logo

Dünya ve Avrupa

İngiltere, kırmızı telefon kulübeleriyle, çay kültürüyle, kültür mirasıyla, futbolun doğduğu topraklar olmasıyla ve yıllara meydan okuyan Kraliçesi ile hafızalarımızda yer ediniyor. Peki ya İngiltere’nin bilinmeyenleri neler?

İngiltere’de 100 yaşını aşmış her vatandaşa kraliçenin hazırlattığı özel tebrik kartı gönderilir.

Kraliyet’in çeşitli sebeplerden dolayı tebrik kartı gönderme uygulaması Kraliçe Viktoria zamanında başlamış. 100 yaşını aşan vatandaşlara tebrik kartı gönderme adeti ise 1917 yılında Kral George zamanında başlamış.

İngiltere’de her 40 kilometrede bir, farklı bir İngilizce aksanı konuşulmaktadır.

Konuşulan aksanları nüfus ile toplayıp Birleşik Krallık’ın yüz ölçümüne oranlarsanız 100 km den fazla bir sonuç çıkıyor. Aksanların en ilginci de cockney aksanı. Öyle ki İngilizlerin kendisi bile zor anlıyor.

Nijerya’da İngilizce konuşanların sayısı İngiltere’de İngilizce konuşanlardan daha fazladır.

Nijerya’da İnglizce resmi dillerden biridir ve 150 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. İngiltere’nin nüfusu 57 milyon olduğundan bu fark ortaya çıkıyor.

Ülkeler arasında gönderilen mektuplarda üzerine ismi yazılmasına gerek olmayan tek ülke İngiltere’dir.

”Bütün Yollar Roma’ya çıkar” deyimi bir kez daha düşünülmeli 🙂 Şaka bir yana üstünde kraliçenin resminin bulunduğu posta pulunu ters yapıştırmak vatana ihanet suçu olarak kabul ediliyor.

2010 yılına kadar kölelik İngiltere’de resmi suç olarak kabul edilmiyordu.

Birleşik Krallık’ta Köleliğin Kaldırılması Kanunu 1833’te kaldırılmış. 1839’da Kölelik Karşıtlığı Topluluğu kurulmuş ve Kraliyet Toplulukları arasına katılmış.

Dünyadaki tüm toprakların 6’da biri resmi olarak İngiltere Kraliçesi’ne aittir.

İngiltere Kraliçesi, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Devlet Başkanlığı’nın yanı sıra, 15 ülkenin de devlet başkanıdır. Lakin bu topraklar kraliçe ve ailesinin yasal mülkü değildir.

Windsor Kalesi dünyanın en büyük kraliyet ikametgahıdır.

Aslında dünyanın en büyük kraliyet sarayı Versailles’dır. Lakin Fransa’da monarşi kalktığı için Windsor Sarayı en büyük kraliyet ikametgahı olarak kabul edilmektedir.

İngiltere’de gideceğiniz her bölge denize en fazla 113 km mesafededir.

Deniz sevenler için çok iyi değil mi? Ada ülkesi olması bu açıdan çok avantajlı.

İngiltere Kraliçesi’nin kendisine ait pasaportu yoktur ve dünyayı pasaportsuz dolaşmaktadır.

Birleşik Krallık’ta tüm pasaportlar Kraliçe adına verildiği için Kraliçe’nin pasaport sahibi olma zorunluluğu yoktur. Ama bu durum diğer kraliyet ailesi üyeleri için geçerli değildir.

Dünyanın en uzun süreli ittifakı İngiltere ve Portekiz arasındadır.

İngiltere ve Portekiz arasındaki ittifak 1147 yılında İngiliz Donanması’nın Lizbon’u Mağriplilerden almak isteyen Portekiz’e yardım etmesiyle başlamış. 1386 yılında Portekiz Kralı 1. John ile Lancaster Dükü’nün kızı Philippa’nın evlenmesi ile bu ilişki daha da pekişmiş. En nihayetinde 1386 yılında imzalanan Windsor Anlaşması ile resmiyet kazanmış.

İngiliz yazar Shakespeare’in ünlü oyunu Macbeth dünyanın en çok sergilenen oyunudur.

Shakespeare’in bu değerli oyununu 4 saatte bir sergilenmesi sanat severler açısından mutlu edici bir olay.

Britanya İmparatorluğu’nun büyüklüğü en güçlü döneminde Afrika Kıtası’ndan daha fazlaydı.

Britanya İmparatorluğu en geniş sınırlarına 1920 senesinde ulaştı. O zamanki yüz ölçümü 35.500.000 km2’di. Afrika kıtasının yüz ölçümü ise 30.370.000m2’dir.

Dünyanın en kısa savaşı 1896’da İngiltere ve Zanzibar arasında gerçekleşmiştir. (38 dakika)

İngilizler darbe ile yönetime gelen Khalid bin Bargash’ı tahttan indirerek, kendilerine yakın olan Hamud bin Muhammed’i tahta çıkarmak için Bargash’a ultimatom verir. Ultimatomu kabul etmeyen Bargash 2800 kişilik bir ordu toplar. Bunun üzerine İngiliz donanması Zanzibar’ı bombalar ve savaş 38 dakikada biter. (Bazı kayıtlara göre 45 dakika)

İngiltere’de trafik akışının sol taraftan olması geleneği, Papa’nın verdiği emre dayanır.

İngiltere’de trafik akışının sol taraftan olması geleneği, Papa’nın 1300’lü yıllarda Roma’ya gidecek olan hacıların yolda kargaşa çıkarmaması için verdiği emre dayanır. Ayrıca, eski çağlarda İngilizler dahil çoğu kimse yolun sol tarafından yürür ve yolun karşısından gelenin düşman olup olmadığını anlamaya çalışırmış. Bir tehlike anında sağ elleriyle kılıçları ya da silahlarını çekerlermiş.

