6

Çağımızın getirisi teknolojik yaşam tarzı,

Günlük yürüyüş yapmanın sağlığa yararları
Çağımızın getirisi teknolojik yaşam tarzı, insanları evlere ve ofislere kapalı, daha az hareketli ve fiziki olarak kolaylaştırılmış bir hayatı insanlara sunuyor. Ama aslında kolaylık ve rahatlık gibi görünen bu yaşam tarzı insanları hareketsizliğe dayalı birçok hastalığın ve sağlıksız bir yaşamın kıyısına sürüklüyor. Hayat düzenimizi bozmadan sadece günlük yürüyüş yaparak birçok hastalığın önüne geçebilir ve çok daha sağlıklı bir yaşam sürdürebiliriz. Sadece her gün düzenli olarak yürüyüş yapmak kalp damar hastalıklarından tutun zihinsel hastalıklara kadar birçok sağlık probleminin önüne geçmek için büyük fayda sağlar.
Yapılan bir araştırmaya göre günlük düzenli olarak yapılan yarım saatlik yürüyüşün kalp hastalıkları riskini %30 oranına kadar düşürdüğü gözlemlenmiştir. Günlük düzenli olarak yapılan yürüyüş kalbin daha düzenli kan pompalamasını sağlayıp kardiovaskuler sistemin yani kalp ve damar siteminin korunmasına büyük yarar sağlar. Kandaki kötü kolesterol seviyesini de düzenleyerek aynı zamanda dengesiz ve hareketsiz bir yaşamın sonucu olan inme felç riskini de düşürür. Kadınların özellikle menopoz sonrası dönemlerde düzenli yürüyüş yapması bu riskin en aza indirilmesi için doktorlar tarafından tavsiye ediliyor. Ayrıca kan dolaşımını artırdığı için yürüyüşün cilde faydaları da oldukça fazladır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün geleceğin en yaygın hastalıklarından biri olma ihtimaline dikkat çektiği ve ciddi bir salgın hastalık olarak nitelendirdiği diyabet hastalığı; erken ölüm riskini artıran, hareketsizliğe ve genetik faktörlere bağlı bir hastalıktır. Düzenli yürüyüşün zayıflamaya etkisi fazla kilolardan kurtulup insülin direncinizi azaltarak diyabete yakalanma riskinizi en aza indirecektir.
Hareketsiz bir yaşamın getirdiği hastalıklardan biri de osteoporoz (kemik erimesi)’dir. Osteoporoz, ilerleyen yaşlarda hareketsizlikle birlikte kemiklerin güçsüzleşmesi ve kırıklara daha elverişli hale gelmesidir. Düzenli yürüyüşün kemikleri güçlendirerek osteoporoz riskini özellikle menopoz sonrası kadınlarda %40 oranından %30 oranına düşürdüğü gözlemlenmiştir.
Yaşın ilerlemesi ve hareketsizlik ile birlikte insan vücudunda düzenli olarak kas yıkımı başlar. Kas yıkımı vücuda alınan kalorinin daha zor yakılması ile kilo alımını hızlandıran unsurlardan biridir. Düzenli yürüyüş yapmak kas kaybını en aza indirir ve kasların korunmasını sağlar. Bu da vücudun kalori yakımın hızlanması anlamına gelir. Yürüyüş vücudu sıkılaştırır mı? sorusuna buradan yola çıkarak cevap vermek gayet mümkündür. Daha kolay ve hızlı yakılan kalorilerin vücutta birikimi azalacak ve daha sıkı bir görünüme kavuşmanız kolaylaşacaktır. Vücuttaki en büyük kas grubunun bacaklar olduğu da göz önünde bulundurulursa yürüyüşün bacaklara faydaları ile birlikte kalori yakımı daha da hızlanacaktır.
Günümüz hastalıklarının birçoğu aşırı kilodan kaynaklanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 1.6 milyar kişi fazla kilolu ve bunlardan 600 milyonu ise obez. Türkiye’de ise her 5 kişiden biri obez sınıfına girmektedir. Obezite kalp-damar hastalıklarından psikolojik bozukluklara kadar birçok problemi yanında getiren bir hastalıktır. Günlük yürüyüş obezite ile mücadelede etkin bir silahtır. Günlük düzenli olarak yapılan 30 dakikalık yürüyüş ortalama 200 kalori yakılmasını sağlar. Bu yürüyüşün sağlıklı beslenme ile desteklenmesi obezite riskini minimuma indirir. Burada önemli bir ayrıntı da dikkat çekmektedir, yapılan araştırmaya göre tempolu yürüyüşün faydalarının yavaş gezinti halindeki yürüşe göre çok daha fazla olduğudur. Tempolu yürümek kalp atış hızını yükselterek daha çok kalori yakılmasına neden olur ve metabolizma hızını artırarak yürüyüşün sonrasında bile fayda sağlamaya devam ettirir.
Çağımızın getirdiği yaşam tarzının bize verdiği zararlardan biri de stresdir. Stresin hayattan alınan zevki düşürmekten, metabolik bozukluklara kadar birçok zararı vardır. Günlük düzenli olarak yürüyüş yapmak kan basıncını düzene sokar ve endorfin, yani mutluluk hormonu salgılanmasını sağlar. Mutluluk hormonu salgılanması ile birlikte hayata daha pozitif bakmaya ve yaptığınız işlerden daha çok zevk almaya başlarsınız. Endorfin hormonu salgılanması metabolizmanızın hızlanmasından bağırsak sisteminizin düzenlenmesine kadar birçok fayda sağlar.
Eskiden daha güçlü olan bağışıklık sistemimiz her geçen zaman giderek zayıflıyor. Bunun nedeni sağlıksız beslenme, hazır ve hormonlu gıdalar, hareketsiz bir yaşam ve stres seviyemizin yüksekliği ile yaşam kalitemizin düşmesidir. Günlük düzenli olarak yapılan yürüyüş bağışıklık sistemi fonksiyonlarını geliştirerek T-hücrelerinin yok edilmesine yardımcı olur. Bu da hastalıklara karşı daha dirençli olmamızı ve hastalıklardan daha kısa sürede kurtulmamızı sağlar.
Düzenli yürüyüş yapmak beyindeki hipokampus bölgesinin etkinliğini artırır. Hipokampusun görevleri duyguları ve hafızayı yönetmek, yer hafızası oluşturmak, kısa süreli ve yeni hafıza oluşumunu sağlamaktır. Depresyon, alzheimer hipokampusun zarar görmesine neden olur. Düzenli olarak yürüyüş yapıldığında stres hormonlarının seviyeleri düşer beyin ve hafızanın korunması için beyin fonksiyonlarının korunması da sağlanmış olur.
Araştırmalara göre düzenli yürüyüş yapmak meme ve kalın bağırsak kanserlerine karşı önemli derecede koruma sağlıyor. Düzenli yürüyüş yapan kadınlarda mem kanseri riski %25 oranında azalıyor. Bir diğer araştırmaya göre ise düzenli yürüyüş yapmak %24 oranında kalın bağırsak kanserini riskini düşürüyor. Düzenli yürüyüş yapmanın kalın bağırsak kanserine karşı korumayı bağışıklık sistemini düzenleyerek, bağışıklık sistemini güçlendirerek, zararlı hormonların salgılanmasını azaltarak ve kilo alımını önleyerek sağladığı biliniyor. Kanser hastaları üzerinde yapılan gözlemler kanser hastalarına düzenli olarak yürüyüş yaptırıldığında ölüm oranlarının %60’a düştüğünü gösterdi.
Tansiyon insan vücudunun kan basıncını belirtir. Düşük tansiyon ani baş dönmeleri ve göz kararmaları şeklinde belirtiler gösterir. Ani baş dönmeleri sonucu düşme olaylarında başın yere çarpması ile birlikte ciddi hasarlar alınabilir. Yüksek tansiyo ise kalp, beyin, böbrekler ve büyük atardamarlara dolaylı ve doğrudan zarar verir. Tansiyon değerlerindeki dengesizlikler inme(felç) riskini de oldukça yükseltir. Düzenli yürüyüş yapmak kalp ve damar sistemini koruyarak, hormonları dengede tutarak ve psikolojik sağlığı koruyarak tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur. Tansiyon kaynaklı hastalıkların da önüne geçilmesinde büyük önem taşır.

