logo

İnsanlar gibi, bitkiler de ekstra ilgiye yanıt verir. H. Peter Loewer

Shea Yağı

Cilt Bakımında Tavsiyeler

Portakal Yağı – Limonu Yüzünüzde Nasıl Kullanırsınız?

Pırıl pırıl bir cilt için ihtiyacınız olan 4 şifalı bitki – Aspir yağı nedir, ne işe yarar? Aspir yağının faydaları ve zararları neler? – Gül Yağının Faydaları Nelerdir?Gül Suyunun Faydaları Nelerdir?

Kuşburnu yağının faydaları – Dr. C. Tuna Aynısefa Yağı – Sarı Kantaron Yağı – Biberiye Yağı Nedir? Nasıl Kullanılır? – Marula Yağının 13 Faydası – Hindistan cevizi yağı nedir? – Avokadoyu Cildinizde Nasıl Kullanabilirsiniz? – Çay Ağacı Yağının İçeriği Hakkında – Badem Yağı Nedir? – Jojoba Yağı Nedir? – AROMATERAPİ NEDİR? – Lavanta Yağı – Üzüm Çekirdeği Yağı – Argan Yağı

İnsanlık var olduğundan bu yana değişmeyen bir gelenek var: Cilt bakımı! Son yıllarda doğal ürünlere olan ilgi de arttıkça geçmişten gelen bakım sırları da gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Shea yağı da bunlardan biri. Binlerce yıl önce Eski Mısır’da, cilt bakımında bilinen etkisi ile kullanılmaya başlanan shea yağı, bugün cilt bakımına düşkün pek çok insanın sıkça araştırdığı konular arasında.

Shea Yağı Nedir Ne İşe Yarar?

Shea yağı, Afrika’da yetişen shea ağacının fındığının ezilmesi ile elde edilen bir yağdır. İngilizcesi “shea butter” olan bu yağ, fildişi renginde ve tereyağı kıvamındadır. Bu ağacın yetiştiği Burkina Faso ve Gana ülkelerinde shea meyvesi kadınlar ve çocuklar tarafından toplanır. Hasadı yapılıp kurutulan shea öğütülür ve ince bir macun haline getirilir. Böylece shea yağı elde edilir.

Bu değerli yağ, Afrika’da yemeklerde ve çikolata endüstrisinde kakao yağı yerine kullanılsa da biz daha çok kozmetikte kullanmayı tercih ediyoruz. En sık karşılaştığımız kullanım şekilleri ise nemlendirici, merhem ve losyon şeklindeki kullanımlardır. Özetle bu yağ, gıdadan kozmetiğe pek çok alanda kullanımı bulunan bir doğal yağ çeşididir.

Shea Yağı Cilde Faydaları Nelerdir?

  • Günlük olarak kullanımda cildin nem dengesini korumaya yardımcı olur.
  • Zararlı ışınlar ve kirli havanın cilt üzerindeki etkilerini azaltır.
  • Cilde peeling amaçlı da kullanılarak, temizleyici görevi üstlenir.
  • Shea yağı tahriş olan, kızaran, hassasiyeti bulunan ve kuruluktan çatlayan cildi besler.
  • Shea yağı egzama ve kaşıntı sorunlarına da iyi gelir. Cildi rahatlatma etkisi vardır.
  • İçeriğindeki A vitamini sayesinde shea yağı sivilce ve akne oluşumlarını engellemeye yardımcı olur.
  • Kadın ya da erkek fark etmeksizin kırışıklık problemine sahip olan herkes için kullanışlıdır. Göz çevresine de uygulanabilen bu yağ, ince çizgi ve kırışıklıkların giderilmesinde rol oynar. Aynı zamanda kolajen üretimini artırarak da cildin yenilenmesini sağlar.
  • Selülit önleyici özelliğe sahiptir. Bacak ve kalça bölgesine düzenli olarak shea yağı ile masaj yapmak, selülitlerin azalmasına yardımcı olur.
  • Dengesiz kilo alıp verimi ya da hamilelik sonrası ciltte oluşan çatlaklar için de etkilidir. Shea yağı ile düzenli masaj, çatlak görünümü azaltır.
  • Ayak tabanında ya da avuç içlerinde meydana gelen nasırlara iyi gelir. Sertleşmiş bölgeleri yumuşatır.
  • Topuk çatlakları için de etkili olan shea yağı, haftada 1 kez banyoda uygulandığında yumuşak topuklara sahip olmanı sağlar.
  • Son olarak cansız ve bakımsız görünen saçlar için de oldukça etkilidir. Shea yağı saç derisine uygulandığında, saçları besler ve canlanıp onarılmasını sağlar. Hızlı uzamasına da yardımcı olur.

Shea Yağı Cilde Nasıl Uygulanır?

Bu mucizevi yağ aktarlardan ham olarak elde edilebildiği gibi cilt bakım ve saç bakım ürünlerinin içerisinde de yer almaktadır. Kimileri aktarlardan satın alıp, cilde doğrudan uygulama yapmayı tercih etse de biz bakım ürünleri aracılığı ile kullanmanı tavsiye ediyoruz. Bu gibi ürünlerin içerisinde yer alan diğer aktif bileşenlerden de yararlanabilmen için shea yağı özlü bakım ürünlerine yönelmen cildin ve saçların için daha etkili olacaktır.

Diğer taraftan “Shea yağı saça nasıl uygulanır?” sorusunu da yanıtlayalım. Aynı şekilde direkt saç derisine uygulama işlemini değil de shea yağı özlü şampuan ve saç kremleri gibi ürünleri tercih etmelisin. Diğer yararlı bileşenler ile formüle edilen bu bakım ürünleri sayesinde shea yağının cildine olan etkisini artırabilirsin.

Deniz Özübek

Portakal bitkisinin botanikteki adı ‘Citrus Sinensis’dir. Portakal yağı soğuk presleme tekniği ile portakal kabuğundan çıkarılan bir uçucu yağdır ve kimyasal maddelerden kaçınmak için sadece organik, soğuk-preslenmiş yağları kullanmak en iyisidir. Bu yağ aynı zamanda portakal suyu üretiminin bir yan ürünü olarak da elde edilir. Portakalın özü bir kez çıkarıldığında, yaklaşık 6 ay boyunca, kullanım için güvenlidir.
Portakal yağının taze, tatlı, narenciye kokusu vardır ve bu yağ antiseptik, afrodizyak, spazm çözücü, iltihap giderici, gaz giderici, yatıştırıcı ve antidepresan özellikleri ile çok amaçlı kullanıma uygundur. Tatlı ve acı portakal yağları hem sağlığa yararlıdır hem de tedavi edici özellikleri vardır. Şimdi bu özelliklere yakından bakalım.

Portakal Yağının Sağlığa Faydaları
Antidepresan: Portakal yağının yoğun bir meyve kokusu vardır. Portakalın kabuğu yavaş yavaş soyulurken etrafa yayılan, turuncu renkli meyvenin saldığı, o keskin kokuyu düşünün. Bu koku ruhu canlandıran ve vücudu sakinleştiren, içinizde huzur ve mutluluk yaratan bir kokudur. Özellikle kadınlar için, adet ve menopoz döneminde antidepresan gibi bir işlev görür.
 Anksiyete / kaygı tedavisinde portakal yağı yaygın olarak kullanılmaktadır. 2000 yılında Fizyoloji ve Davranış dergisinde yayınlanan, 72 kişi ( yaş 22-57 ) üzerinde yapılan küçük çaplı bir çalışmaya göre, portakal yağının kokusu anksiyeteyi hafifletmeye yardımcı olabilir. Çalışmada 72 kişi bir diş tedavi merkezinde yer alan 2 bekleme odasına alınmıştır. İlk bekleme odasına, portakal yağı kokusunu etrafa veren elektrikli bir düzenek yerleştirilmiştir. İkinci odada, ortama hiçbir koku verilmemiştir. Araştırma sonucunda portakal yağı kokusuna maruz kalan katılımcıların (özellikle kadınların) kaygı düzeyinin, kokusuz odadaki gruba göre daha düşük ve morallerinin daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir.
İltihap Giderici: Enfeksiyon, toksinler, antibiyotik ve diğer ilaçların olumsuz etkileri gibi herhangi bir faktörden kaynaklı iç ve dış yangıların her ikisi için de portakal yağı rahatlama sağlar. Kan dolaşımını uyararak doku şişmelerinin tedavisinde yardımcı olur.
Antiseptik: Portakal yağı mikropların yayılmasını engeller ve gargara şeklinde kullanıldığında boğaz ağrılarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ayrıca ağzınızı portakal yağı ile çalkaladığınızda ağız yaralarını iyileştirmeye yardımcı olur.
Spazm Giderici: Bu hoş kokulu yağ doğal bir spazm gidericidir ve dolayısıyla yaygın olarak kas sorunları, kronik öksürük, kramp ve ishal gibi pek çok rahatsızlığa neden olan spazmların tedavisinde kullanılmaktadır.
Sindirimi Düzenleme: Portakal yağının sindirimi düzenlediği, kabızlığı giderdiği ve C vitamini emilimini arttırdığı bilinmektedir. Masaj yağı olarak karın bölgesine uygulanabilir.
Toksinlerden Arındırma: Tatlı portakal yağı bir idrar söktürücü işlevi görerek vücudun toksinlerden arınmasını sağlar. Ayrıca 2. Bir dolaşım sistemi olarak kabul edebileceğimiz lenfatik sistemi, mesaneyi ve böbrekleri uyarır. İdrar yoluyla ürik asit, safra ve aşırı tuz gibi toksinlerin atılmasına ve sıvı tutulumuna yardımcı olur. Yağın detoks ve temizleme özellikleri selülitlerin parçalanmasında ve azalmasında etkili olur.
Cinsellik: Afrodizyak özelliklere sahip olduğu bilinmekte olan portakal yağı zevk alamama, cinsel isteksizlik, iktidarsızlık ve sertleşme bozukluğu gibi sorunların tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır.
Cilt Sağlığı: Portakal yağı cilt bakımı için ve güzellik ürünü olarak da kullanılabilir. Portakal yağı ciltte kolajen üretimini teşvik eder ve şişlikleri azaltır, ciltteki ince çizgileri giderir. Cilde doğru kan akışını teşvik eder ve cilde doğal bir parlaklık verir. Kırışıklıkların oluşumunu zorlaştırır ve dolayısıyla yaşlanmayı geciktirir. Kuru, tahriş olmuş ciltlerin yanı sıra akne eğilimli ciltlere de yararlıdır.
Saça Sağlığı: Portakal yağı saçlarınızı daha sağlıklı kılabilecek birçok özelliği bünyesinde barındırmaktadır. Birincisi, tahriş olan saç derisini yatıştırıcı etkisi vardır. İkincisi, portakal yağı mükemmel bir nemlendiricidir ve kuru, zarar görmüş ve kırılgan saçlar için tavsiye edilmektedir. Üçüncü olarak portakal yağı, saç ve saç derisi için iyi bir C vitamini kaynağıdır. Son olarak portakal yağı saç köklerini güçlendirerek saçların uzamasını ve gürleşmesini sağlar.
Saçınıza sağlık ve güzellik katmak için, 10 damla portakal yağını bir miktar zeytin yağı ile karıştırıp saç derinize masaj yaparak sürün. 40 dakika kadar beklettikten sonra saçlarınızı yıkayın.
Alzheimer Hastalığı: Araştırma, portakal esans yağı kullanarak aromaterapinin bilhassa AD hastalarında bilişsel işlevin iyileştirilmesine yardımcı olabileceğini önermektedir.

Portakal Yağının Cilde Faydaları
Selülitlerin giderilmesine yardımcı olur.
Yara ve yanıkların iyileşmesinde yardımcı olur.
Cildi sıkılaştırarak genç ve parlak bir görünüm kazandırır.
Cildi güzelleştirir.
Bünyesinde bulunan B ve E vitaminleri ile magnezyum, bakır, demir ve proteinler ile cildi besler.
Portakal yağı çok yağlı ve karma ciltler üzerinde oldukça etkilidir.
Cilt kırışıklıklarının giderilmesinde yardımcı olur.
Akne ve sivilcelerin oluşumunu engeller.
Vücudun yorgunluğunu atmasını sağlayarak vücuda dinçlik kazandırır.
Cilde canlılık kazandırır.
Makyaj temizlemede tonik olarak kullanılabilir.
Kuru ve hassab ciltlerde dengeleyici etki sağlar.

Portakal Yağının Diğer Faydaları
• Yaratıcı ve pozitif düşünmeyi teşvik eder ve sağ beyin fonksiyonlarını destekler.
• Lavanta yağı ile birlikte uyku bozukluklarını tedavi eder.
• Endokrin ve ekzokrin bezlerinin salgılamasını teşvik eder. Portakal yağının tüketilmesinin süt salgılanmasını geliştirdiği, safra ve sindirim salgılarının üretimini arttırdığı, adet görme periyodunu tekrar düzene soktuğu gözlemlenmiştir.
• Hem içten hem dıştan bu yağın düzenli kullanılması vücudunuz için bir tonik vazifesi görür.
• Vücudun tüm organ sistemlerinin işleyişini teşvik etmektedir.

Portakal Yağı Nasıl Kullanılır?
Uçucu yağlar burun, cilt gözenekleri ve saç kökleri vasıtasıyla vücut tarafından emilir. Oradan kan dolaşımına karışır ve vücudu baştan başa dolaşır. Aromaterapinin güzelliği, soluma yoluyla veya esansiyel yağların bölgesel olarak uygulanmasıyla yağdan yararlanacak olmanızdır. Aromaterapi uzmanlarına göre, esansiyel yağ moleküllerinin cilt tarafından emilimi, limbik sisteme (duyguların kontrolünü ve sinir sistemini etkileyen beyin bölgesi) mesajların ulaşımını sağlar. Bu mesajların kan basıncı, stres düzeyleri, kalp atım hızı, solunum ve bağışıklık fonksiyonu gibi biyolojik faktörleri içerdiği düşünülmektedir.
• Portakal yağı bir taşıyıcı yağ yardımıyla (örneğin jojoba, tatlı badem veya avokado yağı) inceltilerek cilde uygulanabilir. Ya da sıcak su banyosuna birkaç damla eklenerek banyo yapılabilir.
• Vücudunuzda ihtiyaç duyduğunuz bölgelerde masaj yağı olarak kullanılabilir ya da yağ, bir beze ya da mendile birkaç damla dökülerek difüzör ya da buharlaştırıcı ile cilt üzerine tatbik edilebilir. Ancak esansiyel yağları cilde incelterek uygulamanız tavsiye edilir.
• Vücudunuzu yıkarken birkaç damla esansiyel yağ kullanabilirsiniz.
• Boğaz ağrısını dindirmek için, ılık tuzlu su içerisine birkaç damla acı esansiyel yağ damlatın ve gargara yapın.
• Oda spreyi içerisine su ile beraber birkaç damla esansiyel yağ katarak odanızın havasını değiştirebilir ve etkilerinden faydalanabilirsiniz.

Portakal Yağının Farklı Alanlarda Kullanımı
Portakal yağının faydaları sadece genel sağlık bakımı ile sınırlı değildir aynı zamanda endüstriyel ve evsel birçok kullanımı vardır.
• Eviniz için temizlik amaçlı kullanabilirsiniz. Zemin, mobilya ve tezgah üstlerinde yer alan yağ ve lekelerin çıkarılmasında işe yarar.
• İçecekler, tatlılar, bisküviler, çikolatalar, şekerler ve hamur ürünleri gibi çeşitli gıda ürünlerine portakal lezzeti ekleyebilirsiniz.
• Endüstriyel olarak portakal yağı sabunlar, vücut losyonları, yüz kremleri, oda spreyleri ve deodorantlarda kullanılır.
• Tatlı portakal yağındaki D-limonen, son derece etkili bir böcek kovucu maddedir. Kapı ve pencere kenarlarını ve çatlakları, yani evinize zararlı haşerelerin girebileceği yerleri bu yağ ile silin veya yağı buralara sprey ile püskürtün. Ayrıca güveleri, kurtları ve karıncaları defetmek için zehirli maddeler kullanmak yerine bu yağı güvenli bir şekilde kullanabilirsiniz.

Önlemler ve Uyarılar: Portakal yağı güneşe çıkarken uygulanmamalıdır. Portakal yağı cilde başka bir yağ veya su ile inceltilerek sürülmelidir. Fazla miktarda kullanılması kusma ve mide bulantısına neden olabilir. Eğer epilepsiniz varsa, hamile iseniz, karaciğerinizde hasar varsa, kronik bir rahatsızlığınız bulunuyorsa, esansiyel yağları sadece nitelikli bir aromaterapi uzmanı gözetiminde kullanmanız gerekir. Unutmayın ki alternatif tıp gerçek tıbbın yerini tutamaz. Doktorunuzun önerdiği tedaviden kaçınarak veya tedaviyi erteleyerek yapılacak kendi kendine tedavi ciddi sonuçlar doğurabilir.

+392

Cilt Bakımında Tavsiyeler

Cilt Bakım Önerileri

1. Altın Kural

Cildinize müdahale etmeden önce daima makyajınızı çıkardığınızdan emin olun. Cildin en az bir gece nefes alması gerekir. Makyaj bu nefes alışı önler, çünkü gece boyunca cildi makyaj altında bırakmak gözenekleri tıkar ve bu da lekelere ve / veya siyah noktalara neden olabilir.

Makyaj temizleyiciniz yoksa sadece bir pamuk ped üzerine biraz zeytinyağı koyun ve makyaj ve kirden kurtulmak için yüzünüze hafifçe masaj yapın. Eksfoliyasyonun vazgeçilmez olduğunu unutun.

Haftada en az bir veya iki kez, ölü cilt katmanlarını çıkarmak için cildinizi pul pul dökün, daha sağlıklı bir parlaklık ve daha parlak bir cilt bıraktığınızdan emin olun. Cevizlerde bulunan antioksidanlar kiri gidermeye ve parlak cildi desteklemeye yardımcı olduğundan cildinizi pul pul dökmek için toz formunda yoğurtlu bir ceviz macunu da uygulayabilirsiniz.

2. Güneş ve Cilt

Hem UVA hem de UVB ışınlarını engelleyen en az 15 SPF’li güneş kremi uygulayın. Ömür boyu güneşe maruz kalma kırışıklıklara, yaşlılık lekelerine ve diğer cilt sorunlarına neden olabileceğinden, cildinizi güneşten korumanız gerekir.

Güneş kreminin etiketi üzerinde ‘komedojenik olmayan’ veya ‘aknejenik olmayan’ yazıldığından emin olun, böylece ürün gözenekleri engellemez. Güneşli veya bulutlu havalarda dahi güneş koruyucuyu atlamayın. Bir kumsala, kar veya buz gibi yansıtıcı yüzeylerin etrafına gidiyorsanız, cildinizi en az 15 SPF’li veya 30 SPF’li güneş kremi ile koruyun.

3. Ne Yersen O Olursun

Tabağınıza ne koyduğunuzu not edin. Taze meyveler, yeşillikler, yeterli protein ve vitaminler alın.

C vitamini bakımından zengin, yağ ve şeker oranı düşük bir diyet parlak cildi teşvik eder. İnsülin seviyelerini düşük tutabilen ve hücrelerin sağlıklı bir dengeyi korumasına izin veren düşük şekerli bir diyeti kendinize uygulayın.

Baharatlı, fermente gıdalar, tuz, turunçgiller ve kızarmış yiyeceklerden uzak durun. Bunun yerine pirinç, yulaf ezmesi ve elma püresi gibi yumuşak gıdaları tercih edin.

4. Spor Yapın

Düzenli egzersiz yapın. Koşu ve yoga vücudunuza gerekli kan dolaşımını sağlar ve ayrıca tüm vücudunuzun temizleme işlemini hızlandırır. Egzersiz yaptıktan sonra yüzünüzde bir parıltı göreceksiniz. Ancak zamanım yok diyorsanız yalnızca etrafınızda bulunan bir park ve yürüyüş yolunda tempolu bir yürüyüş yapın. Sonuçların ne kadar harika olacağını kısa sürede görebilirsiniz.

Egzersizden önce ve sonra cilt bakımını atlamayın. Dışarı çıkmadan önce yağ üretimini en aza indirmeye yardımcı olmak için bir tonik uygulayın. Sonra cildinizi pul pul dökün ve cildi nemlendirmek için shea yağı veya zeytinyağı uygulayın.

5. Güzellik Uykusu

Her gece en az 8 saat uyumaya çalışın. Yeterince uyumaz iseniz, cildiniz tıpkı sizin gibi yorulur, sarkar ve sönük görükür.

