logo

Sağlık

Kalbinizi yazın sıcak ve nemden koruyun!

Sıcak ve nem yazın özellikle büyük şehirde yaşayan herkesi bezdirir. Ancak özellikle kalp hastaları için daha zorlayıcı ve tehlikeli olur. Kalbinizi yazın böyle korumalısınız.

Kalp krizi riski yazın neden artar?

Yaz mevsiminde sağlık sorunları daha çok görülür. Peki kalbiniz sıcak havaya hazır mı? Kavurucu sıcaklar sağlık sorunlarını daha fazla tetikler. Özellikle kalp sağlığında tehdit olan sıcak havalardan, böbrek yetmezliği, solunum sorunu, obezite gibi sağlık sorunlarına sahip kişilerin de korunması gerekir. Çünkü aşırı sıcaklar nemle birleştiğinde çok daha tehlikeli bir hal alır.

Sıcak havada damarlar genişler

Aşırı sıcak ve nemli havalar özellikle kalp damar, hipertansiyon ve kalp yetersizliği sorunu olan kişiler için risk taşır. Cildin kan dolaşımı vücut ısısını sabit tutan en önemli mekanizmalar arasında yer alır. Cildi besleyen damarlar soğukta büzüşürken, sıcakta genişleyerek vücuttaki ısı kaybını azaltmaya veya artırmaya çalışır. Bu da kalbin daha fazla çalışmasını gerektirir. Kalp yetmezliği bulunan kişilerde kan akımının ağırlıklı olarak cilde yönlenmesi, hayati organlara olan kan akımının azalmasına yol açabilir. Bunun yanı sıra kalp yetmezliği olan kişilerin çoğunluğu idrar söktürücü ilaçlar kullandığı için terleme yoluyla daha fazla sıvı kaybeder. Bu kişilerin tuz dengesinin bozulmasına karşı daha hassas olduğu için kontrollerini kesinlikle ihmal etmemesi ve kullanılan ilaçların yaz aylarında tüketim sıklığının tekrar düzenlenmesi gerekir.

Kalp krizini önlemek için bol su tüketilmeli

Yapısı gereği en küçük bir sıcaklık artışında kendini soğutmaya çalışan vücutta öncelikle terleme başlar ve kan damarları genişler. Terleme ile vücut sıvı kaybettiğinden dolayı özellikle sıcak havalarda yeterli miktarda sıvı tüketmek önem taşır. Nemli deriden su buharlaşırken cilt de soğumaya başlar. Böylelikle sıvı ve elektrolit denilen tuz ve mineraller kaybedilir. Damarlarda dolaşan sıvı hacminin azalması, kanın akışkanlığının ve böbreklerden geçen kan miktarının azalmasına neden olur. Bu durum, yeterli sıvı alınmadığı takdirde böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilir. Bunu dengelemek üzere böbrek ve böbreküstü bezlerinden salgılanan maddeler damarların büzüşmesine ve ani tansiyon yükselmeleri ile kalp yetmezliği bulgularının artmasına neden olabilir. Kalp krizleri yaz mevsiminde daha da artar. Buna tuz ve elektrolit kaybı ile birlikte kanın pıhtılaşma oranında artış olması da yol açar. Bu nedenle, bypass ya da kalp kapak değişimi ameliyatı geçirmiş, kalp damarlarına stent takılmış veya bilinen bir kalp damar hastalığı olanlar yaz aylarında bol su tüketmeli.

İlaçlar sıcaklara göre düzenlenmeli

Hipertansiyonu bulunan ve idrar söktürücü ilaçlar kullanan kişilerin de özellikle sıcak havalarda yeterli miktarda sıvı almaları önem taşır. Aksi takdirde sıcakta ani tansiyon düşmeleri ve böbrek fonksiyonlarında bozulmalar görülebilir. Hipertansiyon sağlık sorunu çok belirgin belirtileri olmadığından kolay fark edilemeyebilir. Bu nedenle özellikle mevsim geçişlerinde kan basıncındaki değişikliklerin daha yakından izlenmesinde fayda görülür. Yüksek tansiyonu bulunan kişilerin ilaç kullanımlarının doktorları tarafından yaz dönemindeki sıcak havalara uygun şekilde yeniden düzenlenmesi önem taşır.

Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur

Çocuk ve Sağlık

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Nedir?