Yürüyüş, depresyon belirtilerini azaltır ve zindelik sağlar.
Kendi kendine yapabileceğiniz en faydalı aktivitelerden biri
- Her gün düzenli olarak 30 dakika yürüyüş yapmak öncelikle ruh sağlığına iyi gelir. Psikolojik sorunlar ile daha kolay baş edilebilir. Hafıza ve bellek üzerine olumlu yönde etkileri vardır ve yapılan çalışmalarda Alzheimer hastalığı ile ilgili faydaları görülmüştür.
- Yürüyüş, depresyon belirtilerini azaltır ve zindelik sağlar.
- Yürüyüş postür ve mobiliteyi düzeltir ve omurgayı güçlendirir.
- Düzenli yürüyüş yapıldığında kalp hastalıklarını riskleri azalır ve kan basıncının dengelenmesi kolaylaşır. Bununla birlikte kan dolaşımını düzenlenir. Haftada en az 3 defa yürüyüş yapan kadınların kalp hastalığı risk oranında azalma görülmüştür.
- Yürüyüş mobiliteyi düzeltir, kemikleri güçlendirir ve kırık olasılıklarını düşürür. Her gün 30 dakika yürüyüş yapmak eklem ağrılarını, kas sertliği ve iltihapları azaltır.
- Yürüyüş akciğerdeki oksijen dolaşımını artırır ve akciğerlerin ve solunum yollarının daha iyi çalışmasını sağlar.
- Kan şekerini düzenlemede yürüyüşün koşudan daha çok faydalı olduğu görülmüştür.
- Düzenli yürüyüş sindirim sistemini düzeltir. Kabızlığa iyi gelir ve sindirim sistemi hastalıklarının sıklığını azaltır.
- Yürüyüş büyük kas gruplarını çalıştırır ve böylece hızlı bir şekilde yağ yakılmasını sağlar.
- Kişiden kişiye değişim olsa da orta tempolu bir yürüyüşte saatte ortalama 300 kalori yakılabilir.
Fazla kilolardan kurtulmak için 5 gün yürüyüş yapın!
Yapılan çalışmalara göre haftada en az 5 gün 30-45 dakika orta ve şiddetli düzeyde yürümek fazla kilolarla mücadeleye daha fazla katkı sağlamaktadır. Yürümenin şiddeti artırılırsa haftalık toplam süre kısaltılabilir. Ancak kişinin vücut kitle indeksi 35’in üzerinde ise yani aşırı kiloluysa şiddetli tempo ile yürümek mümkün olmayabileceğinden 4-12 hafta orta düzeyde başlanarak, bu sürenin sonunda tempo şiddetliye doğru çekilebilir.
Isınma ve soğuma hareketleri için 5’er dakika ayırın
Eğer ilk defa düzenli ve tempolu yürüyüşe başlanacaksa, bu şiddet ve sürelere çıkmak mümkün olmayacağından günde 10-20 dakika ve düşük şiddetli başlanarak zaman içerisinde her ikisini de artırmak hedeflenmelidir. Kalp hızına erişmek için yürüyüş hızı kademeli olarak artırılmalı (ısınma periyodu) ve yürüyüş sonrasında tempo düşürülerek kalp hızınızın normale gelmesi sağlanmalıdır (soğuma periyodu). Isınma ve soğuma periyodu kalp ve damar sağlığı için çok önemlidir. Isınma ve soğuma süreleri en az 5’er dakika olmalıdır.
Kalbinizi yürüyüşe hazırlayın
Tempolu yürüyüşe başlamadan önce mutlaka ısınma ve hafif esneme (germe) egzersizleri yapılmalıdır. Bu, gelişebilecek kas ile eklem yaralanmalarını önleyebileceği gibi, kalp ve damar sisteminin egzersize uyumunu da kolaylaştırır. Yürüyüş ve egzersiz yapmamak kadar aşırı veya yanlış yapılan uygulamalar da zararlıdır. Yürümenin ve spor yapmanın faydası sürdürülebilir olmasından gelir. Eğer sakatlık araya girerse faydadan çok zarar getirecektir. Bu nedenle amatör ya da profesyonel spor yapan ya da yürüyen herkesin atlamaması gereken ilk kural sakatlanmamaktır.
Ayakkabı seçimini hafife almayın
Uygun ve taban yumuşaklığı doğru seçilmiş spor ayakkabısı performansı artırır. Tabanı esnek, yürüyüş için uygun spor ayakkabıları tercih edilmelidir. Çok büyük veya sıkan ayakkabılardan kaçınılmalıdır. Düztabanlık sorunu varsa veya bel, kalça, diz, ayak bileği ile ayaklarda problem yaşanıyorsa, öncelikle doktor kontrolünden geçilmeli ve gerekirse ayakkabı içine yerleştirilen tabanlıklarla yürüyüş yapılmalıdır. Yürüyüş yaparken kıyafetler terlemeyi engellememeli buna karşılık dış şartlardan da kişiyi korumalıdır.
Yürüyüşten 2 saat önce bir şeyler yiyin
Yürüyüş öncesi ve yürüyüş sırasında beslenme düzeni önemlidir. Yürüyüşe başlamadan 2 saat önce düşük glisemik etkiye sahip olan, sindirim sisteminizi rahatsız etmeyecek, enerji içeren, kaliteli karbonhidratlardan zengin, süt ve yoğurt gibi protein kaynaklarıyla desteklenmiş bir öğün yapılması önerilir. Örneğin muz ve süt ya da çok tahıllı ekmeğin arasına hindi füme ve peynir ile yapılan sandviç ya da yoğurtlu yulaf egzersiz öncesi yenebilir.
Yürüyüşten sonra proteinden zengin beslenin
Yürüyüş sonrasında protein içeriği yüksek besinler ya da bir meyve yenilmelidir. Bu süre içinde yeterli miktarda sıvı alındığından emin olunmalıdır. Ter atımıyla ortaya çıkan sıvı kaybını yürüyüş esnasında ve sonrasında karşılamak gerekir. Yürüyüş de dahil olmak üzere tüm egzersizlerin öncesinde, sırasında ve sonrasında uygun sıvı tüketimiyle yorgunluğun geciktirilmesi, kas kramplarının önlenmesi, konsantrasyonun artırılması ve sakatlıkların önlenmesi sağlanabilir.
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz. MEMORIAL