Bu yüzden uykuyu riske atmayın. Cildinizi doğal olarak yatıştırmak ve iyileştirmek için yüzünüze haftada iki veya üç kez bal da uygulayabilirsiniz.

Yatmadan önce yüzünüzü yıkamayı ve nemlendirmeyi unutmayın. Kuru ciltler için alkolsüz daha hafif temizleyiciler kullanın. Yeteri kadar nemlendirici uygulayın ve cildi aşırı derecede kuruduğundan sıcak sudan kaçının.

6. Su Kurtarıcıdır

Kendinizi nemlendirin. Günde bol miktarda su tüketin bunun için en az 5 bardak veya daha fazla su tüketimine dikkat edin. Ayrıca, karpuz, salatalık, portakal, çilek, greyfurt ve kavun gibi yüksek su içeriğine sahip meyve ve sebzeler tüketin. Son olarak özellikle ferahlık hissiyatı yaratması ve soğutma etkisi olduğu için mavi renkli bir şişeden su içilmesini öneriyoruz.

Gül suyunu dikkate almayı unutmayın. Sabahları göz şişkinliğini önlemeye ve azaltmaya yardımcı olur, pH dengesini korur ve gün boyunca yayılırsa cildinizi doğal olarak nemlendirir.

7. Elveda Akne

Yüzünüzü günde üç kez ılık suyla yıkayın ve yüzünüzün dairesel hareketlerle nazikçe masaj yaparak temizleyin. Bu noktada temizleyicinizin alfa hidroksil asit veya beta hidroksil asit içermesini sağlayın.

Multani mitti (dolgun toprak) içeren yüz temizleme paketleri de yüz temizliği için çok iyi iş görebilir. Cildinizi temizledikten sonra kurulayın ve benzoil peroksit içeren bir losyon uygulayın. Benzoil peroksit, antibakteriyel etkileri nedeniyle etkili bir temizleyicidir. Sivilcelerinizi sıkmayın çünkü daha fazla şişme, kızarıklık ve hatta skarlaşmaya neden olabilir.

Sivilce sizi çok rahatsız ediyor ve görüntünüzü aşırı miktarda bozuyorsa şunu uygulayabilirsiniz; Bölgeyi gül suyuyla temizleyin ve 10 dakika boyunca soğutulmuş yeşil çay poşeti koyun. Ayrıca, gözlük veya güneş gözlüğü takıyorsanız, kullanım sonucu ortaya çıkabilecek vücut yağının gözlerinizin ve burnunuzun çevresindeki gözenekleri tıkamaması için sık sık bu bölgeleri temizlediğinizden emin olun.

8. Spa Günü Her Gün

Düzenli bir cilt bakım rejimine sahip olun. Kuru ciltler için taze kiraz maskesi kullanın. Yatmadan önce taze kirazın hamurunu yüzünüze uygulayın. 15 dakika bekletin ve ılık suyla yıkayın. Kendinizi şımartmayı unutmayın. Yağlarla yapılan nazik bir yüz masajı harikalar yaratabilir. Cildinizin tipine bağlı olarak, hardal, hindistancevizi , badem veya Kumkadi’den yağları seçin, çünkü bunlar parlayan bir cilde yardımcı olan mükemmel besleyici maddelerdir. Daha da ilerisi için yatıştırıcı bir enstrümantal müzik açın ve rahatlayın.

9. Sağlıklı Alışkanlıklar

Kendinize zaman ayırın ve mümkün olduğunca stresden kaçınmaya çalışın. Stresli olduğunuzda daha fazla kopma eğiliminde olduğunuzu hiç fark ettiniz mi?

Çünkü stres vücudunuzun kortizol ve diğer hormonları üretmesine neden olarak cildi daha yağlı hale getirir.

Nefes egzersizleri, yoga ve meditasyon gibi stres yönetimi tekniklerini uygulayın. Ne kadar meditasyon yaparsanız, o kadar fazla rahatlarsınız. Çene çizginizi ve yüz kaslarınızı ihmal etmeyin.

Günde sadece 5 dakika boyunca birkaç yüz egzersizi yapın. Alt dudağınızı çenede kırışıklıklar oluşacak şekilde çıkarabilir, ardından çenenizi göğsünüze indirebilirsiniz.

Harikalar yaratan bir başka egzersiz de tavana doğru bakmak ve sarkmaktır. Bu söz konusu bölgedeki cildi daha sıkı hale getiren kasları esnetir.

10. Hava kalitesini artırmak

Dumanlı ortamlardan kaçınmak cilt için oldukça yararlı bir davranıştır, çünkü dumanlı ortamlarda olmak cilde zarar veren ve yaşlanmayı hızlandıran serbest partiküllerin salınmasına yol açabilir.

Diğer iç mekan kirleticileri de cildi olumsuz etkileyebilir. Fırınızdaki hava filtresini düzenli olarak değiştirin ve yağlı yemek pişirdiğiniz taktirde, havanlandırmayı iyi ayarlayın havaya karışan yağ tanelerinin cildinize nüfus etmesini engeleyin.

Ayrıca kuru iç mekan havasının cildi dehidre edebileceğini ve ince çizgileri daha belirgin hale getirebileceğini unutmayın. Bu sorunları en aza indirmek için elinizde her zaman bir nemlendirici bulundurun.

11. Su Bazlı Saç Ürünleri Seçin

Bazı saç kremleri, ayrıca merhemler, hacim vericiler ve şekillendirici kremler, gözenekleri tıkayabilen ve özellikle alnında, sırtında ve saç çizgisinde akne oluşturabilen yağlar veya balmumları içerir.

Onları cildinize karşı temasına dikkat etseniz bile, duş alırken ve terlerken bu maddeler yüzünüze veya vücudunuza akabilir veya uyurken yastık kılıfınız tarafından transfer edilebilirler.

Bunun yerine, su bazlı formüller arayın ve mineral yağ, balmumu veya mikrokristalin balmumu içerenlerden kaçının.

HANDE ULUSAL

Limon Yüze Sürülür Mü? Limonun Cilde Faydaları Neler?

Anneannelerimizin sağlıklı ve parlak bir cilde kavuşmak için kullandığı sihirli malzemelerin neler olduğunu hiç merak ettiniz mi? Tabii ki, şimdikinin aksine çok fazla cilt bakım ürünleri yoktu. Bunun yerine, ciltlerine bakmak için doğal bileşenlere güvendiler. Limon, cilde uygulandığında çok sayıda fayda sağlayan inanılmaz bir doğal bileşendir. Farklı cilt bakım ürünlerinde de bulabilirsiniz. Ama yüzünüzde kullanmak güvenli mi?

Yüzünüze Limon Sürmek İyi mi?

Limon yüksek asidik içeriğe sahiptir ve cilt tonunuzu aydınlatmak, koyu lekeleri hafifletmek, sivilceleri tedavi etmek, erken yaşlanma belirtilerini önlemek için etkili bir çözüm olabilir. Ancak limon özellikle hassas bir cilde sahipseniz cildinizde yanma hissi, tahriş vb. yan etkilere neden olabilir. Bu nedenle, cilt bakım rejiminize limon eklemeden önce dermatoloğunuza danışın.

Biliyor musunuz?
Limonun saça sürüldüğünde ağartma etkisi vardır. Güneşe maruz kaldığında, süreci daha da hızlandırabilir. Bu nedenle limon, doğal bir saç açıcı madde olarak kullanılır.

Limonu Yüzünüzde Nasıl Kullanırsınız?

Bir dilim limon cilt yüzeyine sürüldüğünde antioksidan özelliğinden dolayı anında gençleşme sağlar. Bal, şeker ve süt gibi diğer doğal bileşenlerle birleştirildiğinde en iyi sonucu verir. Yüz ve cilt bakımı için bal ve limon, tüm cilt tipleri için en iyi kombinasyon olarak kabul edilir.

Kullanmak için: Bir yama testi yapın. Bir pamuk top alın, üzerine birkaç damla limon suyu ekleyin ve elinizin arkasındaki küçük bir parçaya uygulayın. Cildiniz limon suyunu sorunsuz bir şekilde emerse, kullanmaya devam edebilirsiniz. Daha iyi sonuçlar elde etmek için limonu bal, aloe vera ve şeker gibi diğer doğal malzemelerle de karıştırabilirsiniz. Tüm malzemeleri karıştırın ve 2 veya 3 günde bir uygulayın. Ayrıca günde bir kez kullanmak kesinlikle güvenlidir. Yan etkileriniz varsa kullanmayı bırakın.

Yüzünüzde Limon Kullanmanın Faydaları

Limonun cilt bakımınızda harika bir bileşen olmasını sağlayan belirli özellikleri vardır. Bunlar:

1. Kolajen üretimini artırır: Limon, erken yaşlanmayı önlemek ve cilt hasarını sınırlamak için harikalar yaratan C Vitamini açısından zengindir. Ayrıca cildin daha genç görünmesini sağlayan kolajen üretimini artırır.

2. Doğal büzücü: Limon, doğal bir büzücüdür. Limon suyunda yüksek pH seviyelerinin varlığı, cildinizdeki yağın azalmasına yardımcı olur ve iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur.

3. Antifungal: Limon suyu, Candida mantar döküntüleri gibi mantar enfeksiyonlarını tedavi etmeye yardımcı olan mantar önleyici özelliklere sahiptir.

4. Cilt açıcı madde: Limon suyu asitler, özellikle sitrik asit, daha az miktarda malik asit ve yaygın olarak C Vitamini olarak bilinen askorbik asit bakımından zengindir. Limondaki zengin asit içeriğinden dolayı mükemmel cilt aydınlatma özelliklerine sahiptir. Ayrıca yaşlılık lekelerini ve koyu lekeleri azaltmada etkilidir.

5. Sivilcelerden kurtulmaya yardımcı olur: Limon, sivilcelerin doğal tedavisidir . Yüksek C vitamini konsantrasyonunun varlığı akne tedavisine yardımcı olur. Sitrik asidin kurutucu etkisi ve antiseptik özellikleri, akne patlamalarına neden olan bakterileri öldürür. Limon türevi ürünler bu nedenle akne eğilimli ciltler için şiddetle tavsiye edilir. Yüzünüzde ilk kez limon kullanıyorsanız, herhangi bir hassasiyet reaksiyonu olup olmadığını görmek için bir yama testi yapın. Daha az tahriş için limon suyunu cilde uygulamadan önce daima suyla karıştırın.

Limonu Yüzünüzde Kullanmanın Yan Etkileri

Hiçbir şeyin fazlası iyi değildir ve limon da bir istisna değildir. Limonu uygulamadan önce yüzünüzdeki yan etkilerini öğrenin.

1. Ciltte tahriş: Limon özlerinin doğrudan yüze uygulanması, yüksek asidik özellikleri nedeniyle sıklıkla cilt tahrişine neden olur. Kuruluk, kızarıklık, soyulma ve pul pul dökülme gibi cilt tahrişi yaygın yan etkilerden bazılarıdır. Hassas bir cildiniz varsa , bu belirtiler şiddetli hale gelebilir.

2. Güneş ışığına maruz kalmaya karşı cilt hassasiyeti: Cilde herhangi bir turunçgil özü uyguladıktan hemen sonra güneşe maruz kalmak şişlik, kızarıklık ve lekelere neden olabilir. UV ışınlarının zararlı etkisi altındaki bu tip cilt reaksiyonu Fito fotodermatit olarak bilinir. İnsanların sıcağa ve güneşe çok maruz kaldığı bölgelerde yaygındır.

4. Güneş yanığına neden olabilir: Hassas bir cildiniz varsa, limon özlerini doğrudan yüzünüzde kullanmaktan kaçının. Güneş ışınlarının epidermise daha iyi nüfuz etmesine ve güneş yanıklarına neden olmasına yardımcı olabilir.

Yüzünüz İçin Limonla Ne Karıştırılır?

Diğer doğal elementlerle, tam olarak E Vitamini ile zenginleştirilmiş bileşenlerle birleştirilen limon suyu, cilt sorunlarınızı çözebilir ve sağlıklı, güzel bir cilt elde etmenize yardımcı olabilir. Görünür sonuçlar elde etmek için limonla karıştırabileceğiniz malzemelerin bir listesi.

1. Yüz için bal ve limon: 1 tatlı kaşığı limon suyu ve balı karıştırın. Yüzünüze uygulayın, cildinizin emmesi için 10 ila 15 dakika bekletin ve ardından suyla yıkayın. Bu size iyi beslenmiş ve lekesiz bir cilt verecektir.

2. Yüz için aloe vera ve limon: Taze bir aloe vera yaprağı alın ve jeli çıkarın. 1 tatlı kaşığı limon suyu ile karıştırın. Yüzünüze veya vücudunuzun diğer koyu bölgelerine uygulayın ve değişiklikleri gözlemleyin.

3. Yüz için süt ve limon: 1 tatlı kaşığı limon suyunu çiğ sütle karıştırıp yüz ve boyun bölgenize uygulayın. Kuru ciltler için doğal bir nemlendirici olarak iyi çalışır.

4. Yüz için limon ve zerdeçal: Bu kombinasyon, akne ve diğer cilt iltihaplarının tedavisinde iyi bilinen bir çözümdür. 1 çay kaşığı limon suyu alın ve zerdeçal tozunu pürüzsüz bir macun haline getirin. Yüzünüze uygulayın, kurumasını bekleyin ve yıkayın.

5. Limon kabuğu tozu: Sadece limon suyu değil, limon kabuğu da yüzünüz için iyidir. Taze limon kabuklarını güneşte kurutun ve toz haline getirin. Birkaç damla gül suyu ile karıştırıp macun haline getirin. Yüzünüze eşit şekilde uygulayın ve kurumasını bekleyin. 15 dakika sonra yıkayın.

6. Yüz için yumurta akı ve limon: Yarım limonun suyunu sıkın. Bir yumurta beyazı ile karıştırın. Her iki malzemeyi de köpük köpük olana kadar çırpın. Yüzünüzü temizleyin ve karışımı bir fırça ile uygulayın. Kurumasını bekleyin ve soğuk suyla yıkayın.

7. Yüz için limonlu aloe vera: 8 çay kaşığı aloe vera alın ve 1 çay kaşığı limon suyuyla karıştırın. Kalın bir macun oluşturun ve temiz yüzünüze uygulayın. Kurumasını bekleyin ve ardından iyice durulayın. Uygularken göz çevresindeki bölgelerden kaçınmayı unutmayın.

8. Yüz için limon ve kahve maskesi: Bir yemek kaşığı kahve tozunu bir yemek kaşığı limon suyuyla karıştırın. Homojen kıvamda bir macun yapmak için karıştırın. Yüzünüze eşit şekilde uygulayın ve 10-15 dakika kurumasını bekleyin. Bu yüz maskesi, bronzluk izlerinin giderilmesinde harika çalışıyor.

Yüzünüz İçin Limonla Neleri Karıştırmamalısınız?

Cilt bakım rejiminizde limon gibi sitrik meyveleri diğer asitli maddelerle karıştırmamalısınız. Limonun pH seviyesi 2’dir. Doğası gereği asidiktir ve asidik özelliği yüksek olan diğer bileşenlerle birleştiğinde ciltte hasara yol açabilir. Diğer bileşenlerle birlikte kullanıldığında kızarıklık, tahriş ve hiperpigmentasyon oluşabilir.

1. Yüz için domates ve limon: Domatesin sitrik asit içeriği yüksektir. Limon gibi sitrik meyvelerle karıştırıldığında cilt kuruluğuna ve diğer cilt rahatsızlıklarına neden olur.

2. Yüz için lor ve limon: Laktik asit ve sitrik asit, öncelikle yüz cilt tedavisi ile iyi gitmez. Bu yüzden onları karıştırmaktan kaçının.

Not:

Cildinizde tahriş, kızarıklık veya yanma hissi fark ederseniz dermatoloğunuza danışın. Ayrıca belirli bir cilt rahatsızlığınız varsa cildinize limon kullanmadan önce doktorunuza danışmalısınız.

Cilt için doğal maddeler kullanmak, zararlı kimyasallarla dolu cilt bakım ürünlerini kullanmaktan her zaman daha iyidir. Bununla birlikte, doğal bileşenlerin artıları ve eksileri de vardır. Limon, cilt bakımı maddesi olarak kullanıldığında bir istisna değildir. Antioksidan veya cilt aydınlatma maddesi olarak iyi olmasına ve erken yaşlanmayı önlemesine rağmen, yüzünüzde kullanılması cilt tahrişine veya diğer cilt hassasiyetlerine neden olabilir. Yüzünüzde limon kullandıktan sonra kızarıklık veya tahriş belirtileri görürseniz bir doktora danışın.

Web Anne

Zeytinyağı yüzyıllardır insanlar tarafından kullanılan çok popüler bir üründür ve günümüzde de hala güçlüdür ve kozmetik endüstrisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Cildimiz zeytinyağı gibi sağlıklı yağ kaynaklı diyetlere iyi yanıt verir. Antioksidanlarda ve E vitaminde bulunan özellikler enfeksiyonlarla ve hormon dengesizlikleriyle savaşır, cilt hücrelerine su sağlar ve iyileşmeyi hızlandırır. Cildimizde zeytinyağı kullanmanın faydaları ve kullanımı hakkında daha fazla bilgi edineceğiz.

Zeytinyağının Faydaları:

Nemlendirme

Zeytinyağında bulunan A vitamini ve E vitamini hücreleri zararlı çevresel faktörlerden onarır. Cilt hücrelerini temizlerken zeytinyağı cildinize derinlemesine nüfuz eder ve serbest radikallere karşı koruma sağlar. Piyasadaki diğer nemlendiricilerden farklı olarak, zeytinyağının özellikleri cilt problemlerine neden olabilecek şekilde gözeneklerinizi tıkamaz.

Ölü Cildi Almak

Zeytinyağındaki antioksidanlar gözeneklere derinden erişebilirler. Ciltteki ölü cilt hücrelerini, kirleri ve hatta siyah noktaları dahi temizlemeye yardımcı olabilir. Bu arındırma ile akneler önlenebilir ve yüzdeki fazla yağ giderilir.

Antioksidan Koruma

Zeytinyağı ayrıca yaşlanmayı önleyebilir. Zeytinyağındaki E vitamini, hasarlı cilt hücrelerini iyileştirebilir ve zararlı ultraviyole ışının cildin katmanlarına nüfuz etmesini önler. Zeytinyağındaki polifenoller de çok yardımcı olur. Cilt hücrelerini korur ve yaşlanma sürecini kontrol etmeye yardımcı olur ve bir antioksidan olarak hareket ederek kollajen üretimini teşvik eder.

Zeytinyağı Kullanımı:

Cilt için zeytinyağı:

Banyo için

Küvetinize 5 çorba kaşığı zeytin yağı koyarak zeytinyağı banyosuna sahip olabilirsiniz. Ya da küvete girmeden önce vücunuza sızma zeytinyağı ile masaj yapabilirsiniz. Banyo bittikten sonra cildinizi kurutun ve fazla yağı silin. Ve cildiniz bebek cildi gibi yumuşak ve pürüzsüz olacaktır.

Vücut Losyonu İçin

Zeytinyağının kimyasal bileşimi insan derisine çok yakındır. Bu nedenle, cildimiz zeytinyağını piyasadaki diğer nemlendiricilere göre kolay emebilir. Duşta iken duş jeli kullandıktan hemen sonra zeytin yağı kullanmaya çalışın. Bu, cildinizi sağlıklı hissetmek ve sağlıklı görünmesini sağlamak için kolay bir yoldur.

Yüz için zeytinyağı:

Göz Kremi için

Zeytinyağı göz kremi olarak da kullanılabilir. Yatmadan önce veya sabahları gözlerinizin altına yavaşça zeytinyağı yedirin. Göz çevresindeki hassas cildi besler ve ince çizgileri yumuşatmaya yardımcı olabilir. Zeytinyağı göz kremini buzdolabında saklayınız ve ferahlatıcı, vitaminle doldurulmuş güzellik bakımının keyfini çıkarmayı unutmayınız.

Yüz Maskeleri için

Zeytinyağı hem normal hem de kuru cilt tipleri için uygun ev yapımı yüz maskesi olarak kullanılabilir. Cildi besler ve yumuşatır ve harika bir parlaklık katar. Bir yumurta sarısı ile bir çorba kaşığı zeytinyağını karıştırın ve bu karışımı 5 – 10 dakika boyunca temiz yüzünüze uygulayın. Bittikten sonra cildin gözeneklerini kapatmak için yüzünüzü önce ılık suyla durulayın, sonra soğuk su ile yıkayın.