Ana tıp dallarından biri olan olan çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü, genel olarak doğum döneminden 18 yaşına kadar olan süreçte, bebek, çocuk ve genç bireylerin sağlık hizmetlerini sağlar. Pediatri olarak tanımlanan bu bölüm adını antik Yunancada çocuk anlamına gelen “pais” ve iyileştirici anlamına gelen “iatros” kelimelerinden meydana gelir. 19. yüzyılın ortalarından itibaren başlayan ve günümüze kadar birçok alt uzmanlık dalına ayrılarak oldukça geniş bir tıp alanını kapsayan çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü, bebek, çocuk ve gençlerin fiziksel, mental ve duygusal olarak iyilik halinin korunması adına çalışmalarını sürdürür.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarında Tanı Yöntemleri ve Florence’ın Yaklaşımı

Çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünde yenidoğan döneminden erken erişkinlik dönemine kadar çeşitli rahatsızlıkların tanı ve tedavisi gerçekleştirilir. Dolayısıyla başvurulan tanı yöntemleri birçok biyokimyasal ve radyolojik tetkiki kapsayacak şekilde çeşitlidir. Florence Nightingale Hastanesi çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünü ilgilendiren hastalıkların tanısında, diğer tüm rahatsızlıklar için olduğu gibi bütüncül bir yaklaşımın izlenmesi gerektiği savunulur. Hastanın şikayetleri ve bulguları değerlendirilerek doğru tanıya giden en kısa yolda oldukça önem arz eden tetkik çeşitliliği açısından da en önemli sağlık kuruluşları arasında yer alır.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarında Tedavi Edilen Hastalıklar

Çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü birçok farklı rahatsızlığın tedavi edildiği bir bölümdür. Genel pediatri polikliniklerinde tedavisi gerçekleştirilen ve sık görülen rahatsızlıkların bir kısmı şu şekilde özetlenebilir:

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları
Grip ve nezle gibi üst solunum yolu enfeksiyonları çocukluk çağının en sık karşılaşılan rahatsızlıkları arasında yer alır. Soğuk algınlığı gibi durumlar genellikle virüslere bağlı meydana gelen hastalıklar arasında olup özellikle yakın temasla, kişiler arasında kolaylıkla yayılabileceği için bilinçli olunmalıdır.

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media)
Çocukluk çağında sık görülen bir diğer rahatsızlık olan orta kulak iltihabı, çocukların bu duruma anatomik nedenlerle daha yatkın olmasından kaynaklanan bir enfeksiyon halidir. Kulakta meydana gelen enfeksiyonlar, bakteriyel ya da viral kaynaklı olabilir. Kulak ağrısı, ateş, huzursuzluk, uyku problemi ve kulakta dolgunluk hissi gibi şikayetlere neden olabilen orta kulak iltihabının erken tanı ve tedavisi, oluşabilecek komplikasyonları önlemek adına oldukça önemlidir.

Bronşiolit
Akciğerlerdeki hava yollarının, mukus gibi salgılar ile dolması ve ödemlenmesini ifade eden bronşiolt; öksürük, hırıltılı solunum göğüste dolgunluk hissi, halsizlik, vücut ağrısı ve boğaz ağrısı gibi birçok farklı belirti ile kendini gösterebilen acil tanısı ve tedavisi yapılması gereken bir klinik durumdur.

RSV Enfeksiyonu
RSV olarak kısaltılan respiratuar sinsityal virüs, çocukluk çağında solunum sistemini sık olarak etkileyen virüstür. Çocuklarda genellikle grip benzeri semptomlar ile seyreden bu rahatsızlık, daha küçük yaştaki bebeklerde tehlikeli bir seyir izleyebileceği için dikkatli olunmalıdır. Küçük bebeklerde RSV enfeksiyonu, hava yollarında iltihaplanmanın ardından pnömoni (zatürre) gelişimine karşı yatkınlığın artması ile sonuçlanabilen bir durumdur.

El, Ayak, Ağız Hastalığı
El, ayak, ağız hastalığı oldukça bulaşıcı bir viral enfeksiyondur klinik olarak hafif bir gribal enfeksiyon bulguları ile seyredebileceği gibi çoğunlukla ağızdaki yaralar nedeniyle beslenme zorluğuna bağlı hastanede yatarak tedavi edilmesi gereken bir klinik tabloda olabilir.En sık 5 yaşından küçük çocuklarda gözlenen el ayak ağız hastalığının daha büyük yaşlarda da ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır. Ciltte döküntü, ateş, ağız içerisinde yara ve grip benzeri şikayetler, bu rahatsızlığın gelişmesi ile birlikte oluşabilecek semptomlar arasında yer alır.