Yürüyüş Yapmanın Fiziksel ve Psikolojik Faydası. Yürüyüş yapmanın fiziksel ve psikolojik açıdan ilk faydası oldukça zevkli bir aktivite olmasıdır. Hafif tempolu kısa bir yürüyüşe çıkmak daha iyi hissetmenizi sağlamasının yanı sıra size günlük koşturmacalara ara verip aerobik egzersiz yapabileceğiniz bir zaman yaratır. Faydaları bunlarla da sınırlı değil…
Daha iyi uyumanızı sağlar
Yürüyüş yapmak vücutta serotonin salgılanmasını sağlar. Bu, aminoasit tritofandan meydana gelen ve melatonin üretimini artıran bir nörotransmitterdir. Melatonin uyku döngüsünü düzenlediğinden, yürüyüş yapmak daha çabuk uykuya dalmanızı ve kaliteli uyumanızı sağlar. Ayrıca, serotonin stresle başa çıkmanıza yardım eder. Bu yüzden huzursuz veya endişeli hissettiğiniz zamanlarda yürüyüşe çıkmak hiç de fena bir fikir değil. Üstelik Sao Paolo Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre insomnia hastası olan bir grup insanın yürüyüş ve diğer aerobik egzersiz türleri sayesinde uyku kalitelerini artırdıkları gözlenmiştir.
Moralinizi Yerine Getirir
Gün içinde daha mutlu ve enerjik olmak istemez misiniz? California State Üniversitesinde yürütülen bir araştırmaya göre ise, yürümek yalnızca serotonin hormonu değil, endorfin de üretilmesini sağlıyor. Mutluluğun kimyasal formülü olarak da bilinen bu iki hormon aynı anda salgılanarak sizi daha mutlu edecek ideal karışımı oluşturuyor.
Ayakkabılarımı bağlamanın iki yolunu biliyorum. Biri iyi görünmeleri için, diğeriyse daha iyi yürümek için. Robert Heinlein
Ömrünüzü Uzatır: Michigan Üniversitesi Tıp Okulu’na göre 50-60 yaş arasındaki bireyler sadece yürüyüş yaparak 8 içinde ölme ihtimallerini %35 azaltıyorlar. Sizi bilmem ama bu fikir beni kendime getirdi!
Hafıza Kaybını Azaltır
San Francisco Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, ne kadar çok yürürseniz yaşa bağlı hafıza kaybı probleminiz de o kadar azalır. Daha ayrıntılı açıklamak gerekirse, 65 yaş ve altı 5000 katılımcının günde 3 kilometre yürüyerek hafıza kaybını %17 azalttığı görüldü.
Alzheimer Riskini Azaltır
Alzheimer, ne yazık ki bazen genç insanları da etkileyen ciddi bir hastalıktır. Maalesef mevcut tedavi yöntemleri ile Alzheimer’ın ilerlemesinin önüne geçilemese de hastalığı önlemenin bazı yolları var. Bu yöntemlerden biri de egzersiz yapmak. Virginia Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, günde en az yarım kilometre yürüyen 70 yaşındaki bireyler Alzheimer’a yakalanma riskini yüzde %50’ye kadar azaltıyor.
Kilo vermenize ve sağlıklı kiloda kalmanıza yardım eder
Beğensek de beğenmesek de, fiziksel görünüşün önemli olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Pek çok insan için iyi ve fit bir görünüşe sahip olmak kendilerini daha güvende hissetmeleri ve kendilerine güvenmeleri açısından oldukça önemli. Başkaları için değil, daha iyi görünmek ve hissetmek için. Dolayısıyla aerobik bir egzersiz olan yürüyüş, vücudunuzu şekle sokar. Hafif bir egzersiz olduğundan yaralanma riski de taşımaz. Bu nedenle yürüyüş yapmak eklem ağrısı gibi kronik rahatsızlıkları olan insanlar için mükemmel bir aktivitedir. Ayrıca yağ yakımını hızlandırır. The Journal of the American Dietetic Association’ın raporuna göre, haftada en az 5 saat yürüyen kadınlar oldukça düşük yağ oranına sahip.
Stresi Azaltır
Yürümenin fiziksel ve psikolojik faydaları olduğuna dair pek çok bilimsel kanıt var. Özellikle de kışın battaniyenin altında bir kanepede otururken yapmanız gereken, yürümek için kendinizi biraz cesaretlendirmek. Karşılığında çok fayda göreceğiniz ortada. Yürümek için gereken motivasyona sahip değilseniz, evcil hayvanınızı gezmeye çıkarabilir veya yürürken bir arkadaşınızla sohbet edebilirsiniz. Çok az çabayla çok fayda sağlayacağınızı aklınızdan çıkarmayın.
Ülkeye geldiğimde yürüyemiyordum; hep söylediklerim gibi, hiç gitmediğim bu topraklarda nasıl yürümek gerektiğini öğrenmekten büyük zevk aldım. Alicia Moreau de Justo
Aklınızı Keşfedin’in içeriği yalnızca bilgilendirme ve eğitim amaçlıdır. Bir uzmanın teşhis, tavsiye veya tedavisinin yerine geçmezler. Şüphe ya da endişe duyduğunuz herhangi bir durumda, güvenilir bir uzmana danışmak en iyisidir.