Ayçiçeği tohumu yağı, badem yağı veya shea yağı gibi diğer cilt bakım ürünleriyle karşılaştırıldığında Vitamin E bakımından son derece yüksek bir karışım elde edilir. E vitamini ultraviyole ışını veya güneş ışınlarına maruziyet ile cilt hücrelerinin hasar görmesini önlemek için gereklidir. E vitamini, mevcut kırışıklıkları ve yara izini önleyerek cildinizin görünümünü ve sağlığını iyileştirir.

Akne Oluşumunu Önler ve Lekeleri Azaltır

Ayçiçeği tohumu yağı, A, C ve D vitaminleri ile cilde koruyucu bir bariyer oluşturan sağlıklı karotenoidler bakımından zengindir. Böylece, bu yağ akne tedavisinde etkilidir. Son derece hafif ve yağsız olması, gözenekleri tıkamaksızın cilt tarafından kolayca emilir. Vitamin ve yağ asitleri, cilt hücrelerini yenilemek ve cildin akneye neden olan bakterilerden kurtulmasına yardımcı olmak için antioksidan görevi görür.

Beta-Karoten Açısından Zengindir

Beta-karoten zengin pigmentli, yağda çözünür bir bileşiktir ve A vitamini haline dönüştürülebilir. Antioksidan özellikleri sağlığınızın ve cildinizin görünümü için faydalıdır. Ayçiçeği tohumu yağı beta-karoten için mükemmel bir kaynaktır. Bu bileşiğin tüketimi cildinizi güneşten daha az duyarlı hale getirir. İçindeki antioksidanlar cildinize nüfuz eden serbest radikalleri nötralize eder, güneş yanığı ve cilt kanseri gibi diğer güneş hasarlarının korunmasına yardım eder.

Saç Sağlığını İyileştirir

Hafif dokusu ve hafif tadı nedeniyle, ayçiçeği tohumu yağı saçları yumuşatır ve hoş bir parlaklık kazandırır. Ayçiçeği tohumu yağı, yıpranmayı kontrol etmeye yardımcı olur, kuruluk ve hasarla mücadele eder ve saçınızı kontrol edilebilir hale getirir. Bu çok yönlü yağ, saçınızın parlaklığını ve dokusunu korur ve doğal bir saç kremi olarak kullanılabilir. Ayçiçeği tohumu yağını, maksimum fayda sağlamak için haftada bir banyo yapmadan önce kafa derinize uygulayabilir ve masaj yaparak nüfuz etmesini sağlayabilirsiniz.

AYŞE TOLGA

Pırıl pırıl bir cilt için ihtiyacınız olan 4 şifalı bitki

Patlayan bir cilt için iltihapları önleyen şifalı otları içeren bir beslenme kilit bir rol oynarken, bu bitkileri aynı zamanda sorunlu bölgelere uygulamak da harikalar yaratabiliyor. Kürlerde bulunan yalın içerikler sizi şaşırtabilir çünkü onları hemen mutfağınızda bulmanız mümkün. Eski ve doğal tariflerden esinlenilen bu kürler, bilimin ilerlemesine rağmen hala yeni nesillere aktarılan, zehirli kimyasallar içermeyen bir şifa kaynağı oluyor.

Rezene

Maydanozgillerden olan rezene çoğu kültürde mideyi rahatlatıcı bir bitki olarak kabul edilir. Ama konu cilt bakımına geldiğinde rezene tohumları cildi güçlendirecek bir çok vitamin ve besleyici içeriğe sahip.

Rezene tohumları ile yağlı ciltlere iyi gelecek ve gözenekleri açacak harika bir losyon oluşturmak mümkün. 2 yemek kaşığı rezene tohumunu sıcak suya ekleyin ve bir başka kaba aktarmadan önce 15 dakika bekleyin. Daha sonra rezene tohumlarının beklediği bu suya, bir çay kaşığı limon suyu ekleyerek yüzünüze organik pamuk topları ile uygulayabilirsiniz.

Kişniş

Kişniş’in cildi rahatlatıcı ve ferahlatıcı bir etkisi var. Bu şifalı ot aynı zamanda sivilcelı ve yağlı ciltten muzdarip kişiler için “damar büzücü” özelliklere de sahip. Bu yüzden bir yüz arındırıcısı için tam da istenilen özelliklere sahip.

25 gram taze kişniş, 25 gram hindistan cevizi yağı ve 1 ekşi limonu blenderda öğüterek cildinizin ölü derisini alacak, antioksidan bombası, arındırıcı bir scrub kürü yapabilirsiniz.

Tarçın

Kahvenize de renk ve tat katan tarçın, aynı zamanda cildinize nefes aldırıcı ve canlandırıcı bir çok içeriğe sahip güçlü bir güzellik ilacı. Mikroplara karşı bileşikler de içeren tarçın ile hem şimdiki hem de gelecekteki sivilcelerinizi önlemek için haftalık kullanacağınız bir maske yapmak mümkün.

Öncelikle küçük bir kabın içerisine 1 yemek kaşığı tarçını ve 1 yemek kaşığı balı ilave edin. Ardından bir kaşık yardımıyla güzelce karıştırın. Koyu bir kıvama gelene kadar karıştırın. Cildinizi iyice temizledikten sonra maskeyi narince cildinize uygulayın. Yaklaşık 15 – 20 dakika kadar beklettikten sonra cildinizi suyla durulayabilirsiniz.

Sarımsak

Sarımsak çok yüksek miktarlarda antibakteriyel özelliği olan ve cildi gençleştiren allisin adlı bir yağsı sıvı içerir. Antioksidan özellikleri de olan bu sıvı, içerdiği sülfür ile birlikte cilt enfeksiyonlarına karşı savaşır.

İsterseniz siyah noktalarınıza karşı sarımsağı kullanabilirsiniz. 2-3 diş sarımsağı ezdikten sonra, 1 yemek kaşığı yulaf ezmesi, 1-2 damla çay ağacı esansiyel yağı ve yarım çay kaşığı limon suyu ekleyip koyu bir kıvama gelene kadar karıştırın. Daha önceden temizlediğiniz cildinizde 2-3 dakika kalacak kadar uygulayın ve ılık su ile yüzünüzü temizleyin. Bu karışımı haftada iki gün uygulayabilirsiniz.

Kaynak: MindBodyGreen

Aspir yağı nedir, ne işe yarar? Aspir yağının faydaları ve zararları neler?

Aspir yağı, aspir bitkisinden elde edilen bir yağdır. Yetiştirildiği bölgeler Güneydoğu Asya ve Akdeniz Bölgeleri’dir. Aspir bitkisi Türkiye sınırları içerisinde de rahatlıkla yetiştirile bir bitki olarak bilinir. Aspir bitkisinden elde edilen bu yağ, pek çok sağlık problemine iyi gelmektedir. İçeriğinde oldukça yoğun ve farklı vitaminler bulunur. Bu vitaminler sayesinde kilo verme süreçlerini desteklediği gibi, saç ve cilt bakımında da yoğun olarak kullanılır.

Aspir yağı içeriğindeki vitaminler kilo verme, saç ve cilt bakımı üzerindeki olumlu etkileri nedeni ile özellikle günümüzde kozmetik sektörünün dikkatini çekmiştir. Yaz aylarında yetiştirilen aspir bitkisinden elde edilen bu bitki halk arasında yalancı safran olarak da adlandırılmaktadır. Sağlığa olan faydaları nedeni ile aspir yağı ne işe yarar? sorusu sıklıkla sorulmaktadır. Aspir yağı faydaları İbrahim Saraçoğlu tarafından da sıkça dile getirildiği için kişilerin bu sağlıklı doğal yağ hakkında merakı her geçen gün artmaktadır. İşte aspir yağı hakkında merak edilenler.

  • Solunum yolu hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Boğmaca, astım ve öksürük gibi hastalıklara iyi gelmektedir.
  • Kan dolaşımını düzenlemeye yardımcı olur.
  • Bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olur.
  • Vücuda enerji vererek direnç katar.
  • Kalp ve damar hastalıklarının oluşmasını önler.
  • E vitamini içeriği yüksektir. Bu yüzden saç ve cilt salığı üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır.
  • Antioksidan özelliği bulunur. Bu da cildi gençleştirmeye yardımcı olur.
  • Kepek sorununu azaltır.
  • Metabolizmanın daha düzenli çalışmasına yardımcı olur.
  • Sindirim sistemini düzenler.

Aspir Yağı Zararları

Eğer alerjen bir yapıya sahipseniz aspir yağı kullanmadan önce doktora başvurmalısınız. Bunun dışında Aspir yağının fazla tüketimi sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Fazla tüketildiğinde kusma, midede bulantı, ishal ve tansiyonun düşmesi gibi durumlar meydana gelebilir. Bu sebeple kişiler aspir yağının günlük tüketiminde 1 tatlı kaşığını aşmamalıdır.

Aspir Yağı Zayıflatır Mı?

Aspir yağı metabolizmayı düzenlerken sindirim sisteminin da daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Bu yüzden zayıflama döneminde kişiler için destekleyici bir doğal yağdır. Eğer kişiler aspir yağını zayıflamak için tüketecek ise günde 1 tatlı kaşığı olarak şekilde salata içerisine eklenebilir. Bunun yanı sıra sirkeli su içerisine de 1 tatlı kaşığı aspir yağını ekleyerek tüketebilirsiniz.

Aspir Yağı Cilde Faydaları

Aspir yağı cilt sağlığı için oldukça faydalı bir yağdır. İçeriğindeki E vitamini ve antioksidan özelliği cildin iyileşmesi ve gençleşmesi için katkı sağlar. E vitamini özelliği ile cildin nemini kazanmasını sağlayan aspir yağı, cildi iyileştirerek pürüzsüz bir görünüm kazanmasına yardımcı olur. Siyah noktaları azaltır, gözenekleri küçültür. Antioksidan etkisi ile yaşlanmanın etkilerini ve belirtilerini azaltır.

Aspir Yağı Nasıl Kullanılır?

Aspir yağı ihtiyaca göre iki farklı şekilde kullanılabilir. Bunlardan biri direkt olarak cilde sürülmesidir. Bir pamuk yardımı ile kusurlu bölgeye aspir yağı sürülebilir. Bunun yanı sıra aspir yağı içerek tüketime de uygundur. Eğer kişiler aspir yağını içmek isterlerse günde 1 tatlı kaşığı yağı 1 bardak soğuk su içerisine ekleyerek tüketebilir.

Aspir Yağ Saç İçin Faydalı Mı?

Oleik asit saç derisi için oldukça faydalı bir asittir. Aspir yağının da içeriğinde bu asit miktarı olduğu için saça fayda sağlandığı bilinmektedir. Aspir yağı saç için kullanıldığında saç derisini besler ve kan dolaşımının artmasına yardımcı olur. Bunun yanı sıra saçın daha sağlıklı büyümesine yardımcı olur.

HABER TÜRK

Gül yağı genellikle aromaterapide kullanılan ürünlerden biridir. Rahatlatıcı etkisi ile bilinen bu yağ enerjiyi yenilemeye de yardımcı olmaktadır. Kozmetik sektöründe sıkça kullanılan ürünlerden biridir. Cilde faydalı yeni hücreler kazandırmaktadır. Üstelik ciltte oluşan yara ve kızarıklık görünümünün azalmasına da yardımcı olur. Herhangi bir sebeple oluşan iltihaplanmalara karşı antibakteriyel özelliği bulunmaktadır. Hassas ciltlere de uyum sağlayan yağ çeşitlerinden biridir. Güzel ve hoş kokusu sayesinde kişi kendisini iyi ve özgüvenli hissetmeye başlamaktadır.

Gül Yağının Faydaları Nelerdir?

Gül yağının faydaları oldukça fazladır. Kişinin cildinde bulunan hücreleri canlandırma konusunda etkilidir. Üstelik cilt dokusunu yenilemeye yardımcı olmaktadır. Hassas ciltler için derinlemesine bakım ve temizleme etkisi bulunmaktadır. Sağlıklı vitaminleri cilt altına gönderir. Kan dolaşımını hızlandırmada oldukça başarılıdır. Özellikle solunum yolunu açma ve temizleme özellikleri ile buhar içerisinde damlatılmaktadır. Gül yağı öksürüğü önlemede birebir etki sağlamaktadır. Cildin nem oranını koruyarak daha aydınlık bir cilt görünümü yaratmaktadır.

Gül Yağı Nelere İyi Gelir?

Gül yağı sağlıktan cilt bakımına kadar pek çok alanda faydalıdır. Cildine bakım yapmak isteyenlerin ideal yağ seçimlerinden biridir. Gül yağı içerisinde bulunan kollejen cildin esnekliğini korumasına yardımcı olmaktadır. Üstelik daha canlı ve aydınlık bir cilt görünümü oluşturur. Yaraların çabuk iyileşmesini sağlar. Öksürüğü önlemede oldukça başarılıdır. Gül yağı etkilerinden bir diğeri ise saç bakımıdır. Saçların daha parlak ve sağlıklı uzamasına yardımcı olur. Kepek ve egzama gibi saç derisi rahatsızlıklarını önleyerek daha kaliteli saç yapısı oluşturur.

Gül Yağının Az Bilinen Faydaları Nelerdir?

Gül yağının az bilinen faydalarından biri solunum yollarını açmasıdır. Özellikle nefes almada zorluk çeken kişiler için tüm solunum yolunu temizlemektedir. Buhara damlatılarak kullanılan gül yağı ortamın havasını da temizleyerek daha ferah hale getirmektedir. Cilt bakımı ve kozmetik alanlarında sıkça tercih edilen bu ürün cilde fayda sağlamaktadır. Ciltteki ölü hücrelerden arındırarak yeni ve sağlıklı hücreler oluşturmada etkilidir. Cildin nem dengesini korumaya yardımcı olur. Üstelik kırışıklık görünümünü en aza indiren faydalı yağlar arasına girmektedir.

Gül Yağının Cilde Faydaları Nelerdir?

Gül yağının cilde faydalarından biri sivilce ve siyah nokta tedavisi oluşturmasıdır. Ciltte oluşan kızarıklıkları geçirmeye yardımcı olmaktadır. Özellikle hem ciltte hem de saç derisinde oluşan egzamayı tedavi etme konusunda en başarılı yağlardan biridir. Cilt kuruluğunu önler. Pul pul dökülmelerin yerine daha nemli bir cilt dokusu oluşturur. Bel ve karın bölgesine uygulanan bu yağ kan akışını hızlandırarak yağ yakım hızını iki katına çıkartmaktadır. Bacaklarda selülit oluşumunun önüne geçer. Vücuttaki kuruluğun azalmasında etkili olan yağ çeşitlerinden biridir.

Gül Yağı Hangi Alanlarda Ne İçin Kullanılır?

Gül yağı hem kozmetik, hem aromaterapi hem de gıda sektöründe farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Ağrı kesici özelliği ve insanı rahatlatan etkisi genellikle masaj ve aromaterapi uygulamalarında ortaya çıkmaktadır. Kozmetik alanında ise hem cilt bakım ürünlerinde hem de direk yağ olarak kullanılmaktadır. Gıda sektöründe kullanılan gül yağı sindirim sistemine fayda sağlamaktadır. Aynı zamanda ağız kokusunu önler ve temizler. Ciltteki yara ve izleri tedavi etme konusunda en başarılı ürünlerden biri olarak kozmetik sektöründe kullanılmaya devam etmektedir.

CNN TÜRK

Gülün taç yapraklarının damıtılmasıyla elde edilen gül suyu, içerdiği vitamin ve antioksidanların yanı sıra hoş kokusu ve hafif yapısı sayesinde kozmetik, gıda ve ilaç sanayi gibi birçok alanda kullanılan hidroseldir.

Gül Suyu Nasıl Kullanılır?

Gül suyu denilince akla ilk olarak cilt bakım ürünü olduğu gelir.  Ancak güzel kokusu, doğal ve faydalı içeriğinden dolayı birçok alanda kullanımı tercih edilen bir üründür. Yiyecek ,kozmetik, ilaç, tıp ve eczacılık gibi birçok sektörde kullanımı mevcuttur. İçeriğindeki doğal minerallerden dolayı yiyeceklerde vitamin ve aroma vermek için kullanılır. Ülkemizde güllaç, lokum, muhallebi, dondurma, baklava gibi birçok tatlının içinde yerini alır. Hoş kokusuyla parfüm, krem ve kozmetik ürünlerin içerisinde bulunur.

Peki gül suyu içilir mi? Evet, içilebilir hatta gül suyu içmek soğuk algınlığı ve boğaz ağrılarına iyi gelebilir. İçilebilir gül suyu, sinirleri rahatlatarak yorgunluğu atmanızı sağlar. Vücuttaki ödemi atarak iltihapları iyileştirir. Bitkinin suyunu cildinizi nemlendirmek için ister içerek tüketebilir isterseniz cildinize uygulayarak da kullanabilirsiniz. 

Gül Suyu Yüze Nasıl Uygulanır?

Gül çiçeğinin suyu ile yüz temizleme oldukça kolay ve pratiktir. Temiz bir pamuğa gül suyu damlatarak yüzünüze nazikçe uygulayın. Bu işlem cildinizdeki fazla yağ ve kiri temizlemenize yardımcı olur. Doğal nemlendirici olan gül suyunu tonik olarak kullanıp, cildinizde tıkanmış gözeneklerden kaynaklı sivilce oluşumunu engelleyebilirsiniz.

Gül Suyu Saça Nasıl Uygulanır?

Gül suyunu saça uygularken isterseniz şampuan ya da saç kreminizin içine ekleyebilir isterseniz de bir sprey şişesinin içine koyarak doğrudan saçınıza sıkabilirsiniz.

Gül Suyunun Faydaları Nelerdir?

Cildin pH değerini koruyup, antiseptik özelliği ile akne ve sivilce oluşumunu önlediği için sabun ve yüz temizleyici ürünlerinde de bileşen olarak kullanılan gül suyunun faydaları şunlardır:

  • Cildi nemlendirip, kuruma ve gerginlik oluşmasını önler
  • Cilt gözeneklerini temizler, yağlanmayı azaltıp sivilce ve akne oluşumlarını kurutur
  • Antioksidan ve anti-infalamtuar etkisi ile yaş kaynaklı kırışıklıkların oluşumunu geciktirir
  • Ciltteki ölü deriyi atıp, cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur
  • Mantar ve egzama kaynaklı kaşıntıları azaltır
  • Göz altı torbalarına iyi gelir
  • İçeriğinde ki E_vitamini nemlendirici etki yaratmasını sağlar
  • Traş sonrasında cilt tahrişini önler
  • Güneş yanıklarının iyileşme sürecini hızlandırır
  • Cildin pH seviyesini dengede tutar
  • Hassas ciltlerde kullanıma uygundur
  • Sahip olduğu bileşikler saç köklerini besleyip, güçlendirir

Gül Suyu Cilde Faydaları Nelerdir?

Bitkinin suyu, ferah yapısı ve hoş kokusuyla en çok tercih edilen ürünler arasında yerini alır. Her cilt tipi için kullanımı uygundur. Gül suyunun cilde faydalarından bazıları şu şekilde listelenebilir:

Nemlendirici Özelliği Vardır

Cildin nem dengesini korur. Doğal bir içeriği olduğu için nemlilik sağladığı gibi her cilt tipine faydalıdır.

Tonik Özelliği Görür

Gül bitkisinin suyu cildiniz için mükemmel bir toniktir. Makyaj sonrası ve gece yatmandan gül suyu ile yüz temizleme yaparak parlak ve canlı bir cilde sahip olabilirsiniz.

Losyon Olarak Kullanılır

Bitkinin suyu aynı zamanda losyon olarak kullanılır. Erkekler tıraş olduktan sonra ciltte oluşan tahrişi engellemek amacıyla kullanabilir. Kadınlar, kimyasal malzemelerden oluşan makyaj temizleme losyonu yerine gül suyunu tercih edebilir. Böylece cildi temizlemek hem daha doğal hem daha ekonomik olur.

Şişkin Gözler

Göz altı şişliklerinize iyi gelir. Antiseptik özelliği sayesinde uykusuz ve yorgun uyandığınız zaman göz altı şişliklerinize kullanabilirsiniz. Bir süre buzdolabında dinlendirip pamuğa sıkarak gözaltı bölüme koyabilirsiniz. Bir süre sonra göz altı şişliklerin indiğini görürsünüz.

