı dozlarda olması gerektiğini vurguluyorum ve 300 mg’a sınır diyorum. 300 mg. altında kafein kullanımı son derece sağlıklı iken, 300 mg. üzerinde bazı sorunlarla karşılaşabileceğimizi bilmemiz gerekiyor. Çalışmalar ayrıca 300 mg. altında dozlarda kafein tüketiminin Alzheimer hastalığı ve kalp hastalığı gibi hastalıklara karşı da koruma sağlayabildiğini gösterdi. Ancak birçok insan yanlış zamanlarda kahve tüketebiliyor ya da kafein alabiliyor.
Bazılarımız sabahları ilk iş olarak aç karnına kahve içmeyi seviyoruz, bazılarımız da akşam altıdan sonra eve gelip istirahat ederken çay kahve gibi kafein içeren içecekler tüketebiliyoruz. Yapılan çalışmalar ise şunu söylüyor her ikisi de yanlış özellikle sabah aç karnına içtiğiniz kahve ciddi şekilde sindirim sorunlarına neden olabiliyor.
Kahve tüketiminin zararları
Kahve tüketimi ile birlikte midenizde mide asit salgılanması artacağı için midenizi tahriş edebilir. İlerleyen dönemlerde huzursuz bağırsak sızıntılı bağırsak gibi iltihaplanmaya yol açabilecek tablolara neden olabilir. Yine mide ekşimesi, ülser, mide bulantısı, reflü ve hazımsızlık gibi yakınmaları da tetikleyebilir. Tabii ki bizim burada en önemli sıkıntımız inflamasyonu yani iltihaplanmaya yol açabilmesi. Çünkü uzun vadeli inflamasyon bir süre sonra beyinde de inflamasyona neden olarak, birtakım hastalıkların ortaya çıkmasına yol açacak.
Sabahları aç karnına kafein tüketiminden kaçının
Size önerim sabahları aç karnına kahve, çay gibi kafein tüketiminden mümkün olduğunca kaçının. Ve özellikle akşam 18’den sonra aldığınız kafeinin ancak 24-01 saatlerinde vücudumuzdan atılacağını, bu nedenle de uykumuzu olumsuz etkileyebileceğini unutmayın. Bunun yanında kafein özellikle belli saatlerden sonra 300 mg’ın üzerinde yüksek dozlarda kullanılması stres hormonunu da yükseltecek ve uykumuzu olumsuz etkileyecek, beraberinde sinirlilik, huzursuzluk, yerinde duramama gibi ya da kan basıncı yüksekliği gibi tablolara da nedir olacağını bilmeniz gerekiyor. İşte bu nedenlerle kafein kullanımına mümkün olduğunca sabah kahvaltı sonrasında tok karnına almak ve 300 mg dozu günlük olarak geçmemek çok önemli.
Bir fincan Türk kahvesinde yaklaşık 125-150 mg kafein varken bir bardak hazır kahve ya da filtre kahve de 100 mg., bir bardak çayda 50 mg. kadar kafein mevcut. Akşam saatlerinde ise mümkün olduğunca üçten dörtten sonra kafein tüketimine mola vermek gerekiyor
Prof dr. Derya Uludüz
Kahvenin başkenti Etiyopya’dır

Dünyada petrolden sonra en fazla ticareti yapılan ikinci ürün olan kahvenin hepimizin hayatında önemli bir yeri var. Dünyada adına yapılan yarışmalarda, yarışmacılar, tat, beceri, sunum ve hatta israfa gösterdikleri özen açısından dahi değerlendiriliyor. Kahvenin tarifi oldukça kolay gibi görünmesine rağmen son derece başarısız olmak da mümkündür. Doğru kahveyi seçmek, doğru şekilde yapmak ve servis etmek kahveye güzellik katar.
Kahvenin başkenti Etiyopya’dır
Her kahve çekirdeği yetiştiği bölgeye has aroma, sertlik ve tatları taşır. Genellikle kahve tüketenler hangi çekirdeğin nasıl bir özelliği olduğundan haberdar değillerdir. Kahve çekirdekleri yetiştikleri coğrafyaya göre farklı mevsimlerde toplanır. Bahar aylarında Etiyopya ve kuzey yarımkürede kahve hasadı yapılır. Sonbaharda ise güney yarımkürede Kenya, Ruanda, Burundi’de kahve toplanmaya başlanır. Dünya üzerinde en fazla farklı kahve çeşidi yetişen ülke olan Etiyopya’da 200’den fazla çekirdek türü bulunur.
Kahve çiçekleri meyveye dönüştüğünde toplanır
Kahve, doğada ağaçlarda önce çiçek olarak açar, ardından çiçekler dökülerek meyve haline gelir. Evet, kahve aslında bir meyvedir ve kiraza benzer. Tüm kahve çekirdekleri aynı anda olgunlaşmazlar ve bir ağaçta farklı olgunluk evrelerinde olan meyveler aynı anda bulunabilir.
Kahve tüketimi 9. yüzyıla kadar dayanır
Kahvenin nasıl ortaya çıktığı ile ilgili gerçek bilgilere sahip değiliz. Ancak genel olarak kahvenin anavatanının Etiyopya olduğuna inanılıyor. Çok popüler olan bir hikayeye göre Kaldi adındaki bir keçi çobanı, kendini yorgun hissettiğinde çevredeki ağaçlardan meyve toplarmış. Tek bir meyve türünün onu daha uyanık tuttuğunu fark etmiş ve meyveyi toplayarak köyüne götürmeye başlamış. İlk başlarda kahve, meyvesi çiğnenerek tüketiliyormuş.