Yürümek Beni Endişelerden Arındırıyor
Yürümek, moralinizi yükseltmek için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Yavaş, hızlı, hafif, sert esnek adımlar sayesinde endişelerim hafifledi ve kalbim yatıştı.
Yürümek acımı hafifletmeme, duygularımı ve düşüncelerimi hafifletmeme yardım etti. Anksiyete duygusunu yatıştırdı ve uykusuz gecelerden beni kurtardı. Çünkü yürümek sizi hem bilişsel hem de duygusal düzeyde daha sağlıklı kılabilir.
Neden mi? Birçok neden var ama en önemlisi ruhunuzun bir parçasını korumaya sizi teşvik etmesidir. Çoğu zaman bunu yapmayı unuturuz ve pek çok düzeyde büyük sorunlarla karşılaşmamıza neden olur bu durum.
Bunaldığınızda ve stresli olduğunuzda yürüyüşe çıkın!
Bunaldığınızda ve stresle boğuştuğunuz zamanlarda yürüyüşe çıkın! Bu sadece bir mutluluk reçetesi değil, hayatınızı da tatlandıran önemli bir eylemdir. Bu kadar basit bir şey, problemlerinizi çözmenize ve zihinsel çekmecelerinizi yeniden düzenlemenize yardımcı olabilir.
Kişinin temel duygusal ve bilişsel durumunu belirleyen basit faktörlerle yan yana ilerler bu. Davranışınız, buzdağının görünen ucu olsa da düşünceler duygular ve davranışlar arasındaki etkileşim temelinde siz, olduğunuz kişisiniz.
Aktif kalırsanız zihniniz alternatif düşünceleri aktive ederek problemlerle yüzleşme becerinizi yok eden duyguları sakinleştirir. Hemen bunu yaparsanız çok pozitif sonuçlar elde edersiniz. Açıklığa kavuşmak için her davranışın düşünce ve duyguları belirlediği ve bunlar tarafından belirlendiğini asla unutmayın. Bu üç temel tıpkı bir saati çalıştıran çarklar gibi içimizde uyum halindedir.
Yürürken meditasyon yapabileceğinizi biliyor muydunuz?
Batı dünyasında farkındalık hareketinin babası olan Jon Kabat-Zinn daha bilinçli olmanın kolay bir yolunun yürürken meditasyon yapmak olduğunu belirtmiştir. Bu sırada yürüme eylemine dikkatinizi yöneltmeyi içerir bu meditasyon yöntemi. Aslında yaptığınız şey, yürümek ve yürüdüğünüzün farkında olmaktır. Ne var ki sürekli ayaklarınıza bakmanız gerekmediğini belirtmemiz gerek. Bunu yapmaya çalıştığınızda hiçbir şeyin göründüğü kadar kolay olmadığını anlarsınız. Sırf canınız istedi diye yürüyüşe çıkmak nadiren yaptığımız bir şeydir. Genelde bir yerden bir yere gitmek için yürürüz yani bedenimiz, zihnimiz için bir araçtan ibarettir.
Kabat-Zinn’in Full Catastrophe Living adlı kitabında açıkça belirttiği gibi: “…beden hakikaten zihnin şöförüdür, gönüllü (ya da gönülsüz) bir şekilde onu taşır ve istediğini yapar. Eğer zihin acele ediyorsa, beden de acele eder. Zihin ilginç bulduğu bir şeyi beğendiyse, başınızı çevirir, yönünüzü değiştirir ya da durursunuz. Yürürken, tıpkı otururken ve nefes alırken olduğu gibi her türden düşünce zihninizden geçer. Kural olarak bütün bunlar biz farkında olmaksızın gerçekleşir.”
Yürürken meditasyon yapma süreci şunları içerir:
- Ayağınız yere temas ettiğinde, ağırlığınız yerden destek aldığında, diğer ayağınızı kaldırıp ilerlediğinizde ve ayağınız tekrar yere değdiğinde bütün bunların farkında olmak için çaba göstermek.
- Aklınız ayak ve bacaklarınızdan çok uzaklardaysa veya bedeninizin hareket ettiği hissinden uzaklaşırsanız, bunu fark ettiğiniz an zihninizi sakin bir şekilde toparlayın.
- Ayaklarınıza bakmanız gerekmez çünkü onlar kendi kendine nasıl yürüyeceklerini zaten biliyorlar. İlk önce çevrenize bakmamak iyi olabilir. Böylece düşüncelerinizin dolanıp durmasını ve meditasyon ve soyutlama sürecini engellemesine izin vermemiş olursunuz. Unutmayın önemli olan şey, yaptığınız aktiviteyi tecrübe etmektir.
- Tam dikkatinizi ayak ve bacaklarınıza odaklayarak yürüme kapasitenizi artırdıktan sonra dikkatinizi vücudunuzun diğer bölümlerine verebilirsiniz. Bütün varlığınızla mekânda hareket ettiğinizi hissedebilirsiniz. Bu sayede zihniniz dinlenir çünkü gidecek hiçbir yeri yoktur ve dolayısıyla dikkatini dağıtacak bir şey de yoktur.
Meditasyon yaparak ya da yapmadan yürümek, zihninizi berraklaştırmanıza ve engellerle dolu bir yolu izlemenin anksiyetesiyle gelen o tecrübeleri ele geçirmenize yardımcı olacaktır (çünkü hepimizin bildiği gibi hayat çoğu zaman böyle olabilir). İhtiyaçlarınıza uyan bir yerden yürüyüp geçmenin zevkini yaşamak için her an, en mükemmel andır. Bunu yapan insanlar uzun bir yürüyüşün ardından hayatın ritmine uymanın çok daha kolay ve tatmin edici olduğunu anlamaktadır.