Çağlar Didman / EDUMAG

Londra, Birleşik Krallık şehirleri arasında öğrenciler tarafından en çok tercih edilen eğitim destinasyonudur. İngiltere’nin en büyük şehri olan Londra, tarihi zenginlikleri, ikonik yapıları, kültürel çeşitliliği ve canlı atmosferiyle her yıl milyonlarca ziyaretçiye ev sahipliği yapmaktadır. Thames Nehri’nin kıyısında yer alan bu büyülü şehir, yüzyıllar boyunca İngiltere’nin siyasi, kültürel ve ticari merkezi olmuş ve hala da öyle olmaya devam ediyor.

1. Londra, dünyanın merkezidir

Londra’nın güneydoğusunda yer alan bir kasaba olan Greenwich, Kraliyet Gözlemevi’ni bulacağınız yerdir. 0° boylamı olarak adlandırılan ve dünyanın başlangıç meridyeninin bulunduğu yer olan Greenwich, aynı zamanda Birleşik Krallık’ın en büyük ikinci gözlemevidir.

2. Londra’da 170’in üzerinde müze var

Londra, en popüler turistik mekanı olan devasa British Museum’dan Greenwich’teki küçük Fan Museum’a kadar 11’i ulusal olmak üzere 170’in üzerinde müzeye ev sahipliği yapıyor. Aralarında British Museum, National Gallery London, Tate Modern, Science Museum, Royal Museums ve Imperial War Museum gibi dünyanın en iyi müze ve sanat galerilerinden bazılarının da olduğu Londra şehrinde müzeler ücretsizdir. 

British Museum, dünyaca ünlü müzeler arasında en önemlisidir. İnsanlık tarihine ait önemli eserlere ev sahipliği yapar. Müzenin koleksiyonunda antik Mısır, Mezopotamya, Yunanistan ve Roma dönemlerine ait eserler, Orta Doğu, Asya, Afrika, Amerika ve Avrupa kültürlerine ait objeler ve sanat eserleri bulunur. Bunlar arasında Elgin Mermerleri, Rosetta Taşı ve Parthenon heykelleri gibi ünlü eserler de yer alır. Tate Modern ise modern sanatın sergilendiği bir sanat galerisidir. Bir zamanlar elektrik santrali olarak kullanılan binası, 2000 yılında modern ve çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği bir müzeye dönüştürülmüştür. Tate Modern, uluslararası sanatçıların eserlerini barındırır ve ziyaretçilere sanatsal deneyimler sunar. 

3. Londra şehrinde 300’den fazla dil konuşuluyor

Londra hakkındaki ilginç bilgiler listemizde ilk sırada kültürel çeşitlilik var. Dünyanın en çeşitli şehirlerinden biri olan Londra, Bengalce, Gujarati, Pencapça, Kantonca, Mandarin Çincesi, Hokkien ve tabii ki İngilizce dahil olmak üzere toplamda 300’den fazla dili konuşan 8 milyondan fazla sakini barındırıyor.

4. Karındeşen Jack asla yakalanamadı

Londra şehrinin en kötü şöhretli seri katili Karındeşen Jack’in kimliğinin hiçbir zaman bulunamadığını biliyor muydunuz? O zamanki yetkililer ve bu gizemi araştıranlar, cinayetlerden bu yana Prens Albert, Clarence Dükü, yazar Lewis Carroll ve Kraliçe Victoria’nın doktoru da dahil olmak üzere bir dizi farklı kişiden şüphelenmiş ama hala kim olduğu bulunamamıştır. Aynı zamanda Londra, Sherlock Holmes gibi ünlü edebi karakterlere ev sahipliği yapmasıyla da tanınır. Sir Arthur Conan Doyle tarafından yaratılan Sherlock Holmes, Londra’da geçen ve dedektiflik maceralarını konu alan romanlarıyla dünya çapında popülerlik kazanmıştır. Sherlock Holmes hayranları, Londra’da Sherlock Holmes Müzesini ziyaret edebilir.

5. Siyah taksi sürücüsü olmak sanıldığı kadar kolay değil

Londra hakkında ilginç bilgiler arasında bir diğeri de siyah taksilerle ilgili. Bir kişinin siyah taksi sürücüsü olabilmesi için başkentteki her bir sokağı hatta ara sokak ve arka sokakları ezbere bilmesi gerekir. İngiltere’nin ünlü Black Cabs’lerinden birinin şoförü olmak gerçekten yıllar alıyor. 2-4 yıllık eğitimin bir kısmı, Londra’daki her bir sokağı ezberlemeyi içerir. Bunun için yıllarınızı harcayabilirsiniz. 

6. Trafalgar Meydanı’nda güvercin beslemek yasak

Trafalgar Meydanı, Londra’nın merkezinde yer alan ünlü bir meydan ve toplama noktasıdır. Meydanın ortasında, 19. yüzyılda İngiliz Deniz Kuvvetleri’nin zaferini anmak için inşa edilen Nelson Sütunu yer alır. Trafalgar Meydanı, bir zamanlar binlerce yabani güvercini barındırmasıyla ünlüydü. 2003 yılında Londra Belediye Başkanı Ken Livingstone, turistlerin ve yerlilerin onları beslemesini önlemek için meydanın yakınında yem satmayı ve güvercinleri beslemeyi yasakladı. 

7. Londra şehri birbirinden ünlü isimlere ev sahipliği yapar

Londra ile ilgili ilginç bilgiler arasında bir diğeri de şehrin tarihi boyunca çok sayıda ünlü isme ev sahipliği yaptığıdır. Bunlar arasında Karl Marx, Charles Darwin, Sylvia Plath, Charles Dickens, Jimi Hendrix, Wolfgang Amadeus Mozart, Florence Nightingale gibi isimler yer alır ve bu insanların yaşadığı yerlere mavi levhalar asılır.