Kahve Osmanlı döneminde dünyaya yayıldı
Kahve Osmanlı döneminde dünyaya yayıldı
Kahvenin çekirdeğin öğütülerek sıcak içecek haline getirilmesi ilk kez 15. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuzey Afrika şehirlerinde görüldü. Kahire’ye getirilen ve buradan ülkeye dağıtılan kahve, gezginlerin yanlarında gittikleri her yere götürmeleri sayesinde yaygınlaştı. Kahvenin bir sosyal içecek haline gelmesi ise İran bölgesinde başladı.
Kahve kelimesi Arapçadan gelir
Kahve Etiyopya’dan Mısır’a ve oradan da Arap bölgesi üzerinden Anadolu’ya geçti. Bu çekirdeğin adı “qahwah” olarak biliniyordu. Anadolu’da ismi “kahve” haline geldi. Osmanlı’dan Avrupa’ya bu isimle geçti. En son 1582’de, Hollandaca “koffie” kelimesinden türeyerek İngilizce sözlüğe coffee şeklinde dahil oldu.

kahvenin tadını bilmezler
Kahve hasadı yapan işçiler kahvenin tadını bilmezler
Bütün gün kahve çekirdeği topladıktan sonra güzel bir akşam kahvesi ile keyif yapmak kulağa çok hoş gelse de hiç öyle bir durum söz konusu değil. Kahve hasadı yapan işçilerin hemen hiçbiri kahvenin tadını bilmez ve hayatlarında hiç kahve içmemişlerdir. Bunun en ilginç tarafı ise bu işçilerin hiç tadını bilmedikleri meyvenin kokusundan ve renginden olgunlaşıp olgunlaşmadığını anlayabilmeleridir.
Kahve yasakları
Kahve, özellikle Britanya’da bir dönem yasaktı. Nedeni ise insanların kahvehanelerde bir araya gelerek özgürlük, demokrasi gibi kavramları tartışması, aydın fikirlerin ortaya çıktığı yerler haline gelmesiydi. Dönemin Britanya aristokrasisi, kahvenin, zihin açıcı özelliği nedeniyle insanları politikaya ittiğini düşündüler ve kahve içmek yasaklanmıştı.

Dünyanın en pahalı kahvesi
Dünyanın en pahalı kahvesi Kopi Luwak
Endonezya’da, misk kedilerinin kahve meyvesini yedikten sonra çekirdeklerini doğal yollardan çıkarması (dışkılaması) ile üretilen Kopi Luwak kahvesi, her ne kadar üretim şekli nedeniyle sevimsiz gelse de dünyanın en pahalı kahvesidir. Kilosu 500 eurodan fazladır. Bir diğer ilginç üretim tekniği ise Tayland’da fillerin kahve meyvesini sindirmesi ile üretiliyor ve Kopi Luwak’tan daha pahalıya alıcı bulabiliyor.
Dünya rekoru Honduras’ta
Kahve çekirdeği ile ünlü olan bir diğer ülke Honduras’ta dünyanın en büyük kahvesi hazırlandı. 18 bin litre kahve 3 metreden daha uzun özel bir bardakta servis edildi. Tek bir bardakta 120 binden fazla bardak bir araya gelmişti ve Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.
En çok kahve Finlandiya’da içiliyor
Kahvenin dünyada en fazla tüketildiği coğrafya İskandinavya’dır. Finlandiya’da ise kahve günün ayrılmaz bir parçasıdır ve kişi başına en fazla kahve tüketilen ülke rekorunu ellerinde bulunduruyorlar.
Kahve sizi mutlu eder