Sağlığımızı korumak için spor yapmamız gerektiğini artık bilmeyen kalmadı. Egzersiz olarak yürüyüş yapmak, fiziksel ve psikolojik sağlığımızı korumanın en iyi yollarından birisidir. Özellikle de bir spor salonuna yazılmanın ya da bir spor dalıyla ilgilenmenin çok fazla zaman ve efor gerektirdiğini düşünen insanlar için idealdir. Sizi fiziksel olarak çok zorlamayacak bir aktivite arıyorsanız, yürüyüş yapmak en iyi alternatiflerden biridir. Bu basit egzersiz, birçok yararının yanı sıra sağlığınıza sağlık katmanın en verimli yollarından birini size sunar.
Yürüyüş yapmanın faydaları nelerdir?
Yürüyüş yapmak diğer egzersiz tipleri kadar popüler olmasa da, aslında vücudunuza enerji vermek için oldukça faydalı bir seçenektir. Belki ağırlık kaldırmak size göre değildir ya da artık yoga gibi egzersizler yapmak istemiyorsunuzdur. Ancak, egzersizin faydalarını günlük hayatınızda görmek istiyorsanız yürüyüş yapmanın size ne kadar yardımcı olabileceğini farkına varmalısınız.
Yürüyüş yapmanın en büyük faydalarından biri kolay olmasıdır. Yürüyüşe çıkmak için hiçbir özel ekipmana ihtiyacınız olmadığı için ekstra masraf yapmanıza gerek olmayacaktır. Bir diğer yandan da, günlük rutininiz esnasında istediğiniz an yürüyüş yapabileceğiniz için, meşgul insanlar için ideal bir egzersizdir. Bu yüzden, yürüyüş yapmayı sağlıklı bir alışkanlığa dönüştürmeniz oldukça kolay olacaktır. Bunu bir temel olarak hayatınıza oturttuğunuzda spor yapmayı da sevmeye başlayacaksınız. Buna ek olarak, vücudunuzun şekillendiğini gördükçe diğer sportif faaliyetlere yönelmek için motive olacaksınız.

Çoğu insan kilo vermek için yüzme, koşu ya da bisiklet sürme gibi yüksek tempolu ve ağır sporlarla ilgilenmek gerektiğini düşünür. Ancak, birçok kaynakta da belirtildiği üzere yürüyüş yapmak, diğer ağır sporlardan daha fazla yağ yakmanıza yardımcı olmaktadır. Bunun ana sebeplerinden biri şudur; yürüyüş yapmak diğer egzersiz tiplerine göre daha az kalori yakmanıza sebep olsa da daha az acıkmanızı sağlar. Kaybettiğiniz kiloları geri almamanıza yardımcı olduğu için yürüyüş yapmak vücudunuz için oldukça faydalıdır.
Sorunsuz ve uzun bir hayat yaşamanın temel kuralı kalp ve damar sağlığına dikkat etmekten geçer. Modern toplumlarda birçok erken ölüm kalp rahatsızlığından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden, bu kadar önemli bir organın sağlığını korumak için elinizden gelenin en iyisini yapmanız gerekmektedir. Son araştırmalar, yürüyüş yapmanın ana faydalarından biri olarak kan basıncını ve trigliseritleri azalttığından söz ediyor. Yürüyüş yapmanın, jogging ya da ağırlık kaldırma gibi egzersiz çeşitlerinden daha verimli olduğunu söyleyebiliriz.

kendimizi daha iyi hissedebilmemiz için
Vücudunuzu şekillendirmek için harika bir egzersizdir
Duygusal olarak kendimizi daha iyi hissedebilmemiz için sağlığımıza dikkat etmemiz gerektiğini hepimiz biliyoruz. Ancak bazen bunu unuttuğumuz da oluyor. Hatta sağlığımız iyice kötüye gidip bu durumu gerçekten düzeltmemiz gerekene kadar tekrar spor yapmaya başlamıyoruz. Eğer ağır sporlar yapmanıza engel olan bir probleminiz varsa (aşırı kilo ya da eklem rahatsızlıkları gibi), e yürüyüş yapabilirsiniz. Ayrıca bu, eklemleriniz üzerinde minimum etkiyi yaratacak kolay bir yoldur.
Enflamasyonu azaltır
Şimdiye kadar, fiziksel sağlığınızın akıl sağlığınız üzerinde doğrudan bir etkisi olduğunu öğrendiniz. Ancak çoğu insan mutluluğun bir numaralı düşmanının kim olduğunu bilmiyor: enflamasyon. Enflamasyon, vücudunuzun tehlikeli olduğunu düşündüğü şeylerle sürekli olarak temas etmesi sonucunda ortaya çıkan fiziksel bir durumdur. Örneğin; alkol, tütün ya da bazı zararlı gıda çeşitleri bedenimizin enflamasyon haline geçmesine sebep olur. Bu rahatsızlığın yarattığı en büyük problem ise, bir noktada kişiyi depresyona sürüklemesidir. Depresyon ve mutsuzluk arasındaki yakın bir ilişki vardır. Neyse ki yürüyüş yapmanın en önemli yararlarından biri, vücuttaki enflamasyonun büyük ölçüde azalmasına yardımcı olmasıdır. Tüm faydalarını göz önünde bulundurduğunuzda, yürüyüş yapmanın sizi mutluluğa götüren en iyi araçlardan biri olduğunu görebilirsiniz.

Yapılan aktivitelerden üst düzeyde performans elde etmek, fiziksel gelişim ve bedensel sağlığın korunması açısından sporcu beslenmesi büyük önem taşımaktadır. İyi beslenme sporcunun başarısını garanti etmeyebilir ancak yetersiz ve dengesiz beslenme bazı sağlık sorunlarına yol açarak performans düşüklüğüne neden olabilir. İyi beslenme ile:
- Sporcunun enerji ihtiyacı tam olarak karşılanır.
- Sporcunun yaptığı aktivitelerde performansı artar.
- Aktivitenin sonuna kadar dikkat ve konsantrasyonunu koruyabilir.
- Hastalık ve sakatlanma riski azalırken, sağlık problemlerinin iyileşme süresi kısalır.
- Büyüme ve gelişmesi optimal düzeyde sağlanabilir.
- Vücut ağırlığı ve vücut yağ oranı yaşına uygun sınırlarda kalır.