8. Millennium Dome, türünün dünyadaki en büyük yapısı

Millennium Dome, İngiltere’nin Güney Doğu Londra’sındaki Greenwich Yarımadası’nda 1999 yılında büyük bir sergiye ev sahipliği yaparak açılmış, ancak 31 Aralık 2000’de kapanmıştır. zira sergi, yalnızca bütçeyi aşmakla kalmayıp tahmin edilen 12 milyon ziyaretçiyi getirememiş ve sadece 6,5 milyon kişiyi ağırlamıştır. 

Büyük kubbe şeklindeki bina kullanılabilir hacmi bakımından dünyanın en büyük dokuzuncu binasıdır. Milenyum Kubbesi o kadar büyüktür ki Büyük Giza Piramitlerini çatının altına rahatlıkla sığdırabilir! Yapı 365m çapındadır ve ortada yılın günlerini, haftalarını ve aylarını simgeleyen 12 destek direği ise 52m yüksekliğindedir. 

9. Aldgate İstasyonu’nun altında gömülü 1000 ceset var

Londra hakkında ilginç bilgiler listemizin dokuzuncu sırasında pek de iç açıcı bir gerçek yok. Aldgate metro istasyonunun altında toplu olarak gömülü halde 1.000 ceset bulunmuş. Cesetlerin Büyük Veba sonrası toplu olarak gömüldüğüne inanılıyor. Büyük Veba, 15. yüzyılda tüm Avrupa nüfusunun yaklaşık üçte biri olan 25 milyon insanın ölümüne neden olmuştur. 

10. Londra bir ormandır

Londra gezilecek yerler listenizin ilk sıralarına, eminiz birbirinden güzel parkları da eklemişsinizdir. Londra’da neredeyse insan sayısı kadar ağaç vardır ve BM tanımına göre en az %20 ağaç içeren herhangi bir alan orman olarak kabul edilir. Yani Londra, teknik olarak bir ormandır. Yaklaşık olarak 8.6 milyon insanın, 8.3 milyon ağacın yanında yaşadığı biliniyor. Aynı zamanda London Natural History Society’e göre %40’tan fazla yeşil alan ve açık su, 2.000 çiçekli bitki türü, Thames Nehri’nde 120 balık türü, Londra’nın merkezinde yuva yapan 60 kuş türü, 47 kelebek türü, 270 tür örümcek ve 1.173 güve türü yer almaktadır

11. Londra’da Mumbai’den daha fazla Hint restoranı var

Yanlış duymadınız! Çeşitliliği ile ünlü Londra şehrinde Mumbai’dekinden daha fazla Hint restoranı vardır. Harika bir köri soslu tavuk yemek istiyorsanız, Hindistan yerine Londra’da olmanız yeterli. Aynı zamanda Londra, dünya çapında çeşitli mutfak kültürlerine ev sahipliği yapar. Çin, Tayland, İtalya ve Lübnan gibi ülkelerin yemeklerini tadabileceğiniz restoranlar da mevcuttur. 

2. Dünyanın en eski yer altı demiryolu ağına sahip

London Tube olarak bilinen Londra metro ulaşım ağının buhar motorlarını kullanan ilk toplu taşıma sistemi olduğunu biliyor muydunuz? 10 Ocak 1863’te Metropolitan hattının Paddington ve Farringdon arasında bir hat açıldı. Arabalar ahşaptı, gazla aydınlatılıyordu ve buharlı lokomotiflerle çekiliyordu. Bugün, 23 numaralı Metropolitan, hayatta kalan en eski buharlı lokomotiftir ve Londra Ulaşım Müzesi’nde sergilenmektedir.

13. Londinium 

Londra’nın bazı bölgeleri, MÖ 4.000 gibi erken dönemlere gitse de Londra’nın bilinen yerleşik tarihi Roma İmparatorluğuna dolayısıyla M. S. 1.yüzyıla kadar uzanıyor. Romalıların Londinium dedikleri şehrin adını eski Kelt medeniyetinden aldıkları düşünülüyor. 

14. Dünyanın en eski tenis turnuvasına ev sahipliği yapar

Londra hakkında ilginç bilgiler listemizde yer alan bir diğer gerçek ise şehrin, Wimbledon olarak bilinen dünyanın en eski tenis turnuvasına ev sahipliği yapmasıdır. Resmi adı The Championships, olan ve Londra’nın güneybatısında yer alan Wimbledon’daki All England Club’da düzenlenen bu tenis turnuvası 1877’de başlamıştır. Bu, onu dünyanın en eski ve en prestijli turnuvası yapıyor. Wimbledon Tenis Turnuvası, her yıl Haziran ve Temmuz aylarında düzenlenir.

15. Olimpiyatlara 3 kez ev sahipliği yapan tek şehir

İngiltere Londra şehrinin 1908, 1948 ve 2012’de üç kez Olimpiyatlara ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz? Bu özellik ile Londra, Olimpiyat Oyunlarına üç kez ev sahipliği yapan tek şehirdir. Aynı zamanda Londra, önemli bir spor merkezidir ve birçok ünlü spor etkinliğine ev sahipliği yapar. Bunlar arasında futbol başta gelir. Premier League’de mücadele eden ünlü futbol kulüpleri olan Arsenal, Chelsea ve Tottenham Hotspur gibi takımlar da Londra’da yer almaktadır.

16. Big Ben, aslında Big Ben değil

Londra hakkında ilginç bilgiler arasında bir diğeri de dünyaca ünlü ikonik Big Ben ile ilgili. Westminster Sarayı’nın bir parçası olan kule, Gotik Revival tarzında inşa edilmiştir ve şehrin siluetinin önemli bir parçasını oluşturur. Big Ben olarak bildiğimiz yapı, aslında Elizabeth Kulesi olarak adlandırılır ve Big Ben, içinde yaşayan çanın adıdır. 