Kahve sizi mutlu eder
Kahve, içindeki uyarıcılar sayesinde zihin açıklığı, dinçlik verir, uykunuzun açılmasına yardımcı olur. Çok sayıda antioksidan barındırır ve sudan sonra en sağlıklı içeceklerden biridir. Bu özellikleri sayesinde kahve sizi mutlu eder, stresten uzak durmanıza yardımcı olur ve belki ömrünüzü bile uzatabilir. Necmiye Uçansoy

*Katia Hetter, CNN, Story by How America’s best barista makes a perfect cup of coffee, edition.cnn.com/travel/article/us-barista-championship-2016-lem-butler-perfect-coffee/index.html
*esquirescoffee.co.uk/news/ten-interesting-facts-coffee

Günde Kaç Fincan Kahve İçilmeli?
Türk Kahvesinin Faydalarını Biliyor Musunuz?
Türk kahvesi kahvaltılardan, yemeklerden sonra bir fincan keyif bazen de bir gelenektir. Kısacık buluşmalarınız, anlamlı günleriniz ya da misafirlerinizi ağırladığınız zamanlarda başrollerden biri Türk kahvesinin. ’40 yıl hatırı var’, yüzyıllardır en samimi, en sıcak anlarınıza tanık oluyor. Hayatınıza keyif katan Türk kahvesinin, sağlığınız için de çok faydalı olduğunu biliyor muydunuz? Dünyada telvesiyle ikram edilen tek kahve türü olan Türk kahvesi, bu pişirme tekniğiyle birçok mucizeyi barındırır. Osmanlı döneminde ilk defa Yemenli bir vali tarafından saraya getirilen, ilk zamanlarda çorba gibi taslarda içilen kahve, ilerleyen dönemlerde ise bugün olduğu fincanlarda içilmeye başlanmış. Araştırmalara göre kararında içilen Türk kahvesinin faydaları oldukça fazla.
Peki faydaları saymakla bitmeyen Türk kahvesini ne kadar tüketmek gerekir? Zira fazla kafein alımının sağlık açısından pek çok zararı bulunur. Türk kahvesi tüketiminde de fazlaya kaçmamak önemli. Gün içerisinde 400 mg’a kadar kafein alımı sağlıklı yetişkinler için güvenli kabul edilir. Tüketilen kafein çeşidine göre kafein alımı değişkenlik gösterir. 1 fincan Türk kahvesi ortalama olarak 50 mg kafein içerir. Bir gün içinde tükettiğiniz çay, kahve çeşitleri, yeşil çay gibi diğer kafeinli içecekleri de göz önünde bulundurarak bir sağlık sorununuz yoksa 2-3 Türk kahvesi tüketebilirsiniz.

Bir Fincanla Bir Ömür
Atina Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırma, her gün düzenli olarak Türk kahvesi içenlerde uzun yaşama oranının daha yüksek olduğuna işaret ediyor.

Kalp Dostu
Türk kahvesinin faydalarından biri de kalp sağlığına iyi gelmesi… Kahvenin içeriğindeki antioksidan kalp sağlığına iyi gelir. Günde 1 fincan Türk kahvesi kalp dostu. Araştırmalar düzenli olarak tüketilen Türk kahvesinin, damarların iç yüzeylerindeki hücrelerin yapılarını korumaya destek olarak kalp rahatsızlığına yakalanma riskini düşürebildiğini ortaya koyuyor.
Türk kahvesinin içeriğindeki kafein tansiyonu kısa süreli olarak yükseltirken uzun vadede düzenli olarak belirli dozda içildiği takdirde zararlı bir etkisi bulunmaz. Ayrıca endotel yapıyı onararak yüksek tansiyonun olası etkilerini engeller.
Alman bilim insanlarının yaptığı bir araştırmaya göre, düzenli olarak içilen günlük 600 ml ve üzerindeki kahve tip 2 diyabete yakalanma riskini yüzde 23 oranında azaltıyor.

