logo

Oysa oyun, çocuklar için ciddi öğrenme demektir. 

İÇİNDEKİLER

Çocuklarda Yaşa Göre Oyuncak Seçimi Nasıl Olmalıdır?

Bebeklerde Zeka Gelişimi İçin Oyun Şart

Çocukların Uğrayabileceği Ev Kazaları Nelerdir ?

Çocuklara oyuncak seçerken nelere dikkat etmelisiniz?

ZEKA GELİŞTİREN OYUNLAR

1- Yap-Boz Oyunu/Oyuncağı:

Zeka geliştirme oyunları denildiğinde akla ilk gelen oyuncaklar yap-bozlardır. Çocuğun bir robot hayal ederek parçaları birleştirmeye başlaması hayal gücünü; örnek görsele bakarak bir ev maketini yapmaya çalışması ise analitik düşünme becerisini geliştirir. Hatalı inşaya neden olan parçalar tespit edilip, doğru gözlem ve deneyim ile doğru parçaların yerlerine oturtulması yapboz oyununu zeka ve beceri oyunları arasında vazgeçilmez kılmıştır. Bildiğiniz gibi farklı boyut ve özelliklerdeki parçalardan bütüne varmaya çalışmak için analitik düşünmek gerekir.

2- Bil Bakalım Kim Oyunu:

Çocuk zeka gelişim oyunları arasında çok eskiye dayanan popüler oyunlardan biridir. Çeşitli karakterlerin olduğu kartlar arasından rakibindeki karakteri tahmin etmeye çalışan taraf saç rengi, göz rengi, güzlüklü mü-güzlüksüz mü? gibi sorular sorar. Bu oyunda başarıyı sağlayan en önemli faktörler doğru soruyu sormak ve karakterleri hafızada tutmaktır. Bil bakalım kim oyunu, zeka açıcı oyunlar kategorisinde değerlendirilebilir. Mantık ve hafıza gelişimi açısından oldukça etkili ve çocukların eğlenerek oynadığı bir oyundur. Çocuğunuz kardeşi veya arkadaşı olmayabilir. Bu oyun anne babaların da kolaylıkla eşlik edebileceği çocuk zeka gelişim oyunları arasındadır.

3- Jenga Oyunu:

Çocuklar için zekayı geliştiren oyunlar bazen yetişkinler için de oldukça eğlenceli olabiliyor. Bu oyunlardan biri de Jenga. 54 adet dikdörtgen prizmanın üst üste dizilmesiyle başlayan oyunda tek tek çekilen prizmalar kuleyi yıkmadan en tepeye yerleştiriliyor. Çekme veya koyma sırasında kulenin devrilmesine sebep olan oyuncu ise yanmış (oyunu kaybetmiş) oluyor. Zeka ve beceri oyunları arasında stratejik düşünmeyi gerektiren bir oyun. Bununla birlikte fiziksel beceri ve dikkat gerektirdiği de kesin. Çocukların bu tip eğlenceli oyunlar tercih etmesi bol bol beyin jimnastiği yapmalarını da sağlıyor.

4- Bilgisayar ile Zeka Geliştirici Oyunlar:

Malum, çocuklar teknolojiyi seviyor ve uzmanların da dediği gibi “yasaklamak yerine kontrollü kullanımını sağlamak oldukça doğru bir hamle olacaktır” MentalUP zeka geliştirici oyunlar, pedagojik ürün sertifikasına sahiptir ve çocuk gelişim uzmanları tarafından tavsiye edilmektedir. Diğer oyunlar gibi tek bir özelliğinden bahsedemeyiz çünkü MentalUP, sözel zeka, görsel zeka, sayısal zeka gelişiminden tutun dikkat, hafıza, analitik düşünme becerilerine kadar birçok konuda zeka geliştirici oyunlar sunmaktadır. Aynı zamanda çocukların bilgisayar, telefon, tablet başında geçirmek istedikleri süreyi en verimli değerlendirebildikleri TÜBİTAK destekli bir platformdur.

5- Amiral Battı Oyunu:

10×10 kareden oluşan ve rakibin gemilerini batırmaya yönelik bir oyundur. Dikkat ederseniz, kağıt üzerinde oynanan zeka geliştirici oyunlar genellikle strateji gerektirir. Bu oyun, strateji ile birlikte tahmin yeteneği ve sayısal zeka da gerektiriyor. Kağıt üzerinde zeka geliştirici matematik oyunları arasında en eğlenceli oyunlardan biri olarak efsaneleşmiştir.

6- Solo Test:

Zeka geliştirici oyunlar arasında efsaneleşen bir oyundur. Stand üzerine dizilen 32 piyon ile oynanır. Merkezdeki delik boş bırakılır ve bu sayede oyun başlar. Bir piyon bulunduğu konumdan diğer bir piyonun üstünden atlamak şartıyla ileri-geri, sağa-sola hareket eder. Üzerinden atlanılan piyon ise oyundan atılır. Son piyon oyundan atılana kadar devam edilmesi gerekir ancak geriye tek bir piyon kalacak şekilde oyunu oynamak pek de kolay değildir. Birkaç adım sonrasını hesaplamayı gerektirdiği için zeka geliştiren oyunlar arasında vazgeçilmezlerden biri olmuştur. Tıpkı bir strateji oyunu olan satranç gibi. Çocuğunuz için zeka geliştirme oyunları araştırıyorsanız piyasada 1 TL’ye dahi bulabileceğiniz solo testini listeye alabilirsiniz.

7- Ebeveyn Kontrolünde Oynanan Çeşitli Oyunlar:

Zeka oyunları nelerdir sorusuna cevap vermek üzere bahsettiğimiz oyunların birçoğunu sık sık duyuyor olmalısınız. Bilişsel gelişim oyunları bunlarla sınırlı değil. Kurallarını kendinizin koyduğu zeka geliştirici oyunlar da mevcut. Örneğin, çocuğunuzdan bir nesneyi tarif etmesini isteyebilirsiniz. İsimleri ters telaffuz (Muzaffer > reffazum) etmesini isteyebilirsiniz. Bu oyun için Ali isminden başlamak en doğru tercih olur ☺. Üzerine düşündükçe bilişsel gelişim ile ilgili oyunlar çoğaltılabilir. 2’şer 2’şer 20’ye kadar sayıp sonrasında 20’den geriye doğru saymasını isteyebilirsiniz.

8- Soru-Cevap/Bilmece:

Zeka geliştirici matematik oyunları oynamak da zeka geliştirici oyunlar adına etkili bir yöntem olabilir. Örnek: Beş tane misketim var, 2 tanesini sana verirsem kaç misketim kalır? Bakkaldan 20 tane şeker aldım. 3’ünü ben yedim, 5 tane sana, 5 tane de kardeşine verdim. Geriye kaç şekerim kaldı. 20-3-5-5=7 gibi. Tabi bu işlem yapılırken parmaklarını kullanmamasını rica ederseniz zeka gelişimi açısından daha sağlıklı olur.

9- Puzzle:

Zeka geliştiren oyunlar arasında hatırı sayılır öneme sahip bir diğer oyun da puzzle’dır. Bir tablonun parçalara ayrılıp birleştirilmesini öngörür. 20-30-50-100 ve daha fazla parçacıktan oluşan puzzle’lar mevcuttur. Okul öncesi oyunları gibi çocuğunuzun yaşına, zeka potansiyeline uygun büyüklükte olanlarını kolaylıkla bulabilirsiniz.

10- BOM Oyunu:

Unutmayın, zeka çok yönlü bir kavramdır. Zeka geliştiren oyunlar oynanırken her oyunun farklı zihinsel gelişim kalemi olduğunu düşünebilirsiniz. Yine dikkat ve konsantrasyon gerektiren bir oyundan bahsedecek olursak: Bom oyunu 2-3-4-5 hatta daha fazla kişiyle oynanabilir. Zeka geliştirici oyunlar arasında en basit kurallara sahip oyunlardan biridir. Oyuncular bir çember oluşturur ve 1, 2, 3, 4, BOM şeklinde sağ baştan sayılır. 5. Rakamın denk geldiği kişi 5 demek yerine BOM! Der ve eliyle işaret ettiği kişi 6’dan devam eder. 7,8,9,BOM! Bu şekilde her bom diyen bir başkasını işaret ederse 5’in katlarına denk gelen kişi sürekli değişmiş olur. 5’in katlarında BOM demek yerine 5-10-15 gibi rakamları kullanan oyundan elenir.

Zeka geliştirici oyunlar ile çocukların zihinsel gelişim süreçlerini desteklemek ne derece faydalı olur? Çocuğunun zihinsel gelişimi için doğru yönlendirmeler yapmak isteyen ailelerin en çok merak ettiği soru bu! Bilimsel araştırmalar oyun ile öğrenmenin hem organik, hem de en etkili yöntem olduğunu gösteriyor. Çocuk gelişim uzmanları, oyun oynamanın çocuklarda zeka gelişimi için çok önemli olduğundan sıklıkla bahsetmektedir.

ZEKA GELİŞTİRİCİ OYUNLARIN FAYDALARI

Dijital kütüphane niteliğindeki blogların sayısı arttıkça aileler bu konularda yeni yeni bilinçlenmeye başladı. Oysa ki kanıtlanmış bu bilginin (oyunlar ile zeka gelişimi sağlama) temelleri 1712-1778 yıllarına dayanır. Dolayısıyla “zeka geliştirici oyunlar işe yarar mı?” sorusundan ziyade “zeka geliştiren oyunlar nelerdir?” sorusuna cevap aramak bize zaman kazandıracaktır.

Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenleri tarafından geliştirilen, TÜBİTAK destekli ve Pedagojik ürün sertifikasına sahip MentalUP Zeka Oyunları tam çocuğunuza göre!

Çocuklar, yapılması gereken bir egzersize ödev veya iş gözüyle baktıklarında faaliyetin eğlenceli olması bile bazen yeterli olmayabiliyor. Zeka gelişimini desteklemek için oyun yöntemini seçmek çocuğun ilgi istek düzeyini artırmak adına önemlidir. Bu yüzden oyunlaştırılmış zeka soruları da bir tür zeka geliştirici oyun grubu olarak değerlendirilebilir. Bu yüzden eğitim kurumlarında işlenen dersler bir miktar oyunlaştırma ile revize edilmeye başlandı. Anne babalara tavsiyemiz: Zeka gelişimine destek olan oyunları çok fazla planlı ve kurallı şekilde sunmamalarıdır. Çocuğunuz, serbest zamanlarında dilediği oyunu dilediğince oynasın.