17. Londra şehrinde uçurtma uçurmak yasa dışıdır

1839 Büyükşehir Polis Yasasına göre parklarda veya halka açık alanlarda insanları rahatsız edecek şekilde uçurtma uçurmanın yasa dışıdır. Ve yasayı ihlal ederek uçurtma uçurursanız, 500 sterline kadar para cezası alma riskiniz var. Ama yine de uçurtma uçurtmak isterseniz belirli kurallara uymanız gerekir: yağışlı ve fırtınalı havalar, havaalanlarının ve elektrik hatlarının yakınında uçurtmamak gibi.

18. Avrupa’nın en hareketli alışveriş bölgesi Londra şehrinde

İngiltere başkenti Londra şehri hakkında ilginç bilgiler sıralamamızın on sekizincisi Oxford Street hakkında. 1.6 km uzunluğundaki Oxford Street, İngiltere’deki en uzun alışveriş caddesidir ve Avrupa’nın en hareketli olanıdır. Yani ikonik moda şehirleri İtalya’nın Milano ya da Fransa’nın Paris şehrindeki Şanzelize Caddesi bile bu yoğunlukta değil. Yüzlerce mağaza, lüks butikler, büyük perakende zincirleri ve restoranlarla dolu olan Oxford Street, giyim, elektronik, mücevher ve kitap gibi çeşitli ürünleri satın almak isteyen alışveriş tutkunları için popüler bir destinasyondur. Diğer ünlü alışveriş bölgeleri arasında Regent Street, Bond Street ve Knightsbridge bulunur. Ayrıca, Londra Moda Müzesi de moda tarihine ve trendlere dair ilginç sergiler sunar.

19. Londra, bir zamanlar dünyanın en büyük şehriydi

Londra, 1831’den 1925’e kadar dünyanın en kalabalık şehriydi. 1800’lerin ortalarında Pekin’in 1.1 milyonunu geride bırakarak ve 1914’te 7.419.000 nüfusuyla neredeyse yüz yıl boyunca dünyanın en büyük şehri olduğu biliniyor. Bu tarihlerden sonra ise yeni dünya olarak göç alan New York şehri görülüyor. Londra şu anda dünyanın 33. büyük şehridir.

20. Batı Avrupa’nın en yüksek gökdeleni Londra’da

Shard, Londra’nın ve Birleşik Krallık’ın en yüksek gökdelenidir. Aynı zamanda Batı Avrupa’da bulunan en yüksek gökdelen olarak bilinir. Renzo Piano tarafından tasarlanan bu cam ve çelik yapı, 310 metre yüksekliğe sahiptir ve 95 katlıdır. Shard, ofisler, oteller, restoranlar ve bir gözlem terası içerir ve panoramik bir şehir manzarası sunar.

HOTCOURSES TURKEY / leyla Özlüoğlu

Tarihiyle, kültürüyle, insanları ve yaşayış biçimiyle kimi zaman imrendiğimiz, kimi zamansa dalgaya aldığımız, ancak sıklıkla ilginç bulduğumuz bir yer Fransa. Biz de dedik ki, acaba Fransa hakkında bu kadar ilginç ne var? Araştırdıkça daha da hayrete düştük. Kimi zamansa, bunu yapsa yapsa Fransızlar yapardı zaten dedik. İşte buyursunlar, Fransa ilginç özellikleri!

  • Fransa’da “merhaba” veya “lütfen” demezseniz, kahveye daha çok para ödediğiniz bir kahveci bulunmakta.

Tabii bunun tam tersini de düşünebilirsiniz. Hatta ikisini beraber kullanırsanız kahvenin fiyatı çeyrek fiyatına kadar düşüyor. Çok kibar insanlar şu Fransızlar! Gerçi, biz bu uygulamaya çok da yabancı değildik, değil mi?

  • Paris aslında, Lutetia adında bir Roma şehriydi.

Lutetia, bugünlerde lütesyum denilen çok nadir bir elementin adı aslında. Ancak muhtemelen elementin adı şehirden geliyor. Zaten Paris’e bakınca da Roma şehir planlamasını görebiliyorsunuz: Mükemmel planlanmış bir şehir!

  • Fransız tostu aslında Fransız değildir.

Tamamen isim benzerliği. Joseph French adındaki bir adam, bizim sadece tost, yabancılarınsa “French toast” yani Fransız tostu dediği yemeği yapıyor. Belli ki sonradan epey tutuluyor. Ancak babasının soyadını alan abimiz Fransız bile değil!

  • Bir zamanlar Fransa, dünya karalarının %8’ini yönetiyordu.

Tabii bu sömürgecilik çağında gerçekleşiyor. ABD topraklarının büyük çoğunluğu, Afrika kıtasının kuzeybatısı, Çin’in güneyindeki birtakım ülkeler de bunların içinde. Fransa kültürü bugün pek çok yerde karşımıza çıkıyorsa, sebebi de bu sömürgeci çağdır.

  • Fransa’da ölmüş biriyle evlenebilirsiniz.

Siz yine de evlenmeyin.

  • 2012’ye kadar, tamı tamına 214 yıl, Paris’te kadınların pantolon giymesi yasaktı.
  • Afrika’da Fransızca konuşan insan sayısı, Fransa’dakinden fazladır.

Sömürgecilik çağı aynı zamanda birçok kültürü de yozlaştıran, kırıp geçiren bir çağ idi. Afrika’daki ülkelerin pek çoğu, 1960’lara kadar tam bağımsızlığını kazanamadı.

  • Bugün bağımsızlığını kutlayan ülkelerden 26’sı, bağımsızlığını Fransa’dan kazanmıştır.

Evet, sömürgecilik. Bu arada, İngilizlerden de 58 ülke ayrılmış.

  • Louvre Müzesi, 1190’da, Viking istilalarına karşı inşa edilmiştir.

Kendileri bugün dünyanın en meşhur müzelerinden. Louvre Müzesi eserleri de dünyanın en tanındık eserleridir. 75 bin metrekarelik bir alan içerisinde 30 binden fazla eser barındırır.