Sporcunun enerji ihtiyacı yaş, cinsiyet, yapılan sporun süresi ve yapılan spor dalına göre belirlenir. Sporcu diyetinde karbonhidratlar ağırlıklı olmakla birlikte protein ve yağ içeriği mutlaka bulunmalıdır. Sporcunun yeterli sıvıyı alması çok önemlidir. Sporcular antrenman sırasında normalden daha fazla kalori harcarlar bu nedenle enerji ihtiyaçları daha fazladır. Bir egzersiz sırasında:
- Kaslar çok güçlü bir şekilde kasılır.
- Kalp daha hızlı atar
- Kalbin kanı vücuda pompalama hızı artar.
- Akciğerler hızlı çalışır ve hızlı nefes alıp verilir.

Kas yapımı ve onarımı için proteinlere ihtiyaç vardır. Proteinlerin yapı taşı amino asitlerdir. Amino asitler hücrelerin yapısında bulunur. Proteinlerin görevleri şunlardır:
- Yıpranan dokuların yenilenmesi
- Mikroplara karşı vücudun savunulması
- Eritrositler (kırmızı kan hücreleri) içinde bulunan oksijen taşıyan hemoglobinin yapısında bulunur.
- Vücuttaki enzim ve hormonların yapısında bulunur.
- Enerji sağlamada kullanılır.
Proteinler bitkisel ve hayvansal besinlerde bulunurlar. Hayvansal proteinler, bitkisel olanlara göre vücutta daha etkin kullanılırlar. Hayvansal kaynaklı besinlere örnek süt, yoğurt, peynir, yumurta, et gibi besinlerdir. Bitkisel protein kaynaklarına örnek kuru fasulye, nohut ve mercimektir. Proteinler spor sırasında karbonhidratlara göre daha az enerji sağlarlar.
Spor yapmayan normal bir insanın günlük protein ihtiyacı 0.8-1 gr/kg/gün iken sporcularda 1.2-1.8 gr/kg/gün olarak hesaplanır. Spora yeni başlayan insanların kas kütlelerini artırmak için ilk 3-4 hafta protein alımlarını artırmaları önerilir. Sadece protein kullanarak kas kütlesi artmaz, antrenmanın önemi büyüktür. Gereksiz yere aşırı protein alımı karaciğer ve böbreği yormakta, kalsiyum kaybına yol açmakta ve dehidratasyona neden olmaktadır. Günlük kalori ihtiyacının %12-15’i proteinlerden sağlanmalıdır.

PROTEİNLER
Vücut ağırlığının yaklaşık %55-70’ini su oluşturmaktadır. Bu oran kas kütlesine göre değişebilmektedir. Vücuttan sıvı eksilmesine dehidratasyon denmektedir. Bu durumda sıcak çarpması ve yorgunluk ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle sporcuların spor öncesinde, spor yaparken arada sıvı tüketmeleri çok önemlidir. Bu sıvı su olabileceği gibi sporcu içeceği de olabilir. Sporcu içeceklerinin içinde bir miktar karbonhidrat ve terle kaybedilen mineraller bulunur. Sıcak havalarda daha sık sıvı tüketilmesi daha da önem kazanmaktadır.

SIVI TÜKETİMİ
Sağlıklı bir diyette yeteri kadar vitamin ve mineral bulunur. Yağda eriyen vitaminler A, D, E, K vitaminleri iken, B ve C grubu vitaminler suda eriyen vitaminlerdir. Her bir vitamin vücutta çok önemli fonksiyonlara sahiptir. Bazı suda eriyen vitaminler spor sırasında enerji oluşumu için gerekmekte, bazıları ise kırmızı kan hücrelerinin yapısında görev alarak oksijen taşınmasına yardım etmektedir. Vitaminler aynı zamanda protein sentezi ve doku onarımı için de gereklidir. Bu nedenle sporcular için vitaminler çok önemlidir. Yeterli ve dengeli beslenen bir sporcunun harici vitamin almasına gerek yoktur. Fazla vitamin almak performansı yükseltmez. Suda eriyen vitaminlerin fazlası idrarla atılırken, yağda eriyen vitaminlerin fazlası vücutta şikayetlere neden olabilmektedir.
Vitaminler kadar önemli diğer bir besin öğesi minerallerdir. Oksijen taşınması, sinir iletimi ve kas kasılması için mineraller gereklidir. Kalsiyum, demir ve çinkonun sporcu beslenmesinde önemi büyüktür. Kalsiyum kemik ve dişlerin yapısında bulunur, kemiğe dayanıklılık kazandırır, kalbin kasılmasında rolü vardır, sinir iletiminde rol oynar. Süt ve süt ürünleri, kuru baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler ve yağlı tohumlar kalsiyumdan zengindir. Demir kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobinin yapı taşıdır. Kaslar enerji üretirken oksijen kullanırlar.
Sporcunun demir düzeyi düşükse çabuk yorulacaktır. Demir eksikliği, yorgunluk, iştah azalması ve baş ağrısı yapabilir. Demir en fazla kırmızı et, yeşil yapraklı sebzeler, pekmez, kuru baklagiller ve karaciğerde bulunur. Kadın sporcular demir eksikliğine daha meyillidir. Bu nedenle demirden zengin beslenmeleri önemlidir. Demir eksikliği tanısı yoksa dışarıdan demir almaya gerek yoktur. Sağlıklı beslenen bir sporcunun dışarıdan mineral desteği almasına gerek yoktur.
Yağlar da önemli enerji kaynağıdır. Bunun dışında yağda çözünen vitaminlerin vücutta kullanımlarını sağlarlar. Enerji kaynağı olarak glikojen tüketildiğinde yağlar kullanılmaya başlanır. Vücutta 1 gr yağdan 9 kcal enerji elde edilir. En zayıf sporcuda bile çok uzun süren bir sporu tamamlayacak enerji sağlayan yağ deposu bulunur. Sporcularda enerjinin %20-25’i yağlardan sağlanmalıdır. Yağ tüketimi artırılıp karbonhidrat tüketimi azaltılırsa performans olumsuz etkilenir. Sporcular aşırı yağlı yiyecekler (mayonez, kaymak, tereyağı, cips) tüketmekten kaçınmalı, katı yağlar yerine sıvı yağları tercih etmeli, az yağlı süt ürünleri kullanmalıdır.