Cilt Lekelerine İyi Gelir

Cildin pH dengesini koruyarak cildinizde oluşan lekelerin giderilmesinde önemli bir rol oynar. Hava şartlarından oluşan cildinizde biriken toksinlerin atılması konusunda cilde yardım eder. Tıkanmış gözenekleri açarak cildinizin pürüzsüz bir tabakaya sahip olmasını sağlar. Mat görünümlü ciltlere düzenli kullandığında sağlıklı ve canlı bir cilde sahip olurlar.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu

Kuşburnu yağının faydaları

Vitamin ve mineral bakımından zengin olan kuşburnu, her yıl eylül ve ekim aylarında toplanıyor. Son zamanlar da ise kuşburnu yağı cilt bakımında kullanılmaya başlandı. Kuşburnu yağını kullananlar arasında ise Cambridge Düşesi Kate Middleton da var…

Kuşburnu diğer bir adı ile “rosa canina” olan bu meyve Avrupa, Kuzeybatı Afrika ve Batı Asya’da yetişen bir bitkidir. Sonbaharda olgunlaşan bu meyve, C vitamini açısından dünyanın en zengin meyvesidir. Taze olarak tüketildiği gibi kurutularak da kullanılabiliyor. Yabangülü, itburnu, itgülü, gülelması, yiric gibi farklı bölgelerde farklı isimlerle bilinir. Kuşburnu yağı, kuşburnu bitkisinin çiçeklerinden ve çekirdeğinden çıkarılarak üretilir. Oldukça zahmetli bir şekilde üretilen kuşburnu yağının, bitkisi de çekirdekleri de çok serttir. Çekirdeğin sertliğinden dolayı yağın elde edilme işlemi zordur.

Kuşburnu yağı; yaşlanmanın etkilerini geciktirerek, cildin daha genç kalmasına yardım eder. Cildin canlı görünmesine katkı sağlayan kuşburnu yağı; Omega 3, Omega 6, retinol ve C, E ve A vitaminleri bakımından zengindir.

Kuşburnu yağının faydaları nelerdir?

  • Cildin nem ve su dengesini korumasına yardım eder.
  • Yüzünüzdeki ince çizgilerin, kaz ayaklarının, dudak etrafındaki izlerin oluşmasını engellemeye yardımcı olur.
  • Güneş lekesi ve yaralarını iyileştirmeye yardım eder.
  • Cildi sıkılaştırıcı etkisi vardır.
  • E vitamini içerdiği için iyi bir nemlendirici görevi görür.
  • Güçlü bir antioksidan olduğu için sivilcelerin yok olmasına yardımcı olur.
  • Sedef ve egzama gibi deri hastalıklarının tedavisinde etkilidir.
  • İçeriğindeki Omega 3 ve Omega 6 sayesinde onarıcı etki göstererek, ciltteki çatlakların ve kadınların baş düşmanı selülitlerin yok olmasını sağlar.
  • Hamilelikte ve doğumda oluşan çatlakların azalmasında yardımcı olur.
  • Saç tellerinize bakım yaparak güçlenmelerini sağlar.
  • Gözaltlarında meydana gelen stres, yorgunluk ve benzeri sebeplerden ortaya çıkan morlukların ortadan kalkmasına yardım eder.
  • Tırnakları güçlendirerek, daha tırnaklarınızın parlak ve canlı görünmelerine katkı sağlar.
  • Hızla emildiği için tüm bu etkilerini çabucak hissedebilirsiniz. Hafif bir yağ olduğu için, cilde ağırlık hissi vermez.

Kuşburnu yağı nasıl kullanılır?

Kuşburnu yağı nemlendirme özelliği sebebiyle genelde temiz bir cilde birkaç damla halinde direkt olarak uygulanıyor. Özellikle gece yatmadan önce sürülmesinin nedeni gece boyunca emiliminin gerçekleşmesini sağlamak. Ayrıca dilediğiniz yağla karıştırarak cildinize etkili bir bakım uygulayabilirsiniz. Dilerseniz saç uçlarınıza uygulayarak onları güçlendirebilirsiniz. Aynı zamanda sert saç uçlarınız varsa biraz da olsa yumuşamasını ve kendilerine gelmesini sağlayabilir.

Pek çok ünlünün güzelliğinin sırrının kuşburnu yağı olduğunu biliyor muydunuz?

Cambridge Düşesi Kate Middleton, sade ve canlı cildini kuşburnu yağına borçlu. Aynı zaman ünlü model Miranda Kerr de cildinin ışıl ışıl ve canlı görünmesinin sebebinin bu doğal yağ olduğunu dile getirdi.

HT hayat HABERTÜRK

Dr. C. Tuna Aynısefa Yağı

İçeriği tamamen doğal olan Farmasi aynısefa yağı insanların cilt bakımında kullandığı ürünlerin başında gelmektedir. Özellikle cildin nemlendirilmesini sağlayan ve içerisinde barındırdığı vitaminler sayesinde, cildin beslenmesinde önemli rol oynayan bu yağ, Farmasi kozmetik firması güvencesi ile satılmaktadır. Hassas ciltlerin güçlenmesini sağlayan bu yağ, Afrika bölgelerinde yetişen özel ve tamamen doğal olan bitkileri içerisinde barındırmaktadır.

Farmasi Aynısefa Yağının Faydaları Nelerdir?

Farmasi aynısefa yağı, tahriş olan ciltlerin onarılmasını sağlamakla beraber, aynı zamanda, cildi nemlendirerek, varis, egzama, sivilce, güneş yanığı, pişik ve döküntü gibi istenmeyen problemleri ortadan kaldırmaya yardımcıdır. Sağlık bakanlığı tarafından onaylı olarak satışa sunulan bu yağ, deri problemlerine iyi gelen bitkileri içerisinde barındırdığı için sağlık sektöründe de yaygın bir kullanıma sahiptir. Bu ürün sayesinde, cilt bakımınızı kusursuz bir şekilde yapabilir ve sağlıklı cilt derisine kavuşabilirsiniz. Yanık ve kızarıklık gibi problemler, bu yağ sayesinde kolayca çözüme kavuşturulmaktadır. Ayrıca, sivilce tedavisinde de kullanılan Aynısefa Yağı, herhangi bir kaşıntı veya rahatsız edici bir etki de yapmamaktadır. Dr. C. Tuna Aynısefa Yağının diğer bir faydası ise, cilt onarıcı ve iyileştirici özelliği ile sedef ve egzama tedavisinde de etkili olmasıdır.

Farmasi Aynısefa Yağı kuru ve hassas ciltler üzerinde kullanılmaktadır. Özellikle mantar hastalıklarında kullanılan bu yağ, iki hafta boyunca düzenli kullanıldığı zaman, ciltler üzerinde oluşmuş olan kimyasal bakterileri ve mantarları yok etmeye yardımcıdır. Aynısefa yağı, alerjik ve bakterilere karşı güçlü bir silah olmakla beraber, vücudumuzda gönül rahatlığı ile kullanılmaktadır. Ayrıca enfeksiyon veya bakterilerin meydana getirdiği yaraları ve kaşıntıları tedavi edici özelliği vardır.

Farmasi Aynısefa Yağının Kullanım Şartları

Tüm kozmetik ürünlerinde olduğu gibi, Farmasi aynısefa yağı da doktor kontrolünden sonra alınması daha iyi olur. Her ne kadar doğal bitkiler ile üretilmiş olsa da, herhangi bir cilt rahatsızlığı olan bireylerin dikkatli olmasında fayda var. Bu yağın kanıtlanmış veya bilinen bir yan etkisi yoktur. Ürünün içeriği incelendiği zaman, ciltlere zarar verecek ve insan sağlığını tehdit edecek herhangi bir yabancı maddeye rastlanmamaktadır. Dermatolojik olarak test edilen Aynısefa Yağı gluten içermez. Yağın kullanımı ise oldukça pratiktir. Yapmanız gereken sadece elinize bir miktar yağ sıkmanız ve sıktığınız yağı cildinize dairesel hareketler ile uygulamanızdır. Bu yağ sayesinde, sağlıklı bir şekilde cilt bakımınızı yapabilir ve piyasada bulunan diğer kimyasal maddelerden oluşmuş kremlere gerek kalmadan, parlak, canlı ve pürüzsüz ciltlere kavuşabilirsiniz.

Sarı Kantaron Yağı

Sarı kantaron Latince adıyla Hypericum perforatum L., halk dilinde mayasıl otu veya binbirdelik otu olarak bilinir. Hyperaceae familyasından gelen sarı kantaron, ılıman ve sıcak iklimde yabani olarak yetişen bir bitkidir. Rengiyle göz alan bu ot, kurutularak ya da taze olarak işlenir ve 100’e yakın türü Türkiye’de yetişir. Soğuk coğrafyalarda tekrar tekrar oluşan ve bu sebeple çok yıllık otsu bitki olarak kategorize edilen sarı kantaron, yeşil gövdesi ve sarı çiçekleriyle 30-80 cm boylarındadır. Bu çiçekler yaz aylarında toplanır ve asırlardır tüm dünyada birçok farklı hastalığı tedavi etmek amacıyla kullanılır. Bugün de bu değerli bitki, fitoterapinin uzmanları tarafından bitkisel tedavilerde kullanılmaya devam ediyor.

Kantaron Yağı Nedir?

Sarı kantaron çiçeklerinin toplanıp belirli bir işlemden geçirilmesi ve zeytinyağı ile birleştirilmesi sonucu kantaron yağı elde edilir. Bu yağ özellikle yara izlerinin hızlı iyileştirilmesi için kullanılır. Biyoflavonoidler, organik asitler, antioksidanlardan zengin olan sarı kantaron yağı, hiperisin ve hiperforin içeriğiyle de dikkat çeker. Kırmızı kantaron yağı ise kırmızı renktedir. Hiperisin bu yağın kırmızı renginden sorumlu olan antrakinon türevidir.

Sarı Kantaron Yağı

Sarı kantaron çiçekleri, çiçeklenme dönemleri olan Mayıs-Eylül ayları arasında topraktan 5 cm yukarıda olacak şekilde, yani toprak üstünden toplanır. Avrupa Farmakopesi’nde “Hyperici herba” adı ile bilinen bitki üretim maserasyonuna sokulur. Maserasyon; Uygun bir çözücü içinde bitkinin bekletilmesi anlamına gelir. Sarı kantaronun maserasyonu için zeytinyağı tercih edilir. Ancak kullanılan zeytinyağının özellikle sızma zeytinyağı olması önemlidir.

Doğru zamanda toplanan bitkinin toprak üstü kısımları taze veya kurutulmuş olarak 2-3 cm uzunluklara parçalanır ve zeytinyağı içeren bir kavanoz içine konulur. Genellikle bu oranın 1/5 olması istenir. Bu karışım 4-6 hafta arasında belirli periyodlarda çalkalanarak güneş ışığına maruz bırakılır. Sarı kantaron çiçeklerinin zeytinyağı ile özdeşleşmesi beklenir. 4-6 haftalık süre sonunda karışım tülbentten geçirilir. Süzülen karışım kahverengi renkli bir şişeye konur ve bu şekilde saklanır.

Kantaron Faydaları

Kantaron yağının son yıllarda özellikle yaraların iyileşmesinde etkili olduğu bilinir. Güneş yanıklarından, kesik yara izlerine kadar kantaronun içeriğindeki etken maddelerin iyileşme sağladığı söylenir. Bununla ilgili araştırmalar günden güne artarken kantaronun antiinflamatuar ve antibakteriyel özellikle gösterdiği kabul edilir. Kantaronun sindirim sistemini iyileştirmesi de kantaronun faydaları arasında sayılır. Kantaronun etken maddeleri depresyon ile mücadelede önemli rol oynar. Kadınların zorlu bir dönemi olan menopozda da kantaronun iyi bir dost olduğu bilinir.

Yapılan araştırmalarla kantaronun faydaları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ancak kulaktan dolma yanlış bilgiler de mevcuttur. Kantaronun bilimsel faydaları şöyle sıralanabilir:

Mikrop Önleyici Etki Gösterir

İçerisindeki hiperforinden kaynaklı kantaron yağı, antibakteriyel etki gösterir. Bu, bakterilerin yaşamasını durdurup, üremesini engellemesi anlamına gelir. Hiperisin antibakteriyel aktiviteye destek olur. Sarı kantaron yağı içeren bir merhemin yanıkların iyileşmesinde etkili olduğu anlaşılmıştır. İyileşme süresini kısaltırken antiseptik etki ederek mikropların üremesini ve yayılmasını engellemiştir. Yapılan bir çalışmada, Hypericum ekstraktlarının bakteri kaynaklı vajinal enfeksiyonlarda kullanımının güvenli olduğu sonucuna varılmıştır.

İltihap Giderici Kabul Edilebilir

2009 yılında yapılan bir çalışmada Hypericum perforatum bir antiinflamatuvar ajan olarak umut vaat ediyor. Sarı kantaron ekstraktlarıyla beslenen sıçanlarda, kolon iltihabıyla ilişkili enzimlerinin seviyelerinde azalma görüldü. Sarı kantaronun iki ana yağ özütü olan quercetin ve I3, II8-biapigenin, özellikle antiinflamatuvar ve mide koruyucu aktivite gösterdi. Sarı kantaron ekstraktları siklooksijenaz-2, interlökin 6 ve indüklenebilir nitrik oksit sentaz (iNOS) gibi proinflamatuvar (iltihap yapıcı) genlerin ekspresyonunun etkinliğini önleyerek antiinflamatuvar (iltihap giderici) etki göstermiştir.

Yara İyileşmesini Hızlandırır

Yara iyileştirmesi, kantaron yağını üne kavuşturan özelliğidir. Sarı kantaron, kolajen ve elastin sentezini canlandırması, iltihabi reaksiyonu önlemesi, bakteri ve küf dahil mikropların gelişimini engellemesi sayesinde yara iyileştirme özelliğine sahiptir. Sarı kantaron yağının yaraların iyileşmesini hızlandırdığı araştırmalarla ortaya konmuştur. Yapılan çalışmada, sarı kantaron ile yapılmış bir yanık kreminin kullanıldığı yanık tedavisinde şu bulgulara varılmıştır: Tedavide etkisi gözlemlenen kantaron yağının özellikle 1’inci derece yanıklarda çok etkili olduğu, yanığın 2 gün içerisinde iyileştiği rapor edilmiştir. 2’nci ve 3’üncü derece yanıkların ise alışılagelmiş yöntemlerle tedavi edilen yanıklara oranla en az 3 kez daha hızlı iyileştiği görülmüştür. Aynı zamanda bu merhemin keloid (dokunun kendisini aşırı tamir etmesi sonucu oluşan fibroz doku) oluşumunu engellediği bildirilmiştir.

Sarı kantaron merheminin sezaryen yaralarındaki etkisi üzerine yapılan bir klinik çalışmada,  10’un günde yara iyileşmesinde anlamlı farklar görülmüştür. Sezaryenle doğum yapan ve bu merhemi kullanan kadınlarda yaralarının iyileşmesinde gözle görülür fark olduğu ve yara izlerinde de küçülmeler olduğu rapor edilmiştir. Bu kadınların iyileşme sürecinde kaşıntı ve ağrı hissinin de azaldığı da gözlenmiştir.

Kantaron yağı farklı yara tedavilerinde kullanılır. Sıyrıklar bunlardan biridir. Yanık ve güneş yanıkları da yine kantaron yağı ile tedavi edilebilir.

Sindirimi Rahatlatır

Mide ülseri ve şişkinlik problemlerinde kullanımına sıklıkla rastlanan sarı kantaron yağı, akut konstipasyon (kabızlık) ve gaz krampları için de kullanılabilir. Sarı kantaron yağı midenin içerisinde bariyer oluşturarak mide asidinin etkilerini hafifletir ve hazmı kolaylaştırır.

Depresyon Tedavisinde Destekçi

Sarı kantaronun içeriğindeki hiperforin ve flavonoid maddelerinin antidepresan etki göstererek destek olduğu yapılan analizlerle gösterilmiştir. Hafif ve orta derecede depresyon tedavisinde sarı kantaron özütünün etkili olduğu klinik çalışmalarla saptanmıştır. Akut majör depresyon tedavisi gören ve günde 2 kez 450 mg standardize sarı kantaron ekstresi alan kişilerde, antidepresan etkisi görülmüştür. Sarı kantaronun antidepresan ilaçlar gibi etkili olduğu tespit edilmiştir.

Menopoz Şikayetlerini Azaltabilir

Kadınların zorlu dönemlerinden biri olan menopoz döneminde de sarı kantaronun etkilerinden faydalanılabilir. Premenopoz (menopoz öncesi) ve menopoz döneminde kadınlar gece terlemeleri, sıcak basmaları, uykuya dalmada zorluk ve az uyuma isteği, duygu durum değişikliklerinden rahatsızdır. Bu şikayetler menopoz öncesinde başlayarak kadınların en çok şikayet ettiği durumlardır. Yapılan bir klinik çalışmaya göre, sarı kantaron menopoz şikayetlerinin azaltılmasında destek olmuştur. Menopoz öncesinden itibaren başlayan bu şikayetlerin şiddetini azaltırken süresini kısaltmıştır. Ayrıca şikayetlerin görülme sıklığını da ciddi oranda azaltmıştır. Bu etki bitkinin beyinde serotonin seviyesini artırarak kişinin psikolojik durumunu iyileştirmesine bağlı olabileceği düşünülür.

Kantaron Yağının Cilde Faydaları

Özellikle yaz aylarında güneşe maruz kalınan süre ve miktar artar. Bu durum da cilt kuruluklarını beraberinde getirir. Bazı cilt tipi zaten her koşulda kurumaya müsaittir. Bu durumla başa çıkmak için zeytinyağlı kremlerin yanı sıra sarı kantaron yağından da destek alabilirsiniz. Özellikle çok sık rastlanan nasır ve topuk çatlakları için de sarı kantaron yağını deriye iyice yedirerek masaj yapıp sürmek yararlı olacaktır.

Kantaron yağının yüzde faydaları ve kantaronun yağının saça faydaları ile ilgili kanıtlanmış bir bilimsel çalışma yoktur.

Kantaron Yağı Nasıl Kullanılır?

Kantaron yağının yaralar üzerindeki kullanımı şöyledir: Ciltte meydana gelen yanık, yara, sıyrık, güneş yanıkları ve sezaryen yaralarına 8-10 damla kadar kantaron yağı sürün ve yağı masaj yaparak uygulayın.

Mide ve sindirim sistemi için ise kantaron yağının kullanım şekli şudur: Aç karnına sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa 1 tatlı kaşığı (10 ml) içilmesi önerilir. Bu sayede mide koruyucu etki gösterir ve mide ülserini tedavi etmeye destek olur.

Kantaron Yağının Yan Etkileri Var mı?

Öncelikle tüm bitkilerin kullanımı ile ilgili doğru bilgiye sahip olmak önemlidir. Kantaron yağının da nasıl saklandığı ve depolandığı bilinmelidir. Yağın ne kadar miktarda ve sürede kullanılacağı bilgisi net olmalıdır. Ayrıca hangi amaçla ile kullanılacağı da önemlidir. Şüpheli bir durum yoksa kantaron yağının ve hidrosolünün yıkıcı yan etkileri olduğu görülmemiştir. Ancak antidepresan tedavisi alan kişilerin bu bitkisel desteği almadan önce mutlaka doktora danışmaları gerekmektedir. Alerjik reaksiyonlara sebep olabileceği de unutulmamalıdır.

Her zaman yanlış doz toksik etki yaratır. Sarı kantaronun öngörülmemiş ve kontrolsüz dozajı çok fazla yan etkiye sahip olabilir.

Unutmayın ki bir bitkinin etkisi ile içerisindeki etken maddeye özgü özel çözücülerle ekstrakte edilmiş etken maddelerin etkisi aynı değildir. Sarı kantaron da olsa kullanmadan önce hekiminize ve eczacınıza mutlaka danışın.

Kantaron Yağı Kimler İçin Sakıncalıdır?

Kalp damar hastalığı olanlar, klinik çalışmaları yeterli olmadığı için hamileler, emzirenler ve feokromasitoma hastalığı (böbrek üstü bezi tümörü) olanlarda sarı kantaron yağı kullanımı önerilmez. Yine kemoterapi alan kişiler ve organ reddine neden olabileceği için organ nakli yapılmış kişiler kesinlikle sarı kantaron kullanmamalıdır. Sarı kantaron yağı bazı ilaçlarla da etkileşime girebileceği için sakıncalı kabul edilir. Bu ilaçlar bazı antibiyotikler, kardiyovasküler sistemine yönelik ilaçlar ve sinir sistemi ilaçlarıdır. Sarı kantaronun bu ilaçlarla birlikte kullanılmaması gerekir.

Uzm.Dyt. ŞEYDA SILA BİLGİLİ TOKGÖZ

Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu’nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

Vücudunuzda çeşitli küçük sorunlarla karşılaştığınızda çeşitli şifalı bitkileri kullanabilirsiniz. Bu bitkilerin arasında biberiye de yer alır. Akdeniz iklimi bitki örtüsü maki türüne ait olan biberiye iyi sulama ve bol güneş olan her yerde kolayca yetişebilir. Pek çok kullanım alanına sahiptir. Kuru bitki olarak çayı ve kolonyası yapılan biberiye bitkisinin yağı çıkarılarak çok çeşitli amaçlarla ve farklı şekillerde kullanılabilir.