MOTİVE ETMEK BAŞARIYI ARTIRIYOR

Zihinsel becerileri kullanmayı gerektiren oyunlarda çocuğunuzun elde ettiği sonuçlar için onları tebrik edin. Sık sık çocuklarınıza eşlik edin ve oyun sırasında başarısını ona hatırlatarak onu motive edin. Unutmayın ki bu tür oyunlar beyin jimnastiği niteliğindedir ve yetişkinlerin de zihinlerini zinde tutmaları için iyi bir yöntemdir. Yani, zeka geliştirmeye yönelik oyunlarda çocuğunuza eşlik etmeniz hem ona hem de size fayda sağlayacaktır. Üstelik aile saadeti de cabası 🙂

MENTALUP / Bünyamin Kapıcıoğlu

Çocuklarda Yaşa Göre Oyuncak Seçimi Nasıl Olmalıdır?

Yaşa uygun oyuncak seçimi, çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimleri açısından önem taşır. Gelişigüzel alınan bir oyuncak hayal dünyalarını olumsuz yönde etkileyebiliyorken, bilinçli seçilen oyuncaklar gizli yeteneklerinin ortaya çıkmasına katkı sağlayabiliyor. Hal böyleyken, ebeveynlerin oyuncak deyip geçmemesi, çocuklarına uygun oyuncakları tercih etmeleri gerekiyor. 

Oyun ve oyuncak nedir?

Oyun, çocukların dünyayı kendi deneyimleri ile öğrenmesini sağlayan, genellikle sonuçları düşünülmeden, eğlenmek için yapılan hareketlerdir. Oyuncak ise 14 yaşından küçük çocukların oyunlarında kullanmak amacı ile tasarlanan veya üretilen her türlü oyun, araç ve gereçlerdir. Bu nedenle oyuncak seçimi çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişiminde önemli bir yere sahiptir.

Çocuklarda yaşa uygun oyuncak seçiminin önemi nedir?

Oyuncaklar çocuğun yaratıcılığını, karar verme becerisini, boyut, şekil ve renk gibi kavramları kavramasını, düş kurma gücünün gelişmesini ve çeşitli beceriler kazanmasını destekler. İşbirliği yapma, paylaşma, bekleme, sabırlı olma gibi yetenekleri kazanmasına yardım eder. Oyuncak seçerken o yaştaki çocuğun yeteneklerini ve genel ilgi alanları dikkate almak gerekir. İnce ve kaba motor beceriler, dil gelişimi ve yaşa uygun toplumsal gelişimde dikkate alınmalıdır.

Çocuğun yaşına göre küçük oyuncaklar ilgi azlığına ve erken sıkılmaya neden olabilirken çocuğun yaşından daha ileri yaşlar için tasarlanmış oyuncaklar ise çocukta başarısızlık ve sonuçta özgüven eksikliğine neden olabilmektedir. Bu nedenle çocuklar sadece yaşına uygun oyuncaklar ile oynamalıdır.

Hangi oyuncak, hangi yeteneği destekler?

Seçilen oyuncaklar çocuğun farklı yeteneklerini destekler. Bunları sıralayacak olursak:

  • Üç tekerlekli bisiklet, kayma, tırmanma, sallanma oyuncakları ve kaykay gibi oyuncaklar büyük kas gelişimini,
  • Kağıt, makas, mum, boya, kalem ve legolar, çeşitli birleştirme oyuncakları, parçalı bulmacalar ince motor becerilerini,
  • Kukla, bez bebekler, çeşitli giysiler, süs eşyaları, meslek setleri, bebek arabaları düş kurma gelişimini,
  • Küpler, bloklar, otomobil ve kamyonlar, tahta ve plastik hayvanlar, kum havuzu malzemeleri kurgu yeteneğini,
  • Ev eşyaları ve ev setleri sosyalleşmeyi ve paylaşma duygularının gelişmesini, ifade yeteneğinin artmasını, dışa dönük kişilik gelişimini,
  • Tahtadan veya mıknatıslı harfler ve sayılar, harf ve sayıları içeren mühürler, eklemeli bulmacalar, tamamlama oyunları dil yeteneklerini, okuma ve konuşmayı,
  • Renkli çubuklar, oyuncak saat ve saati öğretecek küpler, geometrik şekiller matematik yeteneğini,
  • Müzik ve ritim araçları dil ve sosyal becerilerin gelişimini,
  • Taş, yaprak, deniz kabuğu, kuru bitki ve sebze koleksiyonu gibi oyuncaklar doğa bilincinin gelişmesini destekler.

Elektronik oyuncakların kullanım süresi ne kadar olmalıdır?

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ilk iki yaşta çocukların ekran başında vakit geçirmemesini, daha sonraki dönemlerde ise ekran başında geçirilebilecek toplam sürenin günde en fazla 2 saat olmasını önermektedir Elektronik oyuncakların, bilgisayar oyunlarının, tablet gibi elektronik cihazların yerine düşünmelerini teşvik eden, öğretici, düş kurma gücünü geliştirici parlak ışık ve ses içermeyen oyuncaklar tercih edilmelidir.

Çocuklar için tehlikeli olabilecek oyuncaklar nelerdir?

Oyuncaklar çocuğun tek başına oynayabileceği biçimde tasarlanmış, onarım ve temizlenmesi kolay, basit ve dayanıklı olmalıdır. Çok küçük, kopabilecek, yutulabilecek parçalar içermemelidir. Özellikle 3 yaş altındaki çocukların küçük parçaları yutma riskinin yüksek olduğu unutulmamalıdır. Bir tuvalet kağıdının rulosunun içine sığabilen her şey bu yaş grubu çocuk için küçük kabul edilir. Tüm oyuncaklar içinde boğulmaya bağlı ölümlerin en sık nedeni lateks balonlardır ve genelde 6 yaş altı görülür. Balonlar bu nedenle çocuklar tarafından şişirilmemeli, kullanıldıktan sonra söndürülmeli ve atılmalıdır. Ayrıca yuvarlak veya oval objeler de yüksek boğulma riski oluşturur.

Özellikle plastik balonlar, elektrikle çalışan oyuncaklar, yutulabilecek kadar küçük parça veya pil içeren oyuncaklar tercih edilmemelidir. Pilli bir oyuncak alındıysa pil koyma yerinin vidalı olması ve kullanılan pilin kaliteli olması önemlidir. Eski ve yeni oyuncaklar düzenli olarak kırık parçalar, boya kopmaları, zedelenme ve olası tehlikeler açısından kontrol edilmelidir. Uzun ipli, kordonlu, kurdeleli oyuncaklarda küçük çocuklar için tehlike oluşturabilirler. Sesli oyuncaklardan çıkan seslerin çocuğun kulağına zarar vermeyecek düzeyde olduğundan emin olunmalıdır.

Oyuncaklar genellikle; kırmızı, mavi, sarı gibi ana renklerde olmalı, parlak oyuncaklar tercih edilmemelidir. Boyası dökülebilen oyuncaklar alınmamalıdır. Pelüş oyuncaklar tercih edilecek ise kısa tüylü, yıkamaya uygun olanlar tercih edilmelidir. Boya verebilecek kumaş içeren oyuncaklar alınmamalıdır. Sentetik gereçler yerine mutlaka doğal gereçlerden yapılmış oyuncaklar tercih edilmelidir. Üç yaşına kadar olan çocuklar için seçilecek oyuncaklar daha çok yumuşak kumaş ve plastikten yapılmasına karşılık üç yaşından sonrası için plastik, tahta, karton benzeri her çeşit gereç oyuncak yapımında kullanılabilir, fakat ince, çabuk kırılır plastikten yapılmış oyuncaklar alınmamalıdır. Yumuşak gereçlerde yapılmış oyuncaklardaki göz, burun ve düğme gibi ayrıntıların kopmayacak şekilde dikilmiş ve yapıştırılmış olması önemlidir, bu tip oyuncaklardaki dikiş yerleri de kontrol edilmelidir. Genel öneri olarak tüm oyuncaklar ile aynı anda oynanmamalı, gerekirse çocuğun ilgisine göre belirli aralıklarla evdeki oyuncaklar saklanıp sıra ile verilmelidir. Fazla oyuncak ile aşırı uyarandan kaçınılmalıdır.

Çocuklarda yaşa göre oyuncak seçimi nasıl olmalıdır?

Yenidoğan dönemi: Daha çok beşiklere asılan veya beşik kenarına konulan sesli, hareketli, renkli dönence tarzı oyuncaklar alınmalıdır.

2 ay: Bu yaş grubu yüze odaklanır, sesleri dinlemeye ve taklit etmeye eğilimlidir, gülebilir. Bu nedenle ses çıkaran veya müzikli, asılarak veya sallanarak kullanılabilecek özellikle kırmızı ve sarı renkte oyuncaklar tercih edilmelidir. Asılan oyuncaklar bebeğin gözünden yaklaşık 20 cm mesafede olmalıdır.

3 ay: Eşyalara uzanma ve yakalama çabası vardır, eline verilen uygun oyuncakları tutabilir. Bu yaş grubu oyuncakları ağzına götüreceğinden sert, sivri, köşeli veya ağır oyuncaklar olmamalıdır, parmaklarının sıkışabileceği delikler içermemelidir. Çıngırak bu ay için uygun bir oyuncaktır.

5 ay: Bebeğin tutabileceği, sıkınca ses çıkaran, küçük, yumuşak oyuncaklar ve çıngıraklar tercih edilmelidir.

6 ay: Nesnelere uzanabilir. Büyük nesneleri iyi yakalar, ağzına götürür. Nesneleri 180 derece izleyebilir. 6-12 ay arası bebekler tek elle sallanınca ve sıkılınca ses çıkaran veya çıkardığı seste artış olan oyuncaklardan hoşlanır. Büyük obje, insan ve hayvan resimleri içeren kitaplar 6. aydan sonra önerilmektedir. Bu yaş grubunda farklı dokular içeren oyuncaklar iki elle oynamayı teşvik ederler, böylece iki el eşgüdümü artar. 6-12 ay arasındaki çocuklarda tüm yüzeyden taktil uyarı aldıkları için çoklu dokulu oyuncakları düz yüzeyli olanlardan daha kolay elden ele geçirirler.

7 ay: Nesneleri bir elden diğerine geçirebilir. Bebekler el kavrama açıklıklarını 4. ayda kazanabilse de bu becerilerin nesnelerin görsel özelliklerini de kullanarak 7-8 ay civarında geliştiği ve arttığı saptanmıştır. Yedi ay ve sonrasında farklı çapta yüzeyleri olan oyuncaklar iki el gelişimini destekler. Bu oyuncaklar ayrıca parmak becerilerini de daha fazla arttırır. Bu dönemde diş kaşıyıcılar ve ses çıkaran çıngıraklar en uygun oyuncaklardır.