Konjonktivit
Konjonktivit olarak isimlendirilen göz iltihaplanması kızarıklık, gözde akıntı, kaşıntı ve tek taraflı veya her iki gözü de etkileyen ödem gibi birçok şikayetin oluşmasına neden olabilen bir rahatsızlıktır. Her ne kadar birçok farklı konjonktivit türü olsa da bulaşıcı konjonktivitlerin en sık nedeni bakteriyel veya viral enfeksiyonlardır.

Gastroenterit
Gastroenterit, oldukça bulaşıcı olan virüsler nedeniyle gelişen rahatsızlıktır. Bulantı, kusma ve ishal gibi şikayetlerin gelişebileceği gastroenterit rahatsızlığında genellikle ilk başta mevcut olan bulantı ve kusma semptomlarını takiben ishal gelişmesi şeklinde bir seyir izler. Gastroenterit gelişmesi halinde erken tanı ve tedavi kadar sıvı alımının da önemli olduğunun unutulmaması gerekir.

Sinüzit
Sinüsler, kafatası içerisinde yer alan hava boşluklarıdır. Bu yapılarda meydana gelen iltihaplanma, sinüzit olarak isimlendirilir. Sinüslerde sıvı birikimi, bu bölgede hastalık oluşturma potansiyeline sahip olan mikroorganizmaların çoğalmasını kolaylaştırıcı etki gösterir. Sinüzit gelişiminde en sık tespit edilen etken ise virüslerdir. Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, yüzde basınç hissi, geniz akıntısı, boğaz ağrısı, öksürük ve ağız kokusu gibi belirtiler ile kendisini gösteren sinüzit için uygulanabilecek birçok farklı tedavi girişimi mevcuttur.

Bakteriyel Tonsillit
Bademcik olarak bilinen tonsillerin streptococcus türü bir bakteri tarafından enfekte olması halinde gelişen bakteriyel tonsillit, çocukluk çağında yüksek ateş olgularının en sık nedenleri arasında yer alır.

Bu sık görülen rahatsızlıklar dışında Florence Nightingale Hastaneleri bünyesinde çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü tarafından aşı takvimi takibi gibi yapılan pek çok işlem ve tedavisi gerçekleştirilen birçok farklı hastalık mevcuttur. Bunların bir kısmı şu şekilde listelenebilir:

• Addison hastalığı,

• Adet düzensizlikleri, kızlarda aşırı tüylenme,

• Altıncı hastalık,

• Ateşli hastalıklar,

• Besin alerjileri,

• Beşinci hastalık,

• Boğmaca,

• Bronşiolit,

• Cinsel gelişim bozuklukları (erken ergenlik, gecikmiş ergenlik),

• Cushing sendromu,

• Çocuk kalp hastalıkları,

• Çocuk romatoloji hastalıkları,

• Çocuklarda idrar yolları enfeksiyonu

• Çocuklarda gelişim basamaklarında duraklama durumları

• Çocuklarda atopik dermatit (alerjik egzama),

• Yenidoğan ilk muayene,

• Çocuklarda ishal, kusma,

• Çocuklarda saman nezlesi,

• Çocuklarda tiroit ve büyüme hormonu düzensizlikleri,

• Çocukta akut romatizmal ateş,

• Çocukta astım,

• Çocukta aşı takvimi,

• Çocukta böbrek üstü bezi hastalıkları,

• Çocukta demir eksikliği anemisi,

• Çocukta doğumsal kalp hastalıkları,

• Çocukta görülebilen edinsel kalp hastalıkları,

• Çocukta hipofiz bezi hastalıkları,

• Çocukta infeksiyöz miyokardit (miyokard kas tabakasının iltihabı),

• Çocukta kalp romatizması,

• Çocukta kasık fıtığı,

• Çocukta peteşi,

• Çocukta purpura ve ekimoz,

• Çocukta TTP (trombotik trombositopenik purpura),

• Çocukta turner sendromu ve diğer büyüme ile ilgili sendromlar,

• Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB),

• Ergenlikte anoreksiya ve bulimia,

• Erişkin yaşa gelmiş doğumsal kalp hastalıkları,

• Hipospadias (Peygamber sünneti),

• İnmemiş testis,

• Kawasaki sendromu,

• Kızamık, kızamıkçık, kızıl,

• Molluskum kontagiozum,

• Norovirüs enfeksiyonu,

• Otizm,

• Serebral palsi,

• Spina bifida,

• Spinal musküler atrofi (SMA),

• Su çiçeği,

• Sünnet,

• Yenidoğan sarılığı, solunum sıkıntısı,

• Bademcik, akut üst solunum yolu enfeksiyonu, otit, glomerülonefrit,

• Adelasan,

• Kansızlık,

• Ergenlikte beslenme bozuklukları.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarında Yapılan İşlemler ve Tetkikler Nelerdir?

Çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünde bebek ve çocukların genel iyilik halinin sürdürülmesi adına yapılan birçok işlem ve tetkik mevcuttur.

Pediatri doktorları tarafından bu kapsamda uygulanan işlemler genel olarak şu şekildedir:

• Fizik muayene

• Ulusal Aşı takviminin uygulanması

• Yaşına uygun özel aşıların yapılması

• Çocuğun fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal gelişiminin takibi

• Gerekli durumlarda ilaç tedavisi uygulanması

• Genel iyilik halinin devamı için yaşam tarzına dair önerilerde bulunması

Çocuk sağlığı ve hastalıkları polikliniklerinde en sık başvurulan tetkikler ise şu şekildedir:

• Yenidoğan dönemi tarama testleri (Topuk Kanı)

• Yenidoğan dönemi işitme testi

• Kalça ultrasonu

• Kansızlık (anemi ) tetkikleri

• Ergenlik dönemi gereken hormon testleri

• Kemik yaşı belirlenmesi

• Sağlıklı bir erişkin dönemi için gereken büyüme testleri

• Alerji testleri

• Metabolik panel incelemeleri

• Pediatrik lipit profilinin değerlendirilmesi

• Kan sayımları

• Vitamin düzeylerinin incelenmesi

• Radyolojik görüntüleme tetkikleri

Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarında Tedavi Yöntemleri ve Florence’ın Yaklaşımı Nedir?

Florence Nightingale Hastaneleri çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünde hastanın klinik durumuna en uygun son teknoloji tanısal yaklaşımlar ile sorunun kısa sürede tespit edilmesi ve uygun tedavinin erken dönemde başlanabilmesi amaçlanır. Tespit edilen hastalığın altında yatan nedene yönelik en uygun tedavi yaklaşımının uygulandığı çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümünde ilaç ve destek tedavilerinin yanı sıra gerekli durumlarda en uygun pediatrik cerrahi müdahalenin gerçekleştirilmesi de sağlanmaktadır.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarında Kullanılan Sağlık Teknolojileri Nelerdir?

Florence Nightingale Hastaneleri çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü, geniş yan dal uzmanlıkları bünyesinde birçok farklı ileri teknoloji sağlık ekipmanın kullanımını gerçekleştirir.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları İçin Neden Florence’ı Tercih Etmeliyim?

Çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü, günümüzde çok sayıda farklı alt uzmanlık dallarına sahip olan geniş bir branş haline gelmiştir. Bebek ve çocukların genel iyilik halinin sürdürülmesi ve sağlığını olumsuz yönde etkileyen durumların kontrol altına alınması için Florence Nightingale Hastaneleri bünyesinde bulunan birçok farklı pediatrik dal uzman doktoru ile çalışılmaktadır.

Florence Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ekibi, Uzmanlıkları ve Özel İlgi Alanları Nelerdir?

Florence çocuk sağlığı ve hastalıkları ekibi, erken yaş gruplarında meydana gelen birçok rahatsızlığın tanı ve tedavisini gerçekleştirir. Her ne kadar büyüdüklerinde yetişkin bir birey olacaksalar da çocuklar tıbbi açıdan yetişkinlerin küçük bir anatomik modeli olarak kabul edilmemektedir. Dolayısıyla çocuk sağlığı ve hastalıkları merkezinde, çocuk hastaların sağlık durumunun teşhisi ve tedavisi için yetişkin branşlarda olduğu gibi çok farklı dahili ve cerrahi yan branşlar bulunur. Florence çocuk sağlığı ve hastalıkları merkezinde; pediatrik alerji, endokrinoloji, gastroenteroloji, genetik hastalıklar, göğüs hastalıkları, hematoloji, kardiyoloji, nefroloji, nöroloji, ortopedi, romatoloji, üroloji, pedagoji, yenidoğan uzman doktorları ve deneyimli sağlık personeli tarafından hasta odaklı bir sağlık hizmet verilmektedir.