Biberiye Yağı Nedir?

Biberiye yağının kanserli hücre oluşumunun önlenmesinde vücudu destekleyen bitkiler arasında geldiği belirtilmektedir. Aynı zamanda anti bakteriyel ve antioksidan özellikleri bulunan biberiye yağı, pek çok saç ve cilt problemine karşı etkili olabilmektedir. Bunun yanı sıra yoğun ve güzel kokusu sayesinde kullanımı hoşnutluk hissi veren bir maddedir. Kimi bitkilerin kendisi, kurusu ve yağları nahoş kokular çıkarabilir, bu da kullanım isteğini azaltır. Ancak kolonyalarda bile kullanılabilen biberiye bitkisinin yağı da oldukça hoş bir aromaya ve kokuya sahiptir.

Biberiye Yağının Faydaları Nelerdir?

Biberiye bitkisi yağı çıkartılmak suretiyle kullanılır. Alternatif tıp tedavilerinde etkili bir kullanım alanı bulunan biberiye yağının oldukça çeşitli faydaları mevcuttur. Biberiye yağının birkaç faydası şu şekilde sıralanabilir:

  • Biberiye yağı, zayıflama sürecinde etkili olabilmektedir.
  • Biberiye yağının koklanmasının beyinde rahatlatıcı bir etkiye sahip olduğu bilinir.
  • Cilt sorunlarına karşı etkili olduğu bilinen biberiye yağından sivilce tedavisinde yararlanılabilmektedir. Saç dökülmelerinde de kullanılabilmektedir.
  • Selülit masajında da biberiye yağından faydalanılabilmektedir.
  • Biberiye yağı, aromasındaki keskin kokusu sayesinde nefes yollarını rahatlatabilir.
  • Kan dolaşımı hızlandırıcı etkisi bulunmaktadır.
  • Karaciğerde bulunan enzimlerin çalışmasını düzenleyerek mide hazımsızlıklarına da iyi gelebilir. Biberiye yağı, bu özelliğinin yanı sıra iyi bir idrar söktürücü görevi görür.
  • Anti bakteriyel etkisi bulunmaktadır ve kaşıntıda etkili olabilmektedir.

Biberiye Yağı Yenir Mi?

Pek çok alanda çeşitli faydasını saydığımız biberiyeden elde edilen yağın ağız yoluyla tüketilmesi sebebiyle mide yolu, mide içi ve karaciğerde birtakım sorunlar oluşabilir. Bu nedenle biberiye yağının yenerek tüketilmesi önerilmez.

Biberiye Yağı Nasıl Kullanılır?

Şifalı Biberiye bitkisinden elde edilen bu bitkisel yağın kullanımına değinmeden önce biberiye bitkisinin kuru olarak da kullanılabileceğinden bahsetmek gerekir. Kolonyası yapılmak suretiyle koklanarak ve sürülerek, aynı zamanda çayı yapılarak ağızdan tüketim yoluyla da faydalanabileceğiniz biberiye bitkisini, yağını çıkarak da çeşitli şekillerde kullanabilirsiniz. Diğer kullanım yöntemleri ise şu şekilde listelenebilir:

  • Solunum yoluyla, koklayarak faydalı olabileceği alanlar bulunurken, masaj uygulanarak sürülmesi durumunda da farklı tedavilerde kullanılabilir. Biberiye yağı yenir mi, diye sorulacak olursa, olumsuz bir yanıt vermek doğru olacaktır. Ancak biberiye yağının 3-4 damlasını bir bardak suyun içine karıştırmak suretiyle içilerek tüketilebileceğini söylemek mümkündür.
  • Yağı koklayarak, balgam söktürücü, rahatlatıcı ve dikkat toplayıcı etkilerinden yararlanabilirsiniz.

Biberiye Yağı Zararlı mıdır?

Biberiye yağının da fazlası diğer bitkisel ürünlerin fazla tüketilmesi gibi zararlı olabilir. Öncelikli olarak kan dolaşımını hızlandırıcı etkisi sayesinde bu bitkinin yağının fazla uygulanması halinde cilt ve genel vücut sağlığınızı bozucu etkiler gösterebilir. Aynı zamanda solunum yoluyla fazla tükettiğinizde ise yine sinüslerde ve solunum yollarında hasara yol açabilir. Yoğun kokusu ve keskin aromasıyla fayda sağladığı bölgelerde fazla kullanılması halinde ise beklenmeyen etkilere yol açabilmektedir. Oral yolla tüketilen biberiye yağının birkaç damla tüketilmesi gerekir. Bir bardağın içinde birkaç damladan fazla kullanılması halinde bir takım mide ve karaciğer rahatsızlıklarına yol açabilir.

Biberiye Yağının Yan Etkileri ve Kullanım Uyarısı

Fazla kullanımı nedeniyle oluşabilecek çeşitli etkilerden korunmak için yan etkileri ve kullanımı konusunda bilgi sahibi olunması gerekir. 

  • Emzirme veya hamilelik döneminde olan kadınlar tarafından tüketilmesi tavsiye edilmez. Kullanım öncesi mutlaka uzman hekim tavsiyesi alınması gerekir.
  • Ciltte alerjik reaksiyonlara sebebiyet vermemek için uygulamadan önce cildinizin küçük bir kısmında yağı sürerek deneyebilirsiniz. Kızarıklık ve kaşıntı olmazsa bu yağı kullanmanız uygun olabilir.
  • Kan basıncını artırdığından dolayı tansiyon yükseltici etkisi bulunur. Yüksek tansiyon problemi yaşayan kişilerin bu yağı kullanmamaları tavsiye edilir. 
  • Aşırı miktarda tüketimi sonucunda akciğerde ödem ve devamlı mide bulantıları gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. 

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu

Marula Yağının 13 Faydası

1. Yaşlanma karşıtı

Portakalın 4 kat C vitamini ve argan, hindistancevizi ve diğer birçok doğal yağdan yüzde 60 daha fazla antioksidan ile Marula yağı , yaşlanma karşıtı açısından zengin bir içeriğe sahiptir. Ayrıca E Vitamini ve kuruluk, çizgi ve kırışıklıkları önleme potansiyeliyle bilinen güçlü Omega-9’lardan biri olan oleik asit ile doludur.

Cilde uygulandığında, antioksidanlar, nem tutucu ve antienflamatuar bileşikler, serbest radikallerle savaşmak, mat ve kuru cildi nemlendirmek ve cildin sarkmasını önlemek için birlikte hareket eder. Omega-9’lar ve diğer yağ asitleri ayrıca kolajen oluşumunu ve cilt yenilenmesini teşvik ederek tüm sürece yardımcı olur. Anti-oksidanlar ayrıca güneş hasarını ve alerjileri önlemek için zararlı UV ışınlarına karşı ekstra bir koruma katmanı ekler.

2. Nemi Dengeler

E Vitamini, Omega-3 yağ asitleri, Omega-6 yağ asitleri ve Omega-9 yağ asitleri gibi geniş bir yumuşatıcı yelpazesinin varlığı, Marula yağını kuru ciltler için harika bir nemlendirici ajan yapar. Aslında, Marula yağının nem seviyesini yenilemek ve cildinizin yumuşaklığını ve parlaklığını arttırmak için %78 oranında oleik asit (%83’e kadar olan zeytinyağının arkadaşı) olduğu söylenir.

Cilt bakım rejiminize dahil etmek için nemlendiriciye veya BB kreminize birkaç damla Marula yağı ekleyin; bunları tek başına da kullanabilirsiniz. En iyi sonuç için gece boyunca bırakın ve sabah durulayın.

3. Egzama Gibi Cilt Hastalıklarını İyileştirin ve Önleyin

Egzama veya dermatit, şu semptomların herhangi biri veya tümü ile karakterize edilen en yaygın cilt bozukluğudur: kızarıklık, kuruluk, kaşıntı, çatlama, dökülme veya kanama. Marula yağı, E vitamini ve omega-3,6 ve 9 yağ asitleri gibi antioksidan yumuşatıcılara sahiptir, bu da onu egzama ve diğer cilt bozukluklarının semptomlarını yönetmek için mükemmel bir topikal tedavi haline getirir.

Cildi cömertçe nemlendirdiği için, cilt aşırı kuruduğunda çılgına dönen yağ bezlerini sakinleştirebilir. Anti-inflamatuar ve anti-mikrobiyal besinleri ile Marula, daha fazla iltihaplanmaya ve mikrobiyal istilaya karşı koruma sağlayabilir.

4. Çatlaklara Yardımcı Olur

C vitamini ve yağ asitleri açısından zengin topikal bakım yağı Marula yağı, çatlakların onarılmasına ve önlenmesine yardımcı olur. Bu yağın vücudun her yerine düzenli olarak uygulanmasının cildin esnekliğini arttırdığı söylenir. Antioksidanlar, mineraller ve vitaminler cildi onarmaya yardımcı olur ve kötü görünen izleri örtmek için yeni hücre büyümesini destekler.

Marula yağı, cildi daha elastik hale getirebileceği, onarıma yardımcı olabileceği ve iz ve yara izlerini azaltabileceği için hamilelik öncesi ve sonrası bakım için harika bir öneridir.

5. Çevresel Hasarlara Karşı Korur

Marula yağı, yaşlanma belirtilerini önlemeye ve kuru cildi yatıştırmaya ek olarak, çevresel stres faktörlerine ve kirleticilere karşı da koruma sağlar. Artan kirletici yükü, cildin stres seviyesini artırabilir ve sağlığını ve doğal durumunu olumsuz etkileyebilir. Ayrıca aşırı güneşe maruz kalma ve ultraviyole radyasyon cilt kanserine neden olabilir.

Marula yağındaki antioksidanlar sadece bu tür çevresel zararlarla savaşmakla kalmaz, aynı zamanda cildi korur ve cildin yenilenmesini kolaylaştırır. Ayrıca besinlerle zenginleştirerek, yumuşatıcı bileşenlerle nemlendirerek ve iltihaplanmalara karşı koruyarak hasarlı cildi güçlendirir.

6. Hormonal Değişikliklerle Mücadele Eder

Hiç kimse, özellikle kadınların dalgalanan duygu durum degişikliğinden kaçamaz. Söylemeye gerek yok, bu değişiklikler nihayetinde cildin sağlığını etkiler. Hormonal dengesizlik ayrıca iştahsızlık, uykusuzluk, ruh hali değişimleri ve diğer sorunlara neden olabilir. Marula yağı, besin içeriği , sakinleştirici etkileri ile bir denge duygusu sağlayabilir.

7. Saç ve Saç Derisini Sağlıklı Tutar

Dışarıdaki tüm doğal yağlar kafa derisine derinlemesine nüfuz etmez, ancak Marula yağı bir istisnadır. Sadece nüfuz etmekle kalmaz, aynı zamanda dış hasara karşı korumak için telleri etkili bir şekilde kaplar, nemi tutar, içeriden besler . Sonuç: C vitamini, yağ asitleri, demir, çinko, magnezyum, fosfor ve bakır sayesinde sağlıklı, parlak saçlar!

Yağın düzenli kullanımı, daha sonra tahriş edici beyaz pullara dönüşebilecek ölü hücreleri ortadan kaldırabilir . Marula yağı ile günlük masaj dolaşımı iyileştirir, tahriş olmuş saç derisini yatıştırır  ve kafa derisi enfeksiyonlarından korur.

8. Tüm cilt tiplerine yardımcı olur

NE?? Tüm cilt tipleri için bir yağ mı? Efsanevi gelebilir, ancak Marula yağı ; Cildiniz kuru, yağlı, hassas veya bunların bir kombinasyonu olursa olsun en iyi şekilde görünmek için iyi bir çözümdür. Oleik asit açısından zengin, cilt tarafından kısa sürede emilen bir sızdırmazlık yağıdır. Cildi doğal olarak nemlendirir, yatıştırır ve canlandırır. Hepsinden iyisi, ne gözenekleri tıkar ne de cildi yağlı hale getirir.

9. Tırnak Bakımı

Bol miktarda E Vitamini ve güçlendirici besinler ile Marula yağı, zayıf, çatlayan veya kırılgan tırnakları tedavi etmek için mükemmeldir. Cildi zenginleştiren bileşikler tırnakları da besler ve nemlendirir, yeniden büyümeyi destekler ve ölü tırnakların giderilmesine yardımcı olur. Böylece sağlıklı kütikül ve daha güçlü tırnaklara sahip olmanızı sağlar. Yağı kütiküllere masaj yapmak onları yumuşak ve esnek hale getirebilir. Güçlü, güzel tırnaklar elde etmek için tırnak ürünlerine ekleyin.

10. Akne Mücadelesi

Marula yağı, akne tedavisinde kullanılabilecek en iyi topikal yağlardan biridir. Doğal olarak antimikrobiyal, antienflamatuar ve komedojenik olmadığı için akne lekelerini iyileştirmek için mükemmeldir. Bu yağın iyi yanı, vücudun pH dengesini koruması ve fazla yağ üretimini azaltmasıdır.

Aynı zamanda, yaraları ve lekeleri azaltabilen cildi yatıştırır, son derece nemlendirir ve iyileştirir. Bakterilerin yanı sıra hormonal dengesizlikler de akne ve sivilce oluşumuna katkıda bulunabilir; Marula yağı da onu dengelemede çok etkili olacaktı

11. Çatlamış Dudaklara Yardımcı Olur

Marula yağı yoğun nemlendirici ve besleyici olurken, özellikle kış mevsiminde soğuk havalarda kurtarıcı oluyor. Yağdaki E vitamini, antioksidanlar ve yağ asidi yumuşatıcıları sadece iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda renk bozukluklarını hafifletir, cildi onarır, elastikiyeti artırır ve dudakları yumuşatır. Çatlamayı  iyileştirmek için  birkaç damla tek başına veya hindistancevizi yağı veya zeytinyağı ile karıştırırak kullanın.

12. Doğal bir cilt kremi

Bol miktarda E vitamini ve minerallerin yanı sıra antioksidanlar ve omega-9 (oleik) ve omega 6 (linoleik asit) gibi doymamış yağ asitleri ile Marula yağı, antioksidan, anti-inflamatuar, antimikrobiyal ve nem bombasıdır.  Bu, onu serbest radikaller, akne, enfeksiyonlar, kuruluk, lekeler ve yara izleriyle savaşmada güçlü kılar. Aynı zamanda gülümseme çizgilerini ve kaz ayaklarını önleyen harika bir yaşlanma karşıtıdır. Hepsinden iyisi, cildin elastikiyetini ve sıkılığını sağlar. Daha pürüzsüz, bakımlı ve sağlıklı bir cilt için düzenli olarak kul

13. Mükemmel Makyaj Astarı

Bu günlerde, kusursuz bir makyaj görünümü için cildi hazırlamada etkili olduğu tespit edildiğinden Marula yağı nemlendirici ve hızlı emici özellikleri sayesinde özel ilgi görüyor.Marula yağı hafiftir, yağlı değildir ve hafif bir parlaklık verir – bir astardan isteyeceğiniz her şey! Aynı zamanda cildi zararlı cilt bakım ürünlerinden korur

Aromatics Essence

Son zamanlarda yıldızı parlayan Hindistan cevizi yağı, hem sofralarda hem de kozmetik ürünlerde sıklıkla yer almaya başladı. Hindistan cevizi ağacının meyvesinden elde edilen bir yağ olan Hindistan cevizi yağı, cilt ve saç bakımı başta olmak üzere zayıflama amacıyla da kullanılabiliyor. Hindistan cevizi yağının fazla tüketimi ise kardiyovasküler hastalık riski başka olmak üzere farklı zararlı etkilere yol açabiliyor. Hindistan cevizi yağının faydalarının yanı sıra nasıl kullanılacağının bilinmesi de önem taşıyor.

Hindistan cevizi yağı nedir?

Hindistan cevizi yağı, hindistan cevizi ağacının meyvesinden elde edilen bir yağdır. Oda sıcaklığında katı bir yağ olmasına rağmen içerdiği orta zincirli yağ asitleri ile diğer doymuş yağlardan farklılık gösterir. Bazı ürünler “virgin” Hindistan cevizi yağı olarak satılmakta; bu ibare Hindistan cevizi yağının herhangi bir işlem görmediğini göstermektedir. Son yıllarda popüler hale gelen Hindistan cevizi yağı özellikle cilt sağlığı ve zayıflama amaçlı kullanılmaktadır.

100 gram Hindistan cevizi yağı 890 kalori ve 82,5 gram doymuş yağ içerir;  tereyağı ve palm yağına göre daha yüksek miktarda doymuş yağ asidine sahiptir.

Hindistan cevizi yağı ne işe yarar?

Hindistan cevizi yağı son yıllarda “mucizevi” olarak görülen besinlerden biridir. Vücut ağırlığı kontrolü, kolesterolün düşürülmesi, kardiyovasküler hastalıkların önlenmesi gibi pek çok durumda faydalı olduğu öne sürülse de, yüksek doymuş yağ içeriği nedeni ile fazla tüketiminin zararlı etkilere yol açabileceği bilinmektedir.

Hindistan cevizi yağının faydaları nelerdir?

İşlem görmemiş Hindistan cevizi yağı yüksek miktarda E vitamini, steroller ve polifenoller gibi biyoaktif bileşikler içerir. Bu içeriği sayesinde aterosklerozis ve diğer kardiyovasküler hastalıklara yol açan oksidatif stresi azaltabilmektedir. Ancak yapılan çalışmalar, doymuş yağ tüketimin artmasının kardiyovasküler hastalık riskini de arttırabileceğini göstermektedir. Bu nedenle hindistan cevizi yağının kardiyovasküler hastalıkları azaltabileceğine dair bulgular yeterli değildir.

-İçerdiği orta zincirli yağ asitlerinin tokluk hissini arttırarak kilo vermeye yardımcı olduğu düşünülmektedir. Ancak Hindistan cevizi yağının yalnızca %20’si orta zincirli yağ asitlerinden oluşmaktadır. Bu nedenle zayıflama üzerine etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış değildir.

-Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, Hindistan cevizi yağının iyi kolesterol olarak adlandırılan “HDL” kolesterolün yükselmesini ve kötü kolesterol olarak adlandırılan “LDL” kolesterolün düşmesini sağladığı görülmüştür. Ancak insan çalışmalarında bu etkiye çok daha az rastlanmıştır.

-Hindistan cevizi yağının içerdiği monolaurin sayesinde antimikrobiyal etkisi olduğu görülmüştür. Özellikle Staphylococcus aureus enfeksiyonlarında etkili olabileceği yapılan çalışmalarda gösterilmiştir.

Hindistan cevizi yağının cilde faydaları nelerdir?

Hindistan cevizi yağı cilt kuruluğuna iyi gelmekte, yüzeyel olarak uygulandığında cilt bariyerinin onarılmasını sağlamaktadır.  

Hindistan cevizi yağının saça faydaları nelerdir?

Hindistan cevizi yağı içerdiği laurik asit sayesinde nemlendirici etki göstermektedir. Saça hızlı bir şekilde nüfuz ederek kırıkların onarılmasını sağlamaktadır.

Hindistan cevizi yağı nasıl kullanılır?

Hindistan cevizi yağı cilde ve saça direkt uygulanabildiği gibi; kahvelere karıştırılarak da tüketilebilmektedir.

Hindistan cevizi yağı zayıflatır mı?

“Hindistan cevizi yağı zayıflamaya yardımcı olur mu?” sorusu merak edilen konular arasında yer alıyor. Hindistan cevizi yağının iştah azaltıcı etkiye bağlı olarak kilo vermeye yardımcı olduğu düşünülse de zayıflamayı sağladığına dair bilimsel bir kanıt yoktur.

Hindistan cevizi yağı kullananlar nelere dikkat etmelidir?

Hindistan cevizi yağı yüksek enerji içeriğinden dolayı fazla tüketimde kilo artışına yol açabilmekte; yüksek kolesterol problemi olan kişilerde kardiyovasküler hastalık riskini arttırabilmektedir. Ayrıca hindistan cevizi yağı komedojenik yani siyah nokta ve sivilce oluşumunu artırıcı özelliğe sahip olduğundan cilt üzerinde kullanımında dikkatli olunmalıdır.

Hindistan cevizi yağının zararları nelerdir?

Hindistan cevizi yağı düşük porsiyonda yüksek kalori ve doymuş yağ asidi içermektedir. Fazla tüketimi vücut ağırlığı artışına neden olabilmekte, ateroskleroz riskini arttırabilmektedir.

Hindistan cevizi yağı kahve ile kullanılabilir mi?