8-9 ay: Gözüküp kaybolan nesnelerden ve oyuncaklardan hoşlanırlar. Bir bardağı kaldırınca altında başka bir oyuncak bulma veya bir kapağı kaldırınca bir oyuncağa ulaşma gibi ikili oyuncak kullanımını, ardışık ve eşgüdümlü oynamayı öğrenmeyi ve her iki el ile hareketi geliştirme yeteneklerini daha çok destekler. Ayrıca iki parçalı oyuncaklar kavrama yeteneklerini daha iyi destekler, aynı zamanda iki parçalı oyuncaklar ile oyun süresi de daha uzundur. Bu aylarda oyuncakları birbirine vurmayı, iç içe sokmayı, bükmeyi, döndürmeyi, sıkmayı, itip-çekmeyi, açıp-kapamayı, basit düzenekleri çalıştırmayı, doldurup-boşaltmayı keşfederler ve bu tür oyuncaklardan hoşlanırlar. Atıldığında kırılmayan, ses çıkaran, renkli veya ışıklı toplar uygun oyuncaklardır.

11 ay: Yer değiştirebildikleri için ilgi duyulan alan genişler. İtilip çekilebilen, üst üste konulabilen büyük oyuncaklar, oyun kutuları bu dönemde ilgi duyulan oyuncaklardır. Ayakta durmasına ve yürümesine yardımcı olacak oyuncaklar bu dönemde yararlı olur. Yürüteç riskli olabileceğinden sabit oyun sehpaları tercih edilmelidir.

12-17 ay: Bu dönemde ev eşyalarına ilgi artar. Tahta kaşıklar, su şişeleri, kaplar gibi tehlikeli olmayan ev eşyaları da oyuncak olarak kullanılabilir. Resimli kitaplara ilgi başlar. Çocuğun doldurup boşaltabileceği oyuncaklar, dişlikler, kırılmaz aynalar, resimlerden oluşan basit öykü kitapları, iç içe geçebilen kuleler, çıngıraklar, müzikli oyuncaklar, sıkılınca ses çıkaran oyuncaklar ve toplar, renkli yüzebilen banyo oyuncakları, itme-çekme oyuncakları, üst üste istiflenebilen büyük oyuncaklar, renkli halkalar, neden-sonuç ilişkisini görebileceği basit düzenekli oyuncaklar tercih edilebilir. Renklere ve boyamaya ilgi arttığı için, pastel boyalar da bu yaş için uygun oyuncaklardır.

18-24 ay: 18.aydan itibaren sadece izleyerek bir aletin kullanımını öğrenebilmektedir. Bu nedenle ince motor yetenekleri geliştirecek basit el aletleri şeklinde oyuncaklar son derece uygundur. Bu dönemde itilen-çekilen ses çıkaran oyuncaklar beğenilir.

24 ay: İki yaş ve sonrasında taklit oyunları ve bu tarz oyuncaklar yeni yetenekler kazanmak için çok uygundur. Nesnelerin yapılarına ilgisi artar. Benzer özellikleri bir araya getirerek oyuncaklar oluşturmaya başlar. Oyun hamurları, kil gibi küçük el becerileri gerektiren oyuncaklar ile oynar. Resimli öykü kitaplarını dinlemekten hoşlanır. Üzerine çıkabileceği, ağırlığını taşıyabilen, hareket ettirebileceği oyuncaklardan hoşlanır. Park oyuncakları, bebek arabaları, alışveriş arabaları gibi itme-çekme oyuncakları bu yaş için uygundur. Çocuk bu dönemde inşa etmekten hoşlanır. Kendi kendilerine şekiller üretebileceği bloklar, küpler, legolar, iç içe geçirebileceği oyuncaklar, 4-5 parçalı yapbozlar, şekiller üretebileceği oyuncaklar, evcilik oyuncakları, elektrikli el aletlerinin taklitleri tercih edilir. Saçlı, gözleri hareket edebilen, konuşan bebekler, bebek aksesuarları, gerçekçi hayvan oyuncakları ve hayvan resimli kitaplar, gerçeğine uygun taşıtlar ve bu taşıtların kullanılabileceği gerçekçi oyun sahneleri yaratıcı oyunlar kurmasını destekler. El becerileri gelişmiş olduğundan resim kağıtları, boya kalemleri, oyun hamuru, kova-kürek takımları bu döneme uygun oyuncaklardır.

2.5 yaş: Sese ilgi artmıştır, bu nedenle ses çıkaran oyuncakları (telefon, tuşlu ses çıkaran aygıtlar, bilgisayar gibi) tercih ederler. Resimli, sesli, tuşlara basılınca nesnelerin ismini söyleyen oyuncaklar kelime dağarcıklarına katkıda bulunur. Parçalayıp birleştirebilecekleri oyuncaklardan hoşlanırlar. Onarım setleri ince motor gelişimine katkıda bulunur.

3 yaş: Üç tekerlekli bisiklete binebilir. Kalemi iyi tutacak kadar ince motor hareketleri gelişmiştir. Bu dönemde görsellikten ziyade geliştirici özellikleri ön plana çıkan oyuncaklar tercih edilmeye başlanmalıdır. 6-12 parçalı yap-bozlar tamamlayabilirler. Erişkinlerin gerçek yaşamda kullandıkları eşyalardan oluşan setlerden (tamir seti, marangoz seti, doktor seti, mutfak seti, araba-garaj setleri) hoşlanırlar. Yaratıcı sanat etkinliklerine bu yaşlarda başlanabilir. Makarnaları sulu boya ile boyama, makarnaları ipe dizerek kolye yapma, tuvalet kağıdı rulosundan dürbün yapma gibi.

4 yaş: Makas kullanabilir, basit insan resmi yapar. Açık havada olmaktan hoşlanır. Bisiklet, sallanan at, pedallı araba, yük arabası, salıncak seti dış ortamlarda kullanabileceği oyuncaklardır. Erişkinleri taklit edebileceği set oyunlar bu yaş için uygundur. Kağıt kesme, yapıştırma, boyama etkinlikleri uygundur.

5 yaş: Akrobatik oyunlardan ve top oyunlarından hoşlanır. Sıra beklemeyi ve paylaşmayı öğrenir. Okuma ve yazıya ilgi duyar. Rakam, alfabe ve harf oyunlarını sever. Gerçek ayrıntıları ve çalışan parçaları olan oyuncaklar uygundur. Destek tekerlekleri olan iki tekerlekli bisiklet, akülü arabalar, trenler, el arabaları, yüzdürülebilen gemiler, top, kızak, frizbi, basit model oyuncakları, kum ve su oyuncakları tercih edilir. Parçalı bilmeler ve yap-boz gibi oyunları severler. Resimleri sıralama, eşleştirme, örüntü kurma gibi çalışmalar dergi veya objelerle yapılabilir.

6 yaş ve okul çağı: Grup oyunlarına ilgisi artar. Yaşına uygun spor gereçleri, bisiklet, atlama ipleri, patenler, top ve kaykay gibi oyuncaklar önerilir. Okumaya yardımcı resimli kitaplar veya eğitici, görsel-işitsel setler, abaküs gibi eğitirken matematiksel zekayı destekleyen işlevsel oyuncaklar, bilim-deney setleri ilgi çeker. Yaşına uygun müzik aletleri hem sosyal gelişim hem de müzik kulağı oluşması için önemlidir. Sevilen kahramanlara ait oyuncaklar da grup içi oyunlar için uygundur.

Güven Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Hakkı Akman

Bebeklerde Zeka Gelişimi İçin Oyun Şart

0-2 yaş arasında bebeğe kesinlikle televizyon seyrettirilmemelidir. Televizyonun uyarımı son derece pasiftir ve bebeğin zekasını negatif etkiler.

Bebeklerde 0-2 yaş arası dönem, her açıdan olduğu gibi zekâ gelişimi açısından da oldukça önem taşıyor. Bu dönemde oynanan oyunlar, bebeğin kendi bedensel duyumlarının araştırılması şeklinde çok küçük bir alanda başlıyor, yakın çevresi içinde ve daha sonra da büyük sosyal ortamlarda gerçekleşiyor. Anne ve babaların bu dönemi en verimli şekilde geçirmelerini sağlayarak, bebeğin zekâ gelişimine katkıda bulunmaları gerekiyor.Bebeklerin yaşamın başlangıcında görülen ilk sosyal davranışları, annelerine olan bağlılığıdır. Bebeklerin sosyal becerileri kısıtlıdır bu sebeple en etkin kullandıkları iletişim yöntemi ağlamaktır. Bebekler her ağladığında ciddiye alıp cevap vermek gerekir. İlk aylarda bebeklerin ağlaması ciddi duygusal anlamlar içermez. Bebekler bu dönemde fiziksel ihtiyaçları olduğu için ağlarlar. Önemli olan anne ve babaların tutarlı ve doyurucu şekilde bebeklerin ihtiyacını gidermesidir. İhtiyaçları karşılanan bebekler, çevreleri ile güvenli şekilde bağ kurmaya zemin hazırlar. Bebekler için; korku, öfke, heyecan belirtileriyle, beslenme dışındaki her şey oyundur. Oyun, düşüncenin ilkel bir işlevidir. Bu dönemde oynanan oyun, çevreyi denetlemek ya da sadece haz duymak için yapılan bir davranıştır. 0-2 yaş arasında bebeğe kesinlikle televizyon seyrettirilmemelidir. Televizyonun uyarımı son derece pasiftir ve bebeğin zekasını negatif etkiler.

Hareket yetenekleri arttıkça kontrolleri de artar

İlk 2-3 aylık bebeğin oyun faaliyeti; ses gelen yöne doğru bakmak, yakınındaki objeleri yakalamak, hoşnut olduğu durumlara tepki vermektir. Bebeklerin hareket yetenekleri arttıkça kontrolleri de artar. Tanıdık durumlara tepki vermeye başlar; gülümseme, cıvıldama ve coşkulu hareketlerle yemek, banyo ve bakım gibi günlük aktivitelere katılım gösterir. Çevresindeki oyuncak ve objeleri çekerek ve çarparak, onları keşfetmeye çalışan bebeğin, başlangıçtaki oyunları bireysel ve kendiliğinden gerçekleşir. Genelde görüş alanında olan objeleri tutmak, dokunmak ve ağzına götürmek ister.  Bebekler kemik ve kasların gelişimini sağlayan hareketli oyunlarla biriken enerjisini boşaltır. Aynı zaman da oyun sayesinde sosyal ilişkiler kurabilir, kendini tanıyabilir, gücünün sınırlarını belirler, duyuları gelişir ve becerileri artar.