Multidisipliner Bakış Açısıyla Diğer Birimler ile İlişkisi Nedir?

Çocukluk yaş grubunun fizyolojik özellikleri, yetişkinlerden oldukça farklıdır. Hatta bu özellikler çocukluk çağındaki hızlı gelişim dönemleri nedeniyle kendi içinde de birbirinden çeşitli yönlerde ayrılmaktadır. Florence Nightingale Hastaneleri çocuk sağlığı ve hastalıkları bölümü, küçük yaşlardaki bireylerin tüm sistemleri ile ayrı ayrı ilgilenen geniş bir yan dal uzman yelpazesine sahiptir. Çocukluk çağı kanserleri ile ilgilenen pediatrik onkoloji ve hematoloji; beyin ve sinir sisteminin diğer yapıları ile ilgili sorunları kontrol altına almayı amaçlayan pediatrik nöroloji, yenidoğan uzmanlığı, alerji ve immünoloji uzmanlığı ve pediatrik kardiyoloji gibi birçok farklı çocuk sağlığı ve hastalıkları yan dal birimi mevcuttur.

Çocuk sağlığı ve hastalıkları merkezi kapsamında hizmet veren bu polikliniklerde, farklı yakınmalarla başvuran çocukların tanı ve tedavisi için gerekli tüm sağlık hizmetleri sunulur. Tanının kesinleştirilmesi için koordineli olarak biyokimya, mikrobiyoloji ve radyoloji laboratuvarları ile birlikte multidisipliner bir anlayış içerisinde çalışılır.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Çocuk sağlığı ve hastalıkları, çocukların sağlığını etkileyen konuları kapsayan bir alandır. Bu konuda birçok önemli konu bulunmaktadır ve çocukların sağlığını etkileyen faktörler de oldukça çeşitlidir.

Çocuk sağlığı, çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak iyi olmalarını sağlamayı hedefler. Sağlıklı bir çocuk, büyüme ve gelişme sürecinde önemli bir rol oynar ve gelecekteki sağlığını da etkiler. Çocuk sağlığını etkileyen faktörler arasında beslenme, egzersiz, uyku düzeni, hijyen, aşılar, genetik faktörler ve çevresel etkenler sayılabilir. Bu faktörlerin düzgün bir şekilde yönetilmesi, çocukların sağlıklı bir şekilde büyümesini ve gelişmesini sağlar. Ayrıca, çocukların sağlığını korumak için düzenli sağlık kontrolleri yapılması da önemlidir.

Özel Duygu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Servisi yenidoğan bebekten başlayarak, 0-16 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerin tetkik, tedavi ve koruyucu sağlık hizmetlerini vermek üzere organize olmuştur. Hastanemizin servislerinden biri olan Pediatri Polikliniği, Yenidoğan Yoğun Bakımı ve Bebek Odası alt birimlerinden oluşmaktadır.

Hasta muayenelerinde büyüme-gelişme değerlendirilmelerinin yanı sıra, aşıların uygulanması, alerjik deri testleri, işitme ve göz kontrolü gibi önemli kontroller de hastanenin diğer birimlerinin iş birliğiyle gerçekleşmektedir.

Hastanemiz düzenli doktor muayenelerinden, hastalıklarının teşhis ve tedavilerine ve gelişimleri esnasında ihtiyaç hissettiğiniz bilgilere kadar her konuda çocuklarınızın hizmetindedir.

Yatarak tedavi alması gereken hastalarımız için çocuk hemşirelerimizin ve sağlık personelimizin hizmet verdiği yataklı çocuk servisimiz bulunmaktadır.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları (Pediatri) Bölümü’nde verilen hizmetler:

  • Prematüre bebek sorunları
  • Yenidoğan hastalıkları (sarılık enfeksiyon vs.)
  • Çocuklarımızın doğumundan itibaren gerekli tüm takipleri ve gerektiği andan itibaren tedavileri
  • Çocukluk çağı kronik hastalıkları
  • Büyüme ve ergenlik sorunları (aşırı kusma, adet düzensizliği, vs.)
  • Metabolik kemik hastalıkları
  • Sindirim sistemi yakınmaları
  • Demir eksikliği ve B12 eksikliği anemisi
  • Çocukluk çağı idrar yolları hastalıkları
  • Bronşit
  • Pnömani
  • Tüberküloz