Hindistan cevizi yağı kahveye 1 tatlı kaşığı kadar eklenerek tüketilebilir.

Hindistan cevizi yağı nasıl yapılır?

Hindistan cevizi yağı, Hindistan cevizi yağının iç kısmındaki beyaz bölümün preslenmesi sonucu elde edilir.

Hindistan cevizi yağı kalori değeri ne kadardır?

100 gram Hindistan cevizi yağı 890 kalori içerir.

Hindistan cevizi yağı ile yemek yapılır mı?

Hindistan cevizi yağı, doymuş yağ içeriği yüksek bir yağ türü olduğundan ve esansiyel yağ asitlerini içermediğinden yemek yapımında kullanmak için sağlıklı bir yağ türü değildir.

Hindistan cevizi yağı yüzde tüylenme yapar mı?

Hindistan cevizi yağı cildi beslerken kıl köklerini de beslemektedir. Bu nedenle sık kullanımında yüzde tüylenmeler meydana gelebilmektedir.

Hindistan cevizi yağı Alzheimer hastalığını tedavi edebilir mi?

Hindistan cevizi yağının içerdiği polifenollerin nöron aktivitesi üzerinde olumlu etkisi olabileceği gösterilmiştir. Hindistan cevizi yağı tüketiminin sinir hücresi hasarına bağlı semptomları azaltabileceği, Alzheimer hastalığı için koruyucu olabileceği düşünülmektedir.

Hindistan cevizi yağı aç karna içilir mi?

Hindistan cevizi yağının aç karna tüketilebilir. Bu tüketim şeklinin herhangi bir sakıncası bulunmamaktadır.

Hindistan cevizi yağı besin değeri açısından yeterli midir?

Hindistan cevizi yağı vitamin ve mineral yönünden tam bir içeriğe sahip değildir. Esansiyel yağ asitlerini içermez.

Hindistan cevizi yağı çatlaklara iyi gelir mi?

Hindistan cevizi yağı nemlendirici özelliği sayesinde cilt üzerinde çatlak oluşumunu engelleyebilmektedir.

Hindistan cevizi yağı saç maskesi olarak kullanılabilir mi?

Hindistan cevizi yağı saç kırıklarının onarılması ve nemlendirici özelliği sayesinde saç maskesi olarak da kullanılabilmektedir.

MEMORIAL

Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.

Avokado yemenin cilde faydaları çok. Peki hiç cildinize direkt uyguladığınızda neler olabileceğini biliyor musunuz? Avokadonun cilde faydaları sayısız çünkü içinde sağlıklı yağ, vitamin ve mineraller bulunur. Avokado, yüksek yağ oranına sahip olduğu için kötü bir üne sahip olsa da uzmanlar bunun sağlıklı yağ olduğu konusunda hemfikir. Bununla birlikte bilmeniz gereken cildiniz için de harika olduğu. Bu parlak yeşil meyve, antioksidanlar ve nemlendirici E vitamini bakımından zengindir. Bu da avokadoyu hassas ve kuru cilt tipleri için faydalı kılar.

Avokadonun Cilde Faydası Nedir?


“Avokadonun cilde faydası nedir?” diye merak ediyorsanız bu yeşil meyvenin cilt için sayısız fayda sunduğunu bilmelisiniz. Avokado sadece sağlıklı yağlar açısından zengin değildir. Buna ek olarak cildi canlı ve sağlıklı kılan E ve C vitaminleri için de mükemmel bir kaynaktır. İşte avokado yüze faydaları:

  • Cildi yatıştırır. Avokadoda bulunan yağlar ve vitaminler cilt onarımını hızlandırarak akne ve egzama gibi cilt sorunlarını iyileştirmeye yardımcı olabilir.
  • Cilt hasarını önler. Araştırmalara göre avokado cildi güneş hasarı ve iltihaplanmadan korumaya yardımcı olabilecek bileşikler içermekte. Aynı çalışmalara göre avokadoda bulunan C ve E vitaminleri, cildin güneş ve diğer çevresel faktörlerin neden olduğu oksidatif hasarlardan korunmasında da önemli bir rol oynar.
  • Cilt elastikiyetini artırır. Avokadonun içeriğinde bulunan sağlıklı yağlar cildin elastikiyetini artırır ve kırışıklıkların görünümünü azaltmaya yardım eder.
  • Daha az sivilcelenme. Avokado yağındaki antimikrobiyal özelliklerden faydalanarak cildi avokado yağı ile temizlemek sivilcelerin azalmasını sağlar.
  • Genel cilt sağlığını iyileştirir. Soğuk preslenmiş avokado yağında bol miktarda antioksidan, omega-9, mineraller, C ve E vitaminleri de dahil olmak üzere sayısız vitamin bulunur.

Avokadoyu Cildinizde Nasıl Kullanabilirsiniz?

Avokadonun cilde faydası sayısız ancak doğru uygulandığı takdirde. Bu nedenle ilk olarak avokadonun cildinizde herhangi bir etki yaratıp yaratmadığını mutlaka test etmeli ve emin olmak için de mutlaka bir cilt uzmanına danışılmalıdır. Bu aşamanın ardından avokadoyu dilerseniz direk kullanabilir dilerseniz de avokado cilt bakım kremi, temizleyici ve sabunu gibi içerikleri tercih edebilirsiniz.

Temizleyici veya Nemlendirici Olarak Avokado Yağı

Avokado yağı ile cilt bakımı da tavsiye edilenler arasında. Avokado yağı cilde faydaları meyvenin ötesindedir. Uzmanlar bir pamuğa az miktarda avokado yağı sürerek günde 2 kez yüzü ve boynu temizlemeyi önermekte. Avokado yağının cilt bakım rutininize eklemenin bir diğer yolu da en sevdiğiniz nemlendiricinize birkaç damla avokado yağı eklemek.

Avokadoyu Yüzde Kullanmanın Yan Etkileri Var mı?

Avokado cilde faydaları ile dikkat çeken meyvelerden biri. Peki yan etkileri? Avokadoyu cildinizde daha önce kullanmadıysanız mutlaka cildinizin küçük bir bölgesine uygulamalı ve test etmelisiniz. Bu test için bileğinizin iç kısmını kullanabilirsiniz. Avokadoya veya yağına karşı herhangi bir hassasiyetiniz varsa birkaç saat içinde uygulanan bölgede kızarıklık, kabarma, kaşıntı ya da yanma hissi yaşayabilirsiniz. Ancak birkaç saat içinde herhangi bir reaksiyon gözlemlemiyorsanız güvenle kullanabilirsiniz.  Peki avokado kabuğu yüze sürülür mü?” Avokado kabuğunun cilde faydaları da avokadonun içeriği ile aynı. Cildin yağ oranını artırır, nemlendirir ve yumuşak olmasını sağlar.

Avokado Yüz Maskesi Tarifleri

Avokado maskesi ve cilt bakımı rutini ile sağlıklı bir cilt elde etmeniz mümkün. Peki nasıl? İşte uygulayabileceğiniz avokado cilt bakımı rutini ve “Avokadonun cilde faydaları nelerdir?” sorusunun yanıtı:

Avokado Maskesi

Olgunlaşmış ve yumuşak kıvama gelmiş 1 adet avokadoyu soyun ve ezerek macun kıvamına getirin. Ardından içine birkaç damla avokado yağı ekleyin. Elde ettiğiniz maske yüzünüze uygulayın ve ardından 10-15 dakika kadar bekleyerek yüzünüzü ılık su ile yıkayın. **Bu maske yağlı ciltlere uygun değildir.

Ballı Avokado Maskesi

1/2 adet olgun avokado, 1 yemek kaşığı katı hindistancevizi yağı, 1 çay kaşığı bal, 1 çay kaşığı su ve 1 çay kaşığı limon suyunu bir kasede blender ile macun kıvamına getirin. Ardından yüzünüzü nemli ılık bir bezle 15-20 dakika kadar ısıtın. Bu gözeneklerin açılmasına yardımcı olacaktır. Maskeyi göz çevreleri dışında yüzünüzü tamamen kaplayacak şekilde sürün. 15 dakika kadar bekledikten sonra yüzünüzü ılık suyla durulayıp kurulayın. Günlük nemlendiricinizi uygulayın. **Bu maske tek seferliktir, hemen kullanmanız gerekir.

Yulaflı Avokado Maskesi

½ orta boy olgun avokado ve 1 yemek kaşığı öğütülmüş yulafı bir kapta karıştırın. Yüzünüzü bir temizleyiciyle yıkayıp kuruladıktan sonra maskeyi göz çevresi dışında yüzünüzün her yerine uygulayın. 15 dakika bekledikten sonra yüzünüzü hafif nemlendirerek 5-10 dakika kadar masaj yapın. Yüzünüzü ılık suyla yıkayın ve nemlendirici sürün. **Bu maskeyi haftada bir yapabilirsiniz.

BÜYÜK ANADOLU HASTANELERİ

Çay Ağacı Yağı Kullananlar

Pek çok kozmetik ürünün içeriğinde okuduğumuz çay ağacı yağı, Melaleuca alternifolia adlı çay ağacı yapraklarından elde edilir. Çay ağacı yağındaki bileşenlerin bakteri, mantar ve akarları öldürürken alerjik durumlara karşı fayda sağladığı düşünülür. “Çay ağacı yağı nelere iyi gelir?” diye sorulduğunda genellikle akne ve ayak mantarı gibi sorunlar için etkili olduğu cevabı verilir. Saç biti için de yararlı olduğu söylenir.

Çay Ağacı Yağının İçeriği Hakkında

Melaleuca yağı olarak da bilinen çay ağacı yağı, Avustralya kıyılarında yetişen çay ağacı yapraklarının damıtılmasıyla elde edilen esansiyel bir yağdır. Şampuan, tonik, losyon, duş jeli, krem gibi kozmetik ürünlerin içeriğinde sıkça kullanılan çay ağacı yağı, topikal olarak kullanılıp asla yutulmaması gereken bir yağdır. Çay ağacı yağı alırken katkı maddesi içermeyen, yüzde 100 doğal yağları tercih edin. Şişesinin üzerinde Melaleuca alternifolia yazıp yazmadığına ve menşei ülkesinin olup olmadığına dikkat edin. Ana antiseptik bileşenini olan terpinen konsantrasyonunun yüzde 10 ila 40 sahip olması önemlidir.

Çay Ağacı Yağı Ne İşe Yarar?

Çay ağacı yağı tırnak, saç, ciltle ilgili sorunların giderilmesinde tedaviye destekleyici olarak kullanılır. Deodorant, gargara ve böcek kovucu gibi nedenlerle de tercih edilebilir. Varsa cilt sorunlarının yatıştırılmasına yardımcı olurken cildin genel görünümünün iyileşmesinde etkilidir. Çay ağacı yağının özellikle şu durumlarda kullanılması önerilir:

Yara Pansumanı: Bakterileri öldürmek ve iltihaba karşı yaraya birkaç damla çay ağacı yağ sürülebilir.

Kepeğe Karşı: Yine şampuanınızın içine birkaç damla çay ağacı damlatıp kepeğe karşı saçlarınızı öyle yıkayabilirsiniz.

Akneyle Mücadele: Yarım bardak suya 4 damla kadar çay ağacı yağı ekleyip günde bir kez bir pamukla yüzünüzü sürün.

Ev Temizliği: Ev temizliğinde de anti-mikrobiyal olduğu için çay ağacı yağını kullanabilirsiniz. Bir bardak su ve yardım bardak kadar beyaz sirkeyi 20 damla çay ağacı yağı ile karıştırabilirsiniz. Bu karışımı sprey şişeyle temizlemek istediğiniz bölgeye uygulayabilirsiniz.

Ağız Temizliği: Bir bardak suya 2 damla çay ağacı yağı damlatıp ağız gargarası yapabilirsiniz. Ama yutmanın sakıncalı olduğunu bilin.

Çay Ağacı Yağının Faydaları Nelerdir?

İsminde çay kelimesi geçse de çaya benzemeyen bu ağacın yaprakları değerli terapötik yağ kaynağı olmasıyla bilinir. Bu nedenle çay ağacı yağı faydaları çoktur. Çoğunlukla çay ağacı yağının saça faydaları, çay ağacı yağının cilde faydaları bilinir. İşte çay ağacı yağının bilinen ve bilinmeyen faydaları…

‘Anti’ Özelliklere Sahip

Çay ağacı yağının anti-bakteriyel olması en çok bilinen yararıdır. Yüzyıllardır Avustralya’da cilt rahatsızlıklarının tedavisinde iyileştirici kabul edilir. Yüksek terpinen içeriği çay ağacı yağına, anti-inflamatuar güç verir. Bu da çay ağacı yağına iltihap azaltıcı özellik kazandırır. Yine çağ ağacı yağı, mantar ve mayalar üzerinde de etkilidir. Araştırmalara göre, cilt, boğaz, ağız ve cinsel organlarda sorun yaratan candida albicans mantarına karşı sonuç verebilir. Çay ağacı yağının bazı virüslere karşı da anti-viral özellik gösterdiği araştırmaları hala sürüyor.

Çay Ağacının Cilde Faydaları Nelerdir?

Çay ağacı yağının cilde faydaları ile ilgili araştırmalar henüz sürüyor ancak mevcut bulgulara göre bu yağın akne sorununa karşı önemli bileşikleri içerdiği bilinir. Akneye sebep olan etmenler (inflamasyon, bakteri, sebum ve hormonlar) düşünüldüğünde çay ağacı yağının özellikleri sayesinde akneye karşı direnç gösterdiği bilinir. Araştırmalara göre, çay ağacı yağı içeren jeller, akne tedavilerinde kullanılan asit benzoil peroksit kadar hızlı sonuç vermese de tahrişi azaltıp aynı sonucu verdiği belirtiliyor. Çay ağacı yağı, 45 gün süreyle günde iki kez kullanıldığında etkili bir sonuç elde edilebilir. “Çay ağacı yağı yüze nasıl kullanılır?” sorusunu merak edenler için yardımcı olabilecek şey; bir nemlendirici ya da toniktir. Çay ağacı yağını 3 damla kadar 70 gramlık nemlendiriciye veya toniğe damlatabilirsiniz. Akne sorununuz varsa sabah ve akşamları bu nemlendiriciyi ya da toniği kullanmayı rutin haline getirin. Kuru ve hassas bir cilde sahipseniz Hindistan cevizi yağıyla karıştırabilirsiniz.

Egzamanız Varsa…

Çay ağacı yağının kullanımı, kontakt dermatit (egzama) tedavisi konusunda da araştırılıyor. Sonuçlara göre, alerjik kontakt dermatiti baskılamada diğer tedavilere göre daha başarılı sonuçlar verdi. Ancak yine de unutulmaması gereken bir kanıt var. Çay ağacı yağı bazı kimselerde dermatite neden olabilir ya da egzaması olan kişilerde kullanımı sakıncalı olabilir. Dermatologlar, kirpik dibi iltihabı (blefarit) gibi hastalıklarda, egzama ve enfeksiyonlarda çay ağacı içerikli şampuanlar yerine öncelikli olarak başka şampuanları önerirler.

Sedef Hastalığı Şikayetlerini Azaltabilir

Çay ağacı yağının sedef hastalığı tedavisinde de kullanılmasıyla ilgili araştırmalar henüz yetersizdir. Ancak bu yağın, bağışıklığı güçlendirerek enfeksiyon ve iltihaba karşı hastalıktaki şikayetlerin azalmasında destekçi olabileceği belirtilir.

Ayak Mantarında Etkili Olabilir

Atlet ayağı ya da sporcu ayağı olarak bilinen ayak mantarlarında çay ağacı yağının etkili olduğu araştırmalarla kanıtlanmıştır. Günde iki kez uygulanan çay ağacı kremi, ayak mantarı belirtilerini azaltmada önemli bir rol oynamıştır. Ayak tırnağı mantarıyla ilgili araştırmalar henüz yetersiz olsa da tırnak mantarı için bu yağın etkili olabildiği düşünülür.

Saç Sağlığı İçin Kullanılabilir

Kepek 7’den 70’e pek çok kişinin hayatının bir döneminde sorunu haline gelebilir. Çay ağacı yağı içeren şampuanların kullanımı, kepekle mücadelede önemli bir destekçi olabilir. Çay ağacı yağı saçlarınızı nemli tutabilir, kimyasalların ve ölü deri hücrelerinden ayrılmasını teşvik edebilir. Saçı yağdan arındırarak kaşıntıyı önleyebilir.

Saç bitinde de çay ağacı yağının lavanta yağı ile birlikte kullanımının bit yumurtalarının tedavisinde etkili olduğu araştırmalarla gösterilmiştir. Saç bitleri, tıbbi tedavilere karşı gün geçtikçe daha dirençli hale geliyor, uzmanlar ise bunun üzerine tedavilerde esansiyel yağların kullanımını artırma eğiliminde.

Ağız ve Diş Sağlığını Korur

Çay ağacı yağı, ağız ve diş sağlığında da yararlı olabilir. Kronik diş eti iltihabı olanlar için çay ağacı yağı içeren jeller kullanılabilir. Kanamaların azalmasında yardımcı olurken bakteri kaynaklı ağız kokusunun giderilmesinde etkili olabilir. 

Çay Ağacı Yağının Yan Etkileri

Çay ağacı yağı, topikal olarak uygulandığında akne ve diğer cilt enfeksiyonlarının tedavisinde olumlu sonuçlar verir. Yutulmadığı sürece güvenilirdir. Ağızdan alındığında zehirlenmelere yol açabilir.

Çay ağacı yağının yan etkileri ciltte alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bunu anlamanın en iyi yolu kolunuzun iç kısmında bir bölgeye çay ağacı yağını sürmektir. Cildinizin vereceği tepkiyi böyle ölçebilirsiniz. Herhangi bir kızarıklık oluşması durumunda ürünü kullanmaya başlamamalısınız. Ciddi reaksiyon durumunda hemen bir acil servise başvurmalısınız.

Çay ağacı yağı kullanıldıktan sonra cildi güneşe daha hassas hale getirebilir. Bu nedenle güneşe çıkmadan önce sürmeyin. Çay ağacı yağı bazı kişilerde şu problemlere yol açabilir:

  • Alerjik deri döküntüsü
  • Cilt tahrişi
  • Kaşıntı
  • Batma
  • Kızarıklık
  • Yanma
  • Pullanma
  • Kuruluk

Ayrıca çay ağacı yağı, bakteriyel ve mantar hastalıklarının tedavisinde ilaçlarla birlikte kullanılır ancak yine de bu yağın ilaç etkileşim durumlarıyla ilgili bilgiler araştırmalar yetersiz.

Çay ağacı yağının ağızdan tüketilmesinin sonucunda da şunlar görülür:

  • Şiddetli cilt döküntüsü
  • Kan hücresinde anormallikler
  • Karın ağrısı
  • İshal (diyare)
  • Kusma
  • Mide bulantısı
  • Halüsinasyonlar
  • Bilinç bulanıklığı
  • Uyuşukluk hissi
  • Bayılma

Çay ağacı yağı, alerjik egzama ile ilişkilendirilir. Çay ağacı yağının antibiyotiklere karşı bazı dirençli bakterilere katkı sağladığı düşünülür.

Faydalı olduğu bilinerek çay ağacı yağı kullanımını abartılmamalı. Aksi halde alerjik reaksiyonlar gelişebilir. Çay ağacı yağının güvenilir markalardan preparatlarını satın alabilirsiniz.

Dr. BELMA BAYRAKTAR Deri Hastalıkları/Kozmetik Dermatoloji

Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu’nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

Badem yağı, besinlerin bir güç merkezidir. Acı badem yağı tatlandırıcı veya koku verici olarak kullanılırken, tatlı badem yağı genellikle cilt ve saç üzerinde kullanılan çeşididir. Cildinizin kolajen üretimini sürdürmek ve ardından cildinizi yumuşak tutmak için gerekli olan E vitamini, A ve antioksidanlarla zenginleştirilmiştir.

Badem Yağı Nedir?

Kuru badem ağırlığının yaklaşık yarısı yağdır. Yağı minimum ısıyla çıkarmak için olgun bademler preslenir. Bu rafine edilmemiş badem yağı, yağın besinlerini ve lezzetini korur. Rafine badem yağı oluşturmak için yüksek ısı ve bazen kimyasallar kullanılır. Rafine badem yağı ısıya daha dayanıklı olsa da rafine edilmemiş çeşitlerin besin değerinden yoksun olabilir. Tatlı badem yağı olarak da adlandırılan badem yağı, acı badem yağı ile aynı şey değildir. Acı badem yağı, farklı badem çeşitlerinden yapılır. Bademlerin derisinde doğal olarak bulunan toksinleri gidermek için rafine edilmiştir.