Anne ve babalar bebekleri ile mutlaka konuşmalı

İlk 4 ayda bebekler beşiğine asılan bir oyuncağın bazen sallanıp, bazen hareketsiz durduğunu fark edebilir. Oyunlarında keşfetmek ön plandadır. Bebekler hoşuna giden ve çevrelerinden tepki aldıkları hareketleri tekrarlar. Anne ve babalar bebekleri ile mutlaka konuşmalıdır. Bebek ile konuşulduğunda konuşana bakıp bakmadığını ve gülümseyip gülümsemediğini izlemek gerekir. Bu yöntem en basit iletişim yöntemi olarak kabul edilir. Bebekler için vücutları da oyuncak niteliğindedir; parmaklarını, ayaklarını inceler ve oynar. Bebeklerin el ve ayaklarına, sıkmadan renkli yün veya bez takarak uzun uzun izlemesi sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki, bebeklerin kendi yaşamları ile iletişimine zemin hazırlayacak kişiler anne ve babalarıdır. Gerekli sosyal, duygusal, fiziksel ve bilişsel gelişimini destekleyecek ortam ve durumlar yaratılmalı ve desteklenmelidir.

Görsel ve işitsel nesneler ön planda

Bebekler 4. ve 8. aylar arası neden sonuç ilişkilerini ayırt etme becerilerine sahiptir. Hareketlerinin yarattığı sonuçları görmek isterler. Örneğin; ses çıkaran bir nesneye dokunduğunda ondan tekrar ses duymak için isteyerek o nesneye dokunurlar. Daha çok görsele ve işitsele dayalı nesneleri tercih ederler. Nesnelerle büyük bir dikkatle uğraşırlar. Bedensel gelişime paralel olarak 8-12. aylarda hareketlerinde de artış ve farklılaşma gözlenir. Neden-sonuçları daha iyi ayırt etmeye başlarlar. Hedeflediği sonuçla arasına engel girerse bu engeli ortadan kaldırırlar. Örneğin; oyuncak saklandığında onu ararlar (örtünün altına saklanan oyuncağı örtüyü kaldırarak bulur). Ayakta durma, yürüme, tırmanma gibi hareketleri başarır. Bu hareketler mükemmel olana kadar oyun niteliğindedir ve bebek tarafından sürekli tekrarlanır. Oyun, bebekler ve çocuklar için oldukça eğlenceli olmanın yanında onlara belli bazı becerileri öğretmesi nedeniyle ciddi fonksiyonel bir faaliyettir. Oyun, çocuğa hiç kimsenin öğretemeyeceği konuları, kendi deneyimleriyle öğrenme ortamı yaratır. Bu nedenle oyunlar her zaman çocuğun yaşına ve yapısına uygun olmalıdır. Oyun çocuğa kendini tanımayı öğretir.

Oyun, çocuğu meşgul edecek bir araç olmamalı

Anne ve babaların içinde olduğu oyunlarda, bazen pasif izleyici olarak, bazen de aktif katılımcı olarak ebeveynlerin önemli rolleri vardır. Özellikle çocuğu meşgul etmesi ve annenin işlerini yapabilmesini sağlayacak bir araç olarak görülmemelidir. Oyun, çocuğun yaratma alanıdır. Oyun gerçek dünya ile hayal dünyası arasında köprüdür. Oyuncaklar gelişim basamaklarına uygun olarak çocuğun hareketlerine düzen getirir. Bebeklerin hayal gücünü ve yaratıcılığını, yeteneklerini geliştirir. Bebek doğumdan itibaren; ses, şekil ve renklere karşı oldukça hassastır. İlk oyuncakları öncelikle görme, dokunma ve işitme duyularına yönelik oyuncaklar olmalıdır. Bunlar renkli çıngıraklar, birbirinden ayrı ses çıkaran yumuşak oyuncaklar, avuç ile kavradığı göz önüne alınarak avucuna sığacak büyüklükte parçaları olan oyuncaklar şeklinde seçilmelidir.

Bebekler taklit yoluyla öğrenir

Anne ve baba, bebeklerinin çıkardığı “ba”, “da”, “ka” gibi sesleri tekrar ederek keyifli bir oyun yaratabilir. Bebeklere ninni, şarkı söylendiğinde konuşma ritmini daha rahat anlarlar. Şarkılı, ritimli oyunlara katılmış olan bebekler daha rahat ve çabuk konuşur. Bu oyun için “fış fış kayıkçı” iyi bir örnektir. Bebekle oynarken bir oyuncak saklanmalı, yeniden ortaya çıkarmadan önce, bebeğin bir arayış içinde oyuncağın ortaya çıkmasını bekleyip beklemediğinin gözlemlenmesi gerekir. Yüzün kapatılıp açıldığı “ce ee” denilen oyun da oynanmalıdır. Oyuncaklarını karşılıklı alıp-verme, atıp-tutma, çekme- bırakma şeklinde fiziksel yapısına yönelik oyunlar tercih edilmelidir. Bu oyunlar oynandığında bebekle konuşarak, iletişim kurmaya özen gösterilmelidir. Bebeğin her türlü hareketine, jest ve mimiklerine karşılık verilmeli, ilk iletişim yolunun gülmek olmasına dikkat edilmelidir. Komik konuşularak, komiklikler yaparak bebek güldürülmeli, anne ve baba da ona eşlik etmelidir. Çünkü bebekler bu dönem de taklit yoluyla öğrenirler.

“Fış fış kayıkçı” ya da “araba, kamyon, taksi, jip, biiip”

Bebekler öngörmeyi sever, bundan dolayı da sevdikleri oyunları yeniden oynamak isterler. Şarkılar eşliğinde oynanan oyunlar, mesela “ tel sarar”, “fış fış kayıkçı” ya da “araba, kamyon, taksi, jip, biiip” diye yüzüyle oynanan, avuç içiyle oynanan “buraya bir tavşan konmuş…” gibi oyunların sık sık tekrarını isterler. Bu dönemlerde peluş oyuncaklar da önemli bir fonksiyona sahiptir. Eğer bebeğin çok sevdiği bir oyuncak varsa, onun sürekli yanında bulunmasını isteyerek, tutmaya çalışır ve her yere götürme eğilimi gösterir. Eğer daha fazla peluş oyuncak alınacaksa; yumuşak, dikişlerinin sağlam ve makinede yıkanabilir olmasına dikkat edilmelidir. Bu dönemde ilgi çekici diğer oyuncaklar, lego parçalarından kuleler, üç boyutlu görsel kitaplar ve büyük bebeklerdir. Bu evrede çocukların oyun oynama alışkanlığı değişim gösterir. Gelişimi ile birlikte kas yapısı da güçleneceğinden, bebek 2-5 dakika kendi kendine oynayabilir düzeye gelir.

Bebeği bağımsızlaştırın

Oyun bebek için hayatı tanıması ve kimlik duygusunun gelişmesi için yardımcı olur. 9-12 ay arasında çocukların fiziksel yeterlilikleri artmaya başlar. Bedensel aktivitelere daha çok önem verirler. Daha çok hareket ederler. Anlama, kavrama ve iletişim becerilerinde büyük ilerlemeler görülür. Bu dönemde oyun oynarken, ona yakın bir mesafeden sevdiği oyuncak uzatılmalı ve yanınıza gelerek almasını söylemeniz gerekir. Bedenini aktif kullanacağı oyunlar oynanmalı, anne ve baba dışında iki üç sözcük kullanıp kullanmadığı gözlemlenmelidir. Yeni ve değişik kelimeler kullanarak bebekle konuşmalı, yeni kelimelerin olduğu ninni ve şarkılar söylenmelidir. Bebeği kendi kontrolünüzde yavaş yavaş bağımsızlaştırın. Hayal gücünü, yaratıcılığını ve kavramsal düşüncelerini geliştirecek kısa hikâyeler okumaya başlayın.Bebekler oyun oynadıkça duyuları keskinleşir, yetenekleri gelişir, becerisi artar. Çünkü oyun, bebeklerin en doğal öğrenme ortamıdır. Duyduklarını, gördüklerini test ettiği, öğrendiklerini pekiştirdiği bir faaliyettir. Özetle oyun oynayan çocuk, kendi küçük dünyası içindedir.

CENTRAL HOSPITAL

Araba kemerleri yetişkinler için tasarlanmış olduğundan, çocuklar için uygun değildir. Bu nedenle çocuklar 12 yaşına kadar veya boyu 150 cm oluncaya kadar arabada, oturakta oturmalıdır. Koltuğun, çocuğun yaşına uygun seçiminin yanısıra, arabaya doğru monte edilmeside çok önemlidir. Eğer, oto çocuk koltuğu arabaya doğru monte edilmez veya kemer doğru bağlanmaz ise, herhangi bir kaza durumunda yaralanma tehlikesi daha da artar. Not: Bu yazı dizisi, Kazaları Önleme Kurumu, bfu/bpa/upi tarafından, Türkçe olarak başlatılan Çocuk Postası isimli kampanyanın bir parçası olarak hazırlandı.

Türkiye’de her 25 saniyede bir meydana gelen trafik kazalarında, en çok yaşamını yitirenlerin arasında bebek ve çocuklar yer alıyor. Son 10 yılda meydana gelen trafik kazalarında 3 bin 233 çocuk hayatını kaybederken 275 binden fazla çocuk ise yaralandı.
Anne-babalar ve çocuklara bakan kişiler, çocukların güvenliği için çok şey yapabilirler; Örneğin çocuk küçükken uygun bir bebek-çocuk araba koltuğu kullanmak çocuğun büyüme döneminde iyi ona iyi bir izlenim bırakabilir. Ayrıca anne-babalar ve çocuğa bakan kişiler, çocuklara tehlikeleri gösterip, trafikte nasıl hareket edilmesi gerektiğini uygulamalı olarak öğreterek, çocukları özenli ve dikkatli bir biçimde trafiğe alıştırabilirler.

2 yaşından itibaren trafiğe adım adım alıştırılmalı, trafikte nasıl davranması gerektiği gösterilmelidir. Çocuklar, yolda açık renkli, ışık yansıtan materyalden yapılmış parlak elbiseler giymelidir. Karanlıkda, sisli ve yağmurlu havalarda buna özellikle dikkat edilmelidir. Çocuklar, bisiklet vb. her türlü tekerlekli araçları kullanırken, gidilecek mesafe kısa bile olsa her zaman kask takmalıdır. Çocuklar, bisiklet, paten, scooter vb. araçları trafikten uzak, sakin yerlerde sürerek, örneğin evinizin avlusunda veya okulun bahçesinde- alıştırma yapıp kendilerini geliştirebilirler.