KeşfeGel.Medium

Fransa Hakkında 15 İlginç Gerçek

1) Mont Blanc; 4807 metre yüksekliğiyle hem Fransa’nın hem de Avrupa’nın en yüksek dağıdır.

2) Araç plakalarını kullanmaya başlayan ilk ülke Fransa’dır.

3) Fransa’da 1748 ile 1772 yılları arasında patates yetiştirmek, satmak ve hatta yemek bile yasaktı. Bunun sebebi, patatesin cüzzama sebep olduğu yanılgısıydı.

4) Dünyanın en fazla ziyaret edilen müzesi, 9.3 milyon ziyaretçisiyle Paris’te bulunan Louvre Müzesi’dir.

5) 1000’den fazla Fransız peynir türü vardır.

6) 1 Nisan şaka gününün çıkış noktası Fransa’dır.

7) Paris’teki 470 bin küsür ağacın her biri ölçülmüştür ve hepsi kayıt altındadır.

8) Tüm Paris’te sadece bir tane DUR tabelası yer almaktadır.

9) Fransa’da ölü biriyle evlilik serbesttir.

10) Eski Fransa Kralı 19.Louis sadece 20 dakika boyunca kral olarak kalabilmiştir.

11) İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransızlar, Paris’i ziyaret eden Hitler’in Eyfel Kulesinin tepesine çıkmaması için asansör kablolarını kesmişlerdir.

12) Fransa’da Fransızca konuşan kişi sayısı, Afrika’da Fransızca konuşan kişi sayısından daha düşüktür.

13) Dünyada en fazla zaman dilimini Fransa kullanmaktadır. Toplamda 12 tane zaman dilimi vardır. 

14) Fransa’da bir domuza Napolyon adını koymak yasaktır.

15) Fransa’da araştırmalara göre her beş kişiden biri depresyon ile mücadele etmektedir. Bu sebeple dünyanın en depresif ülkesi Fransa’dır.

Eğitimal

İrlanda mistik havasıyla, tarihi geçmişiyle, doğal güzellikleri ve merak uyandıran mitolojisiyle herkesin ilgisini çeken Avrupa’nın kuzeybatısında kalan yeşil bir ülkedir. Kendi bağımsızlığını kazanan İrlanda Büyük Britanya’dan İrlanda Denizi ile ayrılmış bir ada ülkesidir. Kuzey İrlanda ile aynı adada bulunsa da  İrlanda, dili, dini, yönetim şekli ve para birimi ile birbirlerinden ayrılan iki farklı ülkedir. İrlanda Cumhuriyeti AB üyesi olduğu için para birimi olarak Euro kullanmaktadır. Fakat ülkeye giriş için Schengen geçerli değildir ülkenin kendi vizesini almak gerekmektedir. Resmi dil olarak İrlanda Keltçe ’ye dayalı karışık bir dil kullanmaktadır. Fakat ülkenin neredeyse her yerinde insanlar çok rahatça resmi dil olarak da İngilizce konuşulmaktadır.

İrlanda hakkında ilginç bilgiler yazımıza İrlanda’nın bayrağının anlamı ile bir örnek verebiliriz. Yeşil, beyaz ve turuncu renklerinden meydana gelen bayrağın yeşil rengi Katolikleri, turuncu rengi Protestanları, beyaz rengi ise iki farklı dinin barış içinde bir arada bulunmasını simgelemektedir.

1. “Halloween/Cadılar Bayramı” İrlanda’dan çıkmıştır. Aslında bir Hristiyan bayramı olan Halloween, bir Kelt festivali olan Samhain Festivali’nden ortaya çıkmıştır. Yaz sonunu kutlamak için Ekim ayının veya Kasım aylarında şenlik ateşleriyle, korkunç maskeler ve kıyafetler giyilerek kutlanan bir festivalmiş. Fakat zaman içinde tüm dünyaya yayılarak Cadılar bayramı adıyla kutlanmaya başlanmıştır.

2. Sandığınızın aksine “St. Patrick” İrlandalı değildir. İrlandalılar için koruyucu aziz olan Patrick aslında Romalılar zamanında İrlanda’ya köle olarak getirilen ve satılan bir İngiliz’dir. Kölelikten kurtulmak için kaçan Patrick daha sonra bir misyoner olarak İrlanda’ya dönmüştür. Hayat hikayesi gizemini korumaktadır.

3. Campanile zilinin altından geçilmez. “Campanile Zili” İrlanda’da Trinity College’de yer alan bir mimari yapıdır. İnanışa göre Trinity College öğrencileri bu zilin altından mezun olmadan geçerlerse başarısız olacaktır.

4. Yonca İrlanda’nın tek sembolü değildir. St. Patrick ile bağdaştırılan yonca, vaaz verirken azizin elinde olarak düşünülmektedir. Fakat İrlanda’nın asıl sembolü Arp’tır ve Guinness Rekorlar kitabının üstünde de yer almaktadır.

5. “Guinness Rekorlar Kitabı” İrlanda’dan çıkmıştır. Guinness’in ortaya çıkmasına sebep olan Sir Hugh Beaver, bir gün arkadaşlarıyla atış yapmaya gitmiş ve bir şutu kaçırmıştır. Daha sonra Avrupa’nı en hızlı av kuşu nedir gibi bir tartışma içerisine girerler. Geç saatlere kadar kitaplardan araştırmalar yapsalar da bir sonuca varamayacaklarını anlarlar. Ve publarda insanların hep bu tür konularda tartışma içinde olduğunu fark eder. Bu sebeple bir “Kayıt Defter” fikri aklına gelir. O günden sonra doğruluğu kesin olan bilgileri bir kitapta toplamaya başlar. Böylece de “Guinness Rekorlar Kitabı” ortaya çıkmıştır.