Çocuk Sağlığı

Çocuk sağlığı, her çocuğun büyümesi ve gelişmesi için hayati öneme sahip olan bir konudur. Sağlıklı bir çocuk, fiziksel, zihinsel ve duygusal açıdan iyi durumda olur ve potansiyelini tam olarak ortaya koyabilir. Çocuk sağlığı, çocuğun doğumundan itibaren başlar ve ergenlik dönemine kadar devam eder. Çocuk sağlığını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. İyi beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyku, hijyenik yaşam koşulları ve aşılar gibi faktörler, çocuğun sağlığını olumlu yönde etkiler. Ayrıca, çocuğun genetik yapısı, çevresel faktörler, ebeveynlerin sağlık durumu ve yaşam tarzı da çocuk sağlığını etkileyen faktörler arasında yer alır.

Sağlıklı bir çocuğun büyüme ve gelişme süreci, birçok aşamadan geçer. Doğumdan itibaren çocuğun kilo ve boy ölçümleri düzenli olarak takip edilir. Ayrıca, çocuğun motor becerileri, dil ve iletişim becerileri, sosyal ve duygusal gelişimi gibi alanlarda da değerlendirmeler yapılır. Bu değerlendirmeler, çocuğun sağlıklı bir şekilde büyüdüğünü ve geliştiğini göstermektedir.

Mutluluğun Zihinsel ve Fiziksel Sağlığa Etkileri

Mutluluk, insan yaşamının en temel hedeflerinden biridir ve sadece pozitif bir duygu durumu değil, aynı zamanda zihinsel ve fiziksel sağlığımızı olumlu bir şekilde etkileyen bir faktördür. Araştırmalar, mutlu olmanın sağlık üzerindeki olumlu etkilerini göstermektedir. Mutlu olmanın; stres azaltma, duygusal dengeyi koruma, depresyon riskini azaltma, bağışıklık sistemini güçlendirme, ağrıyı hafifletme ve uyku kalitesini artırma gibi zihinsel ve fiziksel sağlık üzerinde sayısız olumlu etkisi vardır.

Günümüzün hızlı tempolu dünyasında, mutluluk sıklıkla ihmal edilen bir değer haline gelebilir. Ancak, mutluluğun sadece içsel bir duygu durumu olmadığını, aynı zamanda zihinsel ve fiziksel sağlığımızı derinden etkileyen güçlü bir faktör olduğunu göz ardı etmemeliyiz.

Mutluluğun Zihinsel Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Mutlu olmanın zihinsel sağlığa bir dizi olumlu katkısı vardır. Mutlu olmak zihinsel sağlığımız üzerinde önemli etkilere sahiptir ve zihinsel sağlığa bir dizi olumlu katkısı vardır. Zihinsel sağlığa katkıları ise şu şekilde sıralanabilir:

Stres Azalması: Mutlu insanlar, stresle daha etkili bir şekilde başa çıkarlar. Pozitif bir zihinsel durum, stres hormonlarının azalmasına yardımcı olur ve stresin zihinsel sağlığa olan olumsuz etkilerini azaltabilir.

Duygusal Dengenin Korunması: Mutluluk, duygusal dengeyi sürdürmemize yardımcı olur. Olumlu bir zihinsel durum, duygusal zorlukları daha iyi yönetebilmemize ve negatif duygusal tepkileri azaltmamıza katkı sağlar.

Depresyon Riskini Azaltma: Yapılan araştırmalar, mutlu insanların depresyon riskinin daha düşük olduğunu göstermektedir. Pozitif düşünmek, depresyonun önlenmesine yardımcı olabilir.

Anksiyeteyi Azaltma: Mutlu insanlar, anksiyete ve kaygı düzeylerinin daha düşük olduğunu gösterirler. Pozitif düşünce, endişe ve kaygıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.

Özsaygıyı Artırma: Mutluluk, daha yüksek bir özsaygı seviyesine yol açabilir. Kendine güven ve pozitif bir benlik algısı geliştirmeye yardımcı olabilir.

Sosyal İlişkilerin Güçlenmesi: Mutlu insanlar, daha sağlam sosyal ilişkilere sahiptirler. Sosyal destek, zihinsel sağlık için önemlidir ve mutluluk, daha sağlıklı ve tatmin edici ilişkiler kurmamıza yardımcı olabilir.