VİTAMİNLER VE MİNERALLER
Spordan Önce ve Sonra Beslenme Kuralları: Spordan önce beslenmenin amacı açlığı giderme, enerji sağlama ve sıvı ihtiyacını sağlamaktır. Birçok sporcu spordan 2-4 saat önce yemek yemeyi tercih eder. Bazı sporcular spordan 60 dakika önce karbonhidratlı bir şeyler atıştırırlar. Spordan önce yapılan beslenmede karbonhidrat içeriği fazlaysa performansın arttığı görülmüştür. Sporcular hiçbir şekilde aç olarak spora başlamamalıdır. Spordan önce daha önceden denenmemiş yiyecekler yenilmemelidir. Spor öncesi öğünde yüksek karbonhidrat, orta derecede protein ve düşük yağ olmalıdır. Yeterli sıvı bu öğüne dahildir. Spor öncesi sindirimi zor gıdalar tüketilmemelidir. Çiğ sebze ve meyvelerden ve kuru baklagillerden kaçınmak gerekir. Gaz yapan yiyecekleri de tüketmemek gerekir.
Yapılan spor çok uzun sürecekse sporun 2. saatinde sporcu karbonhidratlı bir şeyler tüketebilir. Egzersiz sonunda ise yeteri kadar karbonhidrat almanın toparlanma için önemli olduğu unutulmamalıdır. Sağlıklı günler dileriz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Kaynak: MEDICALPARK

Spordan Önce ve Sonra

Egzersiz yapmak sağlık için oldukça önemlidir. Yürüyüş yapmak, koşu yapmak, bisiklet sürmek, ip atlamak, ağırlık kaldırmak gibi birçok fiziksel aktivite kişinin sağlığını koruyucu etkilere sahiptir. Bu sebeple fiziksel aktivitelerin sıkça yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde vücut gelişimi olumsuz yönde etkilenecektir.


Her gün 10 dakika ip atlamak kişilere yarım saat egzersiz yapmış kadar fayda sağlayacaktır. Bu sebeple kondisyonu sağlamak ve vücudun gelişmesine ne katkıda bulunmak isteyen kişiler ip atlayarak vücutlarını daha sağlıklı hale getirebilir.
İp atlamak vücudun tüm kaslarını çalıştıran bir etkiye sahiptir. İp patlama sırasında meydana gelen seratonin stresi yok ederek mutluluğu artırır.
– Kişinler için oldukça faydalı olan ip atlamak 30 dakika boyunca yapıldığında 400 kalori yaktırır.
– Kalp atışını hızlandırır. Kalbe kan pompalanmasını sağlar ip atlamak vücudun oksijeni verimli bir şekilde kullanmasını sağlayarak birçok sistemin düzenli çalışmasına katkıda bulunur. Özellikle kalp, akciğer ve dolaşım sistemini güçlendirici özelliğe sahiptir.
– İp atlarken bacaklarda meydana gelen koordine hareket bacak kaslarını oldukça geliştirme özelliğine sahiptir. Baldır kalça alt bacak kaslarını kuvvetlendirir.
– İp atlayarak meydana gelen terleme kişilerin vücutlarında bulunan toksinleri atmasına yardımcı olur. Böylece vücutta hücreler yeniden oluşup tam kapasite ile çalışabilir.
– İp atlamak vücudun endorfin salgısını artırmaktadır. Endorfin hormonu sayesinde kişi stres atarak daha az endişelenir.
– İp atlamak koordinasyonu artıran bir özelliğe sahiptir. Çünkü kollar ve bacakların koordineli bir şekilde çalışması ip atlamanın en önemli etkenlerinden biridir.

İp atlamak oldukça etkili bir egzersizdir. Ancak her sporda olduğu gibi ip atlama egzersizinde de dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Aksi takdirde kişiler kendine zarar yaralayarak vücutlarının yarardan çok zarara neden olacaklardır. İp atlamaya başlamadan önce dikkat etmesi gereken en önemli noktalar;
– Doğru ip tercihinde bulunmaktır. Kişinin atlayıcı ipin boyutu çok önemlidir. İpin boyu koltuk altlarına gelmelidir. Bu en uygun ip uzunluğudur.
– İpin tutma yerlerinin işlevsel ve rahat olması önemlidir. Aksi takdirde atlarken kişinin ellerine ağırlık bilecek ya da tutma yerlerinden dolayı ip kişinin ellerinden kayacaktır.
– İp atlarken dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta da ayakkabı seçimidir. Ayakkabı seçiminde yerden kalmayacak bir ayakkabı seçmek çok önemlidir. Özel silikon tabanlı spor ayakkabılar ip atlarken kullanılması önerilen ayakkabılardır.
– İp atlarken kullanılacak alanda ipe takılacak aksesuar ve eşya bulunmamalıdır. Aksi takdirde yaralanmaya sebep olabilir.
– İp atlarken küçük sıçramalar gerçekleştirmek gerekir. Büyük sıçramalar önerilmez ip atlarken önce parmak uçlarından sonra tabana ağırlık vermek gerekmektedir. Böylece koordineli bir şekilde yapılan ip atlama faydaları saymakla bitmeyecek kadar fazladır.


Aerobik egzersiz: Vücut ağırlığı ile yapılan ve süreklilik addeden egzersizlerdir. Kalp ve akciğerleri kuvvetlendirir. Bolca oksijen kullanır ve kalori yaktırır. (Örneğin: yürüyüş, bisiklet, yüzme, tenis)
Dirençli ve ağırlıklı kuvvetlendirme egzersizleri: Bacaklar, kollar, göğüs ve karın bölgesine ait geniş kas gruplarının çalıştıran aktivitelerdir. Bu tip egzersizler kaldırma, hareket ettirme ve taşımaya yönelik kaslarınızı geliştirir, vücudunuzdaki kas yüzdesini artırır. (Örneğin: çocuk taşıma, serbest ağırlıklar kullanma, ağırlık aletleri)
Denge ve germe egzersizleri: Uzanma, germe, eğilmeye yönelik eklemlerin hareketlerini arttırıran egzersizlerdir. Bu egzersizler, kas boyunu uzatır, kas gerginliğini azaltır ve yaralanmaları önler. Daha az kalori yaktırırlar. (Örneğin: yoga, hafif germe vb)