6. İrlandalıların Olimpiyatları. Gerçek olimpiyatlardan daha öncelere dayandığını iddia eden İrlandalılar kendi olimpiyatlarına sahiptirler. “Tailteann Oyunları” olarak bilinmektedir. M.Ö 1600’lere dayandığı düşünülen bu oyunların ölen kişilerin ardından onları onure etmek için düzenlendiği bir atletik yarışmalardır.

7. Guinness Fabrikası’nın 9 bin yıllık sözleşmesi. 1756 yılında kurulan Guinness Fabrikası, kurucusu Arthur Guinness tarafından fabrikanın bulunduğu alan için 9 bin yıllık bir kira sözleşmesi imzalanmıştır.

8. Kuzey Işıkları İrlanda’dan da görülmektedir. Kuzey ışıkları anavatanı gibi ola Norveç, İzlanda, Finlandiya gibi ülkeler pahalılığı ile de bilinmektedir. Bu yüzden Kuzey ışıklarını görmek için masraflı olabilecek bu ülkelere gitmeden de bu doğa harikası olayı Atlantik Adası’ndan da görebilirsiniz.

9. İrlanda ismini bir mitolojik tanrıdan almıştır. İrlanda isim olarak eski İrlandaca dilinde “Eriu” olarak modern Galce’de “Eire” olarak bilinmektedir. Mitolojide Eiru, kardeşleri ile Banba ve Fodla ile birlikte adanın iyiliğini gözeten adayı koruyan tanrıçalar üçlüsünden biridir.

10. White House’un tasarımcısı bir İrlandalıdır. Amerika’nın sembollerinden olan Beyaz Saray’ın inşasına karar verildikten sonra tasarımı için bir yarışma düzenlenmiştir. Bu yarışmada tasarımıyla birinciliği kazanan James Hoban İrlandalıdır. Dublin Kraliyet Cemiyeti’nde mimarlık eğitimi alan Hoban tasarım yapmak için ailesiyle Amerika’ya göç etmiş ve hayatının geri kalanını Amerika’da yaşayarak geçirmiştir.

11. Eğitim sistemlerinin temeli “Trinity College”. İrlanda’nın üst düzey ve en prestijli eğitim kurumu olan Trinity College, 1952 yılında Queen Elizabeth tarafından kurulmuştur. Oxford ve Cambridge Üniversitelerinde bulunan kolejler model alınarak oluşturulan kolej Dublin Üniversitesi’ne bağlıdır. Kolej mezunları arasına Oscar Wilde, Samuel Beckett gibi tanınmış kişiler bulunmaktadır. Kolejin altında gizli tüneller ve şarap mahzenleri bulunmaktadır. Dublin’in en popüler turistik merkezlerinden biri olarak devamlı binlerce turisti ağırlamaktadır.

12. Diğer ülkelerde İrlanda’dan daha fazla İrlandalı yaşamaktadır. 1845 yıllarında patateste meydana gelen bir tür zehirli mantar sebebiyle İrlanda’da büyük bir kıtlık yaşanmıştır. Ülkenin %10-30’luk kısmı ölmüş ve ülkeden göç etmiştir. Bu da İrlanda’dan milyonlarca insanın gitmesi demektir. Göç eden İrlandalıların toplamı neredeyse İrlanda’nın nüfusundan fazladır.

13. ABD’nin Chicago nehri 17 Mart’ta yeşile boyanır. İrlandalılar için St. Patrick günün önemi büyüktür. İrlanda’dan göç eden insanların çoğu Chicago’ya yerleşmiştir. 17 Mart’ta St. Patrick gününü kutlamak için Chicago nehri yeşile boyanmaktadır. Ve o gün için insanların sloganı “Bugün herkes İrlandalıdır”.

14. İrlanda’da 30 binden fazla kale vardır. Kaleler ülkesi de diyebileceğimiz İrlanda’da asırlık surlar, restore edilmiş kaleler, yıkılış kuleleri ve birçok tarihi mimarileriyle 30 binden fazla kaleyi bünyesinde bulundurmaktadır.

15. “O” harfi soylu ailelerden gelen kimse anlamına gelir. İnsanların soylu ailelerden geldiği göstermek için isimlerinin başına “O” harfi getirilmektedir. Örnek olarak O’Murphy verilebilir. O harfinin üstünde şapkalı olanı orjinal halidir.

GLOBAL YURTDIŞI EĞİTİM

Avrupa, Avustralya’dan sonra dünyanın en küçük ikinci kıtasıdır. Günümüzde ise dünya ekonomisinin üçte birini elinde tutar. Yurtdışında eğitim almayı düşünen uluslararası öğrenciler sanat, kültür, tarih ve mimarinin büyülü buluşmasına tanık olmak için sıklıkla Almanya, İtalya, Fransa, Hollanda, İsviçre gibi ülkeleri tercih ederken, Avrupa’da yaşam standartlarının yüksekliği, düşük işsizlik oranları ve kariyer imkanları dikkat çekicidir. Kıtadaki uluslararası tanınırlılığa, köklü tarihe ve saygınlığa sahip üniversiteler, her yıl dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda öğrenciyi ağırlar.

Avrupa’nın Anlamı: Sami dillerinde ‘güneşin battığı taraf’ anlamına gelen Avrupa, ismini ilk olarak Fenikelilerden alır ve Yunanlılara Europa olarak geçer. Yunan mitolojisinde Europa, Fenike Kralı Agenar’ın güzeller güzeli kızıdır. Prensese aşık olan Zeus, beyaz bir boğa görünümüzde Europa’nın güvenini kazanır ve onu boğa sırtında Girit’e kaçırır. Zeus’tan Minos, Sarppedon ve Rhadamnthys adında 3 çocuğu olur ve Ege Denizinin batısında bulunan ülkelere Europa adı verilir.