Cilt İçin Badem Yağı Faydaları Nelerdir?

Badem yağı, cildi güçlendirmede ve kusursuz görünmesini sağlamada çok yardımcı olan antioksidanlar içerir. Hipoalerjenik özelliği sayesinde hassas ciltler için de uygundur. Tatlı badem yağı yüzde kullanılır ve bundan böyle bu yazıda badem yağının tüm sözleri tatlı badem yağına atıfta bulunur.

  • Badem yağının düzenli olarak uygulanması cilt hasarını iyileştirmeye yardımcı olur. Ayrıca yüzünüzü dış kirleticilerden ve UV ışınlarından gelen zararlı serbest radikallerden korur.
  • Badem yağı incedir ve cilt tarafından kolayca emilir. Bu sayede kirleticileri gidererek ve gözenekleri tıkayarak yüzü derinlemesine temizlemeye yardımcı olur.
  • Badem yağının içerdiği A vitamini sivilcelerin temizlenmesine yardımcı olur. Gözenekler derinlemesine temizlendiğinden akne ve iltihapların önlenmesine yardımcı olur.
  • Badem yağı koyu halkalara ve göz torbalarına karşı bir mucize gibi çalışır.
  • Bronzluğu gidermek için kullanılabilir. Limon suyu ile birlikte birkaç uygulamadan sonra sonuçlar görülecektir.
  • Badem yağının nemlendirici özellikleri, egzama ve sedef hastalığı olan hastalara yardımcı olur.
  • Badem yağındaki çinko içeriği kızarıklıkların iyileşmesine yardımcı olur ve yan etkilere neden olmaz.
  • Badem yağı erken yaşlanma belirtileriyle etkili bir şekilde savaşabilir.
  • Çarpma ve darbe sonucu oluşan çürükler için de badem yağı kullanılabilir.

Badem Yağı Kullanırken Nelere Dikkat Edilmeli

  • Herhangi bir tedaviye başlamadan önce daima bir yama testi yapın. Badem yağı kadar doğal bir şey bile herkese uymayabilir, bu yüzden küçük bir alana (çene altı gibi) uygulayın ve sonuçları görün. Herhangi bir yan etkisi yoksa kullanmaya devam ediniz.
  • Bademlere alerjiniz olup olmadığını önceden öğrenin çünkü alerjiniz varsa, harici kullanım bile sorunlara neden olabilir.
  • Yağı küçük miktarlarda kullanın. Daha fazla yağ daha iyi sonuçlar anlamına gelmez. Talimatlara uygun kullan.
  • Göz çevresinde kullanırken son derece dikkatli olun.
  • Bir mendil veya bez kullanarak yüzünüzdeki veya vücudunuzdaki fazla yağı silin.
  • Acı Badem Yağı ve Tatlı Badem Yağı aynı şey değildir. Ciltte Acı Badem yağı kullanmayın. Kendi riskleri ve yönleri olan tamamen farklı bir yağdır ve dikkatsizce kullanıldığında toksik olduğu bilinmektedir.

Sorumluluk Reddi: dermatech.com.tr/blogs/news içerisinde yer alan tüm içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Kesinlikle profesyonel tıbbi tavsiye, teşhis veya tedavinin yerini alması amaçlanmamıştır. Bu sebeple, oluşan sorunlar için sorumlu tutulamaz. Daima doktorunuzun, dermatoloğunuzun veya kalifiye bir sağlık personelinin tavsiyesini almanızı öneriyoruz…

Jojoba yağı, bir çalı tarzı bir bitki olan Simmondsia chinensis bitkisinden elde edilir. Doğal yetişme alanı Orta Amerika ile Güney Arizona ve Kaliforniya’dır. Çok eski dönemlerden bu yana sağlık faydaları elde etmek için kullanıldığı bilinir. Jojoba yağı saç bakımında kullanılabildiği gibi aynı zamanda jojoba yağı kirpik ve genel vücut bakımında da tercih edilebilir. Bu etkili yağ, diğer bitki bazlı yağlar ile birleştirildiğinde uzun raf ömrü sunar ve yüksek sıcaklıklara karşı direnç oluşturur. 

Jojoba Yağı Nedir?

Jojoba yağı, soğuk sıkım tekniği ile bitkinin tohumlarından elde edilen, A, B1, B2 ve E vitaminleri ile miristik asit içeriği ile hafif yeşilimsi bir tona sahip ve kendine has aroması olan yağdır.

Jojoba Yağı Ne İşe Yarar?

En önemlisi de yapısında seramid bulunur. Seramid, cildi koruyan, çevreden gelen zararlı maddelerin cilde nüfuz etmesini önleyen bir lipit türü olarak bilinir. Önemli bileşenler bakımından yoğun olan jojoba yağı, cilt, saç ve genel vücut bakımının önemli malzemeleri arasında yer alır. 

Mum, kozmetik ürünleri ve sabun yapımında sıklıkla tercih edilir. Cilt, saç ve vücut bakımında kullanabilirsiniz En dikkat çeken özelliği ise cildin sebum miktarını dengelemesi, cildi nemlendirmesi, gözenekleri sıkılaştırması ve saçların daha parlak ve sağlıklı olmasını mümkün hale getirmesidir. Ayrıca jojoba yağı sivilceleri tedavi etmek, cilt kuruluğunu gidermek için de doğal bir çözüm yolu olarak öne çıkar. Makyaj temizleyici şeklinde de kullanabilirsiniz.

Jojoba Yağı Neye İyi Gelir?

Jojoba yağını cilt bakımında rahatlıkla kullanmak söz konusu. Cildinde akne ve sivilce problemi olanlar, aşırı yağlanma sorununu kontrol altına almak isteyenler, cildi kuru olanlar, saçlarının daha parlak ve bakımlı görünmesini isteyenler jojoba yağından faydalanabilir. Ayrıca ciltte oluşan çatlaklar konusunda etkilidir. Dolayısıyla jojoba yağının hamileler tarafından da kullanımı yaygındır. Jojoba yağı göz çevresine sürülür mü sorusuna evet yanıtı verilebilir. Özellikle göz etrafında oluşan kırışıklıkları ve şişkinlikleri yok etme özelliğine sahiptir. Fakat düzenli kullanım bu aşamada çok önemli.

Jojoba Yağı Nasıl Tüketilir?

Jojoba yağının tüketimiyle ilgili herhangi bir kesin tarif ya da yöntem yoktur. Diyetlerde etkili olması ve besin değerinin yüksekliği nedeniyle diğer yağlarla karıştırabilirsiniz. Ancak daha çok yalnıza cilt ve saç bakımında kullanılması önerilir.

Jojoba Yağı Ne Kadar Tüketilmelidir?

Jojoba yağı, cilt ve saçtaki estetik ve sağlık sorunlarını gidermek amacıyla tercih edilir. Bu bitkisel yağın gıda olarak tüketimi konusunda herhangi bir tavsiye bulunmaz. Bu nedenle daha çok cilde tatbik etmelisiniz.

Jojoba Yağı Faydaları Nelerdir?

Jojoba yağı genel anlamda şu yararları sağlar:

  • Cildin sebum üretiminin dengelenmesine katkı verir.
  • Sivilce ve akne problemine karşı cildi destekler.
  • Yaraların daha hızlı iyileşmesine katkı verir.
  • Saç derisi sağlığını teşvik eder.
  • Kepek problemi sorununun çözümüne destek verir.
  • Ciltteki çatlak görünümünün azalmasına katkı sunar.
  • Makyaj temizleyici olarak kullanılabilir.
  • Saçların hızlı uzamasına yardımcı olur.
  • Cildin daha parlak ve canlı görünmesini destekler.
  • Cildi nemlendirir.
  • Kırışıklıkları hafifletme özelliğine sahip.
  • Düzenli kullanımda cilt gözeneklerinin sıkılaşmasına destek verir.

Jojoba Yağı Saça Faydaları

Jojoba yağı saç bakımının vazgeçilmez bileşenlerinden biridir. Bu yağın saça etkileri ise şu şekilde listelenebilir:

  • Saçların uzamasına destek olur.
  • Kepek oluşumunun engellenmesine katkı verir.
  • Yeni saçların çıkmasını kolaylaştırır.
  • Yıpranmış saçların güçlenmesine yardım eder.
  • Saçların daha sağlıklı görünmesine yardımcı olur.
  • Kuru ve mat saçları besler.
  • Saçların daha parlak, yumuşak ve canlı olmasına yardım eder.

Jojoba Yağı Cilde Faydaları

Jojoba yağının cilt üzerindeki etkileri şunlardır:

  • Hassas ve alerjik ciltlerin bakımını nazik şekilde yerine getirir.
  • Barındırdığı A, D, E vitaminleriyle cildi derinlemesine besler.
  • Cildin çok daha iyi nefes almasına yardım eder.
  • Cildin nem dengesini teşvik eder.
  • Cildi tıkamaz.
  • Cildi yağlandırmadan bakım desteği verir.
  • Cildin sebum üretimini dengelenmesini destekler.
  • Cildin daha parlak ve yumuşak görünmesini sağlar.
  • Cildin derinlerine nüfuz ederek güçlenmesine imkân tanır.
  • Cildin elastikiyetinin artmasına yardım eder.
  • Kırışıklıklarla mücadele eder.

Jojoba Yağı Zararları

Jojoba yağının ciltte herhangi bir zarara yol açtığı söylenemez. Fakat aşırı hassas ciltlerde kızarıklık, kaşıntı ya da tahrişe yol açabilir. Alerjik reaksiyon için öncelikle kolun iç kısmında belirli bir noktaya sürebilir, cilt tepkisini görebilirsiniz. Ek olarak; bebek ve çocuklarda jojoba yağının kullanımı tavsiye edilmez.

Jojoba Yağı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Jojoba Yağı Tüylenme Yapar mı?

Jojoba yağı tüylenme sorununa katkıda bulunmaz. Bu sebeple de tüy alımından sonra cilt bakımı yapmak isteyenler jojoba yağı kullanabilirler.

Jojoba Yağı Yüze Sürülür mü?

Jojoba yağı yüze sürülebilir. Hem tek başına hem de diğer bitkisel yağlarla birlikte cilt bakımında tercih edilebilir. 

Jojoba Yağı Gözenek Sıkılaştırır mı?

Yapısında bulunan özel bileşenler nedeniyle gözenekleri sıkılaştırma kabiliyetine sahiptir.

Jojoba Yağı Hangi Cilt Tipine Uygun?

Jojoba yağı tüm cilt tipleri için uygundur. Fakat aşırı hassas cildi olanlar, jojoba yağını kullanmadan önce bir hekime danışmalılar. Alerjik bünyesi olan kişilerin, kullanmadan önce alerji testi yaptırması gerekebilir.

MEMORIAL Tıbbi yayın kurulu

Aromatik maddeler, çok eski zamanlardan beri psikolojik etkileri için kullanılmıştır. Bir çok kayıt, bu maddelerin gerek parfüm olarak, gerekse Mezopotamya, Mısır, Yunan ve Roma uygarlıklarına ait dini törenler ile tarih boyunca günümüze kadar gelmiş olan çeşitli kullanım alanlarına tanıklık etmektedir. Aromatik maddeler oldukça uzun süredir cinsel çekicilik ya da dini duyguların uyandırılması için kullanılsa da, psikoloji ve koku arasındaki ilişki üzerine çok az modern araştırma mevcuttur.

Açıktır ki evrimsel olarak bakıldığında, koku, duyularımız içerisinde en ilkel ancak en önemli olanıdır. Ceninde koklama sistemine ait hücreler beyin hücrelerinden daha önce gelişirler ve koku alma sinirleri vücutta yenilenmeye uğrayan tek sinir hücreleridir. Bu ve bununla birlikte diğer bir çok anotomik özelliği, bu duyunun ruhsal durum ile sıkıca bağlı olmasını sağlar. Koklama; beyinle dış dünya arasındaki en doğrudan bağlantıdır. İçgüdü, ruh hali, hafıza, duygular ve de hormonal sistem ile de yakından ilişkilidir.

Kokuların ruhsal durumumuzu etkilediği hepimiz tarafından bilinir. Bazı kokular zevk verir, bazıları sadece birini etkilerken, diğerleri duyguların belli belirsiz gölgelerini çağrıştırır, bir kısmı bir anının canlanmasını sağlarken, bazı kokular refleks uyarısı nedeni ile korkunç olabilir ve hatta kusmaya yolaçabilir. Cinsel açıdan çekici hoş kokulu kimyasalların-pheromene- hayvan yaşamında-insan da dahil- genellikle de bilinçaltı etkilerinin varlığının keşfi bilimsel tutuculara bile kokunun davranış ve duygularda güçlü bir etkisinin olduğunu gösterdi. Ancak, pheremone ile yapılan araştırmalar aromaterapiyi bilimsel olarak uygulamak isteyenlerin önüne önemli engellerden birini çıkardı.
Bu maddelere tepkiler evrensel değildir- bazılarını cinsel olarak uyarırken, bazıları üzerinde hiç bir etkisi olmayabileceği gibi, bazılarında cinsel isteği ve kuvveti azaltıcı olabilir, bazıları ise kokuyu hiç farkedemeyebilir. İşte bitkisel yağların psikolojik ve duygusal açıdan kullanımının karmaşıklığı ve zorluğu burada yatmaktadır- aynı kokuya maruz kalan kişilerin koklama aygıtının fizyolojik yeterliliğinden bağımsız olarak, bireysel tepkiler hem bireyin farklı yaşam deneyimlerinin koku-duygu reflekslerine yansıması, hem de doğuştan sahip olunan farklı eğilimler nedeni ile farklılık gösterecektir.
Ancak, aromaterapist psikolojik tepkilerin, fizyolojik olanlar gibi genellikle birbirinden küçük nüanslarla -sadece bazı durumlarda kökten farklılıklarla- ayrılacağını bilir. Bu, pratikte bitkisel yağları tedavisinde kullanan terapistin belli bir rahatsızlık için belli bir tedavi yöntemini benimsemesi yerine, her bireyin özgün psikolojik ve fizyolojik farklılığının bilincinde olmasını gerektirir. Belli ruhsal durumları etkileyen bitkisel yağlar için basit ve genel kurallar yoktur. Bu kişiye bağlı olarak farklı etkilerin gözlenebileceği gerçeğini öne çıkarmaktadır.

Her ne kadar, bitkisel yağların fizyolojik etkilerinin belirlenmesi zor da olsa, fiziksel problemleri gidermede psikolojinin etkisi gözden kaçırılmamalıdır. Olumlu ya da olumsuz ruhsal durumların kişilere etkisi, bu yazının konusu olmamakla birlikte, diğer alternatif terapilerin aksine ruhsal durumun çok nadir olarak fiziksel bir sorunun tek kaynağı olduğunu düşünülmektedir. Yine de olumsuz ruhsal durumun iyileşmeyi yavaşlatabileceği, olumlu bir ruh halinin de iyileşmeye önemli faydaları olduğuna inanılmaktadır. Aromaterapist doğru kullanılan bitkisel yağların ruhsal etkilerini, bitkisel yağların masaj yolu ile sağlanan fiziksel etkileri ile birleştirerek güçlü bir tedavi oluşturabilir.

Başını yastığa koyar koymaz uyuyanlara özeniyor, bir sağa bir sola dönmekten ve yastıkla kavgaya tutuşmaktan yoruluyorsanız çözüm birkaç damla lavantada yatıyor olabilir. Yastığınızın kenarına damlatacağınız birkaç damla lavanta yağı kolay bir şekilde uykuya dalmanıza ve deliksiz uyumanıza yardımcı olur. Uyumadan önce bitki çayı içmek gibi bir alışkanlığınız varsa bu çayların içine de birkaç damla yağ damlatabilirsiniz.
Pek çok çiçeğin arasından kokusuyla sıyrılıp ayırt edilebilen lavantayı siz de farklı amaçlarla kullanabilirsiniz. Kulak arkanıza, ensenize ya da bileklerinize sürdüğünüz lavanta yağı değme parfümlere taş çıkartacak ve fazlasıyla da kalıcı olacaktır. Eviniz de bu kokudan nasiplensin istiyorsanız kaloriferin üstüne içine birkaç damla lavanta damlatılmış ılık su koyabilirsiniz. Böylelikle hem ortama hoş bir koku hâkim olur hem de yaratacağınız ferah ortamla yine stres seviyesini düşürebilirsiniz.
Baş ağrısı gibi kas ağrılarının tedavisinde de lavanta yağı kullanabilirsiniz. Ağrınız bölgeselse biraz lavanta yağıyla ovup sıcak bir havluyla sarmak çok iyi gelecektir. Yoğun geçen bir gün, uykusuzluk, stres baş ağrınızın nedenleri olabilir. Ancak bunun neşenizin önüne geçmesine izin vermeyin. Alnınıza, ensenize birkaç damla lavantayla yapacağınız masajla ağrının nasıl kaybolacağına çok şaşıracaksınız. Baş ağrısı gibi kas ağrılarının tedavisinde de lavanta yağı kullanabilirsiniz. Ağrınız bölgeselse biraz lavanta yağıyla ovup sıcak bir havluyla sarmak çok iyi gelecektir. Mide bulantınız ne yaptınızsa hafiflemiyorsa bir de lavantayı deneyin. Lavantanın keskin kokusu bulantınızı hafifletmekte yardımcı olabilir. Çatlamış dudaklarınız için de en güzel bakım lavanta yağında. Dudaklarınızın kurumasından, soyulmasından, ruj sürdüğünüzde çirkin bir görüntü oluşturmasından şikayetçiyseniz lavanta yağını bir pamuk yardımıyla sürüp sonucunu kendi gözlerinizle görebilirsiniz.

Lavanta yağı bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle seyreltilmemiş yağı, cilt bakımı için geniş bir alanda kullanmadan önce küçük, sağlıklı bir cilt alanında test etmeniz önerilir.

Lavanta yağı gibi uçucu yağlar, saf olarak kullandığı zaman cilt üzerinde kızarıklık ve tahriş gibi sert etkiler bırakabilir. Bu nedenle, cilde uygulanmadan önce yarı yarıya suyla seyreltilerek veya diğer taşıyıcı yağlarla karıştırılarak kullanılmalıdır. Bu yağ, kullanım amacına bağlı olarak jojoba, argan ve hindistancevizi yağı ile karıştırılabilir. Cilde lavanta yağı içeren bir karışım uygulanmadan önce eller mutlaka yıkanmalıdır. Hazırlanan karışım, çoğu amaç için pamuklu bir ped veya parmaklar kullanılarak cilde masaj yaparak uygulanabilir. Ayrıca, sivilce veya benzer cilt sorunları için buharlı yüz bakımında da kullanılabilir. Seyreltilmemiş uçucu yağlar asla doğrudan cilde uygulanmamalı ve yutulmamalıdır. Yüz bölgelerinde lavanta yağı kullanan kişiler, yağın gözlerine girmemesi için özen göstermelidir. Yanlışlıkla temas etmesi durumunda ise bölge soğuk suyla iyice durulanmalıdır.

Lavanta yağı, saç dökülmesi ve saçın daha hızlı uzaması üzerinde bazı olumlu etkilere sahiptir. Saçkıran hastalığının geleneksel tedavisinde uzun yıllardır kullanıldığı bilinmektedir. Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen bir çalışma, lavanta yağının 7 aylık bir tedaviden sonra saç büyümesini yüzde 44 oranında artırabildiğini göstermiştir. (Kaynak)

Yakın tarihte fareler üzerinde yapılan bir araştırmada, lavanta yağı kullanımının saç foliküllerini önemli ölçüde artırdığı ortaya çıkmıştır. Söz konusu çalışma, bu uçucu yağın aynı zamanda saç folikülü derinliğini artırdığını ve bunun da saç büyümesini ciddi derecede desteklediğini göstermektedir.

Kanıtlanmış antibakteriyel özelliklere sahip lavanta yağı, sivilceye neden olan bakterileri ortadan kaldırarak bu cilt sorununu önleyebilir veya mevcut sivilceleri iyileştirebilir. Aynı zamanda komedojenik değildir. Bu, kullanım sırasında gözenekleri tıkamayacağı anlamına gelir. Cadı fındığı yağı ile kombine edilerek günlük tonik olarak ya da çay ağacı veya argan yağı ile seyreltilerek doğrudan sivilcelerin tedavisinde kullanılabilir.

Lavanta yağı, özellikle kış mevsiminde cildin kuruması nedeniyle birçok kişinin kabusu haline gelen egzamaya iyi gelmektedir. Hem antifungal hem de antimikrobiyal etkiye sahiptir. Yapılan araştırmalar, bu uçucu yağın egzamaya yol açan bir bakteri türü olan Staphylococcus aureus’u ortadan kaldırabileceğini göstermektedir.