3 fincandan fazla tüketmeyin.
Kafein, karaciğer yağlanmasına çok iyi gelir ve iltihabı azaltır. Günde bir fincan kahve içenlerde karaciğer yağlanması daha az görülür. Türk kahvesinin faydalarından yararlanırken kahvenin aşırı tüketiminden de kaçınılması gerekir. Aksi halde sağlığa fayda yerine zarar verir. Kafein nedeniyle günlük 3 fincandan fazla tüketmeyin.
Özellikle kadınlarda oluşma riski yüksek olan safra taşlarının, günde 3 fincan kahve içen kadınlarda içmeyenlere göre yüzde 25 daha az görüldüğüne işaret ediliyor.
Türk kahvesinin faydalarından biri de, dünyada milyonlarca kişiyi etkileyen Alzheimer hastalığının oluşmasını geciktirebilmesi… Yapılan araştırmalara göre düzenli olarak alınan kafein, bilişsel faaliyetlerdeki azalmayı geciktirir.

Odaklanmayı Kolaylaştırır
Sabah saatlerinde içilen bir fincan şekersiz kahve, zihinsel fonksiyonları destekleyerek konsantrasyon kabiliyetini ve ezber gücünü artırır. Kakao oranı yüksek bir çikolata ile birlikte tüketildiğinde ise bu yeteneği daha çok artırdığına işaret edilir.
Türk kahvesinin faydalarından biri de yağları eritmesidir. Kafein içeriği ile birlikte spordan yarım saat önce içilen Türk kahvesi spor esnasında yağ yakımını artırır. Kahve, adrenalin hormonu salgılatarak kalp ve dolaşım sisteminin uyarılmasını ve daha fazla enerji yakımını sağlar.

Bir Fincan Antioksidan
Telvesi ile birlikte pişirilmesi şüphesiz ki Türk kahvesinin antioksidan kapasitesini artırır. Böylelikle içeriğindeki polifenoller ile anti-kanserojen özellik kazanır. Yapılan çalışmalar, günde 1-3 fincan içilen Türk kahvesinin birçok kanser türünden koruyucu olabildiğine işaret ediyor.

Cilt Yaşlanmasıyla Savaşır
Kahvedeki antioksidanlar cilt yaşlanmasına da karşıdır. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, kafeinsiz de olsa tüketilen kahvedeki antioksidanlar, hücre hasarına ve yaşlanmaya neden olan serbest radikallerle savaşır. Kahvede bol miktarda bulunan B3 vitamininin (niasin), melanom dışı kanserler ve ciltteki diğer oluşumlarla mücadele etmeye destek olduğu bilinir.

Özellikle
Kafeinin atletik ve zihinsel performansı arttıran doğal bir uyarıcı olduğu bilinir. Özellikle sporcular için iyi bir kafein dozudur. Bir araştırmada, kafeinli Türk kahvesi içenlerin, kafeinsiz Türk kahvesi içenlere göre fiziksel performansı ve reaksiyon sürelerinin daha iyi olduğu saptanmıştır.
Kakule baharatı karıştırılıp hazırlanan bir Türk kahvesi, inflamasyonu azaltarak kronik hastalık riskini düşürmeye yardım edebilir. Kakuleli bir Türk kahvesinin daha fazla enerji verdiği düşünülüyor.

Bir fincan kahve içeriz,

gürültüsüz sözcükler bulalım
yeni sevinçlere benzeyen
Biz gelince bir yağmur başlar
yüzün çizilir buğulanan camlara
bir uzun karartma biter
akasyalar köpürür birdenbire
ve her avluda adınla anılan
çiçekler sulanır akşamüstleri
Bir arkadaş evine uğrarız yolüstü
bir fincan kahve içeriz, ısıtır bizi
başını sessizce omzuma koyarsın
Ahmet Telli
Bir Mevsim Yok Anne Gibi

anne gibi
istersen kahve içip fal da bakarız yine
bana üç vakte kadar bir yolculuk görünür
belki ay doğar fincanda hanemize
Birhan Keskin
Elimi uzatsam kahve fincanı dudaklarımdadır.

Bugün içim içime sığmıyor.
Annemden mektup aldım,
Memlekette gibiyim.
Allaha çok şükür karnım tok;
Elimi uzatsam kahve fincanı dudaklarımdadır.
Kuşlar kaçmıyor benden;
Bir güvercin kanadında okşuyorum
Göklerin maviliğini.
Serçelerin cıvıltısıyla siniyor içime
Ağaçların yeşilliği.
Cahit Sıtkı Tarancı
çay mı kahve mi ?

Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Çok değişmişsin birden tanıyamadım.
Attila İlhan