En Kaliteli Üniversiteler: Avrupa’da eğitim almayı düşünüyorsanız eğer, size güzel haberlerimiz var. Zira Avrupa ülkeleri, dünyanın en eski, prestijli ve uluslararası standartlarda üst sıralarda yer alan eğitim kurumlarına ev sahipliği yapar. Her yıl dünyanın farklı ülkelerinden öğrenciler, okumak için Avrupa ülkelerini tercih ederler. Bunda kıtadaki çoğu ülkede düşük ya da ücretsiz eğitim imkanlarının, burs seçeneklerinin ve mezuniyetten sonra kariyer olanaklarının payı büyüktür. Avrupa, dünyanın en eski eğitim kurumlarından biri olan İtalya’da Bologna Üniversitesi’nden QS Dünya Üniversite Sıralamalarında ilk 10’da yer alan Cambridge Üniversitesi, Oxford Üniversitesi, ETH Zurich ve Imperial College London’a kadar çok sayıda okulla yabancı öğrencilere hizmet verir. 

Avrupa’nın En Uzun Yer Adı: Birleşik Krallık’ta bulunan Galler’de bir kasabanın adı olan  ve  tek kelimede yaklaşık 58 harften oluşan Llanfairpwllgwyngyllgogerychwyrndrobwllllantysiliogogogoch, Avrupa’nın en uzun yerleşim yeri adına sahiptir. Kısa adı Llanfairpwllgwyngyll olan alışılmadık kasaba ismini, Finlandiya’da Ateritsiputeritsipuolilautatsijanka, İrlanda’da Siemieniakowszczyzna ve Polonya’da bulunan Newtownmountkennedy izler. 

Avrupa’nın En Büyük Şehri: Antik çağlardan beri gizemini ve büyüsünü koruyan, Asya ve Avrupa arasında köprü vazifesi gören, kentsel tarihi yaklaşık 3000 yıl öncesine dayanan ve hiç şüphesiz dünyanın en güzel yerlerinden bir olan İstanbul, 14 milyonu geçen nüfusu ile Avrupa’nın en büyük şehridir. Onu sırasıyla, Moskova ve Londra izler. 2010 yılında Avrupa’nın Kültür Başkenti seçilen şehir, tarih boyunca çok sayıda imparatorluğa başkentlik yapmıştır. Napoleon Bonaparte, şehre olan hayranlığını ’’Dünyada tek bir devlet olsaydı, başkenti İstanbul olurdu.’’ diyerek dile getirmiştir.

İcatlar Kıtası: Hayatımıza yön veren ve renk katan çoğu icadın ilk çıkış yerlerinin Avrupa ülkeleri olduğu ve özellikle bilim alanında sayısız buluşa sahip oldukları kuşkusuzdur. Gelin birkaçına birlikte göz atalım;

İlk MP3, akordeon, otomobil, röntgen cihazı, klarnet, gramofon, kontak lens, bilgisayar gibi icatlar Alman buluşudur. İlk denizaltı İrlandalı mühendis John Philip Holland tarafından bulunmuştur. İlk gözlükler 1200’lerde Roma İmparatorluğu zamanında icat edilmiştir. İlk sprey Norveçli kimya mühendisi Erik Rotheim tarafından icat edilmiştir. İlk dinamit İsveçli bilim adamı Alfred Nobel tarafından 1867 yılında bulunmuştur. İlk renkli televizyon İskoçyalı mucit John Baird tarafından 1928 yılında icat edilmiştir. İngiliz matematikçi Alan Turing, bilgisayar bilimlerinin öncüsü olarak kabul edilir. İngiliz bilgisayar bilimcisi Tim Berners Lee, dünya çapında internetin kullanılabilirliğini sağlayan ‘www’ internet web ağını icat etmiştir. 

Güçlü Ekonomi: Dünyanın en güçlü ekonomisine sahip Avrupa, bu özelliği ile en zengin kıtadır. Otomotivden mühendisliğe, tekstilden kimyaya, sağlıktan yenilenebilir enerji ve inovatif sektörlere kadar çoğu alanda uluslararası şirketlere ve oluşumlara sahiptir. Avrupa’da eğitim almayı düşünen öğrenciler İtalya’da endüstriyel tasarım, İngiltere’de makine mühendisliği, Fransa’da moda tasarımı, Almanya’da elektrik mühendisliği gibi popüler alanlarda bir üniversiteye başvurabilir ve mezun olduktan sonra çalışma imkanı bulabilir. Avrupa ülkeleri, dünya genelinde işsizlik oranlarının düşüklüğü, refah yaşamları ve yüksek maaş seçenekleri ile dikkat çeker. Kıtadaki en fakir ülkenin yaşam standartları bile dünya genelinden daha yüksektir. 

30 Dakikada Afrika’ya Yolculuk: Avrupa kıtasından Afrika’ya sadece 30 dakikada feribotla İspanya’nın Tarifa şehrinden Fas’ın Tangier şehrine geçebileceğinizi biliyor muydunuz? Kıtalararası bu yolculuk hem keyifli hem de eşsiz manzaralar sunarken, İspanya ve Fas’ta ziyaret edebileceğiniz sayısız güzellikler sizi bekliyor olacaktır. Eğer İspanya’da eğitim almayı düşünürseniz bu sıradışı imkanı deneyimlemenizi öneririz. 

Avrupa’nın En Eski Ülkesi: Avrupa hakkında ilginç bilgiler  denilince, kıtanın en eski ülkesi olan Bulgaristan’dan bahsetmemek olmaz. Çağlar boyunca aynı adı koruyan ve milattan sonra 681 yılına uzanan tarihiyle Avrupa’da en eski devlet olma ünvanına sahiptir. Günümüzde özellikle tarihi başkent Sofya ile hem öğrencilerin hem de turistlerin uğrak yeri olan ülke, büyüleyici mimari örnekleri ve samimi insanları ile dikkat çeker.