3
Uyumadan Önce Egzersiz Yapmaya Başladığınızda Vücudunuza Ne Olur? Ne yazık ki hepimizin sabahları egzersiz yapmak için yeteri vakti olmuyor. Birçok kişi sabah egzersizinin daha faydalı olduğunu söylüyor. Ancak bilim bu konuda ne diyor?
Yapılan birçok araştırmaya göre, düzenli spor yapmak kronik hastalıklara yakalanma riskini düşürüyor ve yaşam kalitesini artırıyor. Bununla birlikte egzersiz yapmak için spor salonlarına gitmeniz şart değil. Evde yapabileceğiniz egzersizler bulunuyor. Gelişen teknoloji sayesinde artık YouTube gibi platformlar aracılığıyla ev konforunda özel spor dersleri almamız bile mümkün. Ancak egzersiz yaparken dikkat edilecek pek çok şey var. Bunlar arasında en önemlilerden biri ise egzersizi hangi saat diliminde yapacağınız. Pek çok kişi sabah yapılan egzersizin daha faydalı olduğunu dile getirse de çoğu uzman gece yapılan egzersizlerin de faydalı olduğunu söylüyor. Bilim, akşam antrenmanlarını destekliyor ve sabah antrenmanları kadar sağlıklı ve verimli olduklarını kanıtlıyor. Yatmadan önce egzersiz yapmayı hiç denediniz mi? Belki bu yazıyı okuduktan sonra denemek isteyebilirsiniz. Uyumadan önce egzersiz yapmaya başlarsanız, vücudunuza ne olur?
Öğleden sonra ani bir enerji patlaması hissettiyseniz, bunun bir nedeni var. Çocukken yatmadan önce ne kadar aktif olduğunuzu hatırlayın. Bunun nedeni, vücut sıcaklığınızın 14:00 ile 18:00 arasında yükselmesidir. Bu saatler arasında yaptığınız egzersiz daha faydalı olabilir. Daha aktif olabilir ve daha uzun süreli antrenmanlar yapabilirsiniz. Ek olarak koşucuysanız, akşam koşuya çıkmayı düşünün. Yapılan bir araştırmaya göre; dikkatinizi dağıtacak hiçbir şey olmadan karanlıkta koşmak, daha hızlı koşmanıza olanak tanıyor

Daha iyi uyuyabilirsiniz
Yaygın inanışın aksine, yatmadan önce egzersiz yapmak uyku kalitenizi arttırır. Bunun aksini ispatlayacak herhangi bir kanıt bulunmuyor. Zürih’teki araştırmacılara göre uyumadan önce yapılan egzersiz daha rahat bir şekilde uykuya dalmanızı sağlıyor. Ancak tabii ki yoğun kardiyo egzersizlerinden uzak durmalısınız, bunlar uyumanızı engelleyebilir. Yoga ya da pilates gibi antrenmanlara yönelebilirsiniz.

Kaslarınız daha hızlı şekillenebilir
Kaslarınız daha hızlı şekillenebilir. Testosteron ve kortizol oranı, kas gelişiminde etkilidir. Bu hormonlar ise akşam saatlerinde daha fazla salgılanır. Bundan en iyi şekilde yararlanmak içinse, belirli bölgelerinizi çalıştıran egzersizlere yönelebilirsiniz.


Haftada 150 dakika egzersiz ile sağlığınızı koruyun. Haftada en az 150 dakika bisiklet, tempolu yürüyüş, yüzme gibi kalbinizin sağlıkla atmasını sağlayacak egzersizler ve evde ağırlık, pilates, yoga gibi egzersizler yaparak kas ve kemiklerinizi, ruhunuzu, kalbinizi ve beyninizi oksijenden mahrum etmeyin. Egzersiz yapın, yaşamınızdaki güzel anılarınız için kalbiniz sağlıkla atsın. / Prof. Dr. Defne Kaya

Haftada 150 dakika
35 yaşından sonra hangi egzersizler yapılmalı?
- Tempolu yürüyüş (Özellikle Nordik yürüyüş)
- Ağırlık antrenmanları
- Merdiven inme-çıkma
- Ağırlık kaldırma ve taşıma (Market alışverişinde deneyebilirsiniz)
- Dirençli renkli bantlarla egzersiz
- Bahçede yapabileceğiniz ağır işler
- Daha önceden yapıyorsanız koşuya devam edebilirsiniz.

Yürüyüş, yüzme ve ağırlık kaldırma egzersizleri de kalp için oldukça faydalı. Yeterli ve sağlığınızı geliştirici egzersiz reçetesi için iki önemli belirteç vardır. Bu belirteçler şöyle sıralanabilir;
1. “Kalp-akciğer sisteminizin değerlendirilip hangi kalp atım hızında yağ yakmaya başlanılır?”
2. “Kas kuvveti değerlendirilerek, kaslara ne kadar yüklenilirse yağ yakmaya destek olunur?”
sorularına yanıt bulunmalı. Bu nedenle de bir fizyoterapiste danışmalısınız.

Düzenli egzersiz yapmak, hiç tahmin etmediğiniz bir hastalığı önlüyor: Yüksek tansiyon; kalp krizi, felç, böbrek hastalıkları, kalp yetmezliği gibi hastalıklara yol açıyor. Yüksek tansiyona sahip kişilerde, ilaçların düzenli kullanımı ve takibinin hayati önem taşıdığını vurgulayan uzmanlar; egzersizin tansiyon üzerindeki önemine dikkat çekerek, 35 yaş sonrasında yapılacak güvenli egzersizleri de sıralıyor.


2

Her gün spor yaparken stres hormonu salgılayan kaslar, bunun sonucunda kendini tamir edemeyecek hale gelebilir, tahrip olabilir, ev, sosyal, iş, hayat kalitesi bozulabilir, bağışıklık sistemi olumsuz etkilenebilir. Bu yüzden profesyonel futbolculara, yüzücülere, ağır egzersiz yapan kişilere her gün spor yapmak önerilmez.
Sporun faydalarını hissedebilmek için spor faaliyetlerinin yaşam rutini haline dönüşmesi gerekir. Bu anlamda yeni başlayanlar için gün aşırı spor yapmak faydalı ancak spor düzene oturduğunda kilo kaybı beklentisi yoksa haftada 2 gün spor yapmak yeterli olacaktır.



Spor toplumlar arası iletişimin kurulmasını ve ülkelerin birbirlerine yakınlaşmasını sağlar. Spor toplumsal dayanışma ve bütünleşmeyi sağlar.

Spor toplumlar arası iletişim
Zinde hissetmenizi sağlar. Uykuyu düzenler.

Zinde hissetmenizi sağlar.
Kalp hastalıklarını önler. Kalp damar dolaşımını geliştirir. Kalp ritmini düzenler. Kalp rahatsızlığı riskini minimuma indirir. Yüksek tansiyon riskini azaltır, tansiyon kontrolüne yardımcı olur.

Yaşam kalitenizi artırır.
Spor, insanın kötü alışkanlıklara yönelmesini engeller.

Spor, stresi azaltır, psikolojik rahatlama sağlar.

1