Çocuklar hareketli bir ortamda doğup, büyüyorlar ve küçük yaştan itibaren trafiğin bir parçası oluyorlar. Bebekken arabada ailesi ile birlikte yolculuk yapan çocuklar yaşları ilerledikçe, yaya olarak, ya da bisiklet türü araçlar kullanarak trafiğe katılıyorlar.
Çocukların küçük yaşta tek başına trafikte bulunmasına izin verilmemelidir. Çocuk öğrendiğini doğru olarak uygulayana ve trafiğe alışana kadar kendilerine eşlik edilmelidir. Çocuklar bedensel ve zihinsel olarak sürekli bir gelişim içerisindedirler. Algılama duyguları henüz tam olarak gelişmediği için, taşıtların hızını ve mesafesini doğru olarak tahmin edemezler ve dikkatleri çabuk dağılır. Buna ilaveten, çocuk trafikten uzak, sakin yerlerde bisiklet sürmeye tam hakim değilse, caddede bisiklet sürmesine kesinlikle izin verilmemelidir.  

Dahası, araştırmalara göre çocuklar kazma ve ekme gibi aktiviteler sırasında toprakla ile temas etmek çocukların daha iyi ruh haline sahip olmalarını, daha iyi öğrenme deneyimlerine edinlerini ve kaygı seviyelerinin azalmasını sağlamaktadır. En önemlisi de, bir çocuğun kendine yettirdiği mükemmel bir sebze veya meyveyi yemesi onların kendilerine olan saygısını ve güvenini geliştirir. Hilal Asena Cangül

Bu elektronik çağda, çocuklar anlamlı bir aile bağı kurmak için zamana ihtiyaç duyar. Bahçe de birlikte geçirilen zaman aile bağlarını güçlendirirken, aynı zamanda çocukların ekip olarak çalışma ve iletişim becerilerinin gelişmesini de sağlar. Bahçeye neler dikileceğine karar vermek, tohumları ekmek ve onları büyütmek çocuklara bir amaç ve sorumluluk duygusu kazandırır. Bitkilerin yeteri kadar gübre, su ve güneş alıp almadığını gözlemlemeleri onların dikkati artırır. Gübre yapmak için yiyecek artıklarının biriktirilerek kullanılması ya da yağmur suyunun toplanarak kullanılması çocuklara gezegenimize saygı duymayı öğretir.

Ayrıca bahçeciliğin kendisi de sağlıklı bir vücudu destekler. Bazı modern ebeveynler çocuklarının hijyenik ortamlarda büyümesini istese de çocuklar ellerini ve ayaklarını kirletmeye bayılırlar. ‘Hijyen hipotezi’ teorisi de çocukların bu isteğinin aslında ne kadar da yerinde olduğunu göstererek çocukluk çağında mikroplara maruz kalmamanın aslında bağışıklık sisteminin gelişimini destekleyerek astım ve alerjiler gibi hastalıklara karşı duyarlılığını artırdığı savunur. Bu nedenle bahçecilik sırasında kirlenmek aslında çocuğun bağışıklığını ve genel sağlığını güçlendirebilir.

Artık çok fazla dışarıya çıkmayan günümüz çocukları bahçecilik yaparken biraz daha fazla fiziksel aktivite yapıp ve güneş ışığından yararlanabilirler. Toprağı kazmak, bir sulama kabı taşımak veya bir el arabasını itmek gibi aktiviteler, çocukların kaba motor becerilerini geliştirir. Ayrıca, “ağır iş” olarak bilinen bu aktivitelerin çocukların sakin ve odaklı kalmasına yardımcı olduğu da saptanmıştır.

bahçe ve cocuk
Tabii beyin gelişimine katkılarının dışında bir de kendi yetiştirdikleri meyve ve sebzeleri çocuğunuz yediğinde o besinlerdeki vitaminleri ve mineralleri düşünün. Bunlarda çocuğunuzun beyin gelişimine önemli katkılarda bulunacaktır. İlk başlarda sevmedikleri bir bitkiyi yemek istemeseler bile zamanla kendi yetiştirdikleri bitkilerin tadına bakmak istedikçe bu sebze veya meyveleri de yemeye alışacaktırlar…

Çocuklarını sağlıklı ve dengeli beslenmeye teşvik etmenin yollarını bulmak için farklı yollar arayan ebeveynler için, bahçecilik önemli bir araç olabilir. Bahçeciliğin sözlük anlamı ‘Çiçek, ağaç ve sebze yetiştirme işiyle uğraşmaktır. Eğer bahçem yok, bahçecilikle nasıl ilgilenebilirim diye düşünüyorsanız, hiç merak etmeyin çünkü küçük saksılar da sizin için yeterli olacaktır. Güneş alan bir yere birkaç saksı yerleştirmek çocuklarınızın kendi tatlı kiraz domateslerini yetiştirmesini sağlayabilir. Bir şeyler ekip dikmek çocuğunuzun sadece beden sağlığına değil, aynı zamanda beyin ve ruh sağlığına da büyük katkılarda bulunur.

Ekim ve dikim yaparken ya da bahçenizdeki bitkilerle ilgilenirken çocuklarınızla tartışabileceğiniz sayısız fen kavramı vardır. Yapılan bir araştırmaya göre bahçe ile ilgili projelerine katılan çocukların fen alanında, katılmayan çocuklara göre daha yüksek puanlar aldıklarını ortaya çıkmıştır. Bir bitkinin büyümesini görmek, çocuklarınızı sorular sormaya ve sorgulamaya teşvik ederek merak duygularını besleyebilir. ‘Bitkilerin neden güneşe ihtiyacı vardır? Bitki su nasıl çekiyor? Solucanlar neden bitkiler için yararlı? Toprağın içinde neler bulunuyor? Bitkiler nasıl fotosentez yapıyor?’ gibi sorular çocukların dikkatini çekebilecek sorulardan sadece bazıları. Ayrıca Bitkilerin haftalık veya günlük ne kadar büyüdüklerinin ölçülmesi ya da ne kadar suya ihtiyaç duyduklarının gözlemlenmesi bahçecilik yaparken yapılabilecek matematik etkinliklerine örnek verilebilir. Çocuğunuzla birlikte bitkiler hakkında kitaplar okuyarak, bitkilerinizin fotoğraf dergisini oluşturarak da çocuklarınızın bahçecilik deneyimine katkı da bulunabilirsiniz.

Apartmanda oturanların çocukları, evin kapısından çıkabilir ve merdivenlerden aşağıya yuvarlanabilir. Bu nedenle, evin kapısını sürekli kilitli tutmak gerekiyor. Yine, çocuğun tek başına asansöre binmesi söz konusu olabilir. Bu tür risklerin yaşanmaması adına mutlaka ev kapısının kilitli tutulması lazımdır. Yaşanılan evin dubleks veya tripleks olası halinde merdivenle ilgili kaza riski artar. Çocuğun ev içerisindeki merdivenlere tırmanması ve düşmesi sakatlanmasına neden olabilir. Böyle bir durumun yaşanmasını engellemek için pratik merdiven kapıları kullanılabilir.
Çocuklar için en tehlikeli alanlardan birisi, penceredir. Özellikle son dönemlerde bebeklerin pencereden düşme kazaları haberlere yansıyor. Bir anlık dikkatsizlik, çocuğun cama çıkmasına ve düşmesine neden oluyor. Burada iki yol izlenebilir. Birincisi, çocukların cama çıkmak için merdiven yapacakları eşyaları cama yaklaştırmamak… Evin havalandırılması esnasında çocuğun odaya girmesini engellemek veya tamamen camın korkuluklarla kapatılmasını sağlamak… Balkon için de aynı tedbirler alınabilir.

Çocuğun bahçe kapısından dışarıya çıkması ihtimali vardır. Bu nedenle, bahçe kapısının kilitli olmasına dikkat edilmelidir. Herhangi bir böcek ısırığı veya kedi gibi hayvanların saldırısı da mümkün olabilir. Bunun için de çocuğun hayvanlara tek başına yaklaşmamasına dikkat edilmelidir. Böcek ısırığı halinde hemen bir doktora başvurulmalıdır.

Eğer evinizin bir bahçesi bulunuyorsa ve çocuğunuz bahçede oynama konusunda ısrarcıysa, gerekli önlemlerin alınması lazımdır. Başta, kesinlikle tek başına bahçede dolaşmasına izin verilmemesi önemlidir. Yüzme veya süs havuzuna düşme gibi kazalar medyana gelebilir. Yine, bir yükseklik varsa oradan düşmesi söz konusu olabilir. bahçede zirai ilaçların unutulması da bir başka kazaya neden olabilir. Bahçenin güvenli olduğundan emin olunduktan sonra yetişkin gözetiminde bahçede oynamasına izin verilebilir.
Bahçenizde bulunan ağaç vb. bitkiler için kullandığınız zehirli ilaçları da çocukların oynadığı yerlerde bırakmamaya özen gösteriniz. Bunları yine işiniz bittiğinde, havalandırılabilen ve kilitli yerlerde muhafaza edin. Çocukların yaz aylarında dışarıda oynarken güneşten etkilenmemeleri için, oyun alanlarının üzerine basit şekilde çadır vb. koruyucu şeyler yapabilirsiniz.
Oyun alanlarını bahçe duvarları ya da ağaçların yakınına kurmayınız. Ayrıca yağmur yağınca da zeminin yüzeyleri kaymayan özellikte olmalı ve suyun yüzeyde birikmesini önleyecek şekilde düz olması gerekmektedir. Çocuk parkının kenarlarının çit vb. malzemelerle kapatılması durumunda, çocukların üzerine çıkamayacağı yükseklikte olmasına dikkat edilmeli. Ayrıca onlara zarar vermeyecek şekilde uçları sivri olmayan malzemelerden yapılmalı ya da sivri uçlu kısımlar yuvarlatılmalıdır.

Bahar mevsiminin kendini hissettirmesiyle birlikte çocuklar evde durmak yerine, dışarıda vakit geçirmek istiyor. Dolayısıyla çocuğunuzun zarar görmemesi için çevrenizdeki park ve oyun alanlarının güvenli olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Bahçeli bir eve sahip olanların çocukları için hem güvenli hem de eğlenceli bir ortam yaratabilirler.
Eğer evinizin önünde bahçeniz var ise, oraya çocuklarınızın dışarıya çıkmadan vakit geçirebileceği küçük oyun yerleri yaratabilirsiniz. Hem bu sayede çocuğunuz gözünüzün önünde olmuş olur hem de güvenlik açısından içiniz rahat eder. Evin önündeki bahçede bir oyun alanı oluşturacak iseniz; buranın zeminini kauçuk veya kum gibi yumuşak bir malzemeden yapabilirsiniz. Böylece düşmelerde oluşabilecek, özellikle diz ve dirsek yaralanmaları biraz olsun hafif şekilde önlenmiş olur.
Bahçe çitleri ve yüzme havuzları Söz konusu potansiyel tehlike noktaları; yapılacak düzenlemeler ve çocuk güvenlik ürünleri ile güvenli hale getirilebilir.