Daha İyi Karar Verme Yeteneği: Mutluluk, bilişsel işlevleri artırabilir. Olumlu bir ruh hali, daha iyi kararlar verme yeteneğine katkıda bulunabilir.

Daha İyi Uyku: Mutlu insanlar, daha iyi uyku alışkanlıklarına sahiptirler. Kaliteli uyku, zihinsel sağlığın önemli bir bileşenidir ve mutluluk, uyku kalitesini iyileştirebilir.

Mutluluğun Fiziksel Sağlığa Faydaları Nelerdir?

Mutluluk, sadece içsel bir duygu durumu değil, aynı zamanda fiziksel sağlığımız üzerinde de büyük bir etkiye sahiptir. Fiziksel sağlığa pek çok olumlu katkısı olan mutluluğun faydaları şu şekildedir:

Bağışıklık Sistemini Güçlendirme: Mutlu insanlar, bağışıklık sistemlerini güçlendirebilirler. Pozitif bir zihinsel durum, bağışıklık hücrelerinin daha etkili bir şekilde çalışmasına yardımcı olur ve vücudu enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha dirençli hale getirebilir.

Ağrıyı Azaltma: Mutlu olmak, ağrı hissini azaltabilir. Endorfin adı verilen doğal ağrı kesici maddelerin salınımını artırarak ağrının hafifletilmesine yardımcı olabilir.

Kardiyovasküler Sağlık İyileştirmesi: Mutlu insanlar, kalp-damar sağlıklarını iyileştirme eğilimindedirler. Stresin azalması, kan basıncının düşmesine yardımcı olabilir ve kalp hastalıkları riskini azaltabilir.

Uyku Kalitesini İyileştirme: Mutlu insanlar, daha iyi uyku alışkanlıklarına sahiptirler. İyi bir gece uykusu, fiziksel sağlığın önemli bir bileşenidir ve mutluluk, uyku kalitesini iyileştirebilir.

Hormonal Dengenin Desteklenmesi: Mutlu olmak, hormonların dengesini destekleyebilir. Pozitif düşünce, stres hormonlarının azalmasına ve hormon dengesinin korunmasına yardımcı olabilir.

Daha Sağlıklı Yaşam Tarzlarını Teşvik Etme: Mutlu insanlar, daha sağlıklı yaşam tarzlarını teşvik etme eğilimindedirler. Düzenli egzersiz yapma, sağlıklı beslenme ve kötü alışkanlıklardan kaçınma konusunda daha motive olabilirler.

Yaşam Süresini Uzatma: Araştırmalar, mutlu insanların daha uzun yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Pozitif düşünmek, yaşam süresini uzatabilir.

Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

NP İSTANBUL HASTANESİ

Sağlığımızı Korumak İçin Neler Yapmalıyız? Madde Madde

Sağlığımızı korumak için;

  • Düzenli beslenmeliyiz.
  • Düzenli uyumalıyız.
  • Sabah uyandıktan sonra en geç 1 saat içerisinde kahvaltı yapmalıyız.
  • Uyumadan hemen önce besin tüketmemeliyiz.
  • Lif oranı yüksek besinleri tercih etmeliyiz.
  • Yağ tüketiminde ölçülü olmalıyız.
  • Düzenli spor yapmalıyız.
  • Vücut temizliğimize özen göstermeliyiz.
  • Hijyen şartlarına uygun yaşamalıyız.

Sağlıklı bir hayat sürmek için bazı alışkanlıklara sahip olmak şarttır. Günümüz şartlarında sağlıksız besinler tüketmek, düzensiz uyumak, insan vücuduna zarar verecek alışkanlıklara sahip olmak sağlıksız bir yaşama neden olmaktadır. Sağlıklı bir hayat sürdürmek için;

1.Düzenli ve dengeli beslenmeliyiz.

Beslenme insan sağlığını korumak için dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biridir. Düzenli beslenme öğünleri belirli ve doğru saatlerde tüketme ile mümkündür. Kahvaltıları uyandıktan sonra 1 saat içerisinde yapmak ve gece yatmadan önce kesinlikle besin tüketmemek gerekmektedir. Sağlıksız yiyeceklerden uzak durmalı, sağlıklı besinleri uygun saatlerde tüketmeliyiz.