Antioksidanlar açısından son derece zengin bir içeriğe sahip olan lavanta yağı, bu faydaları bileşenler sayesinde cilt hücrelerinin serbest radikallerle mücadelesine yardımcı olabilir. Cilt hücrelerinin büyümesini uyararak, ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltabilir.

Lavanta yağı, sezaryen ve küçük yara izlerini iyileştirmeye yardımcı olabilecek antiseptik ve antienflamatuar özelliklere sahiptir. Çok yönlü bu doğal yağ, etkilenen bölgedeki doku büyümesini teşvik ederek yara izlerini azaltmaya yardımcı olabilir. Bu konuda yürütülen bir çalışma, lavanta yağının cilt yaralanmalarıyla ilişkili doku onarım süreçlerini uyarmaya yardımcı olduğunu göstermektedir. (Kaynak)

Kuzey Afrika ve Akdeniz’in dağlık bölgelerine özgü bu bitkinin mor renkli çiçeklerinden elde edilen lavanta yağı, antiseptik ve antienflamatuvar etkilere sahiptir. Sakinleştirici, gevşetici ve temizleyici etkisiyle tahriş olmuş cildi yatıştırır. Bütün bu özellikler, lavanta yağını kozmetik ürünler için değerli bir bileşen haline getirmektedir. Lavanta yağı, genel olarak cilt hücrelerinin davranışına birçok şekilde olumlu etki eder. Açık, koyu, hassas, kuru veya yağa meyilli her cilt dokusuna uygundur. Yağın antiseptik etkisi, tahriş olmuş cildi yatıştırır, iltihabı engeller ve böcek ısırıklarının daha hızlı geçmesini sağlar. Lavanta yağı cilt hücrelerinin büyümesini uyarır. Cildin yaşlanmasına karşı önleyici bir etkiye sahiptir. Aynı zamanda güneş yanığı sonrası iyileşme süreçlerini de destekler. Sebum bezlerinin aktivitesini düzenlediği için lekeli cilt ve sivilcelerin tedavisinde de iyi sonuçlar vermektedir.

Lavanta, en çok hoş kokusu ve rahatlatıcı etkisiyle bilinir. Bu bitkiden elde edilen lavanta yağı, aromaterapide yaygın olarak kullanılan çok yönlü esansiyel yağlardan biridir. Mantar enfeksiyonları, saç dökülmesi, egzama ve bazı diğer cilt sorunlarının tedavisine yardımcı olabilir…

Üzüm Çekirdeği Yağı Zararları Var Mı? Üzüm çekirdeği yağı, omega 6 bakımından çok zengin olduğu için enflamasyon riski taşıyor. Ayrıca yemek olarak tüketildiğinde kan basıncının yükselmesine, bulantı ve baş ağrısına yol açabiliyor. Üzüm çekirdeği yağının, kan sulandırıcı ve kolesterol düşürücü ilaçlarla birlikte kullanılması da tavsiye edilmiyor. Soğuk pres üzüm çekirdeği yağı kullananların yorumları genellikle olumlu yönde olsa da hassas bünyelerde durum farklı. Üzüm çekirdeği yağı üzümden daha farklı içeriklere sahip olmasına rağmen, üzüm alerjisi bulunan kişilerin de bu yağı kullanmaması gerekiyor. Ayrıca üzüm çekirdeği yağı, deriye doğrudan uygulandığında döküntü ve kaşınma gibi yan etkiler doğurabiliyor.

Tüm doğal içeriklerin, yararları olduğu gibi yan etkileri de olabileceğini unutmamak gerek. Bu nedenle doğal cilt bakımında, dermatologlar tarafından onaylanmış ürünlerin tercih edilmesi çok büyük önem taşıyor. 

Üzüm çekirdeği yağı yüze sürülür mü? Üzüm çekirdeği yağını, günlük serumunun veya nemlendiricinin içinde 1-2 damla ekleyerek kullanabilirsin. Fakat aktardan alınan bu yağların ciltte alerjik reaksiyona neden olabileceğini unutmamalısın. Bu yüzden üzüm çekirdeği yağını cildinde kullanırken dikkatli olmalı, göz çevresinde doğrudan kullanmamaya özen göstermelisin. / Üzüm çekirdeği yağı göz altı morluklarına iyi gelir mi? Antioksidan özelliği sayesinde üzüm çekirdeği yağının göz altı morluklarına iyi geldiği düşünülüyor. Cildi nemlendirme ve renk eşitliği sağlama konusunda üzüm çekirdeği yağı etkili olduğu için, göz altı morluklarında da kullanılabilir doğal bir yağ olma özelliğine sahip.

Antioksidan ve esansiyel yağ asidi bakımından oldukça zengin olan üzüm çekirdeği yağı, yüksek oranda E vitamini içeriyor. Linoleik asit bakımından güçlü bir kaynak olan bu yağda ayrıca Omega 3, 6 ve 9 yağ asitleri de bol miktarda bulunuyor. Bunun yanı sıra üzüm çekirdeği yağı, içerdiği yüksek düzeyde oligomerik proantosiyanidin ve tokoferol bileşenleriyle de pek çok fayda sağlıyor.

  • Akne ve sivilcelerin giderilmesine yardımcı oluyor.
  • Cildi besleyerek nem oranını dengeliyor.
  • Yara, yanık ve sivilce izlerinin onarılmasını sağlıyor.
  • Yaşlanma belirtilerinin azalmasına yardımcı oluyor.
  • Yaşlılık ve güneş lekelerinin giderilmesinde etkili oluyor.
  • Ciltteki tahrişlerin yatışmasını sağlıyor.
  • Cildin sıkılaşmasına destek oluyor.
  • Cildi güneş ve diğer çevresel etkenlere karşı koruyor.
  • Göz çevresindeki koyu halkaların giderilmesine yardımcı oluyor.
  • Cilt tonunun eşitlenmesini sağlıyor. (Bu yönüyle üzüm çekirdeği yağı cilt beyazlatma konusunda da olumlu sonuçlar veriyor.)
  • Saç derisini güçlendirerek dökülmeleri azaltıyor.
  • Saç derisine nem kazandırarak kepek ve kaşıntının giderilmesini sağlıyor.

Üzüm çekirdeği yağı faydaları açısından çok zengin ve hafif yapılı olmasına rağmen, doğrudan sürüldüğünde komedojenik etki oluşturabiliyor. Bu nedenle üzüm çekirdeği yağının yüze uygulanması yerine bu yağı içeren ürünlerin kullanılması, cilt ile daha uyumlu sonuçlar veriyor.

Argan yağının sunduğu şaşırtıcı özelliklerden yararlanmak istiyorsanız, pahalı saç ürünleri satın almaya gerek yok. Tek ihtiyacınız olan yağ! % 100 Argan yağı dır. A, C ve E vitamini gibi antioksidan, linoleik asit ve omega-6 yağ asitleri açısından zengindir. Harici olarak uygulandığında, daha sağlıklı cilt ve saç ile sonuçlanan hücre üretimini artırmaya yardımcı olur. Bu yüzden üst düzey güzellik ürünlerinde bulunan maddeler listesinde sıklıkla Argan yağı bulunmaktadır. Argan yağını saçınızda hangi durumlarda kullanmalısınız?

Kepek ve kuru kafa derisini ortadan kaldırın. Kuruluğu azaltmak için avuç içinize 5 veya 6 damla yağ koyun. Yağı elinizle ısıtın ve ardından kafa derinize sürün ve iyice masaj yapın. Sonra duş başlığı takın ve yağın saç ve saç derisine en az birkaç saat veya ideal olarak bir gece boyunca kalmasını sağlayın. Saç derinize haftada iki kez yağ uygulamak, kepek ve kuruluğu ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır.

 Kıvırcık saçları ve yıpranmış uçları ayırmak için saç kremi olarak kullanın Argan yağı saç kremi olarak da kullanılabilir. Sadece bir damla yağla başlayın, saçlarınız boyunca parmaklarınızla yaymadan önce avuç içinde ısıtın. Saçın uçlarına çok dikkat edin. Daha sonra parmaklarınıza yaklaşık 1/2 damla ekleyin ve kafa derinize masaj yapın.

Saç kurutma makinesi ve düzleştirici öncesinde kullanın. Herhangi bir şekillendirme aleti kullanmadan önce, önce avucunuzu kullanarak 2-3 damla Argan yağı uygulayın. Daha sonra saçlarınız boyunca köklerden yağla kaplayan uçlara eşit olarak dağıtmak için bir fırça veya tarak kullanın ve ısı hasarından koruyun.

Argan yağı, çok etkili bir gece derinlemesine bakım tedavisi olarak kullanılabilir. Saçlarınız kuru ve kırılgan ise, haftada bir kez, kafa derinize masaj yapmadan önce ellerinizde 6 ila 8 damlayı ısıtın. Sonra tüm saçınıza sürün. Duş başlığı, yağın daha iyi nüfuz etmesini sağlar ve yastığınızın kirlenmesini önler. Sabah, saçınızı normalde yaptığınız gibi yıkayın ve tüm yağ kalıntıları gidene kadar iyice durulayın.

Yüzme havuzlarında kullanılan kimyasalların yanı sıra tuzlu deniz suyu, saçlarınız üzerinde kuru ve mat bir etkiye sahip olabilir. Saçınızı köklerden uca kadar suya batırarak ve daha sonra birkaç damla yağ uygulayarak saçınızı klordan ve tuzdan koruyun, nemi kilitlemek ve bariyer görevi görmek için tekrar köklerden uçlara doğru çalışın. Suya her girdiğinizde prosedürü tekrarlayın.

Hem erkek hem de kadın birçok insan saç dökülmesinden muzdariptir. Argan yağı, saç dökülmesini durdurmak ve hatta kafa derisini haftada üç kez tedavi ederek yeni büyümeyi teşvik etmek için mükemmel bir yağdır. Saç dökülmesini tedavi etmek için, birkaç damla yağı parmak uçlarınıza alın ve dairesel bir hareketle kafa derinize 15 dakika masaj yapın.

Bukleler olanlar için, Argan yağı yönetilebilirliğe yardımcı olabilir ve bu bukleleri daha güzel bir görünüm için tanımlamaya yardımcı olabilir. Avuç içine birkaç damla uygulayın. Uçlara ve katmanlara odaklanarak elinizi saçınızdan geçirin. Ardından, saçınızı bir mikrofiber havluya koyun ve sürtünmeden hafifçe sıkın. Her seferinde ipuçlarından köklere kadar çalışarak tekrarlayın. Bukleleriniz dana güçlü ve yönetilebilir olacak.

Güneşte zaman geçirmeyi planlıyorsanız, dışarı çıkmadan önce güneşe zarar vermemek için saçınıza birkaç damla Argan yağı uygulayın. Köklerden uçlara kadar çalıştıktan sonra, nemi kilitlemek için saçlarınızı örün.

Saçınıza her gün birkaç damla Argan yağı uygulamak daha parlak bir görünüm vermesini sağlayacaktır.

Güzellik malzemeleri arasında en çok para harcanan ürün kirpik uzatma ürünleridir. Fakat rimeller kimyasallarla doldurulur ve kirpiklere zarar verebilir. Argan yağının devreye girdiği yer burasıdır. Sadece rimelleri nemlendirir ve koyar, rimelin olumsuz etkilerine karşı ayakta durmasına yardımcı olur, ama bazıları da kirpiklerin büyümesine yardımcı olur – ki bu da tamamen maskara ihtiyacını ortadan kaldırabilir! Parmaklarınız arasında yağın bir damlasını ısıtın ve kirpiklerinizi hafifçe ovun. Temiz bir maskara fırçanız varsa, kirpiklerin arasından geçerek yağı eşit şekilde dağıtarak kullanabilirsiniz.

Dudaklarınız kuru, pul pul oluyorsa artık bakım zamanı gelmiş demektir. Argan yağı dudaktaki cilde fayda sağlayabilir. Harika bir dudak bakımı ve kremidir.

Banyo ya da komodinin üzerinde onlarca güzellikle ve bakım malzemesi var değil mi? Eğer öyleyse, kelimenin tam anlamıyla bu ürünlerin yerini alabilen yüksek kaliteli bir argan yağına yatırım yapmalısınız . Argan, gündüz ve gece nemlendirici, yaşlanma karşıtı krem, göz serumu, çene çubuğu, tıraş sonrası balsam, yumuşatıcı ve akne tedavisi hepsi bir arada!

Esnekliği Artırmak ve Erken Yaşlanmayı Önlemek. Yağ asitleri, E vitamini, A vitamini ve antioksidanları ile argan yağı, erken yaşlanma belirtilerini silmek için harika bir yoldur. Düzenli olarak kullanılırsa, kırışıklıkların derinliğini ve şiddetini azaltabilir, elastikiyetini düzeltebilir, yaşlılık lekelerini azaltabilir ve sağlıklı cilt hücrelerinin rejeneratif oranını arttırabilir.
Ciltte aşırı yağ sayesinde sivilceler ortaya çıkabilir. Daha önce de belirtildiği gibi, argan yağı, cildin doğal yağ üretimini düzenlemeye yardımcı olduğu için yağlı ciltler için mükemmeldir. Aslında, araştırmalar argan yağının yağlı ciltli bireylerde sebum seviyelerini azaltabildiğini bile göstermiştir. Argan yağının yüksek linoleik asit içeriği, hasar görmüş cildi iyileştirirken akneye bağlı iltihabı azaltmaya da yardımcı olabilir. Maksimum akne rahatlaması için, yeşil çay ve çay ağacı yağı ile birlikte argan yağı kullanın. Argan yağı sadece akne tedavisinde değil, aynı zamanda E vitamini, A vitamini ve diğer antioksidanlar gibi anti-enflamatuar ajanları sayesinde diğer cilt hastalıklarını rahatlatabilir ve iyileştirebilir. Egzama , dermatit, sedef hastalığı ve rosacea gibi cilt sorunlarına hitap eden argan yağını deneyin .

Tamamen doğal bir ürün olduğu için, argan yağı yüzünüzün en hassas kısmı olan gözünüzün etrafında kullanmak için tamamen güvenlidir. E vitamini içeriği, bu bölgedeki ince çizgileri azaltmaya bile yardımcı olabilir. Bir damla argan yağının cilde nazikçe masaj yapması her iki gözü de kaplarken, daha etkili bir sabah göz serumu yapmak için diğer doğal bileşenlerle de birleştirebilirsiniz. Bu yağ karışımı yorgun gözleri canlandırır, erken yaşlanma belirtilerini ve donukluğu giderir. Jojoba yağı ile küçük bir kap (0.5 oz) yarı noktasına kadar doldurun . Ardından şişenin dörtte üçünü doldurmak için argan yağı ve çuha çiçeği yağı eşit miktarda ekleyin. Son olarak, 10 damla havuç tohumu yağı (doğal UV koruyucu) ve 10 damla E vitamini yağı ekleyin. Serin ve karanlık bir yerde saklayın ve gençleşmiş gözler için günlük olarak kullanın.

Cilt tipiniz ne olursa olsun, argan yağı sizin için çalışabilir. Kuru cilde sahip olanlar da bu yağın fantastik nemlendirici etkilerinden fayda sağlayabilirler, bu da kaşıntı ve pul pul dökülmeleri azaltabilir. Yağlı cilde sahip olanlar bile argan yağını kullanmaktan memnun kalacaklar. Kesinlikleri gözenekleri tıkamayacaktır. Bu nedenle siyah noktaları olanların endişe etmemesi gerekiyor. Eğer cildinizi yağdan mahrum bırakırsanız, kendi doğal yağını fazla üretmeye başlayabilir. Argan yağını cilde uygulayarak, doğal yağ üretim seviyelerini dengeliyor. Hassas cilde sahip olanlar % 100 doğal argan yağı kullanırsa cildinde herhangi bir tahriş olmayacaktır.

Tonik cildinizi kurutuyorsa veya çok fazla tahrişe neden oluyorsa o zaman argan yağı aradığınız çözüm olabilir. Normal toniğinize birkaç damla argan yağı ekleyerek, sert etkilerini telafi edebilirsiniz. Kullanmadan önce iyice çalkalayın. Ya da, daha doğal bir yaklaşım tercih ederseniz , konvansiyonel güzellik ürünlerinde bulunan alkol ve parabenlerin büzücü maddelerini ekleyerek kendi toniğinizi yapın. Bir bardak kaynar suya 10 dakika boyunca bir yeşil çay poşeti bırakın . Çay poşetini çıkarın ve iki damla çay ağacı yağı ve iki damla argan yağı eklemeden önce soğumaya bırakın. Temiz bir cam kavanozda kapatın ve cildinizi temizlikten sonra sabah ve gece kullanın (her kullanımdan önce çalkalayın).

Argan yağının en yaygın kullanımlarından biri nemlendirici losyondur. Doğal bir yağ olması sebebiyle cildi nemlendirir, yumuşatır ve korur. Eğer cildinizi yağlı hissetmekten endişe ediyorsanız yine de bir deneyin. Hızlı bir şekilde emer ve gündüz yüz kremi olarak kullanmak için yeterince hafiftir, gece kremi olarak da kullanabilirsiniz. Cildinizi temizledikten sonra, avucunuzda bir damla yağı ısıtın. Dairesel hareketleri kullanarak, yüz ve boyuna uygulayın. Gece vakti, kış aylarında veya kurutucu iklimlerde, ilave nemlendirme ve koruma için ikinci bir damla uygulamanız gerekebilir.

Argan Yağını Yüzünüzde Kullanmak İçin 10 Neden. Argan, hem geleneksel hem de güzellik amacıyla Fas’ta geleneksel olarak kullanılan altın, pürüzsüz bir yağdır. Esansiyel yağ asitleri, antioksidanlar ve çok önemli bir besin maddesi olan E vitamini içeren zengin bir karışımla, argan yağı cilt bakımının sağladığı faydalar yakın zamanda tüm dünyaya yayıldı! Peki argan yağını bu kadar özel yapan ne? Rujlardan ve göz kremlerinden yüz temizleme mendillerine kadar her şeyde neden bu kadar etkilidir? 

Yaşın ilerlemesiyle birlikte ciltte kırışıklıklar ve sarkmalar meydana gelir. Kolajen üretimi düşer ve cilt esnekliğini kaybeder. Bu nedenle ciltte kırışıklık ve sarkma gibi deformasyonlar meydana gelir. Ancak bu deformasyonları kozmetik ürünlerle düzeltmek mümkün değildir. Hepsinden önce sağlıklı beslenme, düzenli uyku, düzenli egzersiz ve bol su tüketimi gerekir. Ayrıca alkol, kafein ve sigaradan mutlaka uzak durulmalıdır. Kırışıklık ve sarkma sorununun yanı sıra ciltte yaygın olarak lekelenme sorunu meydana gelir. Özellikle 40’lı yaşlardan sonra vücudun çeşitli bölgelerinde lekelenmeler meydana gelir. Bu lekelenmeler açık tenli kişilerde daha çok görülmekle birlikte burun, alın, yanaklar, omuz, el ve kollarda öne çıkar. Ciltte oluşan lekelenmeler ilerleyen yaşın yanı sıra gençlerde de görülebilir.

Güneş ışınları ciltte leke oluşumunda önemli bir rol oynasa da hormon dengesizliği, hamilelik, vitamin eksikliği ve stres gibi etkenler leke oluşumunu tetikleyebilir. Kadınlar genellikle yaşlarının ilerlemesiyle birlikte ciltlerinin kıymetini daha iyi anlarlar. Bu nedenle ciltlerinin daha sağlıklı ve genç görünmesi için çeşitli kozmetik ürünlerden yardım alırlar. Ancak servet değerinde olan anti-agning kremler, losyonlar ve serumlar her zaman için istenilen sonuçları vermezler. Ayrıca oldukça maliyetli olan bu krem ve losyonların herkesin bütçesine uygun olduğunu söyleyemeyiz. Bu nedenle günümüzde pek çok kişi doğanın bizlere sunduğu bazı şifalı bitkilerden hazırlanan kürleri tercih etmektedir.

Güzellik endüstrisinde giderek daha fazla doğal içerik kullanılmaya başlanmasıyla birlikte çiçekler de bundan payını alıyor. Bu da çiçekleri seven insanlar için güzel bir haber! Harika kokan çiçekler aynı zamanda cildinize de iyi gelerek, tüm güzel özellikleri içinde barındırıyor. Çiçekler cildinizi iyileştirebilir ve sivilceleri azaltabilir. Çiçekler içinde cildi iyileştirici özellikleri bulunan en yaygın bitkidir. Çiçekler olmadan hiçbir kozmetik ürünü üretilemez. Hem şifa güçleri var hem de güzel kokuları.

Comments are closed.