Çocukların erişebileceği yerde prizin olması tehlikelidir. Çocuk odalarındaki prizlerin çocukların erişemeyeceği yükseklikte yer almasının önemi büyüktür. Ancak standart olarak monte edilen prizlerin yerden yükseklikleri fazla değildir. Çocuklar tarafından erişmek zor olmaz. Bu prizlerin deliklerinin kapatılması için birtakım aparatlar vardır. Bunlarla tedbir alınması önemlidir. Çocuk odasındaki güvenli alanın oluşturulması için çocuğun rahat hareket edebileceği alan kadar yerin kapatılması lazımdır. Kapatılan alandan çocuğun çıkamaması önemlidir. Sıkılmaması için de, en sevdiği oyuncaklarla meşgul olması sağlanabilir. Böylece evin işlerine odaklanmak isteyen annenin çocuğu için kaygılanmasına gerek kalmaz.

Tüm ailenin beraber zaman geçirdiği yer, çocuk için tehlikeli olabilir. Tüm gözlerin bebekte olduğu bir zamanda ne gibi kazaların yaşanabileceğini düşünmeyin. Çocukla en çok oyun oynana alan oturma odasıdır. Bu nedenle, çocuk sürekli hareket içerisindedir. Koşması ve hızlıca yürümesi, takılıp düşme gibi kazalara neden olabilir. Bu kaza anında başını sert bir cisme vurabilir. Çoğu zaman oturma odalarında orta sehpa denilen eşyanın sivri köşeleri çocukları yaralıyor.
Çocuğun en fazla zaman geçirdiği alan olduğundan dolay güvenlik açısından alınan tedbirlerin yoğun olması gerekiyor. Camların, prizlerin, beşiğin ya da ranza gibi yatak modelleriyle ilgili tedbirler titizlikle yerine getirilmelidir. Çocuk bakıcısı tutmayan ve bu nedenle de evde çocuğuna yalnız bakmak zorunda kalan anneler olabilir. Bir yandan evin işleri, diğer yandan bebekle ilgilenilmesi zordur. Böyle bir durumda, bebek odasında güvenli alana çocuğun bırakılarak ev işlerine odaklanmak mümkündür.

Mutfakta; zehirlenme, boğulma, yanma gibi kazalar meydana gelebilir. Bunların aşılmasının en iyi yolu, çocuğu mutfaktan uzak tutmaktır. Ya da, mutfakta iken bir yetişkin tarafından gözlenmelidir. Böyle olması halinde bile, çocuğun erişebileceği yerlerde deterjan gibi ürünlerin yer almaması lazımdır. Ayrıca, ağzına atabileceği eşyalara yer verilmemesi de gerekiyor. çocuğun fırın, ocak gibi yanma riskinin oluşabileceği bölümlere kesinlikle yaklaştırılmaması lazımdır.

Ev kazalarının en fazla yaşandığı yer mutfaktır. Bu nedenle, mutfakla ilgili bir dizi önlemlerden bahsetmek gerekiyor. Annenin meşgul olduğu bir alan içerisinde çocuğunu takip edebilmesi zordur. Çocuk da, annesini taklit etme eğilimindedir. Bu nedenle, mutfaktaki eşyaları kurcalayabilir. Kurcalama anında nelerin başına geleceğinden habersiz olan çocuk, sıcak bir fırına, kızgın yağa veya kafasına düşebilecek sert bir cisimle meşgul olabilir
Çocuklar çok meraklıdır. Bu nedenle, her kapının ardındakini görmek ve bilmek isterler. Banyo gibi sulu alanlara ilgi duyan çocukların boğulma tehlikesi yaşamaları muhtemeldir. Küvet veya leğen gibi kaplara suların doldurulması ve çocuğun içerisine düşme riski söz konusu olabilir. Böyle bir durumun olmaması için evde yalnızken banyo ve tuvalet kapsının kilitlenmesi lazımdır.
Evde yaşanabilecek kazaları en aza indirmek için bir dizi tedbirler alınabilir. Alınan tedbirler, kaza oranını sıfırlama ama en aza indirebilir. Ayrıca, büyük kazaların önüne geçildiği için büyük yaralanmalara neden olacak durumlar yaşanmaz. Bunun evin her odasında ayrı ayrı tedbir uygulamaları yapmak lazımdır.

Özellikle okul öncesi çocukların evde yaşadıkları kazalardan dolayı yaralanma, sakat kalma ve hayatlarını kaybetme riskleri vardır. Bu risk, havuzlu evlerde daha fazla yaşanıyor. Evdeki kazaların önlenebilmesinin çözümü, anne ve babanın çocuğunu sürekli takip etmesi değildir. Zaten böyle bir şeyin mümkün de değildir. Sürekli hareket halinde olan çocuğun ev içerisinde dolaşması ve merak halinde her yeri karıştırması kazanın her an yaşanmasına neden olabiliyor.

Çocuklara oyuncak seçerken nelere dikkat etmelisiniz?

Oyuncaklar sadece çocukları eğlendirmek için ya da sadece zaman geçirmelerini sağlayan araçlar değillerdir. Her çocuk için belli bir gelişime ve karakter oluşumuna etki eden materyallerdir. Oyuncak seçimi yapmak sadece boyutuna ya da şekline bakarak seçemeyeceğiniz kadar önemli bir konu. Boğulma, yaralama ve istemeyen risklere yol açmaması adına ebeveynlerin çocuklarının oyuncaklarını seçerken oyucakları kontrol etmeleri ve oyun esnasında denetleme yapmaları gerekmektedir.

Örneğin; boğulma, 3 yaş ve altındaki çocuklar için büyük bir tehlike arz eder, çünkü ağızlarına nesne koyma eğiliminde oldukları bir dönemdedirler. Oyuncak seçimi yaparken dikkat etmeniz ve uymanız gereken genel yönergeler vardır:

• Seçtiğiniz oyuncak kumaş ağırlıklı bir oyucak ise kumaşının aleve dayanıklı olan özel kumaşlardan olmasına dikkat edin.
• Hayvan, bebek vb doldurulmuş oyuncak seçimi yapıyorsanız, çocukların sağlığı ve oyuncağın temizliği açısından yıkanabilir özelliğinin olması önemlidir.
• Özellikle, 3 yaş altı çocukların buldukları nesneleri ağza alma eğilimlerini göze aldığınızda cilt sağlığı açısından seçilen oyuncağın boyası kurşunsuz boya olmalıdır.
• Boya kalemi ve boya paketleri üzerinde ASTM D-4236 özelliği yer almalıdır, bu Amerikan Test ve Malzeme Derneği tarafından değerlendirildikleri anlamına gelir. Çocuk sağlığı ve güvenliği açısından herhangi bir tehlike arz etmemesi demektir.
• Arkadaşlarınızdan ve ailenizden yadigâr kalan eski oyuncaklar çocuğunuz için uygun olmayabilir. Bu oyuncaklar sizin için duygusal değere sahip olabilir, ancak mevcut güvenlik standartlarını karşılamayabilir ve yıpranmış olabilirler.
• Çocuklar renkli ve sesli oyuncaklara karşı aşırı ilgi duymaktadır, ancak sesli oyuncaklar için ekstra önlem almanız gerekecektir. Çocuklar yaşı gereği normal bir insandan daha hassas duyulara sahiptir. Gelişim süreçlerine zarar vermemek adına bir oyuncağın çocuğunuz için çok sesli olmadığından emin olmanız gerekecektir. Bazı çıngıraklar, gıcırtılı oyuncaklar, müzikal ve elektronik oyuncakların gürültüsü işitme kaybına yol açmaktadır.

Her oyuncak her yaş için uygun değildir. Seçtiğiniz oyuncağın çocuğunuza uygun olup olmadığını anlamak için etiketleri gözden kaçırmamanız gerekir. Dünya standartlarına uygun olan oyuncakları seçebilir ve ABD Tüketici Ürünleri Güvenliği Komisyonu (CPSC) tarafından yayınlanan yönergeleri dikkate alıp, satın alma kararlarınız için uygulayabilirsiniz.

Oyuncak satın alırken sadece oyuncağı göz önünde bulundurmamalısınız. Çocuğunuzun sahip olduğu mizacı, alışkanlıkları ve davranışlarını baz almalısınız. Ayrıca çocuğunuz fiziksel olarak yaşıtlarına göre fazla gelişmiş olsa dahi yaşına uygun oyuncaklara sahip olmalıdır.

Yaşa özgü bu yönergeleri aklınızda bulundurarak bebekler ve okul öncesi çocuklar için güvenli oyuncak seçimi yaparken aşağıdaki maddeleri takip etmeniz gerekmektedir:

o Oyuncaklar çocuk için yeterince büyük olmalıdır; en az 3 santimetre çapında ve 6 santimetre uzunlukta olursa yutulamaz ve nefes borusuna kaçmazlar. Oyuncağın etiketinden faydalanabilir ya da bir satış elemanından yardım isteyerek çocuğunuzun yaşına uygun olup olmadığını öğrenebilirsiniz.
o 4,4 santimetre çapında veya daha küçük topları olan oyuncaklardan kaçının, çünkü nefes borusunun üzerindeki boğazda sıkışabilir ve nefes almayı zorlaştırabilirler. Özellikle bozuk paralardan çocukları uzak tutmalısınız.
o Pille çalışan oyuncaklarda, çocukların açabilmeleri için vidalarla sabitlenen pil kutuları bulunmalıdır. Piller ve pil sıvısı boğulma, iç kanama ve kimyasal yanıklar gibi ciddi riskler oluşturabilir.
o Bir oyuncağı çocuğunuz için kontrol ederken, çiğnemeye karşı dayanacak kadar kırılmaz ve güçlü olduğundan emin olun. Ayrıca, oyuncak aşağıdaki materyalleri içeriyorsa kesinlikle o oyuncak grubundan uzak durmalısınız.