2.Uyku düzenimize dikkat etmeliyiz.

Düzenli uyku günlük hayatın koşuşturmacası içerisinde sağlığımızı korumak için alışkanlık haline getirmemiz gereken bir davranıştır. Uzmanlara göre günlük 6 ile 8 arasında uyku uyumak vücut için oldukça faydalıdır. Uyku saatleri ve uyku sürelerine dikkat ederek düzenli bir şekilde uyumak daha uzun yaşamak için de önerilen bir uygulamadır.

3.Düzenli olarak spor yapmalıyız.

Spor insan yaşamını daha kaliteli hale getiren bir eylemdir. Düzenli spor yapmak hem vücut sağlığı hem de zihin sağlığı için tavsiye edilmektedir. Günlük hayatta belli başlı spor rutinleri edinerek düzenli bir şekilde spor yapabilirsiniz.

4.Hijyen şartlarına dikkat etmeliyiz.

Vücudumuzun ve yaşadığımız alanların hijyenik olması sağlıklı bir hayat sürmek için şarttır. Yaşadığımız alanları düzenli olarak temizleyerek ve vücut temizliğimize dikkat ederek daha sağlıklı bir hayat yaşayabiliriz.

5.Aşırı stresten uzak durmalıyız.

Stres az miktarda olduğunda insanlar için harekete geçirici bir güç olarak olumlu işlev görür. Ancak aşırı stres insanların beden ve zihin sağlığını olumsuz etkileyerek hayat standartlarını düşürebilmektedir. Aşırı stresten uzak durarak daha sağlıklı bir hayat yaşayabiliriz.

Okulda Sağlığımızı Korumak İçin Neler Yapmalıyız?

Okulda sağlığımızı korumak için;

  • Ellerimizi sık sık sabun ile yıkamalıyız.
  • Çöplerimizi çöp kutusuna atmalıyız.
  • Hastalandığımızda evde istirahat etmeliyiz.
  • Terlediğimizde su içmemeliyiz.
  • Tuvaletleri temiz kullanmalıyız.
  • Yemek yemeden önce ve sonra ellerimizi yıkamalıyız.
  • Tuvaletleri kullandıktan sonra ellerimizi sabun ile yıkamalıyız.
  • Abur cubur benzeri sağlıksız yiyeceklerden uzak durmalıyız.
  • Kendimize zarar verecek oyunları oynamamalıyız.
  • Sınıfımızı temiz tutmalıyız.
  • Yemek yerken yemeğimizi temiz olmayan yerlere koymamalıyız.
  • Hapşururken ağzımızı mendil ile, mendil yoksa kolumuzun iç kısmı ile kapatmalıyız.

Diş Sağlığımızı Korumak İçin Neler Yapmalıyız?

  • Günde iki kez (biri mutlaka uyamadan önce) dişlerimizi fırçalamalıyız.
  • 6 ayda bir diş doktorumuza kontrol amaçlı görünmeliyiz.
  • Doğru sertlikte diş fırçası tercih etmeliyiz.
  • Dişlerimizi en az 2 dakika en çok 3 dakika fırçalamalıyız.
  • Doktor kontrolü dışında diş beyazlatıcı benzeri ürünler kullanmamalıyız.
  • İçerisinde şeker barındıran sakız benzeri ürünleri mümkün olduğunda az tüketmeliyiz.
  • Daha iyi bir ağız temizliği için gargara kullanmalıyız.
  • Düzenli olarak diş ipi kullanmalıyız.
  • Yemek sonrasında ağızlarımızı çalkalamalıyız.
  • Sert yiyecekleri dişlerimiz ile kırmaktan kaçınmalıyız.
  • Dişlerimizi sıkmamalı, gıcırdatmaktan kaçınmalıyız.
  • Düzenli olarak diş taşı temizliği yaptırmalıyız.
  • Dil temizliğine özen göstermeliyiz.
  • Gazlı içecek tüketimini olabildiğince aza indirgemeliyiz.
  • Diş fırçamızı 3 ayda bir değiştirmeliyiz.
  • Sigara benzeri zararlı maddelerden uzak durmalıyız.
  • Diş ve diş etlerimiz için düzenli olarak günde bir bardak yeşil çay tüketmeliyiz.
  • Dişlerimizin çürümesini önlemek için süt ve süt ürünleri tüketmeye özen göstermeliyiz.

NETWORK OKULU

Comments are closed.