Nobel Ödüllerinin Merkezi: İlk olarak 1901 tarihinde İsveçli bir kimyager ve mühendis olan Alfred Nobel’in vasiyetnamesi ile kurduğu Nobel Vakfı tarafından verilen prestijli ödüller, insanlığa hizmet edenleri ödüllendirmeyi amaçlar. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi fizik, kimya, ekonomi alanında, Karolinska Enstitüsü fizyoloji veya tıp alanında, Norveç Nobel Komitesi ise edebiyat ve barış alanındaki ödülleri vermektedir. Dünya genelinde çoğu Avrupa ülkesi bir ya da daha fazla Nobel Ödülüne sahipken, özellikle İngiltere, Almanya ve Fransa en çok layık görülen ülkeler arasındadır. 

Dünyanın En Büyük ve En Küçük Ülkeleri: Geçmişten günümüze çok sayıda krallık ve imparatorluğa ev sahipliği yapan Avrupa, hem dünyanın en küçük bağımsız devleti olan Vatikan’ı hem de en büyük ülkesi olan Rusya’yı barındırır. Vatikan Şehir Devleti, İtalya’nın Roma şehrinde 0,44 kilometrekarelik bir alanı ve yaklaşık 500 kişilik bir nüfusu kapsarken UNESCO Dünya Mirası listesindedir. Rusya ise 6,592,800 kilometrekarelik yüzölçümü ile dünyanın en büyük ülkesidir. 

Hotcourses Turkey

İzlanda (İzlandaca: Ísland), Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde Grönland’ın güneydoğusu ile İskandinavya ve Büyük Britanya’nın kuzeybatısında yer alan bir ada ve Avrupa ülkesi. İzlanda, kuzeyinde Arktik Okyanusu ile çevrilidir. 356.991 nüfus ve 103.000 km² yüzölçümüyle Avrupa’nın en seyrek nüfuslu ülkesidir. Başkent ve en büyük şehir Reykjavík’tir, nüfusun üçte ikisinden fazlası ülkenin güneybatısında yer alan bu şehir ve çevresinde yaşar. İzlanda volkanik ve jeolojik olarak aktif bir adadır. Adanın iç kısmında kumluklar, lav sahaları, dağlar ve buzullar içeren bir plato bulunur ve birçok buzul nehri kaynağını buradan alarak denize akar. İzlanda Kuzey Kutup Dairesi’nin kuzeyinde yer almasına rağmen Körfez Akıntısı nedeniyle aynı enlemdeki diğer bölgelere göre daha ılık bir iklime sahiptir. Yüksek enlem ve denizcilik yazların serin geçmesine yol açar. İzlanda’ya bağlı birçok ada kutup iklimine sahiptir.

Landnámabók el yazmalarına göre İzlanda’da insan yerleşimi 874 yılında Norveçli kabile reisi Ingólfr Arnarson’ın adaya kalıcı olarak yerleşmesiyle başladı. Sonraki yüzyıllarda başlıca Norveçliler olmak üzere İskandinav halkları ile Gal -İrlandalı ve İskoç- kökenli köleleri adaya göçtüler. İzlanda 13. yüzyıla kadar dünyanın en eski yasama meclislerinden biri olan Alþingi tarafından bağımsız bir federasyon olarak yönetildi. Yaşanan bir siyasi çekişmenin ardından 13. yüzyılda Norveç egemenliğine girdi. 1397’de Norveç, Danimarka ve İsveç krallıkları birleşerek Kalmar Birliği’ni kurdular. İzlanda da Norveç’le birlikte birliğe katılmış oldu. 1523’te İsveç’in birlikten ayrılmasıyla Danimarka-Norveç birliğinde kaldı. Fransız Devrimi ve Napolyon Savaşları’nın etkisiyle İzlanda bağımsızlık hareketi ortaya çıktı. 1918’de bağımsızlık ilan edildi ve 1944’te cumhuriyet kuruldu. 1799-1845 yılları dışında sürekli çalışan Alþingi, hala faaliyetlerini sürdüren en eski parlamento kabul edilir.

861 yılında Norveçliler tarafından keşfedilen adaya ilk kez 9 ve 10. yüzyılda Norveç’ten gelen Vikingler yerleşmişlerdir. Bu toplulukların önderleri birleşerek 930 yılında parlamentonun ilk örneği sayılabilecek Athing’i oluşturdular. İç anlaşmazlıklar sonucu bağımsızlığını kaybeden ada 1262 yılında Norveç’in egemenliği altına girdi. 14. yüzyılda Norveç’in Danimarka’ya bağlanmasıyla, Danimarka’nın egemenliği altına girdi. Danimarka önceleri adadan ticari bakımdan yararlanmaktaydı. Daha sonra İzlanda’yı tamamen idaresi altına aldı. 1551 yılında referandum ile Protestanlığı kabul eden İzlandalılar, 1662 yılında Danimarka kralına bağlılık yemini ettiler. 17. yüzyılda adada hastalık, kıtlık ve volkan püskürmeleri ortalığı kasıp kavurdu. 1838’de Reykjavik’te on üyeli bir meclis kuruldu. 1843’te de Althing yeniden teşkil edildi. 1904’te İzlanda’ya diplomasi dışında özerklik tanındı.

19. yüzyılda ortaya çıkan milliyetçilik akımları sonucu 1918 yılında İzlanda, Danimarka’ya bağlı bir devlet hâline geldi. II. Dünya Savaşı sırasında stratejik bir değer kazanan İzlanda’yı korumak gerekçesiyle İngiltere tarafından işgal edildi. Daha sonra 1941’de Amerikalılar burayı devraldı. 1941 yılında Althing, Danimarka ile bağlarını koparma kararı aldı. 1944 yılı Mayıs ayında halk oyuna sunulan yeni anayasa oylandıktan sonra 17 Haziranda cumhuriyet ilan edildi. İzlanda 1949 yılında NATO’ya üye oldu. Ordusu olmayıp da NATO üyesi olan tek ülkedir. 17 Haziran 1944’te, Amerika Birleşik Devletleri, İzlanda’yı ilk tanıyan ülke olmuştur.

WİKİPEDİ

Comments are closed.