 Keskin uçlar veya gevşek, çekilebilen düğmeler gibi küçük parçalar,
 Nefes borusuna kadar kaçabilecek küçük uçlu parçalar,
 7 cm’den daha uzun teller,
 Küçük parmakları sıkıştırabilen ve zarar veren parçalar.

o Sallanan atlar ve vagonlar gibi oyuncaklara binmek, emniyet kemerleri veya kayışlarla birlikte gelmeli ve devrilmeyi önleyecek kadar sağlam olmalıdır.
o El işi ve ev yapımı oyuncaklar dikkatle kontrol edilmelidir. Güvenlik açısından test edilmemiş olabilirler. Özellike bu oyuncaklar 1978’den önce yapılmış ise kurşun içeren boyaların olması muhtemeldir.
o Karnavallarda, fuarlarda ve otomatlarda satılan veya verilen doldurulmuş hayvanlar ve diğer oyuncaklardan güvenlik standartlarını karşılaması beklenemez. Bu yüzden, bebeğinize vermeden önce karnaval oyuncaklarını gevşek parçalar ve keskin kenarlar için dikkatlice kontrol etmeniz gerekecektir.

Oyuncak seçimi kadar oyuncağın nasıl hijyen sağlanacağı ve oyuncağın hangi konumda saklanması, muhafaza edilmesi de önemlidir. Çocuğunuz oyuncakları ile oynarken sık sık denetleme ihtiyacı içerisinde olmalısınız. Oyuncağı doğru bir şekilde kullandığından ve güvenli bir şekilde oynadığından emin olmak için onlarla beraber oynayarak, doğru şekli göstermeniz de bir yoldur.

Oyuncakları evde güvenli bir şekilde muhafaza etmek ve uzun yıllar kullanılması açısından basitçe bilmeniz gereken bir kaç detay mevcuttur. Oyuncakların kırılmadığından veya kullanılamaz hele gelip gelmediğinden emin olmak için düzenli olarak kontrol etmeniz gerekmektedir.

Oyuncakların kırıldığı zaman atılması ya da hemen onarılması gerekmektedir. Özellikle doldurulmuş oyuncakar kırık dikişlere ya da açık çıkarılabilir parçalara sahip ise onarım işlemi hemen gerçekleşmelidir. Ahşap oyuncakların içerisinde tel parçaların olmaması gerekir. Kırılma durumunda bununla karşılaşırsanız oyuncak kullanılamaz ve onarılamaz bir hale gelmiş demektir.

Dış mekan oyuncaklarının ve bisikletlerin paslanmaması açısından yağmura ve kara maruz kalmaması gerekir. Bu yüzden nemli olmayan, kuru bir ortamda kolayca muhafaza edilmesini sağlayabilirsiniz.

Çocukların güvenliğinden sonra en önemli şeylerden biri de temizliktir. Bazı plastik oyuncaklar bulaşık makinesinde yıkanabilmektedir, ancak bunun mümkün olduğundan emin olmak için üretici talimatlarını okumanız gerekmektedir.

Bondigo, Fransa’da üretime başlayıp şu an 20 ülkede aktif satış yapan global oyuncak markasıdır. Çocukların yaratıcılık ve hayal gücüne bağlı olarak üretim gerçekleşmektedir. Ebeveynler tarafında da sevilen ve güvenilen marka olan Bondigo, çocuk sağlığını baz alarak alanında öne çıkmaktadır.

Çocuk Gelişim Rehberi ile 0-6 yaş aralığındaki her yaşa özel sosyal gelişim, analitik düşünme, el-göz koordinasyonu, duyuların gelişimi, yaratıcılık, motor gelişim, fiziksel gelişim alanında bebek ve çocukların gelişimine katkı sağlar.

Her yaşa özel bu gelişimleri destekleyen oyuncak seçenekleri sunmaktadır. Işıklı, sesli, hareketli oyuncaklar, diş kaşıyıcılar, çıngıraklar, mama sandalyesi oyuncakları, oyun halıları, ana kucağı/ana dizi, salıncak, beşik, oto koltuğu ve puset oyuncakları, oyun setleri, banyo oyuncakları, eğitici oyuncaklar, dönenceler, termoslar ürünleri arasındadır.

Çocuklu Dünya

Oyuncakları evde güvenli bir şekilde muhafaza etmek ve uzun yıllar kullanılması açısından basitçe bilmeniz gereken bir kaç detay mevcuttur.  Oyuncakların kırılmadığından veya kullanılamaz hele gelip gelmediğinden emin olmak için düzenli olarak kontrol etmeniz gerekmektedir.  Oyuncakların kırıldığı zaman atılması ya da hemen onarılması gerekmektedir.  Özellikle doldurulmuş oyuncaklar kırık dikişlere ya da açık çıkarılabilir parçalara sahip ise onarım işlemi hemen gerçekleşmelidir. Ahşap oyuncakların içerisinde tel parçaların olmaması gerekir.  Kırılma durumunda bununla karşılaşırsanız oyuncak kullanılamaz ve onarılamaz bir hale gelmiş demektir. Oyuncak seçimi kadar oyuncağın nasıl hijyen sağlanacağı ve oyuncağın hangi konumda saklanması, muhafaza edilmesi de önemlidir. Çocuğunuz oyuncakları ile oynarken sık sık denetleme ihtiyacı içerisinde olmalısınız. Oyuncağı doğru bir şekilde kullandığından ve güvenli bir şekilde oynadığından emin olmak için onlarla beraber oynayarak, doğru şekli göstermeniz de bir yoldur.

Pille çalışan oyuncaklarda, çocukların açabilmeleri için vidalarla sabitlenen pil kutuları bulunmalıdır. Piller ve pil sıvısı boğulma, iç kanama ve kimyasal yanıklar gibi ciddi riskler oluşturabilir. Sallanan atlar ve vagonlar gibi oyuncaklara binmek, emniyet kemerleri veya kayışlarla birlikte gelmeli ve devrilmeyi önleyecek kadar sağlam olmalıdır.
Oyuncaklar çocuk için yeterince büyük olmalıdır; en az 3 santimetre çapında ve 6 santimetre uzunlukta olursa yutulamaz ve nefes borusuna kaçmazlar.  Oyuncağın etiketinden faydalanabilir ya da bir satış elemanından yardım isteyerek çocuğunuzun yaşına uygun olup olmadığını öğrenebilirsiniz.  4,4 santimetre çapında veya daha küçük topları olan oyuncaklardan kaçının, çünkü nefes borusunun üzerindeki boğazda sıkışabilir ve nefes almayı zorlaştırabilirler.  Özellikle bozuk paralardan çocukları uzak tutmalısınız.
Oyuncak satın alırken sadece oyuncağı göz önünde bulundurmamalısınız.  Çocuğunuzun sahip olduğu mizacı, alışkanlıkları ve davranışlarını baz almalısınız.  Ayrıca çocuğunuz fiziksel olarak yaşıtlarına göre fazla gelişmiş olsa dahi yaşına uygun oyuncaklara sahip olmalıdır.

Örneğin; boğulma, 3 yaş ve altındaki çocuklar için büyük bir tehlike arz eder, çünkü ağızlarına nesne koyma eğiliminde oldukları bir dönemdedirler. Oyuncak seçimi yaparken dikkat etmeniz ve uymanız gereken genel yönergeler vardır: Seçtiğiniz oyuncak kumaş ağırlıklı bir oyucak ise kumaşının aleve dayanıklı olan özel kumaşlardan olmasına dikkat edin. Hayvan, bebek vb doldurulmuş oyuncak seçimi yapıyorsanız, çocukların sağlığı ve oyuncağın temizliği açısından yıkanabilir özelliğinin olması önemlidir. Özellikle, 3 yaş altı çocukların buldukları nesneleri ağza alma eğilimlerini göze aldığınızda cilt sağlığı açısından seçilen oyuncağın boyası kurşunsuz boya olmalıdır.

Oyuncaklar sadece çocukları eğlendirmek için ya da sadece zaman geçirmelerini sağlayan araçlar değillerdir. Her çocuk için belli bir gelişime ve karakter oluşumuna etki eden materyallerdir. Oyuncak seçimi yapmak sadece boyutuna ya da şekline bakarak seçemeyeceğiniz kadar önemli bir konu. Boğulma, yaralama ve istemeyen risklere yol açmaması adına ebeveynlerin çocuklarının oyuncaklarını seçerken oyuncakları kontrol etmeleri ve oyun esnasında denetleme yapmaları gerekmektedir.

Anne babaların gözden kaçırdığı noktalardan biri de evde bulundurdukları kimyasal ürünlerdir. Bu tür ürünler özellikle bebek ve çocukların dikkatini çeker. Zehirlenmelere sebep olabilecek deterjan ve temizlik ürünleri ile yetişkinlere ait ilaç ve vitaminler çocuğun erişemeyeceği yükseklikteki dolaplarda muhafaza edilmeli ve mutlaka çocuk güvenlik ürünü kullanılmalıdır.

Çocukların eve kapanmalarını önleyen bahçe ve balkon gibi yerler, en çok dikkat gerektiren alanlardır. Burada alınabilecek ufak bazı güvenlik önlemleri sayesinde, çocuğun güvenilir bir şekilde oyun oynaması sağlanabilir. Balkon kapısına çocuk güvenlik kilidi konulmalı, ayrıca balkon parmaklık aralıklarının özelliklerine göre file veya pleksi uygulaması yapılmalıdır. Ancak balkonda masa, sandalye gibi eşyalar var ise, çocuk yalnız bırakılmamalıdır.
Kazaların çoğunun yaşandığı mutfaklar, bebek ve çocuklar için en çok tehlike arz eden mekanlar arasındadır. Burada alınabilecek önlemler ve dikkatli olunması gereken noktalar ise şunlardır: Ocak ve fırın için ocak bariyeri ve fırın için fırın kilidi kullanılmalı, mümkün olduğu kadar deterjan ve benzeri temizlik ürünleri dolapların alt gözlerine konulmamalı, konulmak zorunda ise mutlaka çocuk güvenlik kilidi kullanılmalıdır. Çatal, bıçak ve benzeri mutfak eşyalarının bulunduğu dolap ve çekmeceler, çocuk güvenlik kilidi ile güvenli hale getirilmelidir. Buzdolabı için buzdolabı kilidi kullanılmalı, buzdolabı kapağına mıknatıslı magnetler iliştirilmemelidir. Bulaşık makinesi için kilit kullanılmalıdır. Bulaşık makinesine yerleştirilen çatal-bıçak gibi sivri ev aletleri ters olarak konulmalıdır.

Çocuklar keşif dönemlerinde, evin bütün alanlarını keşfe çıkar, özellikle en çok eşyaların bulunduğu salon onlar için hazine gibidir. Bu nedenle oturma odaları ve salonlarında alınması gereken önlemler: Eşyalar; çocuğun yaşına göre konumlandırılmalı, örneğin oturma grubu hiçbir zaman pencere önüne konulmamalıdır. Mekanda bulunan sivri köşe ve keskin kenarlar güvenli hale getirilmeli,  pencerelere çocuk güvenlik kilidi, kapıya parmak koruyucu takılmalıdır. Kütüphane ve raflı dolaplar, duvara sabitlenmeli, TV ve elektronik aletler de özel güvenlik ürünleri ile sabitlenmeli ve koruma altına alınmalıdır. Büfe ve dolaplardaki çekmece ve dolap kapakları güvenlik kilitleri ile güvenli hale getirilmeli, varsa tüm cam yüzeyler güvenlik filmi ile kaplanmalıdır. Yutulabilecek boyuttaki objeler, çocuğun ulaşamayacağı yere konulmalıdır. Sabit ve uzatmalı prizler, priz koruyucu ile kapatılmalıdır. Saksı ve süs bitkilerindeki topraklar saksı toprak koruyucusu ile koruma altına alınmalıdır.

Çocuk odasının zemini toz tutucu halı vb. malzeme ile kaplanmamalıdır. Kolay temizlenen ve toz tutmayan malzemeler tercih edilmelidir. Aydınlatma tavandan veya duvardan yapılmalı, lambader kullanılmamalıdır. Odada mevcut sivri köşe ve kenarlar koruyucu ile kaplanmalı, kapılara menteşe ve her iki tarafına da parmak koruyucu uygulanmalıdır.
Vakitlerinin çoğunu kendi odalarında geçiren çocuklar için alınması gereken önlemler: Çocuk karyolasının konumu çok önemlidir. Örneğin; pencere ve klima önü gibi doğrudan hava sirkülasyonu olan yere konulmamalıdır. Çocuk karyolası; priz, elektrik düğmesi, perde, perde ipine uzanamayacak konumda olmalıdır. Çocuk karyolası tekerlekli ise stoperli olarak tutulmalıdır. Keskin kenar ve köşeleri olmamalıdır. Korkuluk aralıkları 2.5 santimden dar, 6 santimden geniş olmamalıdır.
Dünyada ve ülkemizde kazaların, insanın çocukluk evresinde, özellikle okul öncesi dönem olarak adlandırılan 0-6 yaş döneminde görüldüğünü gösteriyor. Bu kazalar çeşitli yaralanmalara, sakatlanmalara ve hatta ölümlere neden olabiliyor
0-6 yaş, kazaya uğrama oranı en yüksek grubu oluşturur. Bunda zamanlarının hemen hemen tamamına yakınını evde geçirmelerinin etkisi vardır. Aynı zamanda da çevrelerini keşfetme ve öğrenme konusundaki merakları, büyükleri taklit etme özellikleri, devamlı hareket halinde olmaları, çevreyi keşfetme istekleri, deneyimleri olmadıkları için her şeyi ağzına götürme alışkanlıkları, el ve vücut maharetlerinin yetişkinlerden farklı olması ve kazalardan kendilerini koruyabilecek gelişimsel özelliğe henüz yeterince sahip olamamalarını nedenler arasında sayabiliriz. Okul öncesi çocuklar meraklı, araştırmacı ve tehlikelerden habersizdir. Hareketlilik ve bağımsızlık duygusu artmıştır. Kendilerini tam kontrol edemez, neyin güvenli, neyin tehlikeli olduğunu bilemezler. Meraklı yapıları, sabırsız olmamaları ve korkusuzca girişimci olmaları sebebiyle tehlikeli sorunlarla karşı karşıya gelirler. Çocuklarda görülen kazaların büyük kısmını ev kazaları oluşturuyor. Kazalarla ilgili en yoğun çalışmaların yapıldığı ülke olan ABD’ de yılda 2.5 milyon çocuk kazalarda yaralanıyor ve her 100 çocuktan 25’i kaza sebebiyle tedavi görüyor. Her yıl ABD’de 14 yaşın altında 8 bin çocuk kazalar sebebiyle yaşamını kaybediyor, 50 bin çocuk ise kalıcı sakatlıklara sebep oluyor ve araştırmalar da bu kazaların yüzde 80- 90 oranında önlenebilir olduğunu gösteriyor.
Günlük yaşam akışında yaşanan kazaların tehlike arz ettiği kişiler en çok çocuklar oluyor. Anne-baba ne kadar dikkatli olmaya çalışsa da, bazen bir anlık dalgınlık sonucunda çocuklar büyük kazalara maruz kalıyor.
Ev içerisinde önlem alınırken; çocuğun yaşı, varsa kardeşleri ve evdeki ailenin yaşam alışkanlıkları dikkate alınmalı ve kaza riski taşıyan noktalar için güvenlik ürünleri kullanılmalıdır. Ancak buradaki en önemli husus; ihtiyaç olan en doğru ürünü seçmektir.  Söz konusu ürünler şöyle sıralanabilir;   Köşe ve kenar koruyucuları-  Dolap ve çekmece kilitleri-  Kaydırmaz bantlar ve sıvılar-  Pencere kilitleri-  Parmak koruyucular Balkon kapısı kilitleri -Klozet kilitleri- Priz koruyucular Koruyucu kablo kanalları-  Ocak bariyerleri Fırın kilitleri ve fırın önü camı koruyucusu-  Yatak bariyerleri-  Saksı toprak koruyucuları-  Güvenlik kapıları-  Galeri boşluğu ve tırabzan aralıkları için özel ağlar, pleksi uygulaması Şömine önü koruyucuları-  Havuz güvenlik bariyeri

Çocuklar ev kazalarına uğradıklarında iki durum ortaya çıkar.  Birincisi küçük yaralanma ve sıyrıklar ile atlatılan ve ev içinde tedavi edilebilenler, ikincisi ise yüksek yerden düşme,  ilaç ve deterjan gibi toksik maddeleri içmek veya yemek,  haşlanma,  elektrik çarpması,  kesici bir ev aleti ile yaralanma,  boğulma, baş üstüne sertçe düşme gibi sebeplerden dolayı çocuklar ciddi zararlar görebiliyor. Bunun sonucunda ise kazalar çocuklarda kalıcı hasarlar bırakırken, hayatlarını kaybetmelerine de neden olabiliyor. Bunları önlemek için tüm kaza riski taşıyan tehlike noktalarının belirlenmesi ve buna en uygun güvenlik çözümlerinin bulunması için bir uzmandan destek alınması gereklidir.

Kazalar da bir çeşit çocuk hastalığı gibidir. Çocuk aşı olduğunda nasıl kızamık olmuyorsa, gerekli önlemler alındığında kazalar da büyük oranda engellenebilir. Aynı şekilde hasta olduktan sonra nasıl tedavi edileceğinden çok, hasta olmaması için alınacak önlemler gibi kazalara karşı alınacak önlemler de çok önemlidir. Çocuklar ev kazalarına uğradıklarında iki durum ortaya çıkar. Birincisi küçük yaralanma ve sıyrıklar ile atlatılan ve ev içinde tedavi edilebilenler, ikincisi ise yüksek yerden düşme, ilaç ve deterjan gibi toksik maddeleri içmek veya yemek, haşlanma, elektrik çarpması, kesici bir ev aleti ile yaralanma, boğulma, baş üstüne sertçe düşme gibi sebeplerden dolayı çocuklar ciddi zararlar görebiliyor. Bunun sonucunda ise kazalar çocuklarda kalıcı hasarlar bırakırken, hayatlarını kaybetmelerine de neden olabiliyor. Bunları önlemek için tüm kaza riski taşıyan tehlike noktalarının belirlenmesi ve buna en uygun güvenlik çözümlerinin bulunması için bir uzmandan destek alınması gereklidir.
ABD’de yapılan istatistikler sonucunda, kazaların yüzde 48’i çocuğun yanında bir yetişkin olduğunda meydana geldiğini gösteriyor. Ailelerin bu konuda dikkatli olması büyük önem taşıyor. Dikkatsizliğin başlıca sebepleri; yorgunluk, stres, eve misafir gelmesi, dalgınlık, görev paylaşımındaki yanlış anlaşma ve fazla çocuk sayısı olabilir. Kazalar da bir çeşit çocuk hastalığı gibidir. Çocuk aşı olduğunda nasıl kızamık olmuyorsa, gerekli önlemler alındığında kazalar da büyük oranda engellenebilir. Aynı şekilde hasta olduktan sonra nasıl tedavi edileceğinden çok, hasta olmaması için alınacak önlemler gibi kazalara karşı alınacak önlemler de çok önemlidir. 
Alevli ve elektrikli ocaklar ve fırınlar –  Elektrikli küçük ev aletlerinin bulunduğu yerler-  Saksılar ve süs bitkileri-  Dubleks ve tripleks evlerdeki merdivenler-  Tırabzan aralıkları-  Galeri boşlukları Gardıroplar ve kilerler

KASIM 2022 🙂

Bebek, emekleme dönemine geçmeden önce gerekli önlemler alınmalıdır. Çocuğun büyümesine paralel olarak tehlike noktaları da farklılıklar gösterir. Ancak genel olarak ev içerisinde ve çevresinde şu noktalara dikkat edilmelidir;  Çocuğun yutabileceği boyuttaki objelerin bulunduğu yerler-  Sivri, keskin köşe ve kenarlar Çekmece ve dolaplar-  Kayma riski olan alanlar Kapı ve pencereler-  Balkonlar – Klozet ve banyo Prizler.
Ev içerisinde oyun oynarken veya sizin yanınızda olduğu süre içerisinde çocuğunuzun güvende olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Çünkü dünyada her gün milyonlarca çocuk, üstelik anne-babasının yanında ev kazalarına maruz kalabiliyor.
Yürümeye başladıkları günden itibaren çocukların ev içerisinde tabiri caizse girmedikleri delik kalmıyor. Onlar için eğlenceli olan bu durum, anne-babalar için ise edişe verici olabiliyor. Anne ve babaların çocuklarının peşinde bir avcı gibi dolaşması ise her zaman mümkün olamıyor. Aslında ev içerisinde alınabilecek önlemlerle, çocukların ev kazalarına maruz kalmasını önleyebilmek mümkün! Böylece çocuklar evlerinde daha özgür davranırken, tehlikelerin üzerini örtme görevi anne-babalara düşüyor. Pekcan Birinci, anne babaların evde alabileceği önlemler hakkında önemli bilgiler verdi. Unutmayın! Alacağınız birkaç basit önlemle bebeğinizin güvenliğini sağlamanız mümkün. O zaman ev kazalarına hazırlıklı oluyoruz ve önlemleri önceden alıyoruz.

Comments